Bahçeşehir Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Kemal Suher, "Akademik hayatın yanı sıra sosyal hayatta, sosyal faaliyetlerde de bir öğrencinin ne kadar başarılı olup olmadığını anlamaya çalışıyoruz, gizli yeteneklerini, hayallerini değerlendiriyoruz ve ona göre bu öğrencilere burslar veriyoruz" dedi.
Türkiye’de ilk kez Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) tarafından uygulanan üniversiteye yerleştirmede yeni bir model olan ApplyBAU mülakatları dün Adana’da bir otelde yapıldı.
BAU İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Kemal Suher, ApplyBAU mülakat sisteminin, öğrencilerin gizli yeteneklerini, hobilerini ve hayallerini ortaya çıkardığını söyledi. Programın ilk etapta mühendislik bölümleriyle başladığını ve ardından iletişim, iktisat, işletme gibi fakültelere dağıldığını kaydetti.
Üniversiteye henüz yerleşmemiş öğrencilerin ‘applyBAU.com’ adresinden başvuruda bulunduklarını belirten Doç. Dr. Suher, “Daha sonra bir kısmını sistem, bir kısmını hocalar değerlendiriyor ve bunun sonucunda öğrencilerimiz belli noktalarda burs almaya başlıyorlar. Kabiliyetler ve bilgiler sınırın üzerindeyse bu kişilerle birebir görüşerek, mülakatlara çağırarak öğrencinin değerini tespit ediyoruz. Aslında bakıldığında sistem mekaniği dışında değeri açısından çok önemli çünkü bu bir sınavın alternatifi değil aslına bakarsanız sınavın bir tamamlayıcısı. Biz, doğru ve kabiliyetli öğrencileri bulmak istiyoruz. Çünkü bize göre sınav belli kabiliyetleri ölçüyor ama birçok öğrencinin gizli, köşede kalmış çok önemli faaliyetleri, hobileri, istekleri olabiliyor. Bunları ortaya çıkarmak bizim için çok önemli. Akademik hayatın yanı sıra sosyal hayatta, sosyal faaliyetlerde de bir öğrencinin ne kadar başarılı olup olmadığını biz anlamaya çalışıyoruz ve ona göre bu öğrencilere burslar veriyoruz” dedi.
Akademik başarının her şeyin çözümü olmadığının altını çizen Doç. Dr. Kemal Suher, dünyanın gerekliliklerine bakıp dış dünyaya açıldıklarını da söyleyerek şöyle devam etti, “Bir öğrencinin hayata bakış açısı, aktiviteler, sosyal çevreye karşı duyarlılığı, gittiği yabancı ülkeler, yabancı kültürlerle girdiği etkileşim; bunların hepsi bizim için değerli. Bunları arka arkaya koyarak bir şekilde bu çağdaş dünyaya ve iletişim dünyasına entegre olabilecek, bunun için hazır olan öğrencileri tespit edip ortaya çıkarmaya çalışmaya, bursla taçlandırmaya, ümitlendirmeye çalışıyoruz. Birçok Avrupa ülkesinde, ABD’de merkezlerimiz var. Washington ve Berlin’de kardeş üniversitelerimiz var. Çünkü artık dünya çok küçüldü. ‘Büyük bir köy’ diyorlar ama bana sorarsanız hepimiz aynı evdeyiz. Dünya o kadar küçüldü. Bir öğrencinin bu anlamda yetkin olabilmesi şu an en önemli değerlerden biri. Yabancı kültürleri tanıyor olabilmesi, birkaç dile hâkim olabilmesi; bunlar önemli özellikler. Dolayısıyla biz de lisede böyle var olan öğrencileri önceden tespit edip onları bulup öğrencilerin önünü açmaya çalışıyoruz. Öğrencilerin ayağına gidiyoruz. Geçen hafta İzmir’deydik, yarın Antalya’ya gideceğiz. Mülakata katılım oranları yüksek. Ben sadece İletişim Fakültesi’ni temsil ediyorum, İzmir’de 34 kişiyle görüştüm. Burada 15 kişiyle görüştük” ifadelerinde bulundu.
BAU İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Kemal Suher, mülakatlarda öğrencilerin sosyal sorumluluk projeleri dahil tüm projelerin değerlendirildiğine dikkat çekerek, liseyi bitirmemesine rağmen yazılım geliştiren veya büyük firmaların açıklarını bulan öğrencileri işaret etti.
