POLİTİKA - 14 Eylül 2023 Perşembe 07:29 | Son Güncelleme : 14 Eylül 2023 Perşembe 07:30

Avrupa Parlamentosunda 2022 Türkiye Raporu kabul edildi

A
A
A
Avrupa Parlamentosunda 2022 Türkiye Raporu kabul edildi

 Avrupa Parlamentosu’nda (AP) yapılan oylamada, 2022 Türkiye Raporu, 18'e karşı 434 oyla kabul edildi. 152 milletvekili ise çekimser oy kullandı. Raporda, Türkiye’nin rotasını ciddi biçimde değiştirmediği sürece, Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinin mevcut koşullar altında devam edemeyeceğini belirtildi.

Avrupa Parlamentosu, Fransa’nın Strazburg şehrinde Genel Kurul toplantısı için bir araya geldi. Toplantıda, AP'nin Türkiye raportörü Sosyalist Demokratlar grubuna mensup İspanyol AP üyesi Nacho Sanchez Amor’un hazırladığı 2022 Türkiye Raporu oylandı. Rapor, 18'e karşı 434 oyla kabul edildi. 152 milletvekili ise çekimser oy kullandı.

"Türkiye'nin AB'ye katılım süreci mevcut koşullar altında devam edemez"

AB ve Türkiye'yi mevcut çıkmazdan kurtulmaya ve AB-Türkiye ilişkileri için “paralel ve gerçekçi bir çerçeve” bulmaya çağıran raporda, Türkiye’nin rotasını ciddi biçimde değiştirmediği sürece, Türkiye'nin AB'ye katılım sürecinin mevcut koşullar altında devam edemeyeceğini belirtildi.

"İsveç'in NATO üyeliği ile Türkiye'nin AB'ye katılım süreçleri arasında bağlantı yok"

Türkiye'den İsveç'in NATO üyeliğini daha fazla gecikmeden onaylamasını talep edilen raporda, İsveç'in NATO üyeliği ile Türkiye'nin AB'ye katılım süreçleri arasında bağlantı olmadığına vurgu yapılarak, her ülkenin AB'deki ilerlemesinin kendi değerlerine dayandığına dikkat çekildi.

Türkiye'nin Ukrayna’nın toprak bütünlüğüne verdiği desteğin memnuniyetle karşılandığı ifade edilen raporda, Türkiye'nin BM çerçevesi dışındaki Rusya’ya yönelik yaptırımları desteklememesinin ise üzüntüyle karşılandığı belirtildi.
Türkiye'nin AB'nin ortak dış ve güvenlik politikasına uyum oranının tüm zamanların en düşük seviyesi olan yüzde 7'ye gerilediğine dikkat çekilen raporda, Türkiye’nin genişleme ülkeleri arasında açık ara en düşük seviyeye sahip olduğu ifade edildi.
Türkiye’de barınan 4 milyondan fazla mülteci ve depremde mağdur olan Türk vatandaşları için AB’nin destek vermesi istenilen raporda, AB dayanışmasının Türkiye ile ilişkilerde olumlu bir katkı yapacağına inanıldığı ifade edildi.
Avrupa Birliği (AB) Komisyonu Komşuluk Politikası ve Genişlemeden Sorumlu AB Komiseri Olivier Varhelyi ise oylama öncesi yaptığı açıklamada, Türkiye’nin AB için son derece önemli bir ülke olduğunu belirterek, AP üyelerine Türkiye’ye özellikle sığınmacılar ve depremin yaralarının sarılması konusunda daha fazla destek verilmesi çağrısı yaptı.

AP Türkiye yıllık raporu Türkiye ile AB arasındaki ilişkiler yanında Türkiye’de yaşanan gelişmelere yönelik olarak AP’nin yorumlarını içeriyor. Söz konusu raporun resmi herhangi bir bağlayıcılığı bulunmazken, son yıllarda kabul edilen AP raporlarına AB Konseyi ve AB Komisyonu gibi diğer temel AB kurumları tarafından giderek daha az dikkate aldığı biliniyor. 

Mustafa Ulusoy

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa BUÜ’den üniversite-sanayi işbirliğine yeni halka Türkiye’deki 23 araştırma üniversitesi arasında bulunan Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ), bilimsel çalışmalarının çerçevesini genişletmeye devam ediyor. Üniversite-Sanayi işbirliğinin daha da yükseltilmesini hedefleyen üniversite yönetimi, iş dünyasının farklı kesimleriyle daha fazla proje üretebilmek için yeni protokoller imzalıyor. BUÜ ile TEKAYDINLAR Otomotiv Motorlu Araçlar ve Karoser San. ve Tic. A.Ş. firması arasında mesleki ve akademik işbirliği sözleşmesi imzalandı. Otonom Araç Geliştirme Grubu (OTAGG) tarafından Teknofest Robotaksi-Binek Otonom Araç Yarışması Özgün Araç kategorisi için geliştirilen OTAGG-01 otonom aracının şasi ve kabuk üretimi Tekaydınlar ile ortak yapılacak. Taraflar, yenilikçi ve çevreye duyarlı ürün ile teknolojilerin tasarımı ve geliştirilmesi amacıyla ortak Ar-Ge çalışmaları yürütecek. Hazırlanan protokole BUÜ Rektörü Prof. Dr. Ferudun Yılmaz ile TEKAYDINLAR Otomotiv Finans Müdürü Ebru Taşocak imza attı. Törende konuşan Rektör Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, araştırma üniversiteleri içerisindeki mevcut yerlerini daha da yukarılara çekebilmek adına özel bir çalışma programı uyguladıklarını vurguladı. Üniversite-Sanayi işbirliği konusunda ciddi bir tecrübeye sahip olduklarının altını çizen Prof. Dr. Ferudun Yılmaz, “Bu alanda kendimizi daha da geliştirebilmek adına yoğun bir emek harcıyoruz. Akademisyenlerimizin sahip olduğu bilgiyi, iş dünyamızın donanımıyla birleştirmek ve ortaya katma değeri olan projeler çıkarmak istiyoruz. Bugüne kadar farklı sektörlerde hizmet veren yüzlerce işletmeyle akademik ve bilimsel işbirliği içerisinde bulunduk. Bu işbirliklerinden iki taraf da faydalanıyor. Aynı zamanda öğrencilerimize staj ve uygulama dersi anlamında yeni kapılar açılıyor. TEKNOFEST’e hazırlanan gençlerimiz için de maddi desteğin yanı sıra mentörlük desteği sağlıyoruz. Üniversitemizle işbirliği yapacak olan TEKAYDINLAR Otomotiv firmamıza teşekkürlerimizi sunuyorum. Bugün imzalayacağımız protokolümüzün yeni işbirlikleri için kapılar açmasını temenni ediyorum” dedi. TEKAYDINLAR Otomotiv Finans Müdürü Ebru Taşocak ise, Bursa Uludağ Üniversitesi ile işbirliği içerisinde olmanın işletmeleri için büyük bir gurur olduğunu belirtti. Geçmişte farklı üniversitelerle de birlikte proje ortaklığı yaptıklarına işaret eden Ebru Taşocak, Bursa Uludağ Üniversitesi ile yeni dönemde nitelikli çalışmalar yürüteceklerine inandıklarını kaydetti. İşbirliği imza töreninde BUÜ Ar-Ge Koordinatör Yardımcısı Öğr. Gör. Koray Aki, Makine Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Fatih Karpat, Bilgisayar Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Emir Dirik, OTAGG ekip liderleri ile şirket temsilcileri de hazır bulundu.
Mersin MEÜ’lü öğrenciler Ulusal Ralli Travma Rallisi’nde üçüncü oldu Mersin Üniversitesi (MEÜ) Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğrencileri, VIII. Ulusal Tralli Travma Rallisi’nde ’Yüksekten Düşme’ etabında üçüncü oldu. Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi tarafından düzenlenen VIII. Ulusal Tralli Travma Rallisi’ne 26 üniversiteden İlk ve Acil Yardım programında öğrenim gören öğrenciler katıldı. Ralliye, MEÜ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’ndan Öğr. Gör. İbrahim Duman rehberliğinde İlk ve Acil Yardım Programı öğrencileri İbrahim Usta, Ebrar Alıcı, Şeref Soylu ve Sıla Abo katıldı. İlk ve Acil Yardım Programı öğrencilerinin eğitim ve öğretim alanında edindiği bilgilere yönelik hastane öncesi dönemde hasta ve yaralılara acil müdahaleyi test eden ralli; triyaj, yüksekten düşme, yetişkin ileri yaşam desteği, kimyasal biyolojik radyolojik nükleer tehdit, motosiklet kazası, dar alan, araç içi trafik kazası, taşıma teknikleri ve resüsitasyon bilgisi olmak üzere 9 etapta gerçekleştirildi. Tüm etapları başarı ile tamamlayan MEÜ’lü öğrenciler, ’Yüksekten Düşme’ etabında üçüncülük ödülü aldı. Öğrencilere üçüncülük madalyaları Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi SHMYO Müdürü Dr. Öğr. Üyesi Fatih Uçkaya tarafından takdim edildi. Öğrencilere yarışma öncesi ve sürecinde destek olan MEÜ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu Müdürü Prof. Dr. Duygu Vefikuluçay Yılmaz da elde edilen başarı sonrası öğretim elemanı ve öğrencileri tebrik etti. Yüksekokulda sağlık alanında yetkin bireyler yetiştirmek için eğitim ve öğretimin nitelikli bir şekilde yürütüldüğünü ifade eden Yılmaz, öğrencilerin elde ettiği başarının üniversite adına gurur verici olduğunu kaydetti.
Ankara Bakan Ersoy: “Son 22 yılda 5 bin 450 eseri restore ettik” Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, “Restorasyon ve ihya projelerimiz de tüm hızıyla devam etmektedir. Son 22 yılda yaklaşık 8 milyar liralık bir harcamayla 5 bin 450 eseri restore ettik” dedi. Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Cumhurbaşkanlığı Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde “Vakıf Haftası 100. Yıla Özel 201 Eser Toplu Açılış Töreni”nde konuştu. “Milletimiz, devletimiz; asırlardır vakıf sahibi atalarına vefa göstermiştir” Vakıf müessesi Türk toplumunda inanç, düşünce ve kültür evreni için önemini belirten Bakan Ersoy, “Temelinde iyilik, şefkat ve yardımlaşma vardır. Bizim medeniyetimiz, bir yanıyla da vakıf medeniyetidir. Vakıf kültürümüz; insana dair bütün iyi hasletlerden beslenip, eserlerde somutlaşmıştır. Aziz milletimizin asırlardır sahip olduğu bu yüce değerler, bugün de dün olduğu kadar güçlüdür. Bu topraklar, vatanımız, ne mutlu ki bir merhamet toprağıdır. Vakıf müessesesi, diğer yanıyla da çok ciddi bir hukuk manzumesine dayanmaktadır. Her vakıf, vakıf senedi, bağlayıcılığı çok güçlü hükümlerle gelecek nesillere verilmiş bir sözdür. Bir vakfı yaşatmak, onu gelecek nesillere, başlangıçta verilen söze bağlı kalarak ulaştırmak çok önemlidir. Milletimiz, devletimiz; asırlardır vakıf sahibi atalarına vefa göstermiştir. Ülkemizin pek çok yerinde yapılmış, varlığını sürdürüp hâlâ da hizmet veren hastaneler, çeşmeler, hamamlar, kütüphaneler ve daha nice eser, bu sadakatin bir göstergesidir. İşte, böylesi değerli bir mirasın bugünkü varisleri olarak bizler, vakıf müessesinin sağlıklı bir biçimde işleyebilmesi için canla başla çalışıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız, Zat-ı Devletlerinizin öncülüğünde, vakıfların kuruluş amacına en uygun ve verimli şekilde hayatiyetini sürdürmesi noktasında birçok iyileştirme gerçekleştirildi. İlgili mevzuatta devrim niteliğinde düzenlemeler yapıldı” ifadelerini kullandı. “Son 22 yılda 5 bin 450 eseri restore ettik” Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün hem yurt içinde hem de yurt dışındaki vakıf eserlerine sahip çıktığını ve koruduğunu aktaran Bakan Ersoy, “İhtiyaç sahibi her kademeden öğrencilere burs, öksüz, yetim çocuklar ve en az yüzde 40 engeli bulunanlara muhtaç aylığı, ailelere kuru gıda yardımı, imarethanelerde sıcak yemek hizmeti, bağışlanan adak ve kurban etleriyle yemek ve kavurma dağıtımı bu destek kalemlerimizden bazılarıdır. Afetlerde de Vakıflar Genel Müdürlüğü yaraları sarabilmek için ilk andan itibaren daima sahada olmaktadır. Restorasyon ve ihya projelerimiz de tüm hızıyla devam etmektedir. Son 22 yılda yaklaşık 8 milyar liralık bir harcamayla 5 bin 450 eseri restore ettik. Sadece son iki yılda; Unesco Dünya Miras Listesinde yer alan eserlerden İstanbul Kariye Camii, Hz. Cabir Camii, Beyazıt Medresesi, Beyazıt Hünkâr Kasrı, Kasımpaşa Mevlevîhanesi, Sivas Divriği Ulu Camii, İstanbul Terra Santa Kilisesi gibi 119 vakıf kültür varlığının onarımları tamamlandı. Yine, 6 Şubat depreminde hasar gören çok sayıda ibadethane de onarıldı” diye konuştu. “Yurtdışına ilgimiz sadece tarihî eserlerle de sınırlı değil” Bakan Ersoy, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan ibadethanelerin hasar alması durumunda yeniden inşası için projeler geliştirdiğini dile getirerek, şu ifadelere yer verdi: “Kamuoyunda belki fazla bilinmeyen bazı çalışmalarını da hatırlatmak isterim. Mesela, Ayasofya Cami’nin ‘Bütüncül Proje’sini hazırladık. Muhtemel bir afette Ayasofya’ya bir şey olsa, onu eski haliyle yeniden inşa edecek bir proje yoktu. Umarım kullanmamız hiçbir zaman gerekmez ama bu proje artık var. Sivas Divriği Ulu Camii’nde, yapının statik olarak dengede olduğunu gösteren, çok özgün bir sistem unsuru olan ‘Denge Sütunu’nu da tekrar işlevsel hale getirdik. Aynı camide havuz zarar görmüştü, o da eski haline kavuşturuldu. Gönül Coğrafyamızla ilgili çalışmalarımız çerçevesinde de Bosna-Hersek, Kosova, Makendonya, ve KKTC’de Osmanlı döneminden kalma 28 eserin restorasyonunu tamamladık, 13’ünün çalışması ise sürüyor. Yurtdışına ilgimiz sadece tarihî eserlerle de sınırlı değil. Hudutlarımız dışındaki vakfiyelerde yer alan hayır şartlarını yerine getirme amacıyla gıda dağıtımı da yapmaktayız. 2013-2024 yılları arasında Bosna Hersek, Bulgaristan, Filistin, Karadağ, KKTC, Kosova, Kuzey Makedonya, Ukrayna ve Yemen’e kuru gıda yardımı gerçekleştirdik. İşte, bütün bu çalışmalarla vakıf gibi kadim, tarihsel bir müesseseyi güncelle buluşturuyoruz. Vakıf kültürünü, yardımlaşmanın, dayanışmanın güzelliğini hayatın içinde diri tutuyor, yeni nesillere aktarıyoruz.”