GÜNDEM - 26 Haziran 2019 Çarşamba 10:28

Alkışlar Şeyda Melis için

A
A
A
Alkışlar Şeyda Melis için

Doğumu sırasında yaşadığı problem nedeniyle Serebral Palsi hastası olarak dünyaya gelen ve bu sebeple elleri ve ayaklarını tam olarak kullanamayan Şeyda Melis Türkkahraman, büyük bir başarıya imza atarak Yaşar Üniversitesini birincilikle bitirdi.

Bilgisayarda klavyeyi burnuyla, fareyi ise sol ayağıyla kullanan Türkkahraman, Yazılım Mühendisliği Bölümünden 4 üzerinden 3,99 not ortalamasıyla mezun oldu.

Yaşar Üniversitesi, mezuniyet töreninde çok özel bir öğrencisini mezun etti. Yüzde 94 oranında engeli bulunan Şeyda Melis Türkkahraman, büyük bir başarıya imza atarak üniversiteyi birincilikle bitirdi. Doktor baba ile öğretmen annenin 3 çocuğundan biri olan Şeyda Melis Türkkahraman, 1995 yılında doğum sırasında göbek kordonunun boynuna dolanması nedeniyle Serebral Palsi hastası olarak dünyaya geldi. El ve ayaklarını tam kullanamamasına sebep olan ve kısmen de olsa konuşmasını etkileyen hastalığıyla beraber yaşamayı öğrenen Şeyda Melis, yaşadığı tüm zorluklara karşın ailesinin büyük desteğiyle yaşama asla küsmeden eğitim hayatını sürdürdü. Türkkahraman, tam burslu olarak okuduğu Mühendislik Fakültesi Yazılım Mühendisliği Bölümünü de başarıyla tamamlayıp okul birincisi olarak mezun olmayı başardı. Törende sahneye kardeşi Nadide Selen ile çıkan Şeyda Melis Türkkahraman, diplomasını ve birincilik plaketini Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Ahmet Yiğitbaşı ve Rektör Prof. Dr. Cemali Dinçer'den alırken törene katılanlar tarafından uzun süre ayakta alkışlandı.

"Beni çok da kolay bir hayatın beklemediği doğumum sırasında belli olmuştu" 

"Diliyorum ki kendi yolumda ilerlerken yolculuğuma tanık olan herkese, mesafe katetmek için her zaman ayaklara gerek olmadığını ve dahası ayakları varken durmayıp koşmaları gerektiğini göstermek adına örnek olabilmişimdir" diyen Şeyda Melis Türkkahraman, yaşam öyküsünü anlattı. Türkkahraman, "1995 yılında Kahramanmaraş'ta doğdum. Beni çok da kolay bir hayatın beklemediği doğumum sırasında belli olmuştu olmasına ama yaşama isteğim galip gelmişti nihayetinde. Neticede yürümemi, ellerimi kullanmamı ve kısmen de olsa konuşmamı etkileyen hastalığımla beraber yaşamaya başladım. Farklı olduğumu ancak okul çağıma geldiğimde anladım. Okul çağına geldiğimde farklılığımın farkına varmamdan, kırılmamdan çekinen ailem, benim 'farklılığımla dalga geçseler de kırılmayacağım, üzülmeyeceğim' demem üzerine titiz bir arayış sonucu buldukları bir ilkokula beni yazdırdı. Zaten okula başlamadan önce annem okuma yazmayı, babam da matematiği bana öğretmişti. Birinci sınıfa başladım ama kısa süre sonra sınıf atlayarak üçüncü sınıfa geçtim. Ödevlerimi yaparken söylediğim şeyleri annem ve babam kağıda geçirerek bana yardımcı oldu. Kimi zaman da yerde bacağımdan destek alarak ödevlerimi kendim yaptım" diyerek eğitim hayatının başlangıcını aktardı.
O yıllarda farklılığından ziyade insanların ön yargılarının farkına varmanın kendisini kırdığını söyleyen Türkkahraman, "Bilmenin tüm ön yargıları yok edebileceğini görmem ise çok uzun zaman almadı. Ta en başında edindiğim bu tecrübe, yolumu aydınlatan ışık oldu. Hastalığımdan zerre etkilenmemiş olan aklımı, bilmek yolunda hiçbir engel tanımadan kullanma çabamın bugün dahi karşılığını fazlasıyla aldığımı görmek ise her zaman bana güç veriyor. İlk ve ortaöğretimimi tamamladıktan sonra da ellerimden ziyade zihnimi kullanarak icra edebileceğim meslekleri araştırırken yazılım mühendisliğini keşfettim ve bu yönde tercihte bulundum" dedi.

"Kendi sorunlarımı değil, başkalarının sorunlarını da çözmek istiyorum" 

Hayatı boyunca karşısına çıkan sorunları çözmekle uğraştığını ifade eden Şeyda Melis Türkkahraman, "Yaşadığınız zorluklar nedeniyle sürekli alternatif çözümler üretmek zorunda kalıyorsunuz. Mühendisliğin sorun çözme temeline dayanmasının yani sıra sayısal derslere olan ilgimi göz önünde bulundurduğumda mühendislik seçerek doğru bir tercih yaptığımı düşünüyorum. Üniversite hayatım boyunca arkadaşlarım, hocalarım ve herkes bana destek oldu. Aldığım eğitim sayesinde yaşamımın geri kalanında yalnızca kendi sorunlarımı değil, bir mühendis olarak başkalarının sorunlarını da çözmek istiyorum. Eğitimim ve tercihlerim konusunda ailem de benim kararlarıma her zaman saygı duydu, destek oldu ve asla beni hiçbir şey için zorlamadı. Benim eğitimim için Kahramanmaraş'tan İzmir'e geldi ve hep yanımda oldular. Bu sebeple onlara minnettarım" diye konuştu. 

Babası Sami Türkkahraman'ın Dr. Behçet Uz Çocuk Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Kulak Burun Boğaz Uzmanı, annesi Soner Türkkahraman'ın ise Murat Reis İlkokulunda sınıf öğretmeni olduğunu belirten Türkkahraman, "Üniversite birinciliğimi eğitimim için doğup büyüdüğü memleketini bırakıp burada yaşamayı kabul edecek kadar fedakar olan babama, nefes almaya başladığım ilk andan itibaren benimle nefes alan, bana sabrı ve koşulsuz sevmeyi öğreten anneme, elim, ayağım ve en yakın arkadaşım olan kardeşlerim Nadide ve Feyza'ya atfediyorum" dedi. 

Başarılı öğrenci, yüksek lisansına Yaşar Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümünde devam edeceğini belirterek, "Veri madenciliği ve büyük veri alanında uzmanlaşmak istiyorum. Yüksek lisansımda bu alanlara yoğunlaşacağım. İlerde bu alanda araştırma geliştirme yapan bir araştırmacı olarak akademiye ve ülkeme hizmet istiyorum" diyerek gelecekteki hedeflerini anlattı. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Beyoğlu’nda Hıdırellez coşkusu Beyoğlu Belediyesi tarafından “Beyoğlu’nda Bahar” temasıyla düzenlenen Hıdırellez şenlikleri vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleşti. Alanı dolduran kalabalık yapılan gösterilerle Hıdırellez’i coşkuyla kutladı. Beyoğlu Belediyesi tarafından düzenlenen Hıdırellez şenlikleri Kızılay Meydanı’nda düzenlendi. Vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleştirilen şenliklerde sihirbaz, jonglör, ateşbaz, palyaço ve Roman dansı grubu sahne alırken Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney yaptığı açıklamada, "Bütün milli bayramlarımızı, dini bayramlarımızı, manevi bayramlarımızı böyle coşkuyla, bir arada, kaynaşarak kutlayacağız. Her seferinde farklı mahallelerde bir araya geleceğiz. Belediyenin hizmetlerini farklı mahallelerdeki çocuklarımız hissetsin, farklı mahallelerde yaşayan komşularımız hissetsin diye tek bir noktada değil Beyoğlu’nun değişik mahallelerinde bu faaliyetlere devam edeceğiz. Bugün Hıdırellez bahar bayramı doğanın yeniden canlanması demek. Aynı 31 Mart’ta olduğu gibi. 31 Mart’ta da Beyoğlu yeniden canlandı. 31 Mart’ta Beyoğlu’nu hep beraber rengarenk yaptık. Hıdırellez duaların edildiği, darda kalanların çare aradığı, hasta olanların şifa bulmak için dua ettiği, yardıma muhtaç insanların dua ettiği dolayısıyla dileklerin kabul olduğuna inanılan bir gün. Bugün karada darda kalanlara yardım eden Hızır ile denizde zorda kalanlara yetişen İlyas’ın 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gece gül ağacının dibinde buluşmasına istinaden kutladığımız Hıdırellez bayramı. Bizler Beyoğlu’nda tüm kimliklere ait bayramları kutlayalım” dedi. Konuşmasının sonlarında Gazze’de zulüm gören insanlara dua eden Güney şunları söyledi: "Bizler Beyoğlu’nun renkliliğini el ele verip birlikte geleceğe taşıyalım. Yine dualarla dileklerle kapatalım. Özellikle Gazze’deki mazlumlara inşallah zulmün son bulduğu günler olsun diyorum. Hastaların şifa bulduğu günler olsun, darda kalanların darına Hıdırellez’in yetişmesini diliyorum. Hepinize buraya katıldığınız için, bu coşkuya destek verdiğiniz için bayramı bizlerle birlikte el ele kutladığınız için çok teşekkür ediyorum. Sağ olun var olun” ifadelerini kullandı. Güney’in konuşmasının ardından Hıdırellez balonu uçurulurken, etkinlik müzik ve dans gösterileriyle devam etti.
İstanbul Okan Buruk: "Beklemediğimiz kadar rahat bir galibiyet oldu" Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, Sivasspor karşısında çok üstün oyun ortaya koyduklarını söyleyerek, "Beklemediğimiz kadar rahat bir galibiyet oldu" dedi. Trendyol Süper Lig’in 35. haftasında Galatasaray evinde karşılaştığı Sivasspor’u 6-1 mağlup etti. Maçın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulunan Galatasaray Teknik Direktörü Okan Buruk, "Maç öncesi rakibimizin savunma ağırlıklı bir dizilişle beklediğini, oynadığı maçlarda topu rakibe verdiğini, çok pozisyon vermediğini ve kalesinde gördüğü gol sayının da az olduğunu biliyorduk. Uzun topla gol bulan bir takımdı. Oyuna erken girdik, erken goller attık. Top bizdeyken hücum anlamında hareketliliğimiz iyiydi. Bu seneki en kaliteli maçlarımızdan biriydi. Çok baskı da görmedik. Icardi’ye 3 kişi yakın oynadı. Yön değiştirmede girdiğimiz pozisyonlar oldu. Bence skor daha da yukarıya gidebilirdi. Rakibimizin de girdiği pozisyonlar oldu. Çok üstün oyun ortaya koyduk. Beklemediğimiz kadar rahat bir galibiyet oldu. Sivaspor ligin dirençli takımlarından birisi. Maç öncesi bu anlamda herkesin gözünü korkutan bir Sivasspor vardı. Oyunun bütün bölümlerinde üstün oynadık. Her golü attıktan sonra tekrar oyunun içine girdik. Hak ettiğimiz bir galibiyet oldu. Bizim için gol sayısı çok önemli. Rakibimizle puan farklı açarken bir yandan da averajla olarak önüne geçtik. Son 6-7 maçta averajla olarak çok büyük sayıya ulaştık. Çok pozisyona girdik. Ofansif anlamda takımın performansından memnunum. Haftada 1 maçta farklı bir durum oldu. Muhteşem bir taraftar vardı. Onlara teşekkür ediyorum. Her türlü takımımıza destek verdiler. Onlarla birlikte çok güçlüyüz. Onlara da bu galibiyeti hediye ediyorum" diye konuştu. "Kendi konsantrasyonumuzdan ödün vermemek istiyoruz" Şampiyonluk yarışının devam ettiğini söyleyen Buruk, "Bugün maçımızı oynadık. Yarın rakibimizin maçı var. Devam eden bir lig var. Kendi konsantrasyonumuzdan ödün vermemek istiyoruz. Her hafta bunu arttırıyoruz, bu değerli. Rakibimizle puan farkına bakmadan 16 maç üst üste kazandık. 3 maçı da kazanıp bir yandan da Türkiye için yeni bir rekor kırmak istiyoruz. Önümüzdeki hafta da bu ciddiyetle Karagümrük maçına hazırlanacağız" şeklinde konuştu. "Lig bittikten sonra görüşürüz dedik" Sözleşmesinin uzatılma durumuyla ilgili sorulan soruya ise sarı-kırmızılıların teknik direktörü, "Konuştuk. Başkanımız, Erden Bey, yönetim kuruluyla bir aradayız. Burada zaten kader birliği yaptık. Bir sonraki sene için de lig bittikten sonra görüşürüz dedik. Benim de isteğim devam etmek. Önce şampiyonluğumuzu yaşayalım, şampiyonluk yolunda çok önemli bir yerdeyiz. Burada kafamızı karıştıracak hiçbir şey olmaması çok değerli. İnşallah en kısa zamanda bunu hallederiz. Avrupa da Türk adamları için bir yol tabii. Türk teknik adamlarının sayısı az. Benim ilk amacım, hayalim Galatasaray’da çok büyük başarılar kazanmak. Bu bunu devam ettirmek birinci düşüncem. İleride düşünülebilir. Çok önemli bir kulüpteyiz. Şampiyonlar Ligi’nde bu sene dünyada oyun olarak, isim olarak kendini gösteren bir kulüpteyim. Önümüzde sene kendimize daha büyük hedef koymak zorundayız" diye cevap verdi. "Daha çok sahada kalmamız gerekiyor" Teknik direktörlerin tansiyonu düşürmesi gerektiğini vurgulayan Okan Buruk, "Zaten çok büyük kavga var. Bunun içerisinde bizim çıkıp, yaptığımız açıklamalar bu anlamda hem bizi bir sonraki maç için baskı altına alır, farklı yerlere sokar. Bir yandan da hepimiz Türk futbolu için hizmet ediyoruz. Daha çok sahada kalmamız gerekiyor. Bugün sahada kaldık. Şampiyonluk haftalarındayız. Zeminler güzel olunca oyuncularımızın kalitesi de artıyor. Bülent hocanın ilk maçtan sonraki açıklamalarına taraftar tepki vermiş olabilir, bizim düşüncemiz futbol oynamaktı. Doğru oynadık. İzleyenlere güzel futbol seyrettirdik" ifadelerini kullandı. "İsteğim ve düşüncem bu kadro yapımızı korumak ve üzerine takviye yapmak" Bütün oyuncularının Avrupa’da oynama hedefi ve hayali olabileceğini söyleyen Buruk, "Burada kalıp 1 sene daha oynayıp, yurt dışına gitmek isteyen olabilir, Türk oyunculardan bahsediyorum. Benim isteğim ve düşüncem bu kadro yapımızı korumak ve üzerine takviye yapmak. Geçen sene çok oyuncu değiştirdik. Kiralıktan da dönecek çok fazla oyuncumuz var. Bu sene daha doğru adımlarla birlikte kadromuzu korumamız gerekiyor. Önümüzdeki sene için bütün planı yapıyoruz. Lig devam ediyor. 3 maç kaldı. Şampiyon olup, Şampiyonlar Ligi’nde oynamak için maçlara daha çok odaklanıyoruz" dedi. "Hakim Ziyech gelecek sene bizimle olacak" Faslı futbolcu Hakim Ziyech’in şu anda iyi durumda olduğunu ifade eden sarı-kırmızılıların teknik direktörü, "Hem sarı kart sınırında, hem de sakatlık riskinden korktuğumuz için bazen erken çıkarıyoruz. Hakim bizim oyuncumuz. Gelecek sene bizle olacak. Bizim için önemli ve değerli bir oyuncu" açıklamasında bulundu. Sarı kart sınırındaki futbolcuların çokluğunun hatırlatılması üzerine Okan Buruk, "Burada sadece gidişine bırakıyoruz. Ben de kart sınırındayım. Onun için dikkatli olmak gerekiyor. Bazen oyuncuları erken çıkıyoruz. En önemli ive değerli olan maç bir sonraki maç. O yüzden kazanmaya odaklanıyoruz. Onun dışında kötü düşüncelerimiz yok" diyerek sözlerini tamamladı.
İstanbul Beyoğlu’nda Hıdırellez coşkusu yaşandı Beyoğlu Belediyesi tarafından “Beyoğlu’nda Bahar” temasıyla düzenlenen Hıdırellez şenlikleri vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleşti. Alanı dolduran kalabalık yapılan gösterilerle Hıdırellez’i coşkuyla kutladı. Beyoğlu Belediyesi tarafından düzenlenen Hıdırellez şenlikleri Kızılay Meydanı’nda düzenlendi. Vatandaşların yoğun katılımıyla gerçekleştirilen şenliklerde sihirbaz, jonglör, ateşbaz, palyaço ve Roman dansı grubu sahne alırken Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney de açıklamalarda bulundu. Güney alanı dolduran kalabalığın Hıdırellez şenliklerini kutlarken şu sözleri sarf etti, “Bütün milli bayramlarımızı, dini bayramlarımızı, manevi bayramlarımızı böyle coşkuyla, bir arada, kaynaşarak kutlayacağız. Her seferinde farklı mahallelerde bir araya geleceğiz. Belediyenin hizmetlerini farklı mahallelerdeki çocuklarımız hissetsin, farklı mahallelerde yaşayan komşularımız hissetsin diye tek bir noktada değil Beyoğlu’nun değişik mahallelerinde bu faaliyetlere devam edeceğiz. Bugün Hıdırellez bahar bayramı doğanın yeniden canlanması demek. Aynı 31 Martta olduğu gibi. 31 Martta da Beyoğlu yeniden canlandı. 31 Martta Beyoğlu’nu hep beraber rengârenk yaptık. Hıdırellez duaların edildiği, darda kalanların çare aradığı, hasta olanların şifa bulmak için dua ettiği, yardıma muhtaç insanların dua ettiği dolayısıyla dileklerin kabul olduğuna inanılan bir gün. Bugün karada darda kalanlara yardım eden Hızır ile denizde zorda kalanlara yetişen İlyas’ın 5 Mayısı 6 Mayısa bağlayan gece gül ağacının dibinde buluşmasına istinaden kutladığımız Hıdırellez bayramı. Bizler Beyoğlu’nda tüm kimliklere ait bayramları kutlayalım” dedi. Konuşmasının sonlarında Gazze’de zulüm gören insanlara dua eden Güney şunları söyledi, “Bizler Beyoğlu’nun renkliliğini el ele verip birlikte geleceğe taşıyalım. Yine dualarla dileklerle kapatalım. Özellikle Gazze’deki mazlumlara inşallah zulmün son bulduğu günler olsun diyorum. Hastaların şifa bulduğu günler olsun, darda kalanların darına Hıdırellez’in yetişmesini diliyorum. Hepinize buraya katıldığınız için, bu coşkuya destek verdiğiniz için bayramı bizlerle birlikte el ele kutladığınız için çok teşekkür ediyorum. Sağ olun var olun” ifadelerini kullandı. Güney’in konuşmasının ardından Hıdırellez balonu uçurulurken, etkinlik müzik ve dans gösterileriyle devam etti. (AU-