ABD Savunma Bakanı Lloyd Austin, Singapur'da düzenlenen Asya-Pasifik bölgesi güvenlik forumu Shangri-La Diyaloğu toplantısında “Hint-Pasifik Ortak Vizyonu” başlıklı bir konuşma gerçekleştirdi. Ülkesinin Hint-Pasifik vizyonunun, “Egemenlik haklarına saygı, uluslararası hukuka bağlılık, şeffaflık, özgürlük, serbest ticaret, insan hakları ve tüm devletler için eşit haklar” prensiplerine dayandığını belirten Austin, bu vizyonun tek bir ülkeye ait olmadığını, ortak bir hedef olduğunu vurguladı. İttifakların ve ortaklıkların ülkeleri daha güçlü kıldığını ifade eden Austin, “Dolayısıyla ortak hedeflerimiz net: Saldırganca eylemleri caydırmak, refahı teşvik eden ve çatışmayı önleyen kural ve normları güçlendirmek” dedi.
“ABD, tüm ortaklarıyla iş birliğini artırdı”
Doğu Çin Denizi'nden Güney Çin Denizi'ne ve Hint Okyanusu'na kadar tüm ortaklarıyla iş birliğini artırdıklarına dikkat çeken Austin, Japonya'nın yeni Ulusal Güvenlik Stratejisi'nde yer alan karşı saldırı kapasitesini geliştirme kararını memnuniyetle karşıladıklarını belirtti. Japonya ile karşılıklı işbirliğinin yanı sıra Güney Kore'yi de kapsayan üçlü işbirliğini de ilerlettiklerine dikkat çeken Austin, bu işbirliğinin daha fazla rutin askeri tatbikat ve daha geniş bilgi paylaşımını içerdiğini söyledi. Güney Kore ile ABD arasında imzalanan Washington Deklarasyonu ile ABD'nin nükleer denizaltılar gibi kritik askeri varlıklarını Kore Yarımadası çevresinde daha fazla konuşlandırmayı taahhüt ettiğini hatırlatan Austin, ülkesinin nükleer caydırıcılığı genişletme konusunda kararlı olduğunu ifade etti.
“Tayvan Boğazı'nda çatışma yıkıcı olabilir”
ABD'nin Çin ile ilgili politikalarına da değinen Austin, Pekin'in uluslararası hava sahasında yasal olarak uçan ABD ve müttefik uçaklarına yönelik endişe verici eylemlerde bulunduğuna dikkat çekerek “Bu nedenle, müttefiklerimizi ve ortaklarımızı zorlama ve baskılara karşı kendilerini savunurken destekleyeceğiz” dedi. Austin, “Açık söylemek gerekirse çatışma ve cepheleşme arayışında değiliz fakat baskı ve zorbalığa boyun eğmeyeceğiz” şeklinde konuştu. Tayvan Boğazı'nda barışı korumanın tüm dünyanın çıkarına olduğunu hatırlatan Austin, ülkesinin bölgedeki düzeni koruma politikasında değişiklik olmadığını söyledi. “Her iki taraftan da düzenin tek taraflı olarak değiştirilmesine karşı çıkmaya devam edeceğiz” diyen Austin, “Ayrıca, çatışmanın ne yakın ne de kaçınılmaz olduğunun altını çizmek isterim. Günümüzde caydırıcılık önemlidir ve onu sağlamak bizim görevimizdir” ifadelerini kullandı. “Tayvan Boğazı'nda çatışma yıkıcı olabilir” uyarısında bulunan Austin, bölgede barış ve istikrarı korumaya kararlı olduklarını yineledi.
“ABD yeni bir soğuk savaş istemiyor”
Ülkesinin ve ABD Başkanı Joe Biden’ın çatışma yerine diplomasiyi güçlendirmek ve bölgede barışı, güvenliği ve istikrarı desteklemek için çalıştığının altını çizen Austin, “Başkan Biden bu konuda net. ABD yeni bir soğuk savaş istemiyor. Rekabet çatışmaya dönüşmemeli ve bölge asla düşman bloklara bölünmemeli” dedi. ABD ve Çin arasında özellikle savunma ve askeri alanlarda iletişim kanallarının açık tutulmasının önemine vurgu yapan Austin, Çin’in, Shangri-La Diyaloğu sırasında ABD'nin iki ülke savunma bakanları arasında görüşme gerçekleştirilmesi teklifini reddetmesine atıfla “Diyalog bir lütuf değil gerekliliktir. Akşam yemeğinde el sıkışmak, gerçek bir iletişimin yerini tutmaz. Ne kadar çok konuşursak, krize veya çatışmaya yol açabilecek yanlış anlamaları o kadar kolay önleyebiliriz” dedi. Çin'in iki ülkenin orduları arasında ortak kriz yönetimini güçlendirme konusunda çalışmaya isteksiz olmasından derin endişe duyduğunu belirten Austin, büyük güçlerin şeffaflık ve sorumluluk konusunda öncü olması gerektiğinin altını çizdi.
Burak Ersoy
