GÜNDEM - 26 Şubat 2016 Cuma 21:42

Adana’da Sözlü’ye destek eylemi

A
A
A
Adana’da Sözlü’ye destek eylemi

Hakkında yurt dışına çıkma yasağı konan Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, yargılanmaktan endişe etmediğini belirterek, “Yarın mahkeme açarlarsa da güzel güzel gider kendimizi savunuruz” dedi.

Çok sayıda Adanalı, Ceyhan Belediye Başkanlığı dönemi ile ilgili bir soruşturma kapsamında Cumhuriyet Savcısı’na ifade veren ve hakkında yurt dışına çıkma yasağı kararı alınan Büyükşehir Belediye Başkanı Sözlü’ye destek için belediye binası önünde toplandı. Burada konuşan Sözlü, “Bugün şu topluluk Adana’da kendi başına organize olmuştur. İşte sivil toplum budur, Adana’nın sivil toplumu budur” ifadelerini kullandı.
15 yılı Ceyhan Belediyesi’nde, 2 yılı da Büyükşehir Belediyesi'nde olmak üzere 17 yıllık başkanlık görevini tamamladığını kaydeden Sözlü, “Görevimin 17 yılının 14 yılını hep muhalefette geçirdim. Hiçbir seçimde de iktidar nimetlerinden istifade edemedik. Bizim için bir siyasi nimet varsa o da halkın gücüydü. Allah nasip ederse geride bıraktığımız 17 yıl içerisinde ve bundan sonra görevim ile ilgili işlemiş olduğum tek bir suç, tek bir mahkumiyetim olmamıştır. Bu kardeşiniz için ‘aldık alacağı’, ‘dosyaları patlayacak’ dediler, dosya bulamadılar. Belediye başkanlığına oturduk ve bir buçuk yıl dosya icat etmeye çalıştılar, yine bir şey bulamadılar. En son muhatap olduğumuz hadise üzerine bir davet aldık, biz de gittik. Nöbetçi mahkemeye gittik, henüz daha mahkeme safhasına bile gelmeden, suçumuz var mı yok mu ortaya konulmadan, bizim için adli kontrol talebinde bulundular. Hem Adana’yı terk etmemek hem de yurt dışına çıkmamak üzerine. Nöbetçi mahkeme başkanına durumu izah ettim. ‘Ben Adana’yı hem yurt içinde hem de yurt dışında temsil etmek durumundayım. Böyle bir ceza Adana’ya yakışmaz, üstelik benim delillerle ispatlanmış bir suçum da yok. Evrensen hukukun emel ilkelerine baktığımızda da suç sabit olmadan insana ceza verilmez” diye konuştu.

“SAVCIYA TEŞEKKÜR ETMEK DURUMUNDA KALDIM”
Sözlü, cumhuriyet savcısına ifade verdikten sonra konuyu sosyal paylaşım sitesinden kendisinin paylaştığını belirterek, “Bir gün sonra gazeteler çıktı. Egemen siyasi görüşün Adana’daki sesi, soluğu olanlar, havuzun güneyinden havlayan bir gazeteci müsveddesi aynen şunu diyor; ‘Niçin kelepçe takılarak götürülmedi’” dedi. “Yine kendi trolleri de aynen şunu söylüyorlar; ‘Bu nasıl iştir. Biz tutuklanmasını bekliyorduk. Bu hakimler, savcılar ne iş yaparlar’ söyledikleri budur” diyen Sözlü, “Biz bir haksızlığa uğradığımızı düşünürken bunların niyetlerini gördükten sonra öyle bir duruma geldik ki Cumhuriyet Savcısına sadece yurt dışına çıkma yasağı için teşekkür etmek durumunda kaldım” şeklinde konuştu.
“Bizim verdiğimiz mücadele, cumhuriyetimizi demokrasi ile taçlandırma mücadelesidir” diyen Sözlü, “Biz milletimiz için demokrasiden başka yolun çıkar olmadığını görüyoruz. Ama cumhuriyeti demokrasi ile taçlandırmak için o demokratik tarifi, hukuk devletini inşa ederek, hukukun evrensel ilkelerine riayet ederek gerçekleştirebiliriz” ifadelerini kullandı.

“DEMİRDEN KORKAN TRENE BİNMEZ”
Sözlü, yargılanmaktan endişe etmediğini kaydederek, “Ben bir Allah'tan, bir de hemşerilerden korkacağımı bilirsiniz. O yüzden hiçbir egemen güçten, kudret sahibinden korkmayız beşeri manada. Yargılanmaktan korkmak gibi bir endişem yok. Ama yargılanmak hukukun evrensel ilkelerinde, mahkemelerde olmalı. Suçu sabit olmadıkça, tehdit olmamalı, şantaj olmamalı. Siyasi geleceklerini hukuku yok ederek inşa etmek isteyenlere diyoruz ki; hukuktan korkmayın, biz yargılanmaktan korkmuyoruz. Biz Türk adaletine, mahkemelerine, cumhuriyet çocuğu savcılarımıza güveniyoruz. Yarın mahkeme açarlarsa da güzel güzel gider kendimizi savunuruz. Karşınızda başımız dik durduğumuz gibi orada da dik durur, aklanır geliriz. Sizin seçtiğiniz bir belediye başkanı olarak şunu çok net söylüyorum; Ceyhan’da da, Adana’da da, Ankara’da da hakimler var, Türk adaletine güveniyoruz. Demirden korkan trene binmez. Yargılanmaktan korkmayacağız. Kabiledeki çocuklarıyla yargılanmaktan kaçanlardan olmayacağız. Hiçbir şeyden endişe içerisinde değilim. Mensubu olduğum siyasi hareket, 17 yıllık siyasi görevimde bizi zora sokacak, halkımızı ve milletimize karşı bizi mahcup edecek hiçbir talepte bulunmamıştır. Sizleri mahcup etmeyeceğimiz noktasında hiç endişeniz olmasın. Sizleri, MHP’yi, Adana’yı mahcup etmeyeceğim. Bana sahip çıkan tüm hemşerilerime layık olma mücadelesi vereceğim” şeklinde konuştu.

EREN BOZKURT - NURİ PİR 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Terör örgütü PKK Avrupa’nın başına bela oldu PKK/KCK’lı terörist ve sempatizanları, çıkardıkları şiddet olayları ile Avrupa ülkelerinin başına bela oldu. Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan habere göre, Belçika ve Fransa’da eş zamanlı gerçekleştirilen operasyon sonucu 8 PKK/KCK’lı gözaltına alındı. 8 kişiye yöneltilen suçlar, ‘terör eylemleri hazırlamak ya da finanse etmek, bir terör örgütünü finanse etmek için para sızdırmak veya sızdırmaya teşebbüs etmek için komplo kurmak’ olarak açıklandı. Belçika polisinin PKK/KCK’nın Belçika merkezli Sterk TV ve Medya Haber TV kanallarının stüdyolarına düzenlediği operasyonda doküman ve teknik malzemelere el konuldu. Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre, eş zamanlı olarak Fransa’da da PKK/KCK’ya müzahir Drancy Demokratik Kürt Toplum Merkezi’ne ve üyelerin evlerine operasyon düzenlendi. Söz konusu operasyonun örgüte karşı Avrupa ülkelerinin attığı adımların somutlaşması açısından önem arz ettiği belirtildi. Avrupa’da PKK/KCK yapılanması nasıl çoğaldı? Avrupa, PKK/KCK tarafından Türkiye’ye karşı stratejik bir cephe olarak görülmekle birlikte lojistik, finansman ve kadro temini için önemli alanlardan biri. Avrupa’da örgütün bu yapısının oluşmasında AB ülkelerinin sessiz kalarak, yer yer destek olduğu ifade ediliyor. PKK/KCK, Avrupa Birliği ülkelerinde terör örgütleri listesinde yer alıyor. Kürtlerin sözde ezilen halk olarak yaptıkları algı politikası ve AB’deki ilgili kurum ve kuruluşlar ile siyasi çevreler içinde oluşturulan diplomasi Avrupa kamuoyunda karşılık bulurken, AB’ye üye birçok ülkenin örgüte karşı gerekli adımları atmaması da örgütün Avrupa’da sesinin yükselmesinde ve daha cüretkâr davranabilmesinde etkili oldu. Avrupa’da artan PKK/KCK şiddeti PKK/KCK, propaganda faaliyetlerini daha çok Avrupa’da Kürt nüfusunun yoğun olduğu Almanya, Fransa, Avusturya, İsviçre ve Hollanda gibi ülkeler ile örgütün faaliyetlerinin merkezi olması sebebi ile Belçika’da gerçekleştiriyor. Bununla birlikte Avrupa’da geniş bir alana yayılmış olmanın verdiği avantaj da her eylem ve etkinlikte kullanılıyor. Avrupa sınırları içinde düzenledikleri eylemler sırasında ivedi bir şekilde organize olup, şiddet içeren girişimlerde bulunabilen örgüt üyeleri, güvenlik güçleri ile çatışıp çevreye zarar verebiliyor. Tüm bunlara Avrupa makamları tarafından göz yumulurken, ancak son zamanlarda PKK/KCK yüzünden artan şiddet olayları Avrupa ülkelerine bile “dur” dedirtti. Avrupa makamlarından PKK/KCK’ya karşı tepkiler arttı Belçika’da yaşanan PKK/KCK’nın kızıştırdığı son olaylar ve bu olayların diğer Avrupa ülkelerine de sirayet etmesi ile Avrupa ülkeleri, görmezden geldikleri PKK/KCK şiddetine karşı adım atmaya başladı. Özellikle Belçika’da Türk kökenli nüfusa yönelik şiddet olaylarının artması, bu olaylarda güvenlik güçlerinin yetersiz kalması, PKK/KCK’ya müzahir basın organlarında manipülatif haberlerin yapılması Avrupa vatandaşlarının da tepkisine neden oldu. PKK/KCK’nın asıl hedefindeki Türkler ise Türk siyasetçilerinin telkinleri ile sakinliklerini hep koruyarak, şiddet olaylarından kaçınmaya çalıştı. Olayların artması sonucu Belçika Başbakanı Alexander De Croo yaptığı basın açıklamasında, “PKK/KCK lehine gösteriler kabul edilemez. Belçika’da fikir özgürlüğü garanti altındadır ancak terör örgütü PKK/KCK lehine ifadelere tolerans gösterilemez. Zira Kürt sorununa sempati duymak farklı bir şeydir” ifadelerini kullandı. Belçika Federal Adalet Bakanı Paul Van Tigchelt’ten de benzer bir açıklama geldi. Van Tigchelt, “Belçika için PKK/KCK, açık şekilde bir terör örgütü olarak kabul edilmektedir. Bu kırmızı çizgimizdir. Bu bağlamda PKK/KCK’nın Belçika’daki faaliyetleri kabul edilemez” dedi. Avrupa, PKK/KCK şiddetinin giderek artmasından endişe ediyor Belçika’da yaşanan olaylardan sonra Avrupa makamları PKK/KCK sempatizanları nedeni ile şiddet olaylarının artmasından endişe ediyor. Örgüte müzahir basın-yayın organlarında yaşanan şiddet olaylarının işlenme şekli ile Avrupa’daki örgüt yandaşlarını şiddete teşvik etmesi tedirginliği de arttı. Bu yayınlar yüzünden özellikle örgüte müzahir genç kesimin zaman zaman şiddet içerikli eylemlere başvurmasından korkuluyor. PKK/KCK, Avrupalı gençlerden örgüte adam devşiriyor Türkiye’de geçmişte olduğu kadar kolay kadro bulaman PKK/KCK, Avrupa’da Türk milliyetçileri ile Kürtlerin çatışmasını ön plana çıkararak gençlerden kadro temin edebilmek için bir zemin oluşturuyor. Kürt gençleri militarize eden örgüt, olaylara karışan ve adli yaptırım uygulanacak Kürt gençlerini örgüte sığınabileceği vaadiyle kandırıyor. Türkiye’den uzak ve PKK/KCK gerçeğinden habersiz Kürt gençlerini politize eden örgüt, “örgütsel bilinç” kazandırmaya çalışıyor.