EĞİTİM - 31 Temmuz 2018 Salı 11:45

Adaylar tercih yaparken nelere dikkat etmeli

A
A
A
Adaylar tercih yaparken nelere dikkat etmeli

YKS sınav sonuçlarının açıklanmasıyla birlikte üniversite tercih dönemi için heyecanlı bekleyiş sona erdi, şimdi sıra tercihlerde.

ÖSYM’nin YKS sonuçlarını açıklamasıyla adayların tercih heyecanı başladı. Üniversite adayları 7-14 Ağustos tarihleri arasında tercih başvurularını ÖSYM’ye yapacak. Adaylar tercih yaparken; üniversitenin konumu, sosyal ortamı, kontenjanı, ulaşımı, bilimsel faaliyetleri, akademik kadrosu ve burs imkanlarını dikkate almalılar. Sınav sonuçlarının açıklanmasıyla başlayan tercih döneminde, İstanbul Esenyurt Üniversitesi Genel Sekreteri Dr. Erdal Dursun öğrencilere ve velilere üniversite tercih dönemiyle ilgili açıklamalarda bulundu.

“Üniversite tercihinde ulaşım çok önemli”

Dr. Erdal Dursun, “Öğrenciler çok ciddi bir dönüm noktasına geldiler. Bu noktada iyi karar vermeleri lazım. Devlet Üniversitesi olsunda ne olursa olsun, hangi bölüm olursa olsun diye düşünen algıyı yenmemiz gerekiyor. Çünkü son zamanlarda kendini ispat etmiş vakıf üniversiteleri, Anadolu’da ki birçok devlet üniversitesinin nitelik ve nicelik olarak önüne geçmiş durumda. Öğrenciler üniversite tercihlerini yaparlarken bir takım yol gösterici parametrelere dikkat etmelidir. Bunlardan birincisi üniversitenin konumu ve şehir içindeki ulaşılabilirliği üniversiteler için önemlidir.”

“Adaylar doluluk oranını dikkate almalı”

Diğer bir parametrenin doluluk oranı olduğunu söyleyen Dursun, “Doluluk oranı, öğrencilerin tercih edebileceği üniversitenin öğrencilere sunduğu memnuniyet düzeyi ve bu düzey doğrultusunda takip eden yıllarda öğrencilerin orayı tercih etmesi anlamına gelir. Bu noktada adaylar, doluluk oranını dikkate almalıdır. İstanbul Esenyurt Üniversitesi’nin de yüzde 92 doluluk oranına sahip.

“Burs imkanlarına dikkat!”

Aday öğrencilerin, bursların devamlılığı konusunda, vakıf üniversitelerine dikkat etmeleri gerektiğine dikkat çeken Dursun öğrencilere şu önerilerde bulundu: “Vakıf üniversitelerinden burs aldıktan sonra bu bursların devamlılığı önemli. Öğrenciler şehir değiştirerek ailelerinden uzaklaşıyor. Bu da bazı problemlere sebep oluyor. Bu problemli durumlar öğrencilerin notlarına yansıyabiliyor. Bu nedenle, burslarının devamlılığı konusunda vakıf üniversitelerine dikkat etsinler.” 

“Kontenjan 2 bin 500 öğrenci”

Kontenjanın önemli bir unsur olduğunun altını çizen Dursun, “Üniveristelerin, yıl içerisindeki performansları, akademik kadroları ve bilimsel etkinlikleri ve fiziki imkanlarına göre YÖK her yıl çeşitli kontenjanlar tahsis ediyor. Üniversitemizin kontenjanı da bu yıl için yıllık 2 bin 500 öğrenci olarak belirlendi. Bu noktada öğrencilere üniversitelerin kapasitelerine de bakmalarına tavsiye ediyorum” diye konuştu. Dursun açıklamalarına şöyle devam etti: “ Sosyo-kültürel faaliyetler üniversite eğitimi boyunca öğrencilerin hem kendilerinin kişisel gelişimlerini sağlamalarını hem de sektör ilişkilerini kuvvetlendirmeleri için bir takım faaliyetlere katılmaları gerekiyor. Bizim üniversitemizde 62 farklı öğrenci kulübüyle desteklendi. Bunun dışında 49 yurtdışında bulunan üniversiteyle anlaşma yapılarak öğrencilerimizin hem yabancı dilini geliştirmelerine hem de farklı kültürleri,farklı ülkelerin üniversite sistemlerini görmelerine katkı sağlamak amacıyla onları, yurtdışına gönderiyoruz."

Sağlık ve Mühendislik bölümleri popülerliğini koruyor

Popülerliğini koruyan bölümlerle ilgili açıklamalarda bulunan Dursun:“Özellikle sağlık programlarının revaçta olacağını düşünüyorum. Bunun başında Fizyoterapi ve Rehabilitasyon, İlk ve Acil yardımı öğrencilerimize tavsiye ediyoruz. Bunun dışında imza yetkisi bulunan mühendislik programları, öğrencilerin ufuklarında güzel yerler edinir, güzel istihdam olanaklarını kendilerine sunar. Elektrik-Elektronik Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği ve Mimarlık bizim üniversitemizde eğitim öğretim faaliyetlerine devam ediyor” diye kaydetti.

Kariyer Uzmanlığı kadrolarının önemi arttı

Yeni yönetim biçimiyle kariyer uzmanlık kadrolarındaki öneme dikkat çeken, Dursun: “Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemiyle kamu kurumlarında istihdam edilecek kariyer uzmanlığı kadroları, adaylar için önemli bir alternatiftir. Kamuoyunda KPSS A Grubu kadroları olarak da bilinen bu istihdam standart devlet memurluğu maaşının çok daha üstünde ücretle çalışma ve kariyerinde yükselme imkânı bulunuyor.”
Bunun için de özellikle yabancı dil bilgisinin yeterli düzeyde olması şarttır. O nedenle kariyer uzmanlığı için özellikle eğitim dili İngilizce olan veya bir yıl süreli İngilizce hazırlık sınıfı imkânı sunan İşletme ile Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler bölümleri tercih edilebilir” dedi.

3’üncü havalimanı havacılık bölümlerine istihdam sağlayacak

Dursun, “3.Havalimanıyla birlikte özellikle Hava Ulaştırması ve Lojistik alanında Türkiye’de çok ciddi bir istihdam alanı açılacak. Bu alanı görerek üniversitemiz Sivil Hava ve Ulaştırma İşletmeciliği, Kabin Hizmetleri ve Lojistik alanlarında, özellikle uygulama simülatörü ve alan uzmanı eğitim kadrosuyla ciddi bir havacılık ve lojistik eğitimi veriyor. Önlisans düzeyinde tercih yapacak adaylara da havacılığı, ulaştırmayı, lojistiği tavsiye ediyorum” dedi.

Veliler öğrencilerin isteğini dikkate almalı

“Bunun dışında tabi ki velilerimiz, öğrencilerimize destek olacaklar. Dikkat etmeleri gereken şey ise velilerin sevdiği, beğendiği meslek değil, öğrencinin adayın gerçekten kendisinin severek, yaşayarak kendisinin yapacağı meslekleri tercih etmeleri çünkü hayatları boyunca yanlış yapılan bir tercih onları ciddi manada mutsuzluğa sürükler. Öğrencilerin kendi seveceği meslekleri tercih etmelerini kendilerine öneriyorum” ifade etti.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Konya Sahte güneş gözlüğünde görme kaybı tehlikesi Sahte güneş gözlüklerinin gözde katarakt oluşmasına sebep olduğunu ifade eden Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, katarakt oluşumun ise görme azlığına hatta görme kaybına kadar ilerleyebileceğini belirtti. Hangi tür malzemeden yapıldığı ve içinde ne tür kimyasal maddelerin bulunduğu bilinmeyen sahte güneş gözlüklerinin göz sağlığına kalıcı zararlar verdiğini belirten uzmanlar, bu tür güneş gözlüklerinin kullanılmamasını öneriyor. Yaz aylarının gelmesiyle beraber güneş ışınlarının etkisini daha da hissettirdiğini belirten Medicana Konya Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Güneş gözlüğü alırken birtakım özelliklere dikkat edilmesi gerekiyor. Alacağımız güneş gözlüğü mutlaka optikçiden olmalı. Özellikle artık giyim mağazalarında, kıyafet mağazalarında satılan ya da işporta dediğimiz dış merkezde satılan sahte güneş gözlükleri de olabiliyor. Bu tarz durumlara düşmemek için öncelikle mutlaka bir optikçiden güneş gözlüğü almalıyız. Güneş gözlüğü alırken temel iki özelliğe dikkat etmeliyiz. Birinci özellik Ultraviyole 400 koruma olmalı bunu optikçiye belirtmeliyiz. İkincisi ise CE sertifikası olmalı. Bu sertifikanın önemi Avrupa standartlarında üretilmiş camlar demektir. Mutlaka optikçiye belirtip alacağımız güneş gözlüğünün sertifikasını sorup buna göre alışveriş yapabiliriz" dedi. "Güneş gözlüğü alırken koruyuculuk bakımından rengin bir önemi yok" Güneş gözlüğü alırken hangi renk alınması, nasıl bir tercih yapılması gerektiğinin sıkça sorulduğunu ifade eden Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Güneş gözlüğü alırken koruyuculuk bakımından rengin bir önemi yok. Kahverengisi, siyahı, grisi, yeşili UV 400 koruma olduktan sonra hepsi gözü korur. Sadece hastaların görüş kaliteleri, kontrast duyarlılıkları değişebilir. Ama göze gelen zararlı ışınları hepsi engelleyecektir. Polarize olan güneş gözlükleri güneş yansımalarını daha çok azaltır, görüş konforu sağlar ama polarize olmayan bir güneş gözlüğü de UV 400 korumayı içeriyorsa sizi yeterince güneşten koruyacaktır" şeklinde konuştu. "Katarakt, sarı nokta hastalığının ilerleyişini artırabilir" Sahte güneş gözlüklerinin güneş ışığından, UV ışınından koruyuculuğunun olmadığını belirten Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Hiç gözlük takmasak bile gözümüz doğal mekanizma olarak güneşe çıktığımızda göz bebeğimizi küçültür ve bizi zararlı ışınlardan korumaya çalışır. Ama sahte bir güneş gözlüğü taktığımız zaman etrafı karartacağı için göz bebeğimiz büyür gözümüzün içine daha çok güneş ışınları girer. Bu sefer koruyucu özelliği olmadığı için birtakım hasarlara neden olur. Katarakt, sarı nokta hastalığının ilerleyişini artırabilir. Kornea dediğimiz gözün yüzeyinde ışık reaksiyonları oluşturabilir, kızarıklıklara ve yaralara neden olabilir. O yüzden sahte bir güneş gözlüğü, uygun olmayan bir güneş gözlüğü alacağımıza hiç almamak veya hiç kullanmamak daha iyi bir seçenek olacaktır" diye konuştu. "Görme bulanıklığına ve görme azalmasına neden olabilir" Güneş gözlüğünün sahte olmasının katarakt gelişimine neden olabileceğini ifade eden Op. Dr. Lütfi Seyrek, "Katarakt gelişimine ve görme azlığına sebep olur. Tam olarak körlük diye ifade etmesek de görme kaybına neden olabilir. Özellikle yaşlı hastalarda sarı nokta hastalığı dediğimiz görme kaybına neden olan hastalığın ilerleyişini hızlandırabilir ayrıca gözün yüzeyinden koruyuculuğu olmadığı için yüzeye gelen ışıklar gözün yüzeyinde yara yapıp yine görme bulanıklığına ve görme azalmasına neden olabilir. Bu yüzden mutlaka optikçiden alınmış kaliteli bir güneş gözlüğü kullanmalıyız. Sahte güneş gözlüğünü kesinlikle kullanmamamız gerekiyor" ifadelerini kullandı. "Kalitesiz camlar gözü korumasız hale getiriyor" Uzun yıllardır gözlük sektöründe olan Optisyen İbrahim Acaz da güneş gözlüğü alırken camların kalitesinin çok önemli olduğunu, göz sağlığını koruması gerektiğini söyledi. Gözlüğün mutlaka optikçiden alınmasını gerektiğini ifade eden İbrahim Acaz, "Tüm optikçiler orijinal gözlük alır. Sertifikalı, garanti belgeli gözlükler alır. Dışarda satılan ürünler veya başka yerde satılan ürünler, kıyafet mağazaları gibi farklı yerlerdekiler genelde sertifikasız oluyor. Ürünlerin modelleri güzel ama camları kalitesiz oluyor. Kalitesiz camlar gözü korumasız hale getiriyor" şeklinde konuştu.