POLİTİKA - 23 Mart 2017 Perşembe 10:30

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Eker: Almanya’da hapis cezasıyla tehdit edildim

A
A
A
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Eker: Almanya’da hapis cezasıyla tehdit edildim

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, “Almanya ziyaretim sırasında belediye başkanı adına imzalanmış bir mektupta beni para ve hapis cezasıyla tehdit ettiler. Camiye gitmeme engel olmaya kalktılar. Ben bunu uluslararası mahkemelere taşıyacağım. Bu son derece antidemokratik bir uygulama” dedi.

Eski Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehdi Eker, TGRT Haber ekranlarında yayınlanan “Neler Oluyor?” programına konuk oldu. İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın sorularını cevaplayan Eker, gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Bölücü terör örgütü PKK mensuplarının Almanya’da rahatça ‘hayır’ propagandası yaptığını belirten Eker, “Almanya’da PKK’yı açıkça kullanıyorlar. Siyasi faaliyet yaptığımız gerekçesiyle bizim programlarımızı engelliyorlar ama terör örgütleri listesinde yer almasına karşın aynı gün PKK’ya binlerce kişiyle gösteri yaptırıyorlar” dedi.

Geçtiğimiz günlerde bir program için gittiği Hannover’de Alman makamları tarafından engellendiğini hatırlatan Eker, “Biz havaalanından çıktık, daha kapıda Alman polisi engelledi. 31 Temmuz’da ‘Teröre Lanet, Demokrasiye Evet’ mitingi için gittiğimde uçağın kapısında bekliyorlardı. Bu kez gittiğimde ‘Siz AK Parti için oy toplamaya geldiniz, sizin toplantı yapmanızı kabul etmiyoruz’ dediler. Ben de diyorum ki; ‘Benim ülkemin burada 1 milyon 400 bin seçmeni var. Bu milletvekili seçimi değil, halk oylaması. Demokratik bir ülke değil mi burası? Bu insanlar oy kullanacak. Bilgi alma hakları var. Hangi tercihte bulunacaklarını bilmeleri lazım.’ Sonra mektup getirdiler, belediye başkanı adına imzalanmış ve bir yıl hapis cezası ile para cezası var. Ben bunu uluslararası mahkemelere taşıyacağım. Bu son derece antidemokratik bir uygulama. Orada salon toplantılarının tamamına baskı uygulanmakta, camiye gideceğim mesela, polis caminin başkanını arıyor. ‘Mehdi Eker oraya gelecek. Eğer müsaade ederseniz ben orayı kapatırım’ diyor. Bunların hiçbiri mahkeme kararı değil, siyasi karar. Bir vatandaşımıza ait düğün salonu gibi bir yerde geniş katılımlı kahvaltı düzenleniyor. ‘Sen bunu yapamazsın. Yaparsan kira sözleşmenizi iptal ederiz’ diye tehdit ediyorlar. Alman gazeteleri navigasyon üzerinden benim hangi binaya girdiğimi hedef gösteriyor. Bulunduğum mekanlardan birine PKK’lılar geldi, nasıl haber aldılarsa. ‘Mehdi Eker şu anda şurada’ diye bilgi veriyorlardı” diye konuştu.
Eker, Alman hükümetinin 16 Nisan referandumunda ‘hayır’ kararı çıkması için kampanya başlattığını belirterek, “Türkçe, propaganda filmleri Alman televizyonlarında yayınlanıyor. Referandumdan önce bir taraf olma durumu var. Ermeni tasarısının çıkışında Osmanlı'nın 1914-1918 arasındaki İttihatçılar dönemini Almanlar kadar yakından bilen kimse yok. O süreçte Osmanlı'nın neler yaşadığını en iyi onlar biliyor. Ermenilere bir soykırım yapılmadığın6ı da en iyi onlar biliyor. Bunun bir siyasi kararla çözülemeyeceğini de biliyorlar, ona rağmen 24 Nisan’da bir karar aldı. Arkasından 15 Temmuz’da kendisinden beklenmeyen bir tutum sergiledi. FETÖ darbe teşebbüsünden 15 gün sonra oradaki yurttaşlarımız bir miting düzenledi. İki yere başvurdular. Önce Stutguart’a başvurdular, o yasaklandı. Köln’e müracaat edildi. O yasaklanmadı ama aşırı bir güvenlik önlemi vardı. Çatılarda keskin nişancılar yerleşmişti. ‘Kalabalıktan biri kürsüye hareket ederse biz onu vururuz’ dediler. Amaç aslında o mitingi engellemekti. Biz o mitingde FETÖ darbe teşebbüsü olduğunu anlatıyorduk. Cumhurbaşkanımızın telekonferans yöntemiyle oradaki halka seslenmesi söz konusuydu, bunu da Anayasa Mahkemesine götürdüler ve engellediler” ifadelerini kullandı.

“Türkiye engelleri aşıyor, onlar rahatsız oluyor”
Türkiye’nin önüne çıkartılan tüm engelleri aşmasının Alman makamlarını rahatsız ettiğine dikkat çeken Eker, şöyle konuştu:

“Türkiye badireleri tek tek atlatıyor. Bu Gezi olaylarıyla başladı. Ellerini ovuşturanlar bunu atlattığımızı gördü. Aradan 6 ay geçti, 17, 25 Aralık atlatıldı. Mahalli seçimleri, cumhurbaşkanlığı seçimlerini, Kobani olaylarını, FETÖ darbe teşebbüsünü atlattık. Bu arada Berlin Havaalanı yıllardır bitirilemiyor ama burada üçüncü havalimanı bitiyor, üçüncü köprü bitti. Hem bunlarla mücadele ediyoruz hem de büyük projeleri hayata geçiriyoruz, bunları rahatsız eden şey bu. Daha önce dolaylı dile getirilenler artık açıktan yapılıyor. Bu bir güç kavgası, başka türlü okunması mümkün değil. Son 20 yılda Batı'da merkez sağ ve solda cazibe merkezi haline gelecek güçlü liderlik yok. Bunlar olmayınca, toplumun beklediği sorunlar çözülemeyince, aşırı uçlar ki, o ruhun genleri o topraklarda var. Osmanlı gibi 32 milleti barış içinde tutan bir kültür yok orada. Bunlar uçları merkeze çekeceğine merkezi uçlara taşıyor.”

Alman istihbaratının FETÖ çıkışını da eleştiren AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Eker, , 15 Temmuz’da yaşananlara Türkiye’de 80 milyon kişinin şahit olduğunu dile getirdi. Konuşmasında FETÖ’nün diğer terör örgütlerinden farkını anlatan Eker, “FETÖ, zarar verme potansiyeli olan bir aygıttır, bir araçtır bütün terör örgütleri gibi. Diğer klasik terör örgütlerinden farkı şu; PKK terör örgütü dağda eylem yapıyor, zaman zaman şehirlere 15 tonluk patlayıcılarla saldırıyor ama FETÖ şehir hayatına uygun modern araçlarla, iletişim araçlarıyla, medyayla, finans kuruluşlarıyla çok daha komplike, çok daha gelişmiş teknolojiler kullanabiliyor. FETÖ’nün kadroları yıllarca devlet içerisinde sinsi bir şekilde yapılanmış, yurt dışı eğitimleri olan ve modern toplum yapısına zarar verebilecek donanıma sahipler” ifadelerini kullandı.

“CHP sözcüleri yalan söylüyor”
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ve diğer CHP’li vekillerin halka yalan beyanlarda bulunduğunu söyleyen Eker, şunları kaydetti:

“Bizim bir stratejimiz var ve bunun uygulamalarını aşama aşama tatbik ediyoruz. Gerek halkla buluşmalarımız, gerek çeşitli mecraların kullanılması, gerek mitingler, gerek kitle iletişim araçları, bunların hepsi aşama aşama yapılıyor. Biz bazen rekabet alanımızda zorluklarla karşılaşıyoruz. Bir insan çok fazla yalan söylüyorsa, onunla çok fazla rekabet edemezsiniz. Ana muhalefet partisinin sözcüleri, onların verdiği beyanatlar. Bir insanın bu kadar açık yalan söyleyebilmesi iki şeye dayanır. Ya çok saf bir insandır ya da olağanüstü bir tiyatral yeteneği vardır. CHP’nin sözcülerinden birisi diyor ki, ‘Yeni sistemde Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanların dokunulmazlıkları var ve bu dokunulmazlık ömür boyu devam edecek. ’Vicdansız, sen hiç mi okumadın bunları. Bu tür yalan ifadelerle, yalan beyanlarla, bir enformatik kirlilikle toplumun zihnini bulandırmaya çalışanlara karşı sadece doğruları anlatırsınız ve onları milletin ferasetine havale edersiniz. Millet Allah’tan bunların farkında. Bizim çalışmalarımız millet nezdinde, halk nezdinde. Onlarla buluşmalarımız sürüyor. Biz vatandaşın basiretine, ferasetine güveniyoruz. Biz hakikatleri anlatıyoruz. Şu anda bizim açımızdan bir sorun görmüyoruz.”

Anketlerde ‘evet’ oylarının Türkiye’nin her yerinde önde yer aldığını dile getiren Eker, “Türkiye’nin her yerinde evet oylarında bir sıkıntımız yok. Bizim şu an uğraşımız, evet oylarını daha yukarılara çıkarmak. Bu bizim rehavete kapılacağımız anlamına gelmiyor. Aksine sonuna kadar sıkı sıkı sarılacağız” dedi.
Eker, Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde referandumda nasıl bir sonuç beklediklerinin sorulması üzerine, “Daha önce terör örgütünün baskıları nedeniyle insanlar rahatsız oluyordu. Bu kırsalda başka bir boyutta, şehir içerisinde başka bir boyutta yaşanıyordu. Bu bazen yerel yönetimler üzerinden oluyordu. İnsanlar esnafsa, belediyeye işi düşüyorsa, buradan kendisine gelebilecek zararı düşünüyordu. Devletin son bir, 1 buçuk yıl içerisinde kararlı ve etkin mücadelesi sebebiyle vatandaşlarda bu manada bir güven ve rahatlama var. O nedenle vatandaş duygu ve düşüncelerini daha rahat şekilde ifade ediyor. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde ve Doğu Anadolu Bölgesi’nde zaten çok bariz bir şekilde ‘evet’ farkı var. Güneydoğu Anadolu’da da beklenenin, tahmin edilenin çok daha ötesinde yüksek bir ‘evet’ oyu çıkacağını değerlendiriyorum. Anketler de zaten bunu söylüyor” cevabını verdi.

16 Nisan’da sandıktan ‘evet’ çıkarsa ‘hile yapıldı’ denilip vatandaşların sokağa davet edileceği iddialarına değinen Eker, “Muhalif olanlar, Türkiye’nin gerçek bir reform yapmasını engellemek isteyenler, en başından itibaren Türkiye hangi olumlu adımları attıysa, buna karşı bir şey söylemeye çalışmışlardır. Bu mücadele sürekli bir mücadeledir. Böyle bir iddiada bulunabilmesi için onun bir delilinin olması lazım. Algı operasyonu yapmak isteyenleri deşifre edecek olan medyadır ve bu medya içerisinde TGRT Haber de önemli bir aktördür. ‘Evet’ sonrası için nasıl yalanlar uyduracaklarının çalışmasını yapıyorlar. Bu tür şeyler bu millete sökmez” açıklamalarında bulundu.

"İngilizler bizi anladı"

Londra’da meydana gelen terör saldırısı hakkında da açıklamalarda bulunan Eker, “Ben bu olay gerçekleştikten sonra bir İngiliz milletvekiliyle görüştüm. Bana yazdığı mesajda ‘Bu işin ne demek olduğunu daha iyi anlıyorum’ dedi. Avrupa’da merkez sağ ve merkez sol siyaset çok güçlü figürler ortaya koymuyor. Burada yabancı düşmanlığı ve İslamofobi destekçisi uç siyasi partiler boy veriyor. Bu o ülkelerdeki insanların hırslanmasına neden oluyor. Küresel anlamda da her biri taşeron görevi gören büyük ölçekli terör örgütleri DEAŞ, PKK, FETÖ dünyanın çeşitli merkezlerini tehdit eder hale geldi. Paris, Londra, Berlin her yer; şu anda steril bir ülke yok. Bütün Batı ülkeleri enfekte. Batı ülkeleri bu enfeksiyonun farkında değiller. Kendi bünyelerinde ağır hasar yaratacak süreci göremiyorlar. Bunu görebilseler Türkiye’yle daha iyi işbirliği içinde olurlar” şeklinde konuştu.

“ABD ve İngiltere’nin havaalanlarında aldığı tedbir ticari sebeplerle olabilir”

Amerika Birleşik Devletleri ve İngiltere’nin havaalanlarında elektronik cihazlarla ilgili gerçekleştirdiği uygulamaya değinen Eker, “Dün Birleşik Devletler’de bir karar alındı, arkasından İngiltere de katıldı. Biri 6 ülkede, biri 8 ülkede buralarda yapılan doğrudan uçuşların da ipad, laptop gibi elektronik cihazların kabin içine alınmasıyla ilgili. Bunu güvenlik nedeniyle yapıyorsan, aynı şeyin bagajda yapamayacaklarını nereden biliyorsun? Bunların tedbirlerini alırken iş tedbir mi, ticari rekabet mi bilemiyoruz. Amerika’da da bu tartışma işleniyor. ‘Bu Amerika’nın mevcut yönetiminin kendi şirketlerini korumaya yönelik planı mıdır’ diye tartışılıyor” ifadelerini kullandı.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Vali Ustaoğlu Karesili Muhtarlarla Buluştu Balıkesir Valisi İsmail Ustaoğlu, Balıkesir’in Karesi İlçesi’ne bağlı mahalle muhtarları ile bir araya geldi. Sırrı Yırcalı Anadolu Lisesi Toplantı Salonunda gerçekleştirilen toplantıya Vali İsmail Ustaoğlu’nun yanı sıra İl Jandarma Komutanı Tümg. Nurettin Alkan, Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş, İl Emniyet Müdürü Hasan Yiğit, Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık, kurumların bölge ve il müdürleri, muhtarlar ve ilgililer katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan toplantının açılış konuşmasını yapan Karesi Karesi Kaymakamı Metin Arslanbaş yapılan ve planlanan çalışmalar ile ilgili bilgi verdi. Toplantıda konuşan Karesi Belediye Başkanı Mesut Akbıyık da önemli paydaşları olan muhtarlarla belediye olarak işbirliği içinde çalışmalara devam edeceklerine değindi. Toplantının devamında J.Yrb. Samet Ali Kılıçoğlu İl Jandarma Komutanlığınca yürütülen çalışmalar, polis memuru Ayşegül Bayındır ise İl Emniyet Müdürlüğünce yürütülen çalışmalar ilgili sunum yaptılar. Ustaoğlu, “Muhtarlar Devletin Gören Gözüdür” Toplantının sonunda değerlendirmede bulunan Vali İsmail Ustaoğlu, muhtarlık kurumunun devletle vatandaş arasında bir köprü olduğuna vurgu yaptı. Ustaoğlu, “Muhtarlık müessesesi çok önemli bir konumdadır. Vatandaşla devlet arasında adeta bir köprü vazifesi görmektedir. Muhtarlarımızın devletimizin gören gözü, işiten kulağı ve merhametli elidir.” diye konuştu. Toplantıda yapılan sunumlarda bilgi verilen konulara değinen Vali İsmail Ustaoğlu telefon dolandırıcılığına karşı özellikle yaşlı vatandaşların uyarılması konusunda muhtarlardan destek beklediğini söyledi. Vali Ustaoğlu vatandaşların gerekirse tek tek ziyaret edilerek bu dolandırıcılık yönteminin anlatılmasını, gerekli uyarıların yapılmasını dile getirdi. Uyuşturucuyla mücadele noktasında da muhtarlardan destek beklediğini ifade eden Ustaoğlu, kurumlarla işbirliği içerisinde olarak zehir tacirlerine geçit verilmemesi için çalışmaların hassasiyetle yürütülmeye devam edeceğini belirtti. Değerlendirmede havaların ısınmaya başlaması ile birlikte yangın riskinin arttığını dile getiren Vali Ustaoğlu, muhtarların vatandaşlara hatırlatmalarda bulunmasını istedi. En ufak bir yangın durumunda vatandaşların ivedi olarak ilgili birimleri bilgilendirmesine yönelik duyarlılığın büyük yangınların önüne geçilmesine önemli katkı sağladığını sözlerine ekledi. Görevlerine yeni seçilen muhtarlara hayırlı olması temenni eden Vali Ustaoğlu, devam eden muhtarlara da çalışmalarında başarılar diledi.
Hatay 5 milyon euroluk Avrupa Birliği projesi deprem bölgesinde tanıtıldı Deprem bölgesinde ekonomik kalkınmanın öncüsü olan Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA), Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum Projesi çerçevesinde; Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye’de hızlandırma hibe programını tanıttı. Asrın felaketinde hasara uğrayan deprem bölgesinin yeniden ayağa kalkması için yürütülen çalışmalar devam ediyor. Deprem bölgesinde en büyük hasarı alan illerden olan; Hatay, Osmaniye ve Kahramanmaraş’ın ekonomik anlamda değer kazanmasına öncülük eden Doğu Akdeniz Kalkınma Ajansı (DOĞAKA) bölgedeki faaliyetlerini sürdürüyor. Sosyal Girişimcilik Güçlendirme ve Uyum (SEECO) Projesi; kapsamında DOĞAKA öncülüğünde Kahramanmaraş, Osmaniye ve Hatay’da hızlandırma hibe programı tanıtıldı. SEECO Projesi kapsamında ilan edilen Hızlandırma Hibe Programı’nın açılış ve tanıtım toplantısı potansiyel faydalanıcılar ve kamu kurumlarının temsilcileri ile Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde gerçekleştirildi. Toplantıda katılımcılar, SEECO projesi hakkında bilgilendirildi. SEECO projesi; Avrupa Birliği’nin FRIT (Türkiye’deki Mülteciler için AB Mali Yardım Aracı) Programı kapsamında, Dünya Bankası ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Kalkınma Ajansları Genel Müdürlüğü koordinasyonunda yürütülmekte olan bir çalışma. SEECO Projesinin amacı, sosyal girişimcilik yoluyla kadınların ve gençlerin sosyal ve ekonomik yönden güçlendirilmesine ve toplumsal uyumunun sağlanmasına katkıda bulunarak, kadınlar ve gençler için yeni istihdam alanları oluşturulması. Toplam bütçesi 5 milyon euro olan hibe programı kapsamında, Hatay, Kahramanmaraş ve Osmaniye illerinde KOBİ’lere yönelik ve en az 1 yıl önce kurulmuş şahıs işletmelerine, şirketlere ve kooperatif işletmelerine, KDV hariç 3 bin ile 25 bin Avro arasında hibe desteği sağlanması amaçlanıyor. SEECO projesi çerçevesinde başlayacak olan ‘Hızlandırma Hibe Programı’ için son başvuru tarihi 17 Mayıs 2024 olarak açıklandı.
Manisa Özgür Özel’den milliyetçilik vurgusu Manisa’nın Kula ilçesinde halka seslenen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım. Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız" dedi. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, memleketi Manisa’daki ziyaretlerinin üçüncü ve son durağı olan Kula ilçesinde vatandaşların sevgi gösterileriyle karşılandı. Özel, partisinin Kula ilçe başkanlığını ve Kula Belediye Başkanı Hikmet Dönmez’i ziyaret ettikten sonra Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında otobüs üzerinden halka hitap etti. "Atatürk’ün iki emanetine gözümüz gibi bakacağız" Kula Yunus Emre ve Şehit Ömer Halisdemir Kent Meydanında halka seslenen Özel, “Cumhuriyet tarihinde ilk kez Manisa’da hem büyükşehiri hem merkez ilçeleri hem 15 ilçeyi kazanıp bugün sizin karşınıza büyükşehir belediye başkanlarımızla, ilçe belediye başkanlarımızla büyük bir onur ve gururla çıktık. Hepinize yürekten teşekkür ediyorum. Hiç şüphe yok bu başarı sadece CHP’ye ait değildir. Öyle yaparsak büyük bir haksızlık yapmış oluruz. Bu başarı Kula ittifakının başarısıdır. Herkesin katkısının farkındayız. Bundan sonra iş bu büyük birlikteliği bir arada tutmak. Hikmet Başkanımız belediyenin kapılarını ardına kadar açtı. Onun hedefi Kula’ya en iyi hizmeti yapmak. Biz de Kula’ya destek için ne gerekiyorsa Mansur Yavaş’sa Mansur Yavaş’tan, Ekrem İmamoğlu ise Ekrem İmamoğlu’ndan her türlü destek. Biz bu seçimlerde bir zafer kazanmadık. Biz bu seçimlerde bir görev aldık. CHP olarak bu büyük ittifakı büyütmenin, korumanın, önümüzdeki seçimlere taşımanın ve dolayısıyla cumhuriyetin ikinci yüzyılının ilk genel seçimlerinde partimizi birinci parti yapmanın, Atatürk’ün partisini iktidar yapma görevi aldık. BU görev partizanca bir görev değildi. CHP herhangi bir parti değildir. BU parti Cumhuriyeti kim kurduysa, bu memleketi kimler kurtardıysa onların kurduğu bir partidir. BU parti baba ocağıdır. Hepimiz baba ocağına doğarız, orada büyürüz. Kimi ırakta oturur, kimi yakında oturur ama herkes bilir ki baba ocağı oradadır, bacası tütmekte, çorbası kaynamaktadır. O bacayı tüttürenler CHP’lilerdir. BU baba ocağı sadece CHP’lilerin değildir. Burası hepimizin. Burası dedemizin, babamızın partisidir. Biliriz ki başımız sıkınca gideceğimiz yer baba evidir. Zorda kalırsak, başımız sıkışırsak gideceğimiz yer baba evidir. Kimse size şimdiye kadar neredeydiniz demez. Kim Atatürk’ü seviyor, kim bayrağını, ülkesini seviyorsa biz de onu seviyoruz. Kim ki İstiklal Marşı çalarken ağlayan filenin sultanlarıyla ağlıyor, kim ki milli takım gol attığında havalara sıçtırıyorsa onlarla birlikteyiz. Biz kibre, güç zehirlenmesine kapılmayacağız. Aksine sorumluluğumuzun farındayız. Bu ülkede yoksulluk, işsizlik var. Çifti, esnaf perişan, emekliler açlığa terk edildi. 10 bin lira ile. Kira versin aç kalırsın, karnını doyursan sokakta kalırsın. Böyle bir ülke oluşturdular. Onun için mücadele verip halkın iktidarı kurmak, tekrar Atatürk’ün cumhuriyet, kimsesizlerin kimsesidir sözünü hatırlamak, uygulamak, işsizliği, yoksulluğu bitirmek, emeklinin yüzünü güldürmek, çiftçiyi milletin efendisi yapmak için hep birlikte çalışacağız. Birileri kavga etmemizi istiyor. Asla ve asla suni gündemlerin peşine takılmayacağız, kimlik siyaseti oyunlarına gelmeyeceğiz. Biz bu ülkenin gerçek sorunlarını konuşup onu dile getirip çözmek için mücadele edeceğiz. Diyorlar ki ‘Gel benimle kavga et’ ben kavga edeceksem, çiftçinin, emeklinin, yoksulun kavgasını edeceğiz. Millet bizden kavga istemiyor. Millet, oturun, çalışın ve derdime çare olun diyor. Yeniden seçimler olup iktidar olana kadar ana muhalefet partisiyiz. Bu ülkenin çıkarları için sonun kadar mücadele edeceğiz. Atatürk’ün iki emaneti olan hem Türkiye Cumhuriyeti’ne hem de partimize gözümüz gibi bakacağız" dedi. "Milliyetçilik oyununa gelmeyiz" "Ben yakamdaki parti rozetindeki 6 okun altısına da aşığım" şeklinde konuşmasına devam eden Özel, "Bu altı oktan milliyetçilik okunu hiç kimseye bırakamayız. Onun için birileri kendini milli kendinden olmayanları gayri milli, kendisini makbul geri kalanları hain ilan etmeye kalkıyordu. Bu oyuna gelmeyiz. Ne milliyetçiliği ne milli olmayı ne de vatan severliği asla ve asla size bırakmayız. Bunun üzerinden algı operasyonlarına teslim olmayız. Yaşasın cumhuriyet. Yaşasın Cumhuriyet Halk Partisi. Bu ülkeyi Atatürk’ün emanet ettiği gibi çiftçisine de, işsizine de sahip çıkana kadar, emekliler hakkını alana kadar önce muhalefet mücadele edeceğiz sonra iktidarda hepsinin yüzünü güldüreceğiz. Bize oy verenleri pişman etmeyeceğiz, oy vermeyenlerin de gönlünü kazanacağız. ‘Keşke ben de verseydim’ dedirteceğiz. İlk seçim gelsin oy atacağım dedirteceğiz. Bu partiyi nasıl yüzde onların altında Kula’da yüzde 50’nin üzerine getirdiysek, neredeyse Türkiye şampiyonu yaptıysak hep birlikte bu partiyi çok çalışarak iktidar yapacağız. Bunun için başta şunu ifade edeyim. Hikmet Başkan kazandı Kula kazandı, Ferdi Başkan kazandı Manisa Kazandı. Türkiye İttifakı kazandı, Türkiye kazandı. Ben partimizin genel başkanı olarak Hikmet Başkana şunu söylüyorum, sen çalış biz arkandayım. Örgütümüz bana emanet, örgütümüze Hikmet Başkanı emanet ediyorum, Hikmet Başkana Kula’yı emanet ediyorum sizleri de Allah’a emanet ediyorum" diyerek konuşmasını tamamladı.
Hakkari Engelli çift, inşaatını bitiremedikleri evleri için destek bekliyor Hakkari’nin Yüksekova ilçesinde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, temelini geçen sene attıkları evlerini tamamlamak için yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Yüksekova’ya bağlı Çevreli Küme Evleri’nde yaşayan Çiğdem ve Orhan Dağdeviren çifti, 2022 yılında dünya evine girdi. Bedensel engelli olan ve tekerlekli sandalyeye mahkum bir hayat süren çift, kendilerine bir ev inşa etmek istedi. Geçen sene arsalarının üzerine temel atan çift, maddi imkansızlıklar yüzünden evlerini tamamlayamadı. En büyük hayallerinin evlerine yerleşmek olduğunu kaydeden Dağdeviren çifti, yetkililerden ve duyarlı vatandaşlardan destek bekliyor. Evlendikten sonra Yüksekova’da kaldıklarını kaydeden Çiğdem Dağdeviren, “Kaldığımız dairede hem kiramız arttı hem de giriş çıkışları bizim için sıkıntılıydı. Köye geldik, kaynımın evinde kalıyoruz. Onların evinin giriş çıkışı da bizim için rahatsız edici. Biz geldik bir temel attık. Malzemelerin bir kısmını borçla aldık, bir kısmı için de hayırseverler yardımcı oldu. Temeli attık ama geçen seneden beri bu temel böyle. İkimizin de engelli maaşı çok düşük. Valimiz olsun, vatandaşlar olsun, destek bekliyoruz kendilerinden. Biz de evimize girmek istiyoruz. Rahat etmek istiyoruz” şeklinde konuştu. Attıkları temelin ikinci yıla gireceğini ve temelde kullandığı inşaat malzemelerinin büyük kısmını borçla aldığını söyleyen Orhan Dağdeviren ise, “Zor durumdayız, sıkıntıdayız. İmkanlarımız yok. Tek gelirimiz engelli maaşımız. Onunla da bir şey yapılmıyor. Geçen seneden beri abimin evindeyiz. İçeri girmek, dışarı çıkmak bizim için çok sıkıntılı. Gelip gidemiyoruz. Kendimize göre ev yapmak için temel attık ama tamamlayamadık. Milletimiz bize destek olursa çok seviniriz” şeklinde konuştu.