ASAYİŞ - 18 Aralık 2017 Pazartesi 09:34

7 yıldır dinmeyen acı

A
A
A
7 yıldır dinmeyen acı

Mersin'de bir barda, 'Kürtçe şarkı söylemediği' için çıkan tartışma sonucu uğradığı silahlı saldırıda öldürülen şarkıcı Sarp Öztürk, ölümünün 7. yılında ailesi tarafından mezarı başında anıldı.

Kayseri'de yaşayan baba Ali İhsan Öztürk, anne Songül ve kızları Sevgi Öztürk, yakınlarıyla birlikte 17 Aralık 2010 tarihinde çalıştığı barda uğradığı silahlı saldırıda öldürülen Sarp Öztürk'ü, ölümünün 7. yılında anmak üzere Mersin'e geldi. Çocuklarını, merkez Mezitli ilçesindeki mezarı başında dualarla anan aile, hala katilinin yakalanamamış olmasının üzüntüsünü yaşadıklarını ifade etti.

Emekli polis memuru baba Ali İhsan Öztürk, oğlunun mezarı başında yaptığı açıklamada, 7 yıldan bu yana katilin yakalanamamış olmasının, kendilerini derinden üzdüğünü söyledi. Bu konuyla ilgili resmi hiçbir makamdan bilgi de alamadığını ifade eden Öztürk, "Ben Kayseri'de yaşıyorum. Mersin'e gelip gitmek benim için oldukça zor. Hem zaman hem yaş hem de manevi anlamda beni çok yıprattı. Bu yüzden sağlığım da bozuldu, tedavi görüyorum" dedi.

"Katilin yakalanması, bir nebze de olsa acımızı hafifletecek"

Oğlunun katilinin yakalanmasını isteyen Öztürk, "Bu adam elini kolunu sallayarak Türkiye'nin içinde istediği gibi geziyor. Ben eski bir emniyetçiyim, bunlardan haberim var. Şimdi eskisi gibi sınırdan girip çıkmak da çok zor değil. Bu kişi istenirse 24 saat içerisinde nerede ise bulunup getirilebilir. Oğlumun geri geleceği yok ama katili bulunursa bir nebze de olsa vicdanen rahatlarız. Bu konuda Cumhurbaşkanımız ve Başbakanımızdan yardım bekliyorum" ifadelerini kullandı.

Sarp'sız 7 yılın kendileri için çok zor geçtiğini söyleyen Ali İhsan Öztürk, "Benim sıhhatim bozuldu. Sarp öldükten sonra ne bayramımız ne de seyranımız oldu. Evde tadımız tuzumuz kalmadı" diye konuştu.

Kayınbabası şiir okudu

Sarp Öztürk'ü mezarı başında ziyarete gelenler arasında bulunan kayınbabası Ali Babaoğlu ise damadı için yazdığı şiiri okudu. Babaoğlu, "Öldüğü tarihte 5 aylık bebeği vardı. Biraz büyüyüp aklı erdiğinde, çocuklarla oynarken, 'Herkesin babası var, benim neden babam yok?' diyordu. Bunları duyunca ben her gün ölüp ölüp diriliyordum. Bir insanı tutup getirmek bu kadar zor olmasa gerek. Katili yakalanırsa, acımız da bir nebze olsun hafifleyecek" şeklinde konuştu.

Katili 7 yıldır bulunamadı

Mersin'de 17 Aralık 2010 tarihinde, Adnan Menderes Bulvarı'ndaki bir barda 'Kürtçe şarkı söylemediği' için çıkan tartışmada silahlı saldırıya uğrayan Türk Halk Müziği sanatçısı Sarp Öztürk (38) öldürülmüş, gitarist Göktay Okçu ile garson Ramazan Koç yaralanmıştı.
Olayın ardından düzenlenen operasyonlarda 5 kişi gözaltına alınırken, silahı kullandığı ileri sürülen Metin B. ise kayıplara karışmıştı.

Mersin 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve ikisi tutuklu 5 kişinin yargılandığı davanın karar duruşmasında, olay günü firari şüpheli Metin B.'nin yanında oldukları belirlenen Şeref P. ile M.P., 'kasten insan öldürme suçuna yardım' etmekle suçlandı. Mahkeme heyeti iki sanıktan Şeref P.'ye önce 'müebbet hapis' cezası verdi, ardından kanunun ilgili maddelerini göz önünde bulundurarak 17 yıl 9 ay hapis cezası ile cezalandırılmasını kararlaştırdı. Sanıklardan M.P.'nin ise olay tarihindeki yaşının küçük olması ve tutukluluk süresi de göz önünde bulundurularak tahliyesine karar verildi. Mahkeme, sanıklardan Halil Ö.'yü de firari sanık Metin B.'yi kayırmak suçundan 3 yıl hapis cezası ile cezalandırdı. Davada yargılanan diğer 2 şüpheli hakkında 'beraat' kararı verildi.

Katil zanlısı 'kırmızı bülten' ile aranıyor

Öte yandan, olay gecesi silahı kullandığı iddia edilen Metin B.'nin firarda olması nedeniyle yargılanamadığı ve bu kişi hakkında karar verilemediği bildirildi. Cinayet sonrası olay yerinden kaçan ve halen yurt dışında olduğu sanılan Metin B. hakkında yakalama kararı bulunduğu ve kırmızı bültenle her yerde arandığı ifade edildi. 

Hüseyin Kar
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Bakan Ersoy, Yunan mevkidaşı ile "Romeo ve Juliet" oyununu izledi Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ile Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni, William Shakespeare’in unutulmaz eseri "Romeo ve Juliet" oyununun Atatürk Kültür Merkezi’ndeki (AKM) gösteriminde bir araya geldi. Oyun, Türkiye’den Devlet Tiyatroları ve Yunanistan’dan Atina Konser Salonu Megaron ve Yorgos Lykiardopoulos kültürel organizasyonu Lykofos ortak projesiyle Ege’nin her iki yakasında tiyatro severlerle buluşuyor. Yunanistan ve Türkiye’den sanat kurumları ile sanatçıları bir araya getiren proje, iki ulus arasında köprü kurmayı hedefliyor. Dün İstanbul’da ilk gösterimi yapılan ve 28 Nisan’a kadar sahnelenmeye devam edecek esere ilişkin AKM’de gerçekleştirilen basın toplantısında Bakan Mehmet Ersoy, Bakan Lina Mendoni ile verimli bir görüşme gerçekleştirdiklerini ve değerlendirmelerde bulunduklarını söyledi. Basın toplantısında konuşan Bakan Ersoy, "Bugün değerli mevkidaşım, Yunanistan Kültür Bakanı Sayın Lina Mendoni ve beraberindeki heyeti misafir ettik. Verimli bir görüşme gerçekleştirdik; değerlendirmelerde bulunduk. Şimdi ise çok güzel bir sanat birlikteliği vesilesiyle buradayız. Devlet Tiyatrolarımız ile Pire Belediye Tiyatrosunun ortak bir proje çerçevesinde sahneye koyduğu Romeo ve Juliet oyununun İstanbul galasını izleyeceğiz” dedi. "Sanatın evrenselliği insanlık için daima ortak bir çatı olmuş; en güzel, en anlamlı birlikteliklere ev sahipliği yapmıştır" diyen Ersoy, sözlerine şöyle devam etti: “Bizler de buna sahip çıkmanın, katkı ve değer sunmanın gayretindeyiz. İnanıyorum ki bu proje sadece bir başlangıç olacak, önümüzdeki dönemlerde sanatın diğer alanlarına da yayılacaktır. Romeo ve Juliet, Shakespeare’in eşsiz kaleminden çıkmış ölümsüz bir klasik. Bizler ise bu eseri, sanatçılarımızın kendi kültürel ve tarihsel geçmişlerinden ilham alarak yeniden yorumladıkları bir temsille sahneye taşıyoruz. Oyundaki aileler kendi aralarında anadillerinde konuşurken bir araya geldiklerinde, bildikleri tek ortak dil olan İngilizce ile iletişim kuracaklar. Bu yaklaşım, farklı dillerin ve kültürlerin etkileşimiyle insan doğasının derinliklerine inerek evrensel duyguları keşfetmeyi amaçlamaktadır. Esere günümüz dünyasından açılan bu çağdaş bakış açısı ve yeni yorum vesilesiyle Türkiye ve Yunanistan’ın köklü kültürel mirasını da bir araya getirmiş ve iki ülke arasında derinleşen kültürel diyaloğu sembolize etmiş olacağız. Provalar 18 Şubat’ta, Yunanistan’da başlamıştı. Yönetmen Lefteris Giovanidis’in rejisiyle sahneye taşınan eser, Türkiye’de sanatseverlerle buluşmasının ardından Mayıs ayında, Atina’da perdelerini açacak ve iki ülkede toplamda 13 temsil gerçekleştirilecek. Ayrıca 17-27 Mayıs 2024 tarihleri arasında, Antalya’da düzenlenecek olan 14’üncü ‘Devlet Tiyatroları Antalya Uluslararası Tiyatro Festivali’nde yer almasını da planlıyoruz. Yine yaz aylarında ve önümüzdeki tiyatro sezonunda Türkiye’nin ve Yunanistan’ın farklı şehirlerinde sahnelenmesi, Avrupa’daki prestijli tiyatro festivallerine katılımı söz konusu olacak. Türkiye ve Yunanistan arasındaki kültürel ilişkilerin geliştirilerek daha ileri boyuta taşınması adına bundan sonra da Yunanistan’ın ilgili kurum ve kuruluşlarıyla eşgüdüm ve iş birliği içerisinde çalışmaktan memnuniyet duyacağımızı ifade etmek isterim. Sayın Bakan’a, Pire Belediye Tiyatrosunun ve Devlet Tiyatrolarımızın çok değerli sanatçılarına ve Sayın Lefteris Giovanidisi’in şahsında, sahne arkasında bu esere emek veren bütün ekibe teşekkür ediyorum. Sanatseverleri bu özgün ve özel temsili izlemeye davet ediyor, hepinize saygılar sunuyorum” dedi. Yunanistan Kültür Bakanı Lina Mendoni ise eserin sahneye konulma sürecinden bahsederek, Türk- Yunan ilişkileri bakımından oyunun İstanbul’da izleyicilerle buluşmasından dolayı mutluluk duyduklarını ifade etti. Romeo ve Juliet’in en güzel aşk hikayesi, aynı zamanda da bir drama olduğunu belirten Mendoni, "Bu oyun bir başlangıç olabilir. İki toplumun kültürel bağlarımızı daha da yüksek hale getirebiliriz. Sadece devlet düzeyinde değil, özel kuruluşlar arasında da ortak projelerin ve ikili işbirliklerinin olduğunu öğrenmekten mutluluk duyuyoruz. Yakın zamanda sizleri Atina’ya 16 Mayıs’ta sahnelenecek oyuna da bekliyorum. Eminim oyun, Atina’da da çok iyi karşılanacak" diye konuştu. Bakan Ersoy ve Mendoni, ortak basın toplantısının ardından AKM Tiyatro Salonu’nda sahne alan "Romeo ve Juliet" oyununu birlikte takip etti.