EKONOMİ - 07 Şubat 2015 Cumartesi 11:06

30 bin 718 ton iç fındık, 14 bin 252 ton tavuk ayağı ihracatı yapıldı

A
A
A
30 bin 718 ton iç fındık, 14 bin 252 ton tavuk ayağı ihracatı yapıldı

Düzce’den 2014 yılında 30 bin 718 ton iç fındık ve 14 bin 252 ton ise tavuk ayağı ihracatı yapıldı.

Düzce Gıda Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü verilerine göre, Düzce’de 2014 yılında 14 bin 252 ton tavuk ayağı ihracatı yapıldı. Düzce’de en önemli tarım ürünlerinden olan fındıkta Avrupa Birliği ülkelerine ihracat yapıldı. 2014 yılında Avrupa Birliği ülkelerine 30 bin 718 ton iç fındık, AB dışı ülkelere 8 bin 50 ton diğer gıda maddeleri ihraç edildi. 

ALİ YILDIZ

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Iğdır Iğdır’da 1,5 yaşındaki çocuğun tomografi sonrası iki operasyon geçirdiği ve kolunda hasar oluştuğu iddia edildi Iğdır’da ilaçlı tomografi çekildiği sırada 1,5 yaşındaki çocuğun kolunda ani şişme meydana geldi. Annenin iddiasına göre, ihmaller nedeniyle çocuk iki ameliyat geçirdi ve kolunda kalıcı izler oluştu. Aile sorumlulardan davacı oldu. 15 Kasım 2025 gecesi 1,5 yaşındaki oğlu Osman Poyraz Meşe’yi karın ağrısı şikayetiyle ambulansla Iğdır Dr. Nevruz Erez Devlet Hastanesi’ne götüren Nejla Meşe, oğlunun iki ameliyat geçirdiğini, kolunda kalıcı izler kaldığını ve çocuğunun psikolojik olarak olaydan ağır şekilde etkilendiğini söyledi. Aile sorumlular hakkında dava açtı. "Tahliller temizdi, bizi taburcu ettiler" Anne Meşe, oğlunun gece boyunca acilde tutulduğunu, tahlillerin ve serumun ardından erkek doktorun kendilerini taburcu ettiğini iddia etti. Saat geç olduğu için hastaneden ayrılmadıklarını ifade eden Meşe, sabah nöbet değişiminde görev alan kadın doktorun kendilerini ’önlem amaçlı’ ilaçlı tomografiye yönlendirdiğini söyledi. Doktora, işlemde bir risk olup olmadığını sorduğunu belirten Meşe, "Alerjik durumlar olabilir dedi. Ama önemli bir şey olmadığını söyledi. Tekrar sordum, ‘Bir sakıncası var mı?’ diye. Bana ‘Yok, tekrar anlatmama gerek var mı?’ diye çıkıştı" ifadelerini kullandı. "Tomografide görevli memur bağırmaya başladı" Tomografi bölümüne indiklerinde görevli memurun "Neden ilaçlı tomografi çekiyoruz?" diyerek bağırdığını söyleyen Meşe, memurun hem doktorun hem kendi imzasını istediğini belirtti. Onay formunu imzalayıp odaya geri döndüklerini ifade eden anne, "İlaç verildi, makine çalıştı ve görevli dışarı çıktı. Birden çocuğumun kolu 5–10 saniye içinde balon gibi şişmeye başladı. Bağırdım ama kimse gelmedi. İşlem bitince memur ‘Ovalayın geçer’ dedi" diye konuştu. "Doktor iğneyi çıkarıp ortadan kayboldu" Durumu doktora anlatan Meşe, doktorun anjiokatı çıkarıp ortadan kaybolduğunu iddia etti. Anne Meşe, "Ortopedi doktoru geldi, ‘Alçıya alacağız, kol şişmiş’ dedi. Nedenini sorunca babasını çağırmamı istedi. ‘Kangren olabilir, ameliyat gerekebilir’ dedi. Eşim görevdeydi, hemen çağırdım" dedi. Anne Meşe, Osman Poyraz Meşe’nin aynı gece acil olarak ameliyata alındığını, 16 Kasım’daki ilk ameliyatın ardından 20 Kasım’da ikinci bir ameliyat geçirdiğini ve yaklaşık 10 gün hastanede kaldığını söyledi. Nejla Meşe, uzman doktorların eşlik etmesi gereken tomografi işlemine yalnız gönderildiklerini savunarak, Ağustos ayında aynı hastanede "teçhizat eksikliği" nedeniyle tomografi çekilemediğini ifade etti. Meşe, "1,5 yaşındaki çocuğa o zaman tomografi çekilmedi. Ama bu kez hiçbir kontrol yapılmadan bizi gönderdiler" diye konuştu. "Evde kolunu saklıyor, canı yanıyor" Anne Meşe, oğlunun geçirdiği travmanın devam ettiğini söyledi. Nejla Meşe, "Çocuğum artık bize bile yaklaşmıyor, geceleri ağlıyor, saldırganlaştı. Evde kolunu saklıyor, canı yanıyor. Hastaneye götürmeye korkuyorum. Kalıcı izleri var" dedi. Ameliyat sırasında çocuğun kolunda derin doku hasarı oluştuğunu belirten anne Meşe, plastik cerrahın ’sevk edilse kolun kesilmek zorunda kalabileceğini’ söylediğini aktardı. İlaçlı tomografinin kadın bir doktor tarafından verildiğini, şikayetçi olduklarında ise hastane tarafından müdahaleyi ilk yapan erkek doktorun isminin verildiğini öne süren anne Meşe, kadın doktorun isminin hiç bir yerde geçmediğini iddia etti. Anne Meşe, "Ne gerekiyorsa yapılsın. Bu ihmal yüzünden çocuğum bu hale geldi. Başka çocuklar aynı şeyi yaşamasın." dedi. Konu ile ilgili Iğdır Dr. Nevruz Erez Devlet Hastanesi tarafından idari soruşturma başlatıldığı öğrenildi.
Nevşehir Michelin yıldızları artık Kapadokya’da 2026 Michelin Rehberi’nin açıklanması Kapadokya’da büyük heyecan oluşturdu. Bu yıl ilk kez bölgedeki restoranların da seçkiye dahil edilmesiyle Kapadokya’dan 18 yeni restoran listeye girdi. Rehbere giren işletmeler arasında Kapadokya Üniversitesi (KÜN) mezunu ve öğrencilerinin görev yaptığı restoranların öne çıkması dikkat çekti. Kapadokya Üniversitesi aşçılık programı 2010 mezunu ve KÜN Uygulamalı Bilimler Yüksekokulu Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğretim görevlisi Cem Aydoğdu’nun şefliğini yaptığı Gorgoli Lounge & Eatery ile 2019 yılı KÜN mezunu Mustafa Türkten’in executive şef olarak görev aldığı Taşkonaklar Otel Moniq Restaurant, Michelin Rehberi’ne girerek Kapadokya’nın gastronomi sahnesine güçlü bir giriş yaptı. Listeye giren restoranlarda görev yapan KÜN öğrencileri de başarılarıyla öne çıktı. Bu yılki seçkide yer alan Lil’a Restaurant’ta çalışan KÜN 4. sınıf öğrencisi Mustafa Can Özlü ile rehbere giren Seki Restaurant’ın mutfağında görev yapan KÜN 4. sınıf öğrencisi Mehmet Eren Memiş, henüz mezun olmadan uluslararası standartlarda deneyim elde ederek önemli bir başarıya imza attı. KÜN öğrencilerinin Michelin Rehberi’ndeki restoranlarda görev alması, üniversitenin uygulamalı eğitim yaklaşımının başarısını ortaya koyarken, bölgenin gastronomi ekosistemine sağlanan katkıyı da somutlaştırdı. Kapadokya’nın gastronomi vizyonu güçleniyor Michelin Rehberi’nin küresel gastronomideki prestiji göz önünde bulundurulduğunda, elde edilen bu başarılar Kapadokya Üniversitesi’nin eğitim kalitesi ve gastronomi vizyonunun tescili niteliği taşıyor. KÜN’de eğitim alarak temellerini burada atan ve bugün şeflik görevlerini sürdüren mezunların uluslararası alanda takdir görmesi, üniversitenin gastronomi alanındaki stratejik yaklaşımının gücünü bir kez daha ortaya koydu. Kapadokya; turizmin yanı sıra özgün mutfak kültürü, yerel ürün çeşitliliği ve akademik altyapısıyla artık dünya çapında dikkat çeken bir gastronomi merkezi hâline gelirken, KÜN bu yükselişin en güçlü aktörleri arasında yer almaya devam ediyor. Sistematik çalışmalar sonuç veriyor Kapadokya Üniversitesi’nin yıllardır yürüttüğü akademik ve uygulamalı çalışmalar bölgenin gastronomi potansiyelinin görünür hâle gelmesine önemli katkı sağlıyor. Üniversitenin hazırladığı Kapadokya Gastronomi Envanteri, bölge mutfağının özgün ürün ve tekniklerinin belgelenmesini sağlarken; 2022’den bu yana düzenlenen Kapadokya Gastronomi Festivali, akademisyenleri, sektör profesyonellerini, yerel üreticileri ve gastronomi tutkunlarını bir araya getirerek bölgenin tanıtımında etkili bir platform sunuyor. Kapadokya’da hayata geçirilen Yeryüzü Pazarı Kapadokya-Uçhisar (Earth Market), sürdürülebilir yerel üretimin güçlenmesine katkıda bulunurken; Kültür ve Turizm Bakanlığı iş birliğiyle düzenlenen Türk Mutfağı Haftası etkinlikleri, bölgenin geleneksel Türk mutfağının tanıtımında öne çıkmasını sağladı. 2025 yılında gerçekleştirilen Kapadokya Gastronomi, Gıda ve Turizm Araştırmaları Kongresi ve aynı yıl yayına başlayan Kapadokya Gastronomi, Gıda ve Turizm Çalışmaları Dergisi ise gastronomi alanındaki akademik üretimin sürdürülebilir biçimde gelişmesini destekliyor. Tüm bu çalışmalar; ’Gastronomi Mirası: Kapadokya Yemekleri’ kitabı, ’Mutfağın Genç Uzmanları Yetişiyor’ projesi, aşçılık atölyeleri, paneller ve tadım etkinlikleriyle güçlendirilirken, Michelin Rehberi’nde yer alan restoranların elde ettiği başarı, KÜN’ün gastronomi kültürünü uluslararası arenada görünür kılma çabasının karşılık bulduğunu gösteriyor.