GÜNDEM - 26 Kasım 2015 Perşembe 11:17

3 bin 500 yıllık pantolon Hemşin'le ilgili Ermeni iddialarını çürüttü

A
A
A
3 bin 500 yıllık pantolon Hemşin'le ilgili Ermeni iddialarını çürüttü

Ermeni Diasporası'nın Rize’nin Hemşin ilçesinde yürüttüğü “Hemşinlilerin aslen Ermeni olduğu” yönündeki çalışmalar yeni bir bilimsel çalışma ile bir kez daha çürütüldü.

Ünlü Alman Arkeolog Dr. Jörg Wagner’in 2014 yılının sonlarına doğru Doğu Türkistan’ın Turfan kenti yakınlarında antik bir Türk şehrinde yaptığı arkeolojik kazılarda 500’e yakın mezar bulunmuştu. Mezarlardan çıkartılan bir çok eşyanın günümüz Türkleri'nin halen yaşattığı kültür ile eşleştiği tespit edildi. Mezarlarda bulunan ve 3 bin 500 yıllık olduğu tahmin edilen pantolon ise bilim dünyası tarafından dünyanın en eski pantolonu olarak kabul edilmişti.

Yaklaşık 1 metre 4 cm uzunluğundaki dünyanın en eski pantolonunun diz kısmında bulunan şeritlerin üzerindeki damgalar, Dr. Mustafa Aksoy’un başlattığı bir çalışma ile Doğu Türkistan’dan Doğu Karadeniz’e uzanan etkileyici bir eşleşmeyi gün yüzüne çıkarttı. Aksoy, pantolonun üzerindeki damgaların Anadolu’da özellikle kilim ve çorapların üzerindeki motiflerle aynı olduğunu tespit etti. 3 bin 500 yıllık damganın Rize’nin Hemşin ilçesindeki yöresel el dokuması çorapların üzerinde de yer alması, Ermeni Diasporası'nın yıllardır Hemşin ile ilgili ortaya attığı asılsız iddiaları bir kez daha çürüttü. Aksoy’un çalışması Türk Dünyası Tarih Dergisi’nin Ekim ve Kasım sayılarında geniş yer buldu.

ERMENİ ARAŞTIRMACILAR DOĞU KARADENİZ’DE

Ermeni araştırmacılar bir çok platformda, çalışmada ve makalede Rize’nin Hemşin ilçesinde yaşayanların bin 800’lü yıllarda Osmanlı baskısı ile dinlerini değiştirmek zorunda bırakılan Ermeniler olduğunu iddia ediyor. Bu iddiaları ortaya atan ve savunan Ermeni araştırmacılar arasında başta Erivan Üniversitesi’nde kürsüsü bulunan Türkolog Lusine Sahakyan da var. Sık sık Rize’ye gelen Sahakyan, Çayeli, Hemşin, Çamlıhemşin ve Hopa ilçelerinde çalışmalarda bulunup temaslar kuruyor. Sahakyan’ın çeşitli bültenlerde Hemşin ile ilgili kaleme alınmış bir çok makalesi de bulunuyor. Sahakyan, 'akung.net' isimli Türkçe yayım yapan bir Ermeni internet sitesindeki makalesinde “18.yüzyılda zorla Müslümanlaştırılmış Hemşinli Ermeniler nesiller boyu hala Türkiye’de Rize vilayetinde, Çamlıhemşin (eski ismi; Aşağı Viçe/Vije), Hemşin (eski ismi; Hamşen), Pazar (eski ismi Atina), Fındıklı (eski ismi Viçe/Vije), Ardeşen(eski ismi Artaşen), Çayeli (eski ismi Mapavri), İkizdere (eski ismi Kura-i seba) ilçelerinde yaşamlarını sürdürmektedirler. Bu ilçelerin bazıları, tarihi Hamşen (Hemşin) bölgesini oluşturan yerlerdi. Zamanla Hemşinli Ermenilerin bir kısmı Artvin’in Hopa ve Borçka ilçelerine taşınmış. Ayrıca Erzurum, Sakarya ve Düzce vilayetlerinde bazı köyler Hemşinlilere aittir. Türkiye’nin büyüklü küçüklü pek çok kentinde Hemşinliler'e rastlamak mümkündür. Rize’de yaşayan Hemşinliler'de daha köklü bir Türkleşme yaşanmış, onlar anadilleri Ermenice'yi unutmuşlar ve Türkçe konuşmaktadırlar. Bazıları Ermeni kökenli olduklarını kabul etmekle birlikte artık Türkleştiklerini vurgulamaktadılrar. Çevrelerinde Türk soylarından geldikleri savı dolanmaktadır” ifadeleri yer alıyor.

"HEMŞİNLİLER ÖZ VE ÖZ TÜRKTÜR"

Konuyla ilgili bilgiler veren Rizeli araştırmacı ve yazar Recep Koyuncu, Hemşin bölgesinde uzun yıllardır süre gelen tarihsel araştırmaları çerçevesinde Hemşin ve çevresinde yaşayanların öz ve öz Türk olduklarını söyledi. Koyuncu “Ermeni araştırmacılar bölgede yaşayanların Osmanlı baskısı ile dinleri değiştirilmiş Ermeniler olduğunu iddia ediyor. Bu değişimin 1800’lü yıllarda başlayarak günümüze kadar geldiği iddia ediliyor. Ancak Çamlıhemşin Ülkü Köyü’nde bulunan bir koç başının 1200’lü yıllarda yapıldığı tespit edilmiştir. Koç başı heykeller bilindiği gibi Türk kültürüdür. Aynı zamanda Hemşin’de 1690 tarihli Müslüman mezar taşları bulunmaktadır. Belirlenemeyen tarihlerden kalma evlerdeki Davut Yıldızı işlemeleri de önemli bir Türk kültürüdür. Bütün bunların yanında bölgede Ermeni varlığını ispatlayacak her hangi bir bulgu yoktur. Hemşin bölgesinde Ermenice’ye rastlanılmamaktadır. Bölgede kilise kalıntısı bile yoktur. Ermeni araştırmacıların iddialarının bilimsel hiçbir tutarlılığı yoktur. Bölgemizdeki çalışmalarının bilimsel araştırma niteliği taşıdığını düşünmekte zordur. Dr. Mustafa Aksoy hocamızın Doğu Türkistan’dan Rize’ye uzanan 3 bin 500 yıllık damga çalışması da iddiaları çürüten yeni bir bilimsel delil oluşturmaktadır” dedi. 

GÖKTÜRK FIRAT

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Kanal 23 Genel Yayın Yönetmenliğine Metin Erol getirildi Elazığ’da yayın yapan Kanal 23 Televizyonu Genel Yayın Yönetmenliğine Metin Erol getirildi. Elazığ’da 1994 yılında yayın hayatına başlayan Kanal 23’te Genel Yayın Yönetmenliğine Metin Erol getirildi. 2002 yılından itibaren Elazığ basın camiasında göreve başlayan, ulusal ve yerel olmak üzere birçok alanda görev alan Metin Erol, "Televizyonumuzun bugüne kadar oluşturduğu yayın çizgisini daha ileriye taşımak ve güçlendirmek bu yönüyle izleyiciye aktarmak önceliğimiz olacaktır. İzleyicilerin güvenini sağlamak en önemli temel taşımız" dedi. Türkiye ve Elazığ’ın ilk özel televizyonları içerisinde yer alan Kanal 23 Televizyonu’nda göreve başlamaktan dolayı mutlu olduğunu dile getiren Metin Erol, "30 yılı aşkın süredir yayında olan ve Elazığ’ın gündemini belirleyen, toplumun her kesimine hitap eden televizyonumuzun bundan sonraki sürecinde böylesi bir görevi yürütme sorumluluğu benim için büyük bir onurdur. Bu önemli sorumluluğu üstlenirken; tarafsızlık, doğruluk, etik değerleri önceleyen bir anlayışı benimseyeceğimizi özellikle belirtmek isterim. Televizyonumuzun bugüne kadar oluşturduğu yayın çizgisini daha ileriye taşımak ve güçlendirmek bu yönüyle izleyiciye aktarmak önceliğimiz olacaktır. İzleyicilerin güvenini sağlamak en önemli temel taşımız. Bu güveni devam ettirmek için elimizden gelen gayreti tüm ekip arkadaşlarımla birlikte sürdüreceğiz. Bu görevi şahsıma tevdi edenlere teşekkür ederim. Benden önce Genel Yayın Yönetmenliğini başarı ile yürüten şehrimizin yetiştirdiği ve basın camiamızda güzel çalışmalar yaparak iz bırakan Merhum Arif Çakmak’ı bir kez daha rahmetle anıyorum. Arif Çakmak’ın Kanal 23 Televizyonu’na bıraktığı vizyonu Kanal 23 Ailesi olarak daha ileriye taşıyacağımıza inanıyorum" diye konuştu.
İstanbul Arnavutköy’de ilginç kaza: Traş olan müşteri ve berbere otomobil çarptı İstanbul Arnavutköy’de, el freni çekilmeyen bir otomobil yaklaşık 50 metre kayarak bir berber dükkanına daldı. O sırada dükkanda tıraş olan müşteri ve berber hafif şekilde yaralanırken, dükkan adeta savaş alanına döndü. Olay, Arnavutköy Merkez Mahallesi’nde öğle saatlerinde meydana geldi. İddiaya göre, sürücüsünün park ettikten sonra el frenini çekmeyi unuttuğu otomobil, vitesi boşa alınmış şekilde eğimli yolda hareket etmeye başladı. Yaklaşık 50 metre kontrolsüz şekilde kayan araç, cadde üzerindeki bir berber dükkanına daldı. O esnada dükkanda tıraş olan müşteri ile berber ise yaralandı. Dükkanın cam ve vitrinleri kırıldı. "Tıraş ederken bir anda araç dükkanın içine girdi" Kazayı hafif sıyrıklarla atlatan berber Hasan Sancaktaroğlu, "Tıraş ederken bir anda araç dükkanın içine girdi. El frenini çekmeyi unutmuş galiba. Ayağıma çarptı, hafif ezildi. Müşterimin de ufak tefek ezikleri var ama çok şükür canımıza bir şey olmadı, malımıza oldu," dedi. "O an ne olduğunu anlayamadık" Tıraş olan müşteri Abdil Çelik ise, "Henüz yeni tıraşa başlamıştık, bir anda ses geldi. Araba dükkanın içinden çıktı. Koltuğa çarptı, bizi ileriye savurdu. O an ne olduğunu anlayamadık. Şoför yoktu, araç kendi kendine hareket etmiş," ifadelerini kullandı. Olay sonrası büyük hasar gören berber dükkanı kullanılmaz hale gelirken, şans eseri can kaybı yaşanmadı.