DÜNYA - 29 Kasım 2023 Çarşamba 19:12 | Son Güncelleme : 29 Kasım 2023 Çarşamba 19:28

AB Yüksek Temsilcisi Borrell: “İki devletli çözüm için Türkiye ile görüşmeye hazırız”

A
A
A

Avrupa Birliği (AB) Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, Türkiye’nin çatışmaların çözümünde önemli roller üstlendiğine dikkat çekerek İsrail-Filistin meselesinde 'iki devletli çözüm' için Türkiye ile temasa geçmeye hazır olduklarını söyledi.

AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell, AB Komisyonu’nun hazırladığı Türkiye raporunun yayınlanmasının ardından açıklamalarda bulundu. AB üyesi ülkelerin liderlerinin talebi doğrultusunda söz konusu raporu hazırladıklarını belirten Borrell, “Türkiye bizim için çok önemli bir partner” ifadelerini kullandı. Geçmiş dönemlerde AB-Türkiye ilişkilerinde inişli-çıkışlı dönemlerden geçildiğini kaydeden Borrell, son dönemde daha yapıcı bir yaklaşımla karşı karşıya olduklarını ifade etti.

“Türkiye, çatışmalarda önemli rol üstleniyor”

İsrail-Filistin sorununa ilişkin açıklamalarda bulunan Borrell, Türkiye’nin çatışmaların çözümünde önemli roller üstlendiğine dikkat çekti. “Türkiye'yi Libya'da görüyoruz. Türkiye'yi Somali'de görüyoruz. Hatta Türkiye'nin Venezuela meselesiyle ilgilendiğini bile görüyorum. O halde Türkiye, Orta Doğu barış sürecinde neden rol oynamasın?” ifadelerini kullanan Borrell, Türkiye’nin Filistin meselesini güçlü bir şekilde desteklediğini bildiklerinin altını çizerek, “Türkiye ve bölgedeki tüm ilgili aktörlerle çalışmaya hazırız. Müslüman ve Arap dünyasının temsilcileriyle görüşüyoruz. İki devletli çözümü hayata geçirecek siyasi müzakere yolları konusunda Türkiye ile görüşmeye hazırız. Bu hem Türkiye'nin hem de AB'nin desteklediği bir şey” dedi. Borrell, tüm alanlarda Türkiye ile daha işbirlikçi ve karşılıklı fayda sağlayan ilişkiler geliştirmenin stratejik çıkarlarına olduğunu da sözlerine ekledi.
Kıbrıs sorunu başta olmak üzere Türkiye ile yakın ilişkiler kurmanın, Yunanistan ile iyi komşuluk ilişkilerinin önemi göz önünde bulundurulduğunda hayati önem taşıdığını ifade eden Borell, Türkiye'nin Ukrayna'daki savaşta bir NATO müttefiki olarak Karadeniz'deki rolünün de kilit önem taşıdığını söyledi.

AB Komisyonu diyalog çağrısı yapmıştı

“AB ve Türkiye’nin Siyasi, Ekonomik ve Ticari İlişkilerinin Durumuna Dair Ortak Bildiri” adlı raporu kamuoyuna açıklayan AB Komisyonu, raporunda temel fikir ayrılıklarını gidermeye yönelik çabaların devam etmesi gerektiğini belirtmişti. Raporda ayrıca Türkiye ile gümrük birliği görüşmelerinin sürdürülmesi tavsiye edilirken, 

Burak Ersoy

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Mıhlama için izdiham: Süleymanpaşa’da 1 tonluk lezzet seli Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde düzenlenen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali’nin ilk gününde yaklaşık 1 ton mıhlama kısa sürede tükenirken, etkinlik alanında zaman zaman izdiham yaşandı. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde Karadenizliler Derneği tarafından organize edilen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali, ilk gününden yoğun ilgi gördü. Festival kapsamında vatandaşlara yaklaşık 1 ton mıhlama ikram edilirken, lezzetten tatmak isteyenler erken saatlerden itibaren etkinlik alanına akın etti. Kazanlarda hazırlanan mıhlama karıştırılırken ortaya çıkan görüntüler adeta görsel şölene dönüştü. Mıhlama dağıtımı öncesinde oluşan uzun kuyruklar dikkat çekerken, dağıtımın başlamasıyla birlikte kalabalık zaman zaman kontrolden çıktı, yoğunluk üst seviyeye ulaştı. Oluşan kalabalık nedeniyle festival yetkilileri, hazırlanan mıhlamanın yetip yetmeyeceği konusunda endişe yaşadı. İzdiham havadan görüntülendi Mıhlama için oluşan metrelerce kuyruk ve kalabalık, dron ile görüntülendi. Havadan çekilen görüntülerde, etkinlik alanındaki yoğunluk net şekilde gözler önüne serildi. Festivalin ilk günü, yoğun katılım ve renkli görüntülerle hafızalara kazındı. "6 bin kişiye mıhlama dağıtacağız" Tekirdağ Karadeniz İlleri Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Muharrem Akyüz, "Hamsi ve Mıhlama festivalimizin bugün ikinci günündeyiz. Arkamda görüyorsunuz izdiham oluştu. Bu daha ikinci gün mıhlama dağıtımı. Sağ olsun Süleymanpaşalılar bizlere tevazu gösteriyorlar. Bizi çok memnun ettiler ve çok kalabalık oldu. Mıhlama yetecek mi yetmeyecek mi bunun endişesi içerisindeyiz. Katılan herkese çok teşekkür ediyorum. 6 bin kişilik mıhlama hazırladık, 6 bin kişiye ücretsiz mıhlama dağıtacağız. Yarın da 10 bin kişiye ücretsiz hamsi dağıtacağız" dedi.
Ankara Yoğurt, ayran, turşu gibi ürünler 2026’da gıda trendleri arasında Türk mutfak kültüründe önemli bir yere sahip olan yoğurt, ayran ve turşu gibi ürünlerin tüketim trendinin arttığını belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Sena Nur Doğan, "İnsanlar bu gıdaları artık yalnızca sindirim için değil, bağışıklık, ruh hali ve enerji üzerindeki etkileri nedeniyle tercih ediyor; böylece kültürel tarifler modern dokunuşlarla yeniden popülerleşiyor" dedi. Bireylerin artık yalnızca beslenmeye değil sağlıklarını korumaya, yaşam kalitesini artırmaya, zihinsel ve bedensel dengeyi sağlamaya ve çevre bilinciyle hareket etmeye odaklandığını vurgulayan Medicana International Ankara Hastanesi Feel Well Beslenme ve Yaşam Tasarımı bölümü Diyetisyen Sena Nur Doğan, 2026 yılına nostaljik tatlar ve geleneksel pişirme tekniklerinin damga vuracağını söyledi. Proteinin beslenmenin merkezindeki yerini daha da sağlamlaştıracağına belirten Diyetisyen Sena Nur Doğan şu bilgileri paylaştı: "Bu yılın en güçlü sağlık temalarından biri bağırsak sağlığı. Mikrobiyom dostu ürünler, prebiyotik lifler, fermente gıdalar ve doğal probiyotik içeren seçenekler giderek daha fazla tercih ediliyor. Yoğurt, ayran, turşu gibi kültürümüzde var olan gıdalar modern beslenme trendlerinin yıldızı haline geliyor. 2026’da sağlıklı beslenme ‘yasaklar’ üzerinden ilerleyen katı bir sistem olmaktan çıkıyor. Yerini; tat duyusunu tatmin eden, dokularla oynayan, nostaljik lezzetleri modern yorumlarla yeniden sunan bir beslenme kültürü alıyor. Fermente gıdalar, bakliyatlar, ev yapımı soslar, eski pişirme teknikleri ve yerel malzemelerle hazırlanan yemekler güçlü bir geri dönüş yapıyor." Sığır yağı talebi artıyor Sığır yağının raflarda daha sık görüleceğini aktaran Diyetisyen Sena Nur Doğan, "Bir zamanlar geleneksel yemek pişirmenin temel unsurlarından biri olarak yüksek dumanlanma noktası ve zengin aromasıyla değer verilen sığır yağı, alternatif yağ arayışındaki tüketiciler tarafından yeniden keşfediliyor. Ancak sığır yağı doymuş bir yağdır. Yüksek doymuş yağ alımı, kalp ve damar hastalıkları riskiyle ilişkilidir; bu nedenle az miktarda tüketilmesi en sağlıklısıdır" ifadelerini kullandı. Proteinli içecekler daha da popülerleşiyor İçeceklerin artık yalnızca bir tamamlayıcı değil, başlı başına fonksiyonel bir ürün haline geldiğini ifade eden Diyetisyen Sena Nur Doğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Elektrolit destekli sular, proteinli içecekler, prebiyotik içeren soğuk çaylar, mantar özleri ve zihinsel dengeyi hedefleyen bitkisel karışımlar her zamankinden daha popüler. Tüketici, içtiği her ürünün kendisine ne sağladığını bilmek istiyor. Bu durum, üreticileri daha sade içeriklere, daha net amaçlara ve daha şeffaf etiketlere yönlendiriyor. Günümüz gıda trendleri, sağlıklı beslenmenin yalnızca makro ve mikro besin dengesiyle sınırlı olmadığını; keyif, sürdürülebilirlik, duygusal iyilik hali, kültürel bağlar ve pratik yaşamla uyumlu bir bütünlük sunması gerektiğini gösteriyor. 2026; bedeni besleyen, zihni destekleyen ve gezegene saygı duyan daha bütüncül bir beslenme yılı olacak."