EKONOMİ - 10 Temmuz 2021 Cumartesi 09:33

24 saat çalışan işçiye 4 saat mola

A
A
A
24 saat çalışan işçiye 4 saat mola

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, işçinin uyku ihtiyacını dinlenme süresi içerisinde gideremediği durumlarda 24 saat esaslı çalışmada ara dinlenmesinin 4 saat olarak kabul edilmesinin gerektiğine hükmetti. Emsal nitelikteki kararla 24 saat esaslı çalışanlar 4 saat mola yapabilecek.

Özel bir hastanede çalışan tıbbi sekreter, acilde nöbetçi olarak çalıştırılma koşullarının düzeltilmesi ve olumsuz şartların değiştirilmesine yönelik talepte bulundu. Tüm girişimlerine rağmen hastane yönetimi, çalışma koşullarını iyileştirmeyince tıbbi sekreter genç kadın, normal çalışma saatleri 08.00-16.00 olmasına rağmen acil bölüm sekreterliğinde 24 saatlik nöbetler şeklinde çalışıldığını, nöbetlerden kaynaklı fazla çalışmaların karşılığının da ödenmediğini ve iş sözleşmesinin çalışma şartlarının düzeltilmemesi sebebi ile haklı olarak iş sözleşmesini feshetti. İş Mahkemesi’nin kapısını çalan tıbbi sekreter, kıdem tazminatı ile fazla çalışma alacağının davalı hastaneden tahsilini talep etti. İş Mahkemesi; aldırılan bilirkişi raporuna dayanılarak, fesih gerekçesi olarak işyerinde davacıya fazla çalışma yatırıldığından ve ücretinin ödenmediği sabit olduğundan iş sözleşmesinin davacı tarafından haklı sebeple feshedildiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verildi. Davalı hastane yönetimi, kararı temyiz etti. Yargıtay 22. Hukuk Dairesi, kararı bozdu.

Yeniden yapılan yargılamada mahkeme ilk kararında direndi. Davalı bu kararı da temyiz edince devreye Yargıtay 9. Hukuk Dairesi girdi. Emsal nitelikte bir karara imza atan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi; işçinin uyku ihtiyacını dinlenme süresi içinde gideremediğinin anlaşılması halinde uygun ve ölçülü olan işçinin uyku ihtiyacını gideremediği 24 saat esaslı çalışmada yemek ve sair ihtiyaçları nedeniyle 4 saat ara dinlenme yaptığının kabul edilmesi gerektiğine hükmetti. Kararda şöyle denildi:

“Somut uyuşmazlıkta dosya kapsamından davacının nöbet sırasında uyku ihtiyacını gideremediği anlaşılmasına rağmen bu husus gözden kaçırılarak hatalı şekilde hesap yönünden bozma yapıldığı, buna göre Mahkemece 24 saatlik çalışmadan 6 saat ara dinlenmesi düşülmesinin temyiz edenlerin sıfatına göre yerinde olduğu ortadadır. Ayrıca gerek dava dilekçesinde ve gerekse fesih bildiriminde açıkça son 11 aylık dönemdeki çalışma şartlarının ağırlığı ve düzeltilmemesi sebebi ile iş sözleşmesinin feshedildiği belirtilmiş olup, davacının daha önceki dönemde 08.00-16.00 olan çalışma saatlerinin24 saat çalışma ve 72 saat dinlenme şeklinde değiştirildiği, daha önce fazla çalışma yapmayan davacının bu dönemde fazla çalışma yaptığı ve böylelikle çalışma şartlarının ağırlaştığının ispatlandığı hususu da gözden kaçırılarak fesih yönünden de hatalı şekilde araştırmaya yönelik bozma yapıldığı anlaşılmakla, Mahkemenin direnme kararının kabulü 22. Hukuk Dairesi’nin bozma kararının ortadan kaldırılmasına karar verildi.”

Süleyman Aydın
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Marmaris Kordon Caddesi taksicilerinden belediyeye tepki Muğla’nın Marmaris ilçesi Tepe Mahallesi’nde bulunan Kordon Caddesi’nde Marmaris Belediyesi tarafından hayata geçirilmesi planlanan yürüyüş yolu ve meydan düzenlemesi projesine, cadde üzerinde hizmet veren üç taksi durağı basın açıklamasıyla tepki gösterdi. Taksi duraklarında görev yapan taksiciler, Marmaris Atatürk Meydanı’nda bulunan Atatürk Anıtı önünde bir araya gelerek kamuoyuna çağrıda bulundu. Yaklaşık 50 yıldır Kordon Caddesi’nde kesintisiz hizmet verdiklerini belirten taksi esnafı, söz konusu projenin ulaşım bilimine, şehir planlama esaslarına ve kamu yararı ilkesine aykırı olduğunu savundu. Açıklamada, "Bugün tartışılan mesele bir meydan meselesi değil; akıl mı rant mı, bilim mi keyfilik mi meselesidir" ifadelerine yer verildi. Taksiciler, Kordon Caddesi’nin kaymakamlık, emniyet birimleri, bankalar, liman, tur tekneleri, eczaneler ve taksi duraklarıyla Marmaris’in en kritik kamusal ulaşım akslarından biri olduğuna dikkat çekerek, bu hattın araç trafiğine kapatılmasının şehir içi ulaşımı olumsuz etkileyeceğini dile getirdi. Yapılan açıklamada, tek giriş-çıkışlı bölgelerde yayalaştırmanın alternatif ulaşım koridorları oluşturulmadan uygulanmasının trafik kilitlenmesine ve acil hizmetlere erişimde aksamalara yol açacağı vurgulandı. Marmaris’in bir metropol olmadığına işaret edilen açıklamada, ilçenin mevsimsel turizm ekonomisiyle ayakta durduğu, bu nedenle taksi duraklarının bilinçli bir planlamayla üç ayrı noktada konumlandırıldığı ifade edildi. Kordon Caddesi’nde Es Taksi’nin 38, Çınar Taksi’nin 23, Özlem Taksi’nin ise 26 araçla hizmet verdiği belirtilerek, bu dağılımın yıllara dayanan saha tecrübesinin sonucu olduğu kaydedildi. Durak sayısının bire düşürülmesinin yaklaşık bin kişinin geçimini doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyeceğini savunan taksiciler, böyle bir durumda Marmaris ulaşım sisteminin ciddi zarar göreceğini öne sürdü. Açıklamada, projenin hayata geçirilmesi halinde yalnızca taksicilerin değil, vatandaşların, esnafın, turistlerin, yaşlı ve engellilerin de mağdur olacağı belirtildi. "Henüz yazılı bir açıklama almadık" Basın açıklamasının ardından meydanda konuşan Marmaris Şoförler Odası Başkanı Bülent Kalaycı Marmaris Belediye Başkanı Acar Ünlü ile görüşme gerçekleştirdiklerini ve taleplerini ilettiklerini ancak şu ana kadar kendilerine yazılı bir açıklama ulaşmadığını söyledi. Kalaycı, "Biz Marmaris’in yararına yapılan tüm projelerin yanındayız, önce bunu belirtelim. Konu ile ilgili Belediye başkanımızla görüştük, tüm taleplerimizi kendisine ilettik. Ancak elimizde henüz yazılı bir belge yok. Burada 90 taksinin tek durakta toplanması yüzlerce taksi şoförünü ve taksici esnafını doğrudan etkiler" ifadelerini kullandı. Taksi esnafı, belediyenin projeye ilişkin işlemlerinin denetlenmesi, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın sürece müdahil olması ve kamu zararına yol açtığı iddia edilen uygulamalar için müfettiş görevlendirilmesi talep ederek, tazminatlarının verilmesini istediler. Açıklamanın sonunda, taleplerin karşılanmaması halinde konunun yargıya taşınacağı belirtilerek, "Marmaris masa başında değil, yaşayanlarıyla yönetilmelidir" ifadeleriyle kamuoyuna çağrıda bulunuldu.
İzmir Hükümlülerin el emeği göz nuru ürünleri görücüye çıktı Ödemiş T ve M Tipi Ceza İnfaz Kurumlarındaki hükümlülerin el emeği göz nuru eserleri, tarihi Çakırağa Konağı’nda düzenlenen anlamlı bir sergiyle ziyarete açıldı. Satıştan elde edilen gelirlerin doğrudan hükümlülerin hesaplarına yatırılacağı bu özel sergi, 21 Aralık tarihine kadar ziyaretçilerini bekliyor. Ödemiş Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Ödemiş T Tipi ve M Tipi Ceza İnfaz Kurumlarında barındırılan hükümlü ve tutukluların topluma kazandırılması çalışmaları kapsamında anlamlı bir etkinlik gerçekleştirildi. Sosyal ve kültürel faaliyetler çerçevesinde üretilen yağlı boya resimler ve el sanatı ürünleri, Birgi Çakırağa Konağı önünde düzenlenen törenle sergilenmeye başlandı. Protokolden yoğun katılım Cumhuriyet Savcısı Fatih İbiş’in koordinesinde titizlikle hazırlanan serginin açılışına; Ödemiş Kaymakamı Hakan Yavuz Erdoğan, Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Karabulut, Ödemiş Belediye Başkanı Mustafa Turan, hakim ve savcılar, cezaevi müdürleri, denetimli serbestlik personeli ve çok sayıda vatandaş katıldı. Protokol üyeleri açılış kurdelesini kestikten sonra sergiyi gezerek ürünleri inceledi. Geliri hükümlülere umut olacak Serginin açılış konuşmasını yapan Ödemiş Cumhuriyet Başsavcısı Mehmet Karabulut, ceza infaz sisteminin sadece bir yaptırım değil, aynı zamanda bireyi topluma kazandırma süreci olduğunu vurguladı. Karabulut, "Burada sergilenen her bir ürün sabır, emek ve umutla üretilmiştir. Ürünlerin satış fiyatları bizzat hükümlüler tarafından belirlenmiş olup, elde edilen gelirler doğrudan kendilerinin veya ailelerinin hesaplarına yatırılacaktır. Bu sayede maddi durumu iyi olmayan bireylerin hayata tutunmalarına destek olunmaktadır" dedi. Tarihi mekanda sanat köprüsü Başsavcı Karabulut, serginin toplum ile ceza infaz kurumları arasında bir gönül köprüsü kurduğuna dikkat çekerek emeği geçen personele ve tüm kurumlara teşekkür etti. Tarihi Çakırağa Konağı’nın atmosferinde sergilenen özgün yağlı boya tablolar ve el sanatları ürünleri, katılımcılardan tam not aldı. Ziyaretçilerini bekliyor 18 Aralık’ta protokolün katılımıyla kapılarını açan sergi; 19, 20 ve 21 Aralık 2025 tarihlerinde de halkın ziyaretine açık kalacak. Vatandaşlar, hem sanata destek olup hem de hükümlülerin topluma yeniden kazandırılması sürecine katkı sağlayabilecek.