KÜLTÜR SANAT - 30 Kasım 2017 Perşembe 13:45

38 haftalık bebek cesedi amforanın içinden çıktı

A
A
A
38 haftalık bebek cesedi amforanın içinden çıktı

Kocaeli’nde İSU binasına ait inşaat kazısı sırasında ortaya çıkan lahit mezarların gizemi gün geçtikçe ortaya çıkıyor. Alanda lahit mezarların yanı sıra, 31 adet daha kiremit mezar ortaya çıkarken, 38 haftalık bebek cesedi amforanın içinden çıktı. Alanda ortaya çıkan mezarlar, yaklaşık 2 bin yıllık tarihe ışık tutacak.

Geçtiğimiz aylarda İzmit’in Yenidoğan Mahallesi’nde İSU binasının inşaatı için başlatılan temel kazısı sırasında lahit mezarlar ortaya çıktı. Hemen alan koruma altına alınırken, İSU binasının inşaatı yaklaşık 5 metre kaydırıldı. Ortaya çıkan 5 adet lahit mezarın etrafında, kurulan özel bir ekip tarafından geniş çaplı çalışma başlatıldı.

Nikomedyanın en özel nekropolü

Kocaeli Kültür ve Turizm İl Müdürlüğü ile Kocaeli Müze Müdürlüğü öncülüğünde kazı için özel bir ekip kuruldu. Adli tıp uzmanı, epigraf, özel desinatör, arkeolog hocaları ile sadece mezar açımada çalışan uzmanlardan oluşan ekip, geniş bir alanda çalışmaya başladı. Ekip, ilk olarak ortaya çıkan 5 lahit mezarın çevresini kazdı. Kazdıkça, Nikomedya’nın tarihine ışık tutacak bilgi ile belgelerde ortaya çıktı. Lahit mezarların hemen yanında ise toplu bir mezar bulundu. 31 adet kiremit mezar, arkeologlar ile tarihçilerin adeta gözünü kamaştırdı. Alanın doğu-batı kısmına doğru uzanan nekropol duvarı da alanda ortaya çıkarıldı. Bölge bu özelliği ile, Nikomedya’nın yerinde bulunan en özel nekropolü olma unvanını da kazandı.

38 haftalık bebek cesedi

Ekipleri en çok şaşırtan bir başka olayda 38 haftalık bebek cesedi oldu. Mezardan çıkmayan bebek cesedi, bir amforanın içinde bulundu. Ekipler adeta toprak haline gelen 38 haftalık bebek cesedi için özel bir çaba harcadı. Bebek cesedi, topraktan büyük bir özenle çıkartılarak koruma altına alındı. Bebek cesedi özel bir ekip tarafından incelemeye alındı. Tarihe ışık tutacak olan bebek cesedi, yaklaşık 2 bin yıl öncesi içinde çok önemli mesajlar verecek.

8 yaşındaki evlatlık, ‘Trophimos’ kuş oldu

Nikomedya’nın en özel nekropolü için kurulan özel ekibi şaşırtan bir başka mezar ise, 8 yaşında hayatını kaybeden, ‘Trophimos’ isimli evlatlık olduğu tahmin edilen çocuk oldu. Nekropolün güneyinde ortaya çıkartılan ‘Trophimos’un mezarında Grekçe, ‘Bu mezar, Hermogene ile Venustinus tarafından 8 yaşında ölen Trophimos için bu yaptırılmıştır’ yazıları yer aldı. Yazıtın 2. satırının başında asma yaprağı ile, Trophimos isminin hemen yanında kuş figürü yer alıyor. Uzmanlar, kuş figürünün çocuk yaşta ölen bir kişiyi temsil ettiğini belirledi. Kocaeli genelinde yapılan kazıların içinde en değerlisi olma yolunda ilerleyen nekropolden çıkan kişilerin ilk defa kimliklerine sahip olundu.

Kemiklerden yaşları, hastalıkları ortaya çıkacak

Bölgeden çıkartılan en ufak bir kemik bile ekipler tarafından özel olarak inceleniyor. İlerleyen zamanlarda, yapılan incelemelerin derinleşmesi ile ölen kişilerin, ölen sebepleri, cinsiyetleri, boyları, yaşları, sosyal konumları gibi bir çok bilgiye ulaşılması hedefleniyor. Öte yandan lahit mezarlardan üçünün, Nikomedya tarihinde ortaya çıkan en değerli mezarlar olduğu da ifade edildi.

Deniz manzaralı nekropol

Bölgede yapılan kazılar, nekropolünde tarihine ışık tutuyor. Körfez’in kuzeyinde bulunan 220 metre yükseklikteki bir topografyanın eteğinde yer alan nekropol, deniz seviyesinden 6-8 metre yükseklikte ve teraslanmış bir alan üzerine kurulmuş. Ekiplerin tahminine göre mezarlık, yağmur, deprem ve diğer doğa olaylarından çok etkilenerek tahminden fazla toprak ile örtülmüş. Nekropol alanı, Antik Nicomedia’nın surları dışında, şehir kapısına yaklaşık 700 metre mesafede yer alıyor. Lahitlerin tümünün yazıtları güneye bakıyor. Bunun nedeni ise lahitlerin önündeki ana yoldan geçenlerin nekropol alanını görmesi ve içinde yatanın tanınmasını sağlamak olarak tahmin ediliyor.

Milattan sonra 4. yüzyıla kadar kullanım görmüş

Elde edilen bilgiler, Nekropol sahasının milattan sonra 4. yüzyıla kadar kullanım gördüğünü gösteriyor. Yerinde bulunan 1 numaralı lahit, dikdörtgen prizma biçimli alçak tekne ve köşelerinde akroter bulunan kırma çatılı kapaktan oluşuyor. Kapak ve teknenin birleşim noktalarında kenet yuvaları ise hala duruyor. Alandaki önemli bulgulardan bir diğeri ise taş örgülü Nekropol duvarı. Yaklaşık 11 metre uzunluğundaki duvar, doğu istikametinde 60- 80 santim genişliğinde. 2, 3 ve 4 numaralı lahitler ise bu duvarın güneyine farklı mesafelerde yerleştirilmiş. 5 numaralı lahit ise duvarın bitim noktasından sonra duvarı keser pozisyonda yerleştirilmiş. 1 numaralı lahit ise duvar ile batı yönünden bitişmiş. 1 numaralı lahitle hemen birleştiği noktada tuğladan bir kemer sırası görülüyor. Ancak daha sonradan bu kemerin içinin doldurulduğu tahmin ediliyor. Nekropol duvarının örgü tekniği Geç Roma-Erken Bizans özelliklerini gösteriyor.

O duvardaki yazılar tarihe ışık tutuyor

Mezarlığın bulunması ile, hem lahitlerde, hem de duvarlarda ortaya çıkan yazılar ise büyük bir merak uyandırıyor. 1972 yılında ortaya çıkartılan bir lahitte yer alan “Bosporoslu Taureos oğlu Aristodemos ile Aristodemos oğlu Lykos hayatta iken bu lahdi ve arsanın etrafındaki duvarı kendileri ile kardeşlerimiz Aristodemos oğlu Sambion ile Taureos oğlu Sambion için yaptırdılar” yazısı adeta Nikomedya’nın tarihini anlatıyor. 

Refik Fidan

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara ‘Sincan Roman Kahramanları Festivali’ sokaklarda renkli görüntüler oluşturdu Sincan Kaymakamlığı ile Sincan Belediyesi himayesinde ve Sincan İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün katkılarıyla düzenlenen ‘Sincan Roman Kahramanları Festivali’nin ikincisini düzenlendi.Sincan Belediyesi, ‘Sincan Roman Kahramanları Festivali’nin ikincisini düzenledi. Düzenlenen festival kapsamında 2 bini aşkın 7-17 yaş aralığındaki Roman Kahramanları Korteji’nin bando takımı öğrencileri ilk olarak kurgu kitaplarından bazı kahramanların kılığına bürünerek esnafı ziyaret etti. Kitapların afişlerinin pankartı eşliğinde, kitapta yer alan kahramanların cümlelerini söyledi . Öğrenciler çeşitli kitapları esnafa hediye ederek, bu kitapların okunması için esnaftan söz istedi. Düzenlenen etkinlikle beraber edebiyat ve kitabın sokağa taşınması amaçlandı. İnsanlara kitaplar hatırlatarak, okuma kültürünün yaygınlaşmasına dikkat çekildi."Okumaya teşvik için tiyatro ve koro ile örnek bir Sincan oluşturacağız"Okumanın önemine dikkat çeken ve Sincanlıları okumaya teşvik eden Sincan Kaymakamı Levent Kılıç, "Sabah bana verilen bilgiye göre bu festival dünya rekoruymuş. Milli Eğitimi Müdürlüğümüz ile gurur duyuyorum. Kolay bir süreç değil bu. Trafiği tıkadık, yolları kapadık. Okumaya teşvik için tiyatro ve koro ile de örnek bir Sincan oluşturacağız. Kitap okuyarak uyanık ve Türk gençliğine layık olacağız" diye konuştu."Okuma alışkanlığını büyüklere de aşılamamız gerekiyor"Sincan’da okuma alışkanlığını küçüklerden ziyade büyüklere de tavsiye ettiklerini vurgulayan Kılıç, "Sincan’da 100 bin üzerinde öğrencimiz var. Okuma alışkanlığının sadece küçüklere değil büyüklere de aşılamamız gerekiyor. Çocukların sosyalleşmesi adına yaptığımız etkinliğe katılımınız için teşekkür ederim" şeklinde konuştu."Daha güzel etkinlikler yapacağız"Sincan’da daha kapsamlı ve daha farklı etkinlikler de düzenleyeceklerini ifade eden Sincan İlçe Milli Eğitim Müdürü Alican Kılıç ise, "Yaklaşık 1 saattir bir aradayız. Öğrenciler soğuk havaya rağmen kostümüyle bizlere farklı an yaşatıyorlar. Çocukluğumuza götüren kahraman rollerine büründüler. Kurum üst yöneticilerini ziyaret ettiler. Daha güzel etkinlikler yapacağız. Sabah makamımızda bulunan bu çocuklar belki de devlet büyüğü ile ilk kez yan yana gelme heyecanını bir daha yaşamayacak" ifadelerine yer verdi.Festival Direktörü Feray Koçak’tan edinilen bilgiye göre 45 okuldan 2 bin 230 öğrenci ve veliler ile birlikte toplamda 3 bin kişi Sincan sokaklarında renkli görüntüler oluşturdu. Festivalde konuk olarak Hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Koray Üstün , Başkent Üniversitesi Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Aslı Aytaç ve Doç. Dr. Emine Tuğcu , Abant İzzet Baysal Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Galip Çağ , Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) yöneticileri yer aldı.
İstanbul Aksa Fotofest, 10. yılında sanatseverlerle bir araya geldi Aksa Enerji’nin hayata geçirdiği Aksa Fotofest, 10. yılında sanatseverlerle buluştu. 2015 yılından bu yana kesintisiz olarak düzenlenen etkinlik, "Sanatın Enerjisi" mottosuyla Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin tarihini, doğasını ve insan hikâyelerini fotoğraf sanatıyla kayıt altına alıyor. Aksa Enerji toplumsal birlik ve gelişime hizmet eden sanatı toplumsal yatırımlarında önceliklendiriyor. Bu çalışmalarının önemli bir parçası olan Aksa Fotofest aracılığıyla 10 yıldır Kuzey Kıbrıs’ın yaşamı, tarihi, doğayı ve insan hikâyelerini fotoğraf sanatıyla kayıt altına alan Aksa Enerji, bu etkinliği bir yarışmanın ötesine taşıyarak kalıcı bir kültürel arşiv ve kolektif hafıza projesine dönüştürmeyi hedefliyor. 10. yıla özel anlamlı buluşma Bu yıl fotoğraf sanatçısı Altay Sayıl anısına düzenlenen Aksa Fotofest, 10. yaşını 600’ün üzerinde eserin katılımıyla taçlandırdı. Toplam 611 eserin titizlikle değerlendirildiği yarışma; Yaşam, Tarihsel Doku ve Anıtlar, Doğa, Serbest ve Spor olmak üzere beş farklı kategoride gerçekleştirildi. Lefkoşa’daki tarihi Saçaklı Ev’de düzenlenen ödül töreninde, 10. yıla özel olarak belirlenen 10 başarı ödülü sahiplerini bulurken; bu yıl ilk kez hayata geçirilen "Onur Hizmet Ödülleri" ile Kıbrıs fotoğraf sanatına yıllarca emek vermiş isimler onurlandırıldı. "Sanatın enerjisini geleceğe taşıyoruz" Aksa Enerji KKTC Santral Müdürü Şener Şentürk, Aksa Fotofest’in bir kültür markasına dönüşme yolculuğunu şu sözlerle özetledi: "Biz sanatı, toplumları bir araya getiren ve onlara ilham veren en güçlü enerji türü olarak görüyoruz. 10 yıldır aralıksız sürdürdüğümüz bu yolculukta, yalnızca fotoğraf sanatını desteklemekle kalmıyor, adamızın kültürel mirasını geleceğe taşıyan kolektif bir hafıza oluşturuyoruz. Sanatın enerjisiyle büyüyen bu bağın bir parçası olmak, bizim için en büyük gurur kaynağıdır." Aksa Fotofest Koordinatörü Zekai Altan ise etkinliğin sürdürülebilirliğine dikkat çekerek, "Aksa Fotofest’in 10 yıl boyunca kesintisiz devam etmesi, sanatın dönüştürücü enerjisine duyulan güvenin açık bir göstergesidir. Aksa Enerji’nin desteği, bir sponsorluk anlayışının ötesinde; kültür, sanat ve toplumla kurulan güçlü bir değer ortaklığıdır" dedi.