GÜNDEM - 20 Şubat 2018 Salı 05:15

3'üncü havalimanına dünya hayran

A
A
A
3'üncü havalimanına dünya hayran

DHMİ Genel Müdürü Ocak, 3. havalimanının dünyanın ilgi odağında olduğunu belirterek “Avrupa’da herkes bu projeyi soruyor. Çin’de bir sunum yaptık. Yeni havalimanının geldiği noktayı gösterdik. Hayretle izlediler” dedi.

Türkiye’nin son yıllardaki en büyük yatırımlarından birisi, hiç şüphesiz İstanbul’da yapımı devam eden 3. Havalimanı Projesi. Hizmete açıldığında, Türkiye’yi havada 10 saat ve üzeri seyahatler için vazgeçilmez bir transit noktası hâline getirecek bu yatırımı dünya da izliyor, yakından takip ediyor. İstanbul Yeni Havalimanı’na ilişkin gazetemize açıklamalarda bulunan Devlet Hava Meydanları İşletmesi (DHMİ) Genel Müdürü Funda Ocak, “Avrupa’ya gidiyorsunuz herkes bunu soruyor. 15 gün öncesinde Çin’deydim. Geniş katılımlı bir güvenlik konferansı vardı. Herkesin odaklandığı nokta İstanbul yeni havalimanı. ‘Ne zaman bitecek?’, ‘İmkân ve kabiliyetleri nedir?’, ‘Bu kadar büyük bir kapasiteyi hayata geçirebilecek misiniz’ gibi sorularla karşılaştım. Biz sunumlarda geldiği noktayı gösterdiğimizde hakikaten hayretle izliyorlar” dedi.

HAVACILIĞIN MERKEZİ
İstanbul’un Doğu-Batı, Kuzey-Güney aksları arasında doğal bir HUB olduğunu belirten Ocak, “Artık havacılığın merkezi batıdan doğuya kaymaya başladı. Aks kaydı. Bu aksın tam ortasında İstanbul yer alıyor. Burası doğal bir aktarma merkezi, bir transit yolcu merkezi olacak. Onun için bu büyüklük çok iyi planlanmış bir büyüklük. Zamanında harekete geçirilmiş bir proje. Eğer biz bu pazarda önemli bir pay kapmak istiyorsak bu projeyi vakti zamanında hayata geçirmek zorundayız. Dünyanın havacılık merkezi olacak” açıklamasını yaptı. Funda Ocak, Atatürk Havalimanı’nın bakım ve onarım konusunda büyük bir fırsat sunacağının da altını çizdi. Ocak “Her türlü alt ve üstyapısı var. Daha öncesinde 2023 odaklı hedefler konulmuştu. Türkiye hem kargoda, hem transit yolcu pazarında, hem de bakım-onarımda bir merkez hâline gelecek. Atatürk Havalimanı bunun için çok iyi bir fırsat” dedi.

GÜVENLİK ZAAFI YOK
İstanbul Yeni Havalimanı’nda güvenlik tedbirleri konusunda ne gibi çalışmaların yapıldığıyla ilgili soruya da cevap veren Ocak, şöyle konuştu: “3. Havalimanında güvenlik zaafı olmaması çok önemli. Sistem ve cihaz yönünden en gelişmiş teknolojinin buraya getirildiğinden şüpheniz olmasın. Dünyanın en gelişmiş güvenlik sistem ve cihazları sipariş verildi. Çevre güvenliği radarlarla yapılacak. Termal, gece görüşlü kameralarla yapılacak. Vücut tarayıcıları daha Avrupa’da birçok ülkede yok bile. Havalimanının ana yüklenicisi İGA da bunların siparişlerini verdi. En gelişmiş boyutta X-ray cihazları, EDS sistem ve cihazları en gelişmiş sistemler. İnsan faktörü olarak da şu anda 3 bin 500 güvenlik personelinin planlamasını yaptılar. Güvenli bir havalimanı olacak, olmak zorunda. Fevkalade hassas olarak herkes işin üstünde.”

DHMİ YURT DIŞINDA DA VARLIK GÖSTERECEK
Funda Ocak, geçtiğimiz günlerde DHMİ’nin yurt dışında şirket kurabilme yetkisi almasını da değerlendirdi. Kamu-Özel İşbirliği (KÖİ) projelerinde önemli bir birikime sahip olduklarının altını çizen Ocak “Dünyada bu tür konularda işin proje, ihale, yatırım, işletme ve devir safhasını hepsi birlikte yaşayan başka bir örnek yok. Ölçülebilir değerler elimizde var. Küreselleşen süreçte bizdeki bu bilgi birikimi dünyada da çok az kuruluşta var. Artık bunları oralara ihraç edelim istedik. Bundan sonra artık hedefimiz yurt dışında da varlığımızı sürdürmek” dedi.

Bu büyüklükte hiç taşınma yaşanmadı
Atatürk Havalimanı’ndan taşyınmanın ciddi bir operasyon olacağını belirten Ocak, “Dünyada böyle bir taşınma hiç yaşanmadı. 2016 Eylül ayından itibaren bu konuda çalışıyoruz. 358 maddelik acil eylem planı hazırladık. Bu eylem planı çerçevesinde taşınma öncesi-sonrası ve alınacak tedbirleri çalıştık” diye konuştu.

Önce yabancılar sonra THY gidecek
DHMİ Genel Müdürü Ocak taşıma sürecini şöyle özetledi: “Basın ekspres yolu-Mahmutbey gişeleri şeklinde bir güzergahımız var. Big Bang denilen bir yöntemle taşınacak. 45 saat sürecek bir seferberlik bu. 30 Ekim gece 03.00’te itibaren 3 aşamalı gerçekleşecek. Önce Atatürk’te base’i olmayan yabancı havayolu şirketleri, Havaş ve Çelebi, ardından basi’i olanlar bunlarla birlikte TGS’nin bir bölümü ile THY taşınacak.

12 komisyon gece gündüz çalışıyor
Acil eylem planının en önemli maddelerinden birinin ‘ORAT’ denilen operasyonun taşınma süreci olduğunu belirten Ocak, “12 ana komisyon ve bunlara ait alt komisyonlar kurduk. Defalarca toplantılar yaptık ve nihayetinde bu çerçeve ortaya çıktı. Halen bunun altını oluşturuyoruz. Henüz bikmiş değil.  

Türkiye Gazetesi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.