SPOR - 04 Eylül 2022 Pazar 07:54

Ali Koç'tan Cristiano Ronaldo açıklaması!

A
A
A
Ali Koç'tan Cristiano Ronaldo açıklaması!

Fenerbahçe başkanı Ali Koç, Cristiano Ronaldo’nun sarı-lacivertli takıma katılacağı yönünde çıkan haberlerle ilgili, 'Ronaldo’nun Türkiye’ye gelebileceğine inanmak gerçeklerden çok uzak' dedi.

Fenerbahçe, Spor Toto Süper Lig’in 5. haftasında sahasında karşılaştığı Kayserispor’u 2-0 mağlup etti. Maçın ardından Fenerbahçe Başkanı Ali Koç basın mensuplarına açıklamalarda bulundu. Türkiye’de oyunun sürekli hakem tarafından durdurulduğuna değinen Koç, "Bizler Avrupa’da maçlar seyrediyoruz. Burada çalınan faullerin yarısı çalınmıyor. Oyun sürekli duruyor. Bu işe bir çözüm bulmamız lazım. Crespo’yu resmen maç boyu ezdiler, bir tane kart göstermedi. Dolayısıyla genel hakemlerin oyunun akışını daha hızlandırmaları oyunun süresine katkıda bulunmaları lazım. Topu kaptıran yere düşüp hakeme bağırıyor. Maç özelinde değil genel futbol için söylüyorum. Bu akşam hem tribünde hem sahada özlediğimiz arzuladığımız coşkuyu gördük" şeklinde konuştu.

"Uğradığımız saldırının hala faili meçhul olması Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışmayan bir durumdur"

Türkiye Futbol Federasyonu ve Galatasaray Adası’na yapılan saldırıların tekrarlanmamasını istediğini aktaran Başkan Koç, Trabzon’da uğradıkları silahlı saldırının da faili meçhul olarak kaldığını hatırlatarak, şu ifadelere yer verdi:

"Türkiye Futbol Federasyonu’na olan bana göre son derece garip saldırının dün de Galatasaray Adası’na yapılan saldırının tekrarlanmayacak olaylar olarak görmek istiyorum. İnşallah en kısa zamanda olayın açıklığa kavuşturulmasını talep ediyorum. İçişleri Bakanlığı ve emniyet birimlerimiz çok çabuk hareket ettiler. Allah razı olsun onlardan. İşin sebebi nedir, amacı nedir oraya gidilecek. Ancak biz Fenerbahçe olarak her bir ferdimiz 4 Nisan’da Rize maçından sonra Trabzon Havaalanı'na yaptığımız yolculukta uğradığımız saldırının hala faili meçhul bir saldırı olarak duruyor olması Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışmayan bir durumdur. Biz çok başvuru yaptık. 1 buçuk sene evvel EDS kayıtları için başvuru yaptık. Bir tane evrak dosyaya girdi mi bilmiyorum. Bizim açımızdan kabul edilemez bir durum bu. Caniler emellerine ulaşsaydı Türk futbolu için kara bir gece olacaktı. Dolayısıyla bunu bir kez daha hatırlatmak istiyorum."

"Görüyorum ki en büyük rakibimiz kendi camiamız"

Ali Koç, sosyal medyada sarı-lacivertli takım için oluşturulan olumsuz havaya kendi taraftarlarının kapıldığını belirterek, "4. haftayı bitirdik. Görüyorum ki 4 hafta sonra Fenerbahçe’nin en büyük rakibi kendi camiamız. Geçen hafta oluşturulan hava sanki lig bitmiş şampiyon olamamışız, çok kötü durumlarda ligi bitirmişiz gibi hava estiriliyor. Bunu körükleyenlerin kimler olduğunu gayet iyi biliyoruz ama beni ilgilendiren kendi camiamızın bu furyaya kapılıp sosyal medyada özellikle oluşturulan hava bence büyük soru işareti. Futbolcularımız da bakıyorlar bizler çok etkilenmiyoruz ama camianın negatif hava içinde olmasını bu kadar kolay olabilmesini hayretlerle karşılıyorum" ifadelerini kullandı

Maxi Gomez açıklaması

Trabzonspor’un renklerine bağladığı Uruguaylı futbolcu Maxi Gomez’i Fenerbahçe’nin de istediği yönündeki iddialar hakkında da konuşan Koç, "Yurt dışından bugün geldim. Bazı gazeteler alaycı şekilde kaleme almışlar. Fırsat transferi buymuş diye. Yok Trabzonspor’un bizimle ilgili yaptığı paylaşımlar. Yok golcü gelmeden gol atar falan. Hocamıza da sorarsanız söyleyecektir. Weghorts da bize önerilmişti. Hocanın profiline uymadı. Maxi Gomez bize önerildi. Geçen Pazar günü anlaştık. Valencia bize 48 saat süre verdi. 48 saat dolunca hocamızı ikna edemedik. Salı günü de 'Biz devam etmeyeceğiz önünüzü kapamayalım, başka alternatif varsa bakın' dedik. Bu demek değildir ki Maxi Gomez iyi kötü futbolcu. Bizim hocamız 'Bize uymaz' dedi. Belki harika işler yapacak. Allah onun da yolunu açı ketsin. Trabonspor’un Maxi Gomez’i bizim arzumuza rağmen bizim elimizden aldığı konusu, Trabzon’un 8 şampiyonluğu olduğu konusu ne kadar gerçekse o da bu kadar gerçektir. Bizim taraftarımızın bunlara inanıp negatif psikolojiye girmelerini çok üzülerek takip ediyorum. Maçlık taraftar olmayı bırakıp el birliğiyle şampiyonluk için mücadele etmemiz lazım" değerlendirmesinde bulundu.

"Fenerbahçe taraftarı uyanın artık"

Fenerbahçe taraftarının transfer konusunda beklentisinin yükseltildiğini söyleyen Koç, "Batshuayi hocamıza verdiğim 3 profilden biriydi. Yok efendim alacaksak 2.5 ay nasıl beklemişiz. 1.5 ay önce Batshuayi’nin fiyatı bu muydu. Hocamız patlayıcı özelliği olan hızlı baskı kurabilen gol atan attırabilen istedi. Nottingham Forest evrak yetiştirememiş de biz öyle oyuncuyu transfer etmişiz. Fenerbahçe taraftarı uyanın artık. Görmüyor musunuz? Yöneticileriniz başkanınız şunu alacağız, bunu alacağız diye bir kelime etmiyor. Başka takım yöneticileri mütemadiyen 'Onu alacağız, bunu alacağız' diyor. Bazıları oluyor bazıları olmuyor. Olmayanları kimse sormuyor, laf etmiyor. Söz konusu bizsek ağzımızdan çıkmayan insanları bize yakıştırıyorlar. Sonra bizi alamadık konumuna getiriyorlar. Sağ olsun belli kesim taraftar bunu yiyor" diye konuştu.

"Ronaldo’nun Türkiye’ye gelebileceğine inanmak gerçeklerden çok uzak"

Cristiano Ronaldo’nun sarı-lacivertli takıma katılacağı yönünde çıkan haberle ilgili de konuşan Başkan Ali Koç, şu ifadelere yer verdi:

"Hiç mi matematik, finans futbol dünyasından bir haber mi bu insanlar. Ronaldo’nun Türkiye’ye gelebileceğine inanmak gerçeklerden çok uzak bir yaklaşım. Devamlı bu oluyor. Taraftarın beklentisi yükseltiliyor. Olmayınca biz de yapamamışız konumuna geliyoruz. Bence doğru transfer yaptık. Batshuayi transferinde son dakika hem Nottingham Forest hem Everton devreye girdiği söylendi. Anlaşma da kulüple yapıldı. İngiltere’de transferin kapanmasına 6 saat falan vardı. Ben bavullarımı İstanbul’a gitmek için yapıyorum’ dedi. 'İngiltere Premier lig önceliğin olabilir' dedim. 'Hayır ben Türkiye’ye gidiyorum Fenerbahçe’de oynayacağım' dedi. Menajeri de 'Bana hiçbir teklif yapmayın diğer 2 kulübe gitmeyeceğimizi kulübümüze söyleyeceğim o defteri kapatacağım ondan sonra sizle masaya oturacağım' dedi. Biz alınca başka bir takım evrak yetiştiremedi oluyor. Ben futbolcularıma güveniyorum. Hocamıza da güveniyorum. Tek soru işareti camiamızın ne refleksler göstereceği. Bir maçtan bir maça camiamızın psikolojisinin değişmemesi lazım."

"Biz bir şeyi kafaya koyduğumuz zaman kolay kolay başka kulüp o oyuncuyu bizden alamaz"

Başkan Koç, Fenerbahçe’nin arzuladığı bir oyuncuyu başka takımların kolay kolay o oyuncuyu alamayacağının altını çizerek, "Yanılmıyorsam 3 tane fazlamız var şu an. Tabi giden olacak. Transfer penceresi açık pek çok ülke var hala. Bazılarıyla görüşmelerimiz devam ediyor. Biz 'Alacağız edeceğiz, şununla görüşüyoruz' demeyiz. Aldığımız zaman da söyleriz. Biz bir şeyi kafaya koyduğumuz zaman kolay kolay başka bir kulüp o oyuncuyu bizden alamaz. Bunu da pek çok örneği var" açıklamasını yaptı.

"Hakemlere de federasyona da sabır göstermemiz lazım"

Hakemlere ve federasyonun yeni yapılanmasına sabır gösterilmesi gerektiğine değinen Koç, "Atamalara baktığımızda algoritmada bir gariplik var. Dünkü maçta da 2 açık penaltının verilmediği ifade ediliyor. Hakemlere de federasyona da sabır göstermemiz lazım. Ama ilk 4 haftada kırmızı bayrak olan konu söz konusu. İnşallah onu aşarız. Fenerbahçe’nin istediği adil yönetim, standart maçın oynama sürelerinin daha uzun olması. Büyük takımlara karşı Anadolu takımları ne kadar çok oyunda yatıyorlar. Topyekun bu kültüre son vermemiz lazım" diye konuştu.

"İçişleri Bakanı ve Emniyet Genel Müdürü’ne sesleniyorum; lütfen bu konuyu aydınlatın"

Fenerbahçe takım otobüsünün uğradığı saldırı hakkında yaptıkları başvurulara cevap alamadıklarını aktaran Ali Koç, "Ben Fenerbahçe başkanı olarak devletimizin elinde bulunduğu imkan ile böyle bir olayın çözülememesini hayretle karşılıyorum. Niyeti sorguluyorum. Düşünebiliyor musunuz eylemlerinde muvaffak olsalardı dünyada ne konuma gelecekti Türk sporu. Şoför kontrolü kaybetseydi belki de o takım yok olacaktı. O dönem Fenerbahçe hafta sonu maç oynamamak istemişti. Hatırlayın maçlar oynanacak denmişti. Fenerbahçe’nin yaşadığı olayın bana göre üstü örtbas edilmiştir. Benim düşüncem bu. Bu konunun faili meçhul olarak kalması Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışmıyor. Doğrusu olan federasyona yapılan saldırıdaki. Kim Fenerbahçe Başkanı, yöneticisi olursa olsun takip edecek. Yöneticiler Trabzon’a kadar gittiler. İlgili makamlarla görüştüler. EDS kayıtları istediler. Cevap yok. İçişleri Bakanı’na sesleniyorum. Emniyet genel müdürümüze sesleniyorum. Lütfen bu konuyu aydınlatın. Geç değil aydınlatılması için. EDS kayıtları için başvuru yaptık, tıntın" değerlendirmesini yaptı.

"Kiev en iyi şekilde ağırlayacağımız bir takım"

UEFA Avrupa Ligi grup aşamasında oynayacakları ilk maç olan Dinamo Kiev müsabakasını değerlendiren Ali Koç, "Zor maç, çarşamba ola hayrola. Kiev’e Ukrayna’ya karşı hiçbir şeyimiz yok. Benim yüksek divan kurulunda konuyla ilgili net duruşumu duydunuz. Onlar da sağ olsun ertesi gün açıklama yaptılar. Ben siyasetle sporun karıştırılmasına karşı bir insanım. Hepimiz savaşa karşıyız ama spor bunun dışında kalmalı. En güzel örneği de Güney ve Kuzey Kore’nin beraber buz hokeyi takımı kurup olimpiyatlara katılmasıdır. Spor her zaman barış içindir. Ne yazık ki Ukrayna’da yaşanan olayların sporla ilişkilendirilmesi iyi olmadı. İnşallah tez zamanda savaş durur, insanların eski özlediği günlere döneriz. Kiev, en iyi şekilde ağırlayacağımız bir takım. Bizim orda gücümüze giden 30 saniyelik olayın bir şekilde dünyaya yansıtılış şekli. Avrupa medyasının bunu işleyiş şekli. Bizim isyanımız o. Yoksa bu sistematik bir şey olsa ikinci golde de olurdu, elendikten sonra da olurdu. Geçen hafta UEFA buradaydı. Bazı kulüp sahipleri ve başkanlarla konuştum. Böyle bir şey olduğunda kulüpler ceza alsın ama kulüpleri tahrik eden oyuncular da ceza alması lazım. İnşallah hayırlı bir kura çekmişizdir. Bizim en büyük şansımız bay haftamızın iki Avrupa maçının olduğu haftaya gelmesi çok büyük şans. İnşallah şansımızı iyi kullanırız."

Bora Akyol - Yunus Kılıç - Samet Yalçın

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Bayburt’ta basit yaralama suçunda taraflar TSK’ya bağış yapma şartıyla uzlaştılar Bayburt’ta ’Basit Yaralama’ suçunda taraflar Türk Silahlı Kuvvetlerine (TSK) 10 bin lira bağış yapılması noktasında anlaştılar, dosya mahkemeye intikal etmeden çözülerek kapatıldı. K.A ve B.N.K isimli iki arkadaş dışarıda vakit geçirdikleri sırada araçla yanlarına gelen H.A ve R.A isimli şahıslar tarafından darp edildiler. Darp edildikleri iddiasıyla emniyete başvuran iki arkadaş H.A ve R.A’dan şikayetçi oldular. Mağdurların şikayeti üzerine şüpheliler H.A ve R.A hakkında ’Basit Yaralama’ suçundan soruşturma başlatıldı. Cumhuriyet Başsavcılığının yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosyadaki suçun uzlaştırmaya uygun bir suç olduğu belirlendi, dosya Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosuna gönderildi. Uzlaştırma bürosu ekipleri, mağdur taraflarla uzlaşma şartlarını görüşmek için bir araya geldiler. Mağdur K.A ve B.N.K, TSK’ya bağış yapılması şartıyla şüphelilerle uzlaşacağını uzlaştırma bürosu ekiplerine bildirdiler. K.A’nın ve B.N’K’nın uzlaşma talebini kabul eden şüpheliler, TSK’ya 10 bin lira bağışta bulundular. Uzlaştırma Bürosu görevlilerinin titizlikle yürüttüğü çalışmalar sonucunda dosya mahkemeye intikal etmeden, çözüme kavuşturularak kapatıldı. Bununla birlikte, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, taraflarla görüşme sağlayan uzlaştırmacılara titiz çalışmalarından ötürü teşekkür ederek, kişi onarıcı adalet anlayışına hizmet etme gayreti içerisinde olduklarını, kamuya yararlı edimleri Uzlaştırma Bürosu ekipleriyle birlikte gerçekleştirdiklerini ve çalışmaların özenle yürütüldüğünü vurguladı.
Bayburt Uzlaştırma Büro ekiplerince bir dosya daha çözüme kavuşturuldu Bayburt’ta özel bir diş kliniğine tedavi olmak için başvuran H.H.O isimli hasta, kendisine yanlış tedavi uygulandığı gerekçesiyle B.S.G isimli doktordan şikayetçi oldu. Mağdur H.H.O, şikayetçi olduğu doktorla Türkiye Erozyonla Mücadele, Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’na (TEMA) bağış yapma şartıyla uzlaşmaya vardı. Anlaşma sağlanan dosya ise Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin çalışmaları sonucunda kapatıldı. H.H.O isimli bir vatandaş, tedavi olmak için gittiği özel diş kliniğinde diş hekimi B.S.G’nin kendisine yanlış tedavi uyguladığı iddiasıyla doktordan şikayetçi oldu, B.S.G, hakkında ’Taksirle Bir Kişinin Yaralamasına Neden Olma’ suçundan soruşturma başlatıldı. Dosyanın Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığına intikal etmesi sonucunda dosya incelendi, suçun uzlaştırmaya tabi olduğu belirlendi. Devreye giren Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu ekipleri, mağdur H.H.O ile görüşme sağladılar. Mağdur H.H.O, şüpheli B.S.G’den TEMA Vakfı’na 150 fidan bağışta bulunmasını istedi. Daha sonra şüpheli B.S.G ile bir araya gelen uzlaştırma bürosu ekipleri, H.H.O’nun talebini B.S.G’ye ilettiler. H.H.O’nun isteğini kabul eden doktor ise, 150 fidan karşılığında TEMA Vakfı’na 12 bin 800 lira bağışta bulundu. Mahkemelerin iş yükünün azaltılması amacıyla yapılan uzlaşma görüşmeleri sonucunda, taraflar edimli olarak uzlaşmayı kabul etmiş oldular. Uzlaştırma Bürosu ekiplerinin özverili çalışmalarıyla bir dosya daha sonuca vardırılarak, kapatıldı. Öte yandan, Uzlaştırma Bürosunda görevli Cumhuriyet Savcısı Asya Büşra Alim, kamu yararı gözeten çalışmaların özenle devam ettiğini bildirerek, Uzlaştırma Bürosu ekiplerine çalışmalarından ötürü teşekkürlerini iletti. Önceliklerinin kamu yararı olduğunun altını çizen Savcı Alim, Bayburt Cumhuriyet Başsavcılığı Uzlaştırma Bürosu olarak çalışmaları özenle ve önemle yürüttüklerini söyledi.
Erzincan Erzincan’da Filistin’e destek yürüyüşü yapıldı Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi (EBYÜ) öğrencileri tarafından, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarına tepki göstermek, Avrupa ve Amerika’da çeşitli üniversitelerde Filistin için yapılan protestolara destek vermek amacıyla ‘Gazze İçin Yürüyüş ve Dua’ programı düzenlendi. EBYÜ’de öğrenim gören öğrenciler ile akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda Erzincanlı vatandaş, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını protesto etmek ve aynı amaçla ABD ile Avrupa’daki üniversitelerde yapılan eylemlere destek vermek amacıyla EBYÜ kampüsünde toplandı. Program, İlahiyat Fakültesi öğrencilerinden Eyüp Budak’ın okuduğu Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Daha sonra öğrenciler, İngilizce ve Türkçe, "Gazze’de katliam var, sesini yükselt", "Bugünün Nazi’si işgalci İsrail", "Kudüs için, ilk kıblemiz Mescid-i Aksa için, Filistin için" yazılı pankart açtı. Özgür Filistin eylemlerine destek olmak amacıyla gerçekleştirilen programda EBYÜ öğrencileri adına basın açıklamasını Furkan Çoban okudu. Açıklamada şu metne yer verildi: “Allah’ın ve sizin düşmanlarınızı ve onların gerisinde olup sizin bilmediğiniz, ama Allah’ın bildiklerini korkutup caydırmak üzere, onlara karşı elinizden geldiği kadar güç ve savaş atları hazırlayın. Allah yolunda harcadığınız her şeyin karşılığı, zerrece haksızlığa uğratılmadan size tastamam ödenecektir. Bir asırdır Filistin’i işgal etmeye çalışan Siyonist terör şebekesi yaklaşık 210 gündür Gazze halkına zalimce saldırmaya devam ediyor. Filistin’de göğe yükselen bebeklerin ve çocukların feryadı, katledilen binlerce masum çocuğun mazlumiyeti; arşı alayı titretti ve arştan arza, yeryüzü şeytanlarının ve zalimlerin fermanı olarak indi. Ve dünyanın dört bir tarafında yeryüzünün vicdan ehli insanları, bataklığa düşmüş insanlığın onurunu ayağa kaldırmak adına bir devrim ateşini tutuşturdular. Bu devrim ateşi elden ele tüm ülkelerin ve milletlerin ufkunu aydınlatmaktadır. Filistin davasına destek amaçlı yapılan bu eylemler Siyonizm’in temsil ettiği küresel şeytani düzene karşı haklı bir isyandır. Başta Amerika ve Fransa olmak üzere, Batı dünyasının birçok yerinde en saygın kabul edilen üniversitelerde gönüldaşlarımız ayağa kalkarak isyan ateşine destek vermiş ve küresel intifadanın bir parçası olmayı tercih etmiştir. Birçok akademisyen ve öğrenci, bu davaya destek olmuştur. İntifada ateşi, sinelerinde yürek taşıyan herkesi etkisi altına almıştır. Tüm tedbir ve baskılara rağmen, onurlu gençlerin ve akademisyenlerin isyanları engellenememektedir. Binlerce öğrenci ve akademisyenin tutuklanması, sonucu değiştirmemiştir. Buradan zulme sessiz kalmayan bu onurlu akademisyenleri ve öğrencilerini selamlıyoruz. Ey vicdanlı ve aziz halkımız; sizler de kalkın ve bu insanlık zincirinin halkalarını oluşturun. Bu insanlık devrimine siz de iştirak edin. Gönülleriniz bu dava için atsın, Diliniz bu davayı konuşsun ve kalemleriniz bu davayı yazsın. İnsanlığın ikiye ayrıldığı bir zamanda aziz ve özgür insanların saflarında yer alın ve küresel intifadanın şerefini bir madalya olarak taşıyın. Bu şeref sizden sonraki nesillere de aktarılsın. Küresel intifadaya ve bu intifadayı kuşanan özgür ruhlu cesur yüreklere selam olsun. Ve buradan tekrar hatırlatıyoruz: Ehli Vicdan, Ehli iman olan ve kalbinde zerrece İnsanlık taşıyan herkese diyoruz ki küresel boykot mallarını almayın-aldırmayın. Unutmayın ki alınan her boykot malı bir bomba, bir tank veya bir füzedir. Ümmetin ve insanlığın izzet örtüsüne dokunan Siyonist eller varsa, onlara karşı çıkan yiğitler, Sütçü İmamlarda vardır elbet. Nihayetinde Şanlıurfa’dan bir yiğit çıktı adı Hasan saklanan idi. İmanı gayreti cesareti kabul etmedi bu zilleti ve canını Rabbi Rahmana teslim etti. Rabbimizden niyazımız şehidimizin attığı bu adımın zulmün tahtını sarsması ve İslam dünyasının bu zelilce seyirciliğine son vermesidir. Gazze’yi unutmama ve unutturmama adına elimizden ne geliyorsa yapacağız, insanlık ve Müslümanlığın bağrına hançer saplanmış iken buna seyirci ve ilgisiz kalmak elbette mümkün değildir. Son olarak buradan tüm dünyaya haykırıyoruz: Kudüs ve Mescidi Aksanın kurtuluşu için yapılacak olan her türlü meşru eylemin yanındayız, tarafıyız ve destekçisiyiz. Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi öğrencileri.” Basın açıklaması sonrasında yapılan yürüyüş ile program nihayete erdi.