EKONOMİ - 22 Nisan 2022 Cuma 12:37

1915 Çanakkale Köprüsü ile bayramda kuyruklar yaşanmayacak

A
A
A
1915 Çanakkale Köprüsü ile bayramda kuyruklar yaşanmayacak

Dünyanın en uzun orta açıklığına sahip 1915 Çanakkale Köprüsü ve bağlantı otoyolları tatilciler ve turistler tarafından tercih ediliyor. Yaklaşan Ramazan Bayramı'nda ise Çanakkale'de uzun feribot kuyrukları 1915 Çanakkale Köprüsü sayesinde yaşanmayacak.

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi 107. Yıl dönümünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Güney Kore Başbakanı Kim Boo-Kyum da katılımıyla hizmete açılan 1915 Çanakkale Köprüsü, kent ve bölge ekonomisine büyük katkılar sağlıyor. Bayram tatili öncesi hazırlıklarını yapan yerli turistler, saatlerce süren gemi kuyruklarından kurtularak 6 dakika içerisinde Avrupa’dan Asya’ya geçiş yapacak.

1915 Çanakkale Köprüsü ile bayramda kuyruklar yaşanmayacak

AK Parti Çanakkale İl Başkanı Naim Makas, “Önümüzde bir Ramazan Bayramı sonra Kurban Bayramı ve bir de uzun bir yaz tatili var. 1915 Çanakkale Köprüsü’nün bu ulaşıma sağladığı katkıyla beraber vatandaşlarımızın biz çok fazla olumlu görüşleriyle karşılaşıyoruz ve bunların bunları duyuyoruz. Şu anda Ramazan-ı Şerif’in son 10 gününe girmiş bulunmaktayız ve sürecin sonunda da inşallah Ramazan Bayramı’nı idrak edeceğiz. Bununla beraber de Çanakkale’nin özellikle son yıllarda ciddi anlamda turizm sektöründe hareketliliği olan, tatil konusunda tercih sebebi olan Çanakkale’ye çok fazla şehir dışından vatandaşımız ve hatta yurt dışından turistler gelmekte. Bu sebeple 1915 Çanakkale Köprüsü de büyük önem arz etmektedir. Çünkü, insanlar ulaşımda bu köprüyü ciddi anlamda tercih ediyorlar" dedi.

1915 Çanakkale Köprüsü ile bayramda kuyruklar yaşanmayacak

Geçmiş yıllardan özellikle bayram ve tatil dönemlerinde çok uzun gemi kuyrukları oluştuğunu belirten Başkan Makas, "Dolayısıyla bu gemi kuyruklarını artık Çanakkale’de görmeyeceğiz ve 1915 Çanakkale Köprüsü ulaşım anlamında çok büyük artılar sağlamış olacak. 1915 Çanakkale Köprüsü aynı zamanda ticaret merkezi olan Marmara bölgesinde önemli bir lokasyon ve geçiş güzergahı. Ürünlerini buradan toplayan çiftçi ve vatandaşlarımız bu mallarını bekletmeden şehir dışına çıkarabilecek. Karşı taraftaki bir hastanın burada hastaneye çok rahat geçiş yapabilecek ve bunun gibi birçok örnek var. İnsana dokunan, ticarete dokunan çok kıymetli bir köprü” şeklinde konuştu.

1915 Çanakkale Köprüsü ile bayramda kuyruklar yaşanmayacak

Utku Yaşar Cüce
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Mıhlama için izdiham: Süleymanpaşa’da 1 tonluk lezzet seli Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde düzenlenen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali’nin ilk gününde yaklaşık 1 ton mıhlama kısa sürede tükenirken, etkinlik alanında zaman zaman izdiham yaşandı. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde Karadenizliler Derneği tarafından organize edilen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali, ilk gününden yoğun ilgi gördü. Festival kapsamında vatandaşlara yaklaşık 1 ton mıhlama ikram edilirken, lezzetten tatmak isteyenler erken saatlerden itibaren etkinlik alanına akın etti. Kazanlarda hazırlanan mıhlama karıştırılırken ortaya çıkan görüntüler adeta görsel şölene dönüştü. Mıhlama dağıtımı öncesinde oluşan uzun kuyruklar dikkat çekerken, dağıtımın başlamasıyla birlikte kalabalık zaman zaman kontrolden çıktı, yoğunluk üst seviyeye ulaştı. Oluşan kalabalık nedeniyle festival yetkilileri, hazırlanan mıhlamanın yetip yetmeyeceği konusunda endişe yaşadı. İzdiham havadan görüntülendi Mıhlama için oluşan metrelerce kuyruk ve kalabalık, dron ile görüntülendi. Havadan çekilen görüntülerde, etkinlik alanındaki yoğunluk net şekilde gözler önüne serildi. Festivalin ilk günü, yoğun katılım ve renkli görüntülerle hafızalara kazındı. "6 bin kişiye mıhlama dağıtacağız" Tekirdağ Karadeniz İlleri Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Muharrem Akyüz, "Hamsi ve Mıhlama festivalimizin bugün ikinci günündeyiz. Arkamda görüyorsunuz izdiham oluştu. Bu daha ikinci gün mıhlama dağıtımı. Sağ olsun Süleymanpaşalılar bizlere tevazu gösteriyorlar. Bizi çok memnun ettiler ve çok kalabalık oldu. Mıhlama yetecek mi yetmeyecek mi bunun endişesi içerisindeyiz. Katılan herkese çok teşekkür ediyorum. 6 bin kişilik mıhlama hazırladık, 6 bin kişiye ücretsiz mıhlama dağıtacağız. Yarın da 10 bin kişiye ücretsiz hamsi dağıtacağız" dedi.
Ankara Yoğurt, ayran, turşu gibi ürünler 2026’da gıda trendleri arasında Türk mutfak kültüründe önemli bir yere sahip olan yoğurt, ayran ve turşu gibi ürünlerin tüketim trendinin arttığını belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Sena Nur Doğan, "İnsanlar bu gıdaları artık yalnızca sindirim için değil, bağışıklık, ruh hali ve enerji üzerindeki etkileri nedeniyle tercih ediyor; böylece kültürel tarifler modern dokunuşlarla yeniden popülerleşiyor" dedi. Bireylerin artık yalnızca beslenmeye değil sağlıklarını korumaya, yaşam kalitesini artırmaya, zihinsel ve bedensel dengeyi sağlamaya ve çevre bilinciyle hareket etmeye odaklandığını vurgulayan Medicana International Ankara Hastanesi Feel Well Beslenme ve Yaşam Tasarımı bölümü Diyetisyen Sena Nur Doğan, 2026 yılına nostaljik tatlar ve geleneksel pişirme tekniklerinin damga vuracağını söyledi. Proteinin beslenmenin merkezindeki yerini daha da sağlamlaştıracağına belirten Diyetisyen Sena Nur Doğan şu bilgileri paylaştı: "Bu yılın en güçlü sağlık temalarından biri bağırsak sağlığı. Mikrobiyom dostu ürünler, prebiyotik lifler, fermente gıdalar ve doğal probiyotik içeren seçenekler giderek daha fazla tercih ediliyor. Yoğurt, ayran, turşu gibi kültürümüzde var olan gıdalar modern beslenme trendlerinin yıldızı haline geliyor. 2026’da sağlıklı beslenme ‘yasaklar’ üzerinden ilerleyen katı bir sistem olmaktan çıkıyor. Yerini; tat duyusunu tatmin eden, dokularla oynayan, nostaljik lezzetleri modern yorumlarla yeniden sunan bir beslenme kültürü alıyor. Fermente gıdalar, bakliyatlar, ev yapımı soslar, eski pişirme teknikleri ve yerel malzemelerle hazırlanan yemekler güçlü bir geri dönüş yapıyor." Sığır yağı talebi artıyor Sığır yağının raflarda daha sık görüleceğini aktaran Diyetisyen Sena Nur Doğan, "Bir zamanlar geleneksel yemek pişirmenin temel unsurlarından biri olarak yüksek dumanlanma noktası ve zengin aromasıyla değer verilen sığır yağı, alternatif yağ arayışındaki tüketiciler tarafından yeniden keşfediliyor. Ancak sığır yağı doymuş bir yağdır. Yüksek doymuş yağ alımı, kalp ve damar hastalıkları riskiyle ilişkilidir; bu nedenle az miktarda tüketilmesi en sağlıklısıdır" ifadelerini kullandı. Proteinli içecekler daha da popülerleşiyor İçeceklerin artık yalnızca bir tamamlayıcı değil, başlı başına fonksiyonel bir ürün haline geldiğini ifade eden Diyetisyen Sena Nur Doğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Elektrolit destekli sular, proteinli içecekler, prebiyotik içeren soğuk çaylar, mantar özleri ve zihinsel dengeyi hedefleyen bitkisel karışımlar her zamankinden daha popüler. Tüketici, içtiği her ürünün kendisine ne sağladığını bilmek istiyor. Bu durum, üreticileri daha sade içeriklere, daha net amaçlara ve daha şeffaf etiketlere yönlendiriyor. Günümüz gıda trendleri, sağlıklı beslenmenin yalnızca makro ve mikro besin dengesiyle sınırlı olmadığını; keyif, sürdürülebilirlik, duygusal iyilik hali, kültürel bağlar ve pratik yaşamla uyumlu bir bütünlük sunması gerektiğini gösteriyor. 2026; bedeni besleyen, zihni destekleyen ve gezegene saygı duyan daha bütüncül bir beslenme yılı olacak."