GÜNDEM - 09 Ağustos 2022 Salı 16:08

'Abdulhamid Han' Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katıldığı törenle Akdeniz'e uğurlandı

A
A
A
'Abdulhamid Han' Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katıldığı törenle Akdeniz'e uğurlandı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye'de ilk petrol bulunan yerin bundan 135 yıl önce yine Akdeniz'deki İskenderun olduğunu hatırlatarak, "Bu defa da Abdülhamid Han gemimizi ya Allah bismillah diyerek Gazipaşa'nın 55 kilometre açığındaki Yörükler-1 kuyusuna uğurlayacağız. Yörükler-1 kuyusu, Doğu Akdeniz'deki kapsamlı iş planımızın ilk adımıdır. İnşallah sizlerden de hayırlı bir haberi en kısa sürede bekliyoruz" dedi.

Mavi vatandaki filonun 'en güçlüsü' olan Abdülhamid Han sondaj gemisi, Mersin'in Silifke ilçesine bağlı Taşucu Limanı'ndan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı törenle Akdeniz'e uğurlandı. Abdülhamid Han sondaj gemisine helikopterle iniş yapan Erdoğan, gemide yaklaşık 1 saat boyunca yetkililerden brifing aldıktan sonra uğurlama töreninin yapılacağı alana geldi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, Milli Savunma Bakanı Hulisi Akar, Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişçi ile Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler'in de katıldığı törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün buradaki bu fotoğrafın, Türkiye'nin son 20 yıllık serencamının adeta bir özeti olduğunu söyledi.

Çok heyecanlı olduğunu belirten Erdoğan, "Heyecanlı olduğum kadar da geleceğe bakışımız ve bu noktada ufkumuz çok daha aydınlıktır. Son 20 yılda ülkemize asırlık eser ve hizmetler kazandırdık. Sözümüzün somut örneği olan Abdülhamid Han sondaj gemimiz, Türkiye'nin enerji alanındaki yeni vizyonunun da sembolüdür. Daha önce paramızla dahi yaptıramadığımız sismik araştırmaları, bakın sondaj demiyorum, sismik araştırmaları sondaj faaliyetlerini keşfedilen kaynakların ekonomiye kazandırılması süreçlerini artık kendi imkanlarımızla yürüttüğümüz bir döneme girdik. Az önce Bakanımızın da rakamlarıyla ifade ettiği gibi bugün, Abdülhamid Han sondaj gemimizle Türkiye farklı bir yere gelmiştir. Türkiye'nin dünyanın önde gelen petrol ve doğal gaz sondajcılarından biri haline gelmesini sağlayan herkese şükranlarımı sunuyorum" diye konuştu.

'Abdulhamid Han' Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katıldığı törenle Akdeniz'e uğurlandı

"4 sondaj gemimiz, 2 sismik araştırma gemimizle artık biz de bu alanda varız"

Şüphesiz bugünlere bir anda gelinmediğini kaydeden Erdoğan, "Uzunca bir süre kimi zaman sinsi oyunlarla, kimi zaman iyi niyetli ama cesaretsiz tercihlerle, kimi zaman açıkça ihanetlerle oyalandık. Vakit ve kaynak kaybettik. Ülkemizin 2023 hedeflerini belirlerken öncelikle çözmemiz gereken sorunların başında enerjide dışa bağımlılığımızın geldiğini gördük. Yıllarca açılıp üzeri betonla kapatılan kuyuların sebep olduğu yılgınlığı ortadan kaldırmak için kendi insan gücümüzle, kendi veri altyapımızla ve kendi teknolojik araçlarımızla bu süreci yürütme kararı aldık. Şimdi varız. 4 tane sondaj gemimiz, 2 sismik araştırma gemimizle artık biz de bu alanda varız" ifadelerini kullandı.

"Adeta su altında bir enerji üssü kuruyoruz"

"Denizlerde dünyada eşine az rastlanır bir sondaj filosuna sahibiz" diyerek konuşmasını sürdüren Erdoğan, "Gerekli hazırlıkları yaptıktan sonra Akdeniz ve Karadeniz'de sondaj çalışmalarına başladık. Fatih sondaj gemimizi 'her arayan bulamaz ama unutmayın bulanlar arayanlardır. Bu şekilde göreve uğurladık ve bir süre sonra da müjdeli haberi aldık. Karadeniz'de keşfettiğimiz 540 milyar metreküplük doğal gaz rezervi ülkemize ve milletimize maddi karşılığının çok ötesinde bir moral vermiş, bir dönüm noktası olmuştur. Karaya ulaştığında bu gazı kullanılabilir hale getirip, sistemimize aktaracak doğal gaz işleme tesisimizin temelini geçtiğimiz yıl attık. Haziran ayında da denize boru döşeme işlemine başladık. Sığ kısımlardaki boru döşeme işlemini bitirdik. Derin kısımlardaki 165 kilometrelik kısmın 100 kilometresini tamamladık. Denizin iki bin 200 metre altında yürütülen bu işlemlerle adeta su altında bir enerji üssü kuruyoruz. Fatih gemimiz halen Türkali-10 kuyusundaki sondaj çalışmalarını sürdürüyor. Yavuz gemimiz Türkali-4 kuyusundaki üst işlemleri gerçekleştiriyor. Kanuni gemimiz de Türkali-6 kuyusunun alt tamamlama işlemlerini hamdolsun bitirdi. Böylece Karadeniz gazının ilk etabı için gereken 10 kuyudaki işlemleri birer birer bitirerek buradan gelecek doğal gazı 2023 yılında milletimizin hizmetine vermeyi planlıyoruz" ifadelerini kullandı.

'Abdulhamid Han' Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katıldığı törenle Akdeniz'e uğurlandı

"2022 enerji faturamızın 100 milyar doları bulacağı göz önüne alındığında, yürütülen çalışmaların ve elde edilen sonuçların manası daha iyi anlaşılacaktır."

Aynı anda 3 sondaj gemisinin çalıştığı bu sahanın, dünyada üretime en hızlı hazırlanan saha olarak kayıtlara geçtiğini vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti; "Denizlerde elde ettiğimiz başarıyı karadaki keşiflerle taçlandırmak istiyoruz. Bu amaçla hem yeni kuyu açma hem daha önce açılıp üzeri kapatılmış kuyuları tekrar üretime kazandırma faaliyetlerimizi kesintisiz devam ettiriyoruz. Üretimimiz 65 bin varile ulaştı. Hedefimiz yıl sonuna kadar 150 kuyu daha açarak bu rakamı katlayarak arttırmak. Küresel ekonomik krizde adeta bir silah haline dönüşen doğal gaz ve petrol kaynaklarımızı ne kadar kısa sürede, ne kadar çok arttırabilirsek, bu kritik süreçte o derece avantaj kazanacağız. Hem enerji bağımsızlığımızı temin, hem cari açığımızı kapatma bakımından bu çalışmaları çok önemli görüyoruz. Sadece 2022 enerji faturamızın 100 milyar doları bulacağı göz önüne alındığında, yürütülen çalışmaların ve elde edilen sonuçların manası daha iyi anlaşılacaktır."
"Abdülhamid Han gemimizi, Gazipaşa'nın 55 kilometre açığındaki Yörükler-1 kuyusuna uğurlayacağız"
Abdülhamid Han gemisinin en son teknoloji ile edilmiş 7. nesil diye ifade edilen bir sondaj gemisi olduğunu ifade eden Erdoğan, şu bilgileri verdi; "Diğer üç sondaj gemimizden daha üstün özelliklere sahip bu gemiyi ilk defa Türkiye olarak biz kullanacağız. Taşucu limanımızda gemimizin sondaj öncesi tüm hazırlıkları bitirildi. Bugün Abdülhamid Han gemimizi 'Mavi Vatana', yeni sondaj rotamız Akdeniz'e yolcu ediyoruz. Ülkemizde ilk petrol bulunan yer bundan 135 yıl önce yine Akdeniz'deki İskenderun'dur. Bu defa da Abdülhamid Han gemimizi ya Allah bismillah diyerek Gazipaşa'nın 55 kilometre açığındaki Yörükler-1 kuyusuna uğurlayacağız. Yörükler-1 kuyusu, Doğu Akdeniz'deki kapsamlı iş planımızın ilk adımıdır. Milletimizin duası, Abdülhamid Han sondaj gemimizde gece gündüz ter dökerek arama yapacak arkadaşlarımızla birlikte olacaktır. İnşallah sizlerden de hayırlı bir haberi en kısa sürede bekliyoruz. Gemimiz buradaki sondaj çalışmalarını bitirince durmayacak. Diğer kuyulara geçecek. Bu şekilde bulana kadar aramaya devam edeceğiz."

"Şımarıklıklarını artıranların sonu, bir gün kafayı duvara çarpıp kendine gelmek olacaktır"

"Akdeniz'de yaptığımız arama ve sondaj çalışmaları kendi egemenlik alanlarımızdadır. Bunun için kimseden izin veya icazet almaya ihtiyacımız yoktur" diyen Erdoğan, şöyle devam etti; "Abdülhamit Han gemisi çalışmalarına başladığında, arkalarına aldıkları ağa babalarına güvenerek bize efelik etmeye yeltenenler muhtemelen çıkacaktır. Biz onları ciddiye almayıp kendimize müsavi ve muhatap görmedikçe şımarıklıklarını artıranların sonu, bir gün kafayı duvara çarpıp kendine gelmek olacaktır. Ne kuklalar, ne kuklalar ne de onların iplerini ellerinde tutanlar Akdeniz'de hakkımız olanı almamızı engelleyemeyecek. Gerçi Akdeniz'de Abdülhamid Han ismiyle karşılaşan birilerinin aklına herhalde önce Gazi Ethem Paşa ve Dömeke Savaşı gelecek. Onlar anladı. Üzerinden henüz bir asır mücadeleyi ne yaparlar? Hatırlarlar. Ama hiç merak etmesinler, hiç korkmasınlar. Bizim ilkemiz ne hakkımızı yedirmek ne de kimsenin hakkına göz dikmektir. Büyük ve güçlü Türkiye vizyonu öylesine kuşatıcı ve kapsamlıdır ki, her gün ay yıldızlı bayrağımızın korkusuyla yatıp kalkanların hezeyanlarıyla uğraşmaya vaktimiz yoktur. Biz kendi işimize bakıyoruz. Ve bakmaya devam edeceğiz."

'Abdulhamid Han' Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katıldığı törenle Akdeniz'e uğurlandı

"Haklarımızı korumak için gerektiğinde dişe diş mücadele vermekten çekinmedik, çekinmeyeceğiz"

Konuşmasını, "Kendi işimizi, kendimiz göreceğiz. Kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz" diye sürdüren Erdoğan, "Bu çabalarımıza destek verecek herkesle de birlikte çalışmaya, birlikte yol almaya. hazırız. Uluslararası anlaşmalarla garanti altına alınmış olan haklarımızı, hariçten gazel okuyarak, uydurma haritalarla yok saymak isteyenlere bu lokmanın onların boğazından geçmeyecek kadar büyük olduğunu da hatırlatmak isterim. Haklarımızı korumak için gerektiğinde dişe diş mücadele vermekten çekinmedik, çekinmeyeceğiz. Türkiye'nin dostluğunun ve müttefikliğinin özellikle karşısında yer almaktan çok daha değerli, çok daha kazançlı, çok daha doğru bir yaklaşım olduğunu görmek için son dönemdeki gelişmelere bakmak yeterlidir. Kısaca söylemek gerekirse, bizimle birlikte yol yürüyen kazanır. Bize karşı yol yürüyen ise kaybeder. Bu duygularla Abdülhamit Han sondaj gemimize yolun açık, sondajın bereketli olsun diyoruz. Gemi personelimize başarılar diliyoruz" dedi.

"Filonun en güçlüsü"

Yedinci nesil olmasının yanı sıra 238 metre uzunluğu, 42 metre genişliği ve çift güvenlik sistemiyle öne çıkan sondaj gemisi Abdülhamid Han, filosunun teknik açıdan hem en donanımlısı hem de en uzunu olarak 'Mavi Vatan'daki hidrokarbon arama çalışmalarına önemli bir güç katması bekleniyor. Çift kule ile aktif konumlandırma sistemine sahip 200 mürettebat kapasiteli geminin, 12 bin 200 metreye kadar sondaj yapabilme yeteneği olduğu biliniyor.

Güney Kore'deki Okpo Limanı'ndan yola çıktıktan sonra 19 Mayıs'ta Mersin'in Taşucu Limanı'na ulaşan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından adı 'Abdülhamid Han' olarak açıklanan gemideki çalışmalar tamamlandı. 2,5 aydır Mersin'in Taşucu Limanı'nda kalan Abdülhamid Han sondaj gemisinin bakım, geliştirme ve güncelleme çalışmalarının bitmesiyle teknik donanımı ve fiziki özellikleriyle 'Mavi Vatan'daki filonun 'en güçlüsü' olarak bugün Akdeniz'e açıldı.

Halil İbrahim Varlı - Koray Ünlü - Murat Şengi
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aksaray Hayvanları besleyen ayakkabı tamircisini Cumhurbaşkanı Erdoğan Külliyede ağırlayacak Aksaray’da çöplerden topladığı gıdalarla hayvanları besleyen ayakkabı tamircisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine Külliyeye gitmeye hazırlanıyor.Aksaray’da çöplerden topladığı ekmek ve diğer gıda maddeleriyle hayvanları besleyen ayakkabı tamircisi Turgut Kılıç’ın (58) sosyal medyada ilgi çeken videosunu gören Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ayakkabı tamircisi Kılıç’ı Külliyeye davet etti. Küçük bir barakada ayakkabı tamirciliği yaparak geçimini sağlayan Kılıç, barakasının hemen arkasındaki boş arazide hayvanları besliyor. Külliyedeki davete gitmek için hazırlık yapan Kılıç, “Ben yaptığım her işe Allah rızası niyetiyle başladım. Cumhurbaşkanımız benim videomu izlemiş, beğenmiş. Beni de görmek istemiş, haber göndermiş. Elhamdülillah haberini aldık. Ben de gideceğim Allah’ın izniyle. Davete icabet etmek lazım. Çünkü davet Cumhurbaşkanımızdan geliyor. Gurur verici bir şey, çok mutluyum, çok sevinçliyim” dedi.Hayvanlara karşı merhametli olunması gerektiğine dikkat çeken Kılıç, “Hayvanları severek Allah rızası için besliyorum. Onlara merhametim çok fazla, herkesin de merhamet etmesini istiyorum hayvanlara. Ekmekleri toplayacak yer çok. İnsanların ekmekleri fazla geliyor herhalde çöplere asmışlar, çöplerin içine atmışlar. Böyle bir şey olabilir mi? Saygısızlık aslında. O çöplerdeki ekmekler boşa mı gitsin, yazık. Bunları toplayıp getiriyorum. Burada kuşlara veriyorum aslında ama sadece kuşlar değil kediler de geliyor, köpekler de geliyor, kargalar, kumrular, sığırcıklar gibi çeşit çeşit hayvanlar gelip yiyorlar” diye konuştu.
Zonguldak 8 işçinin öldüğü davada 3 sanığa hapis, 6 sanığa beraat talep edildi Zonguldak’ta 8 işçinin öldüğü 8’inin de yaralandığı maden faciası davasında yargılanan 3 sanık ile aralarında eski TTK yöneticilerinin de bulunduğu 6 sanığın birleştirildiği dosyada Cumhuriyet Savcısı mütalaasını sundu. Kozlu ilçesinde 7 Ocak 2013 günü meydana gelen metan gazı püskürmesi olayında 8 işçi hayatını kaybetti. 8 işçi ise yaralandı. Olaya ilişkin 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmada Yargıtay 12. Ceza Dairesince haklarında verilen mahkumiyet kararı bozulan 3 tutuksuz sanıktan proje sorumlusu E.K. ile emekli TTK Genel Müdürü Rıfat D. ve kurum yöneticisi M.A. yer aldı. Ölen işçilerin yakınları ile taraf avukatlarının da hazır bulunduğu duruşmada sanık E.K. suçlamaları kabul etmedi. İhalenin iki aşamalı olduğunu ve ihale sürecinin 2003 yılında başladığını kendisinin ise 2011 yılında görev aldığını söyleyen E.K., “Bu yıllar arasındaki gerek kurumun gerek işverenin yapmadığı veya eksik veya hatalı yaptığı işler ben o tarihte çalışıyormuşum gibi bana atıfta bulunarak kusurlu olduğumu belirten raporları kabul etmiyorum. Bozma ilamında proje hazırlayan benmişim gibi bahsedilmiş ancak projeyi hazırlayan ben değilim, TTK’dir. Bilirkişi raporlarında bu süreçlerde tek yetkili benmişim gibi rapor düzenlenmiş ancak ben talimatlarla çalışırım” dedi. Olayın dünya tarihinde ikinci kez yaşanan büyük bir olay olduğunu öne süren E.K., “Olaydan önce böyle bir olay yaşanabileceği öngörülememiştir. Öyle ki bu olaydan sonra yönergeler değişmiştir. Kanunlarımız dahil bu olayı daha önce öngörememiştir. Daha önce alınan bilirkişi raporlarında çelişkili ifadeler mevcuttur. Bunun haricinde asıl işveren ile Star A.Ş. arasındaki iş ilişkisinin muvazaalı olduğuna dair Yargıtay kararı mevcuttur. Dolayısıyla muvazaanın olduğu iş ilişkisinde iş güvenliğine ilişkin sorumluluk asıl işverene aittir. Bu nedenlerle tekrar bilirkişi raporu alınmasını talep ederim. Bu olay yönetmelikleri değiştiren bir olaydır. Bu nedenle hakkımda bilinçli taksir hükümlerinin uygulanmamasını talep ederim” diye konuştu. Ölen işçilerin yakınlarının avukatı Murat Kemal Gündüz de Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nin bozma ilamına uyulmasını talep etti. Gündüz, mahkumiyet verilen sanıkların eylemlerini bilinçli taksirle gerçekleştirdikleri yönündeki hususun netleştiğini söyleyerek şöyle devam etti: "Dolayısıyla esas dosya yönünden kusur durumu yönünden dosya netleşmiş olup bu yönden yeniden rapor aldırılmasına gerek bulunmamaktır. Ancak esas dosyadaki Yargıtay bozma ilamında kaçınılmazlık ilkesinin somut olayda bulunmadığı, Star A.Ş’nin yetkin bir firma olmadığı hususlarının belirtildiği, birleşen dosya açısından ise alınan her iki raporun Yargıtay ilamıyla çelişir şekilde sanki kaçınılmazlık ilkesi varmış ve Star A.Ş. yetkin bir firmaymış gibi değerlendirilerek birleşen dosya sanıklarının kusursuz olduğuna dair rapor düzenlenmiştir. Bu nedenlerle Yargıtay ilamıyla çelişen birleşen dosyadaki raporlara itirazlarımızı tekrar ediyoruz ve birleşen dosya yönünden rapor alınmasını talep ediyoruz." Emekli Sayıştay üyelerinin yer aldığı bilirkişi raporu hazırlanmasını talep etti Sanıklardan eski TTK çalışanı M.A. ise kurumda ihale sürecinin her yıl düzenli olarak Sayıştay tarafından denetlendiğini hatırlatarak şöyle dedi: “Eksiklikler tespit edilseydi raporda yer alırdı. Dolayısıyla bu tür düzenlenen raporlarda 5 yıl süre içerisinde firmanın yetersiz olduğuna dair herhangi bir tespit yoktur. Kaza olmasaydı böyle bir konu gündeme gelmeyecekti. Bu konulardan dosyanın emekli Sayıştay üyelerinden oluşan bilirkişi kurulundan rapor aldırılmasını talep ederim.” Eski TTK Genel Müdürü Rıfat D. ise suçlamaları kabul etmeyerek beraatini talep etti. Cumhuriyet Savcısı ise dosyadaki bilirkişi raporlarının yeterli olduğunu belirterek “Yeniden rapor aldırılması yönündeki tüm taleplerin reddine ve ayrıca dosya tekamül ettiğinden ve araştırılacak başkaca bir husus kalmadığı açıkça anlaşıldığından tevsi tahkikat talepleri açısından da yine tüm taleplerin reddine karar verilmesi talep olunur” görüşüne yer verdi. Cumhuriyet Savcısının görüşü üzerine söz alan Avukat Gündüz, “İddia makamı celse arasında birleşen dosyada rapor alınmasına dair yazılı beyanda bulunmuştu. Bu celse ise dosyadaki mevcut raporların yeterli olduğunu beyan ederek bilirkişi raporları alınması yönündeki taleplerin reddine karar verilmesini talep etti. Biz birleşen dosya yönünden yeniden alınması talebimizi yineliyoruz. Zira aksi halde esas dosyadaki Yargıtay ilamıyla birleşen dosyadaki bilirkişi raporları çelişecektir” dedi. Mahkeme heyeti ise yeniden bilirkişi raporu alınması taleplerini oy birliği ile reddetti. Cumhuriyet Savcısı mütalaasında sanıklar E.K., Ş.S.D. ve A.A. hakkında bilinçli taksir suçlamalarıyla ayrı ayrı cezalandırılmalarına; aralarında eski TTK Genel Müdürlerinin de bulunduğu ve 6 sanığın yer aldığı Zonguldak 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nden birleştirilen dosyadaki sanıkların ise beraatlerini istedi. Avukat Gündüz ise mütalaanın birleşen dosyaya yönelik bölümüne katılmadıklarını, bilirkişi raporlarının Yargıtay ilamıyla çeliştiğini söyleyerek savunma için süre istedi. Mahkeme heyeti mütalaaya savunma yapılması için süre vererek duruşmayı 12 Haziran 2024 tarihine erteledi.
Erzurum ER-VAK’tan Nafiz Bey apartmanının müzeye çevrilmesine teşekkür Er-Vak Başkanı Erdal Güzel, Milli Mücadelenin fedakâr şahsiyetlerinden Erzurumlu Nafiz Kotan’ın Ankara’da yapmış olduğu apartmanın müzeye çevrilmesinin geç kalınmış bir vefa göstergesi olduğunu ifade ederek yine de gösterilen bu hassasiyetin Erzurumluları ziyadesiyle memnun ettiğini belirtti. Güzel, Erzurum Kalkınma Vakfı olarak 2005 yılından beri Nafiz Kotan isminin yaşatılması ve hatırlanması konusunda önemli çalışmalar yaptıklarını, ülke genelinde ciddi bir farkındalık oluşturmalarına rağmen arzu edilen bir noktaya ulaşamadıklarının üzüntüsünü yaşadıklarını söyledi. İstiklâl Savaşı sırasında Mustafa Kemal’e “Tüm servetim milli mücadelenin emrindedir paşam. Vatan kurtulursa hepimiz kurtulacağız. Fakat Allah göstermesin, bu mukaddes toprakları kaybedersek benim servetimin ne kıymeti kalır” diyerek orduya dört tayyare alıp, iki tayyare parası bağış yapan Nafiz Bey’in vefat ettiği Erzurum’da mezarının dahi olmamasının büyük bir vefasızlık olduğunun altını çizen Güzel, Erzurum Hava Limanı isminin “Erzurum Nafiz Bey Hava Limanı” olarak değiştirilmesi isteklerini bu vesile ile tekrarlayarak, Nafiz Bey’in Ankara’da yaptığı ilk asansörlü ve kaloriferli apartmanın müzeye çevrilmesini ilk adım olarak değerlendirdikleri belirtti. Güzel, Er-Vak‘ın, Nafiz Bey konusundaki taleplerinin takipçisi olacaklarını, Nafiz Bey Apartmanı’nın müzeye çevrilmesini düşünen ve gerçekleştiren ilgili birimlere Erzurumlular olarak şükranlarını sunduklarını kaydetti.