ÇEVRE - 22 Ekim 2022 Cumartesi 10:12

Adeta canlı bir yağlı boya tablosu: 'Karagöl'

A
A
A
Adeta canlı bir yağlı boya tablosu: 'Karagöl'

Başkent’in doğa harikası noktalarından olan Çubuk Karagöl Tabiat Parkı, sonbaharın gelmesi ile birlikte adeta kartpostallık görüntülere sahne oldu. Karagöl’ün renk cümbüşü ile ziyaretçilerini kendine hayran bırakan manzarası havadan görüntülendi.

Karagöl Tabiat Parkı, Ankara il merkezine 68 kilometre ve Çubuk ilçesine 28 kilometre uzaklıkta yer alıyor. Karayolu ulaşım ağına Ankara-Çubuk karayolu (D180) ile bağlanan Karagöl Tabiat Parkı, Ankara Esenboğa Havaalanı’na da 52 kilometre uzaklıkta bulunuyor. Yıllık ziyaretçi potansiyeli 100 bin civarında olan tabiat parkı içerisinde, bekçi evi, WC, giriş kulübesi, kafeterya ve otopark gibi tesisler yer alıyor.

Adeta canlı bir yağlı boya tablosu: 'Karagöl'

Doğal orman dokusu ile tabiat parkı içerisinde bulunan volkanik oluşumlu göl, sahanın başlıca kaynak değeri olarak kendini gösteriyor. Tabiat parkı ayrıca, içinde bulunduğu bölgenin turizm açısından en önemli çekim merkezi konumunda da yer alıyor. Tabiat parkında, doğa yürüyüşü, dağ tırmanışı, flora ve fauna izleme, manzara seyir, sportif olta balıkçılığı gibi faaliyetler yapılabilirken, özellikle hafta sonlarında ise piknik amacıyla kullanılıyor.

Adeta canlı bir yağlı boya tablosu: 'Karagöl'

Sonbaharda adeta renk cümbüşüne sahne oluyor

Ziyaretçiler için Başkent’in ender bulunan noktalarından olan Karagöl Tabiat Parkı, yazın yemyeşil, kışın ise bembeyaz görüntüsü ile misafirlerini kendine hayran bırakıyor. Sonbaharın gelmesi ile birlikte de sararan ve kızaran ağaçların oluşturduğu muazzam görüntü, tabiat parkını ziyaret eden misafirler ve doğa fotoğrafçıları için unutulmaz fotoğraf karelerine sahne oldu.


Utku Şimşek - Doğukan Gürel - Muhammed Musab Gümüşer

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Zonguldak Enkazdan sağ çıkan Hediye hayırseverlerin desteğiyle dünyaevine girdi Hatay’da yaşanan depremde enkazdan beş gün sonra sağ kurtulan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı ile ertelediği düğününü hayırseverlerin de desteğiyle Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesinde gerçekleştirdi. Hatay’da yaşayan 21 yaşındaki Hediye Demirkol, nişanlısı Muhammet Yıldız ile birlikte düğün hazırlıkları yaparken 6 Şubat 2023’te yaşanan depremlerde annesi ve kardeşi ile enkaz altında kaldı. Deprem sonrası enkazın arasında nişanlısını arayan Muhammet Yıldız, günlerce umudunu kaybetmeden molozların arasında Hediye Demirkol’dan bir iz aradı. Ekiplerin çalışmaları sonucu beş gün sonra enkazdan sağ kurtulan Hediye Demirkol’un kolu ampute edildi. Enkazda annesini kaybeden ve kardeşinin de iki ayağı ampute edilen Hediye Demirkol, sevk edildiği Adana’da tedavisinin tamamlanmasının ardından kardeşiyle birlikte Zonguldak’ın Karadeniz Ereğli ilçesine taşındı. Türk Kızılay Şubesi ve hayırseverlerin de desteğiyle bir eve yerleştirilen Hediye Demirkol, Şube Başkanı Kürşat Yağız’a deprem nedeniyle ertelenen düğün planından bahsetti. Çiftin hayalini gerçekleştirmek isteyen Kızılay, düğün için hazırlık başlattı. Davul zurna eşliğinde gelin alma adetinin yerine getirilmesiyle birlikte çeyizler de eve taşındı. Yapılan duaların ardından konvoy halinde Gülüç Belediyesi Düğün Salonu’na gelen çift, burada dünyaevine girdi. “Evlilik sürecimiz depremden sonra çok farklı boyuta geldi” Hayırseverler ve sevenleri genç çifti düğünde yalnız bırakmadı. Dört senelik nişanlılık süreci sonrası düğün hazırlığı yaptıkları sırada depremin olduğunu anlatan Hediye Demirkol, “Birbirimizi görüp tanıştık. Uzun bir hikayemiz var. Zamanla konuşa konuşa ileriye dönük sürecimiz başladı. Söz takıp nişanlandık. Yaklaşık dört senedir birlikteyiz. Deprem bizim dönüm noktamız oldu. Önceleri evlilik sürecini düşünüyorduk ama depremden sonra çok farklı boyuta geldi. Birbirimizden kopamadığımızı o zaman anladık. Düğünü erteledik. Deprem olmasaydı geçen yaz düğün olacaktı. Tedavi süreçleri oldu" dedi. Karadeniz Ereğli’ye geldiklerinde nikah yaparak dünyaevine girmeyi planladıklarını ve Kızılay’ın desteğiyle düğün yaptıklarını anlatan Demirkol, “Bu şekilde bize güzel bir düğün organize ettiler. Hatay’dan Karadeniz Ereğli’ye geldik. Orada hiçbir şeyimiz kalmadı. Buradaki güzel insanlarla tanışma sürecimiz oldu. Birçok insanla tanıştık. Sağ olsunlar hiçbir zaman desteklerini ayırmadılar” diye konuştu. “Küs öleceğimizi bilmek beni kahretti” Depremin kendileri için dönüm noktası olduğunu söyleyen Muhammet Yıldız ise, “İnsan sevdiğinden asla kopamaz. Depremin olduğu gün kendisiyle küstük. Öleceğine değil de küs öleceğimize çok üzüldüm. Sürekli bunu düşünüyordum, kahroldum. Neden kavga ettiğimizi düşündüm. Demek ki iki günlük dünyaymış, kavga etmeye hiç gerek yokmuş” dedi. İlk depremin yaşanmasında bir saat sonra nişanlısının evinin enkazının başına geldiğini anlatan Yıldız, “Enkazdan araçlar geçemiyordu. Yakınlarında bir tane park vardı. İnsanlar ateş yakmış duruyordu. Bir umut oradadır diye kendisini, annesini ve küçük kardeşini aradım. Kimseyi bulamadım. Enkaz başında gördüğüm tablo her şeyi anlamama yetti. Oradan birisinin çıkması imkansız gibi bir şeydi. Arkadaşlarım da bunu söylüyordu. İlk başta Hediye’nin ölmediğini söylüyordum. Boşuna ümitlenmememi ve durumu kabullenmemi söylediler. Sonuna kadar Hediye’nin yaşadığını düşünüyor ve inanıyordum. Sonra Hediye’nin sesini duyduk ve yaşadığını öğrendik” ifadelerini kullandı.