DÜNYA - 05 Mart 2017 Pazar 11:32

Almanya ile Türkiye arasında krizler bitmek bilmiyor

A
A
A
Almanya ile Türkiye arasında krizler bitmek bilmiyor

Önce Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ardından Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin Almanya’daki konuşmalarının iptal edilmesi, Türkiye ile Almanya arasında son yıllarda yaşanan krizi bir adım daha tırmandırdı.

Türkiye ile Almanya arasında iki yıldır devam eden kriz, bakanların konuşmaları iptal edilince tavan yaptı. Alman tarafı görüşmelerin kesilmemesi ve sorunların diyalog yoluyla hallolmasını isterken, krizi derinleştiren yasakların ise ardı arkası kesilmiyor. Önce Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, ardından Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci'nin konuşma yapacağı iki salon güvenlik gerekçesiyle iptal edildi. Şimdi ise Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun Hamburg'da yapacağı toplantı iptal edildi. Federal yetkililer ‘iptal kararı mahalli idarelere aittir’ derken, mart ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Kuzey Ren Vestfalya eyaletinde Türk vatandaşlarıyla bir araya geleceği haberleri ise haftalarca Alman medyasında “gelmesin istemiyoruz” yorumlarıyla yer aldı. 

Son bir buçuk yılda Türkiye'yi 5 kez ziyaret eden Almanya Başbakanı Angela Merkel, 12 yıllık AK Parti iktidarı döneminde 9 kez Türkiye'yi ziyaret etti. Merkel’in Türkiye’yi bu kadar sık ziyaret etmesine rağmen Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkilerde bir iyileşme görülmezken, son 2 yıldır özellikle Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında Alman medyasında 2 milyon 260 bin olumsuz haber yer aldı. Arama motoruna “Obama 2016” yazıldığında 440 bin, “Putin 2016” yazıldığında 146 bin haberin yapıldığı görülürken, Türkiye yazıldığında Alman medyasında çıkan haberlerin 44 bin 700 olduğu görülüyor.

Alman seçiminin malzemesi “Türkiye ve Erdoğan”

24 Eylül’de Almanya'da genel seçimler yapılacak. Üç dönemdir ülkeyi yöneten Angela Merkel, dördüncü dönem için de aday oldu. Merkel'in partisi Hıristiyan Birlik Partileri CDU/CSU'nun oy oranı yüzde 31 dolayında. En yakın takipçisi Sosyal Demokrat Partinin ise 2016 yılı sonunda oy oranı yüzde 21 civarındaydı. Sosyal Demokrat Partinin başbakan adayı olarak Avrupa Parlamentosu eski Başkanı Martin Schulz'u göstermesi kısa bir zamanda SPD'ye yüzde 10'luk gibi bir katkı getirdi. SPD, yıllar sonra ilk kez Merkel'in partisinin önüne geçti. Schulz bolca sosyal devlet sözü vererek oy toplamaya çalışırken, Merkel bir taraftan AB geleceğini kurtarmaya, diğer taraftan da ülkeyi idare etmeye çalışıyor. Her iki partinin birbirine üstünlük sağlaması radikal oylara bağlı. Bunun için Türkiye'ye karşı sert tepki ve sert sözler söylemek Almanya'da pirim yapıyor. Sosyal Demokratların hedefi, Türkiye aleyhtarı söylemlerle aşırı solcuların oylarını alarak Merkel'in birkaç puan önüne geçmek. Hıristiyan Demokratlar ise Türkiye ve Erdoğan düşmanlığı yaparak aşırı sağcı oyları alarak seçimden birinci parti olarak çıkmayı hedefliyor. ‘PKK terör örgütü olmaktan çıkarılsın’ diyen Sol Parti ve Yeşiller Partisi ise Almanya'daki sol görüşlü Alman vatandaşlığına geçmiş olan Kürt kökenlilerin oylarını alabilmek için Türkiye ve Erdoğan düşmanlığı yaparak oy toplamaya çalışıyor. Bu iki partinin de yüzde 5'lik barajı aşamama endişeleri bulunuyor. Diğer yandan Almanya için Alternatif Partinin (AfD) eyalet meclislerinden sonra genel seçimlerde Federal Meclise de girme ihtimalleri çok yüksek. Şu anda yapılan kamuoyu araştırmalarında AfD'nin oy oranı yüzde 12 civarında bulunuyor. AfD seçim kampanyasını ‘AB'ye ve euroya hayır’, ‘Radikal İslam'a ve mültecilere hayır’ söylemleriyle yürüterek üyor taraftar toplamaya çalışıyor. AfD oylarını hem Angela Merkel'in partisi CDU/CSU'dan hem de Martin Schulz'un partisi SDP'den alıyor.

Almanya ile krize neden olan olaylar

Tahrik ve saldırıların fitilini ilk kez 17 Mart 2016’da Alman NDR televizyonunda bir mizah programında yayınlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yönelik ağır eleştiriler içeren video ateşledi. Türkiye de duruma sert tepki gösterdi.

Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül’ün 25 Mart’ta İstanbul Adliyesindeki duruşmasına, Alman Büyükelçi Martin Erdmann da katıldı. Erdmann, yargıya müdahale edici davranışlarda bulunduğu gerekçesiyle Dışişleri Bakanlığına çağrıldı. Hakkında yakalama kararı bulunan Can Dündar, Haziran 2016’dan bu yana Almanya’da yaşıyor. Almanya Cumhurbaşkanı Joachim Gauck tarafından saraya davet edilen Dündar, ardından Alman Adalet Bakanlığındaki resepsiyona konuşmacı olarak davet edildi.

Alman Parlamentosu, 1 Haziran 2016’da 1915 olaylarını 'soykırım' olarak nitelendiren tasarıyı onayladı. 1915-1916 yıllarında Osmanlı İmparatorluğu'nda Ermenilere ve diğer Hıristiyan azınlıklara uygulanan sözde soykırımın hatırlanması ve anılması kararlaştırıldı. Federal Meclisin bu tavrı üzerine Türkiye, Berlin Büyükelçisini Ankara'ya geri çağırdı.

Temmuz ayında İncirlik’teki Alman askerlerini ziyaret etmek isteyen Alman Savunma Bakanlığı Müsteşarlığına bağlı Savunma Komisyonu milletvekillerinden oluşan bir heyetin talebi ‘İncirlik askeri bir tesistir. Sivillerin germesi yasaktır’ denilerek reddedildi.

Temmuz ayında Köln’de yapılması planlanan “Darbeye karşı demokrasi mitingine” telekonferans yöntemiyle katılacak olan Erdoğan’ın bu izni iptal edildi.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından Almanya'ya sığınan FETÖ'ye mensup bazı isimlerin Almanya’da barınması da, Türkiye ile Almanya arasındaki ilişkileri gerdi. Türkiye, FETÖ mensuplarının iade edilmesini talep etti. Fakat Alman tarafı hukuk sürecini gerekçe göstererek Türkiye'nin talebini geri çevirdi. Almanya, FETÖ'nün yanı sıra Türkiye'nin PKK, DHKP-C ve aşırı sol örgütlerin Almanya'da bulunan elebaşlarını talep etmesine karşın ‘hukuk süreci’ni gerekçe göstererek talebi yerine getirmedi.

HDP Eş Genel Başkanlarının tutuklanması ve bazı medya kuruluşunun kapatılması üzerine Berlin’den tepkiler geldi. Türk Büyükelçiliği Maslahatgüzarı, Alman Dışişleri Bakanlığına çağrıldı. Bakanlıktan, “HDP'li politikacılar ve milletvekillerinin gece vakti tutuklanması Bakanlık nazarında durumu daha ciddi bir boyuta taşımıştır” denildi.

Almanya’ya giden AK Partili milletvekili ve TBMM Başkanvekili Ayşenur Bahçekapılı’nın pasaportunu çaldırdığı için aldığı geçici pasaport sebebiyle Köln Havalimanında saatlerce alıkonulması Türkiye'nin tepkisine neden oldu. Türkiye'nin tepkisi üzerine Almanya, olaya neden olan kişinin “pasaport polisi” olduğunu kaydederek skandalı bir memura yükledi.

Alman Federal Mahkemesi tarafından Diyanet İşleri Türk İslam Birliği (DİTİB) camilerinde görev yapan bazı imamlar hakkında FETÖ'ye mensup isimleri takip edip Ankara’ya bildirdiği gerekçesiyle “casusluk” iddiasıyla soruşturma başlatıldı. Evlerine baskın düzenlenerek aramalar yapıldı.

İki ülke arasında ekonomik, kültürel, siyasi ve toplumsal bağlar bulunuyor >

Almanya, Türkiye için önemli ülkelerin başında geliyor. Türkiye ve Almanya arasında ekonomik, kültürel, siyasi ve toplumsal bağlar bulunuyor. İki ülke arasında yıllık 35 milyar dolarlık ihracat yapılıyor. Türkiye'ye yılda 4 milyona yakın Alman turist geliyor. Türkiye'ye 6 bin 500 Alman iş adamı yatırım yapıyor. Almanya'da 3 milyonun üzerine Türk vatandaşı yaşıyor. 80 bine yakın Türk işletmesi Almanya'da faaliyet gösteriyor, 350 binin üzerinde istihdam sağlıyor. 100 milyar euroya yakın yıllık ciroları bulunuyor. Türk-Alman evliliklerinin sayısı 200 bine yakın. Türk-Alman evliliklerinden 150 bin çocuk dünyaya geldi. Türkiye'de ise 70 binin üzerinde Alman yaşıyor. Almanya, Türkiye için “akraba ülkeler” arasında bulunuyor. 

Mehmet Koca

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bayburt Dünya Boks Şampiyonu Turhan, memleketi Bayburt’ta davul zurnayla karşılandı IBF Hafif Sıklet Dünya Şampiyonluğu unvan maçında rakibini nakavt ederek altın kemerin sahibi olan milli boksör Elif Nur Turhan, memleketi Bayburt’ta davul zurna ve atlar eşliğinde coşkuyla karşılandı. Yenilgisiz rakibi Beatriz Ferreira’yı 5’inci rauntta teknik nakavtla (TKO) mağlup eden Elif Nur Turhan, büyük zaferin ardından memleketine döndü. ’Altın Türk Savaşçısı’ lakaplı milli sporcu için Bayburt’ta karşılama programı düzenlendi. Cumhuriyet Caddesi üzerinde oluşturulan konvoyla belediye önüne gelen şampiyon boksör, burada hemşehrileriyle hatıra fotoğrafı çektirdi. Daha sonra Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, Turhan’ı makamında ağırladı. Başkan Memiş, Turhan’ı tebrik ederek, başarılarının devamını diledi ve milli sporcuya üzerinde kendi resminin bulunduğu tablo hediye etti. Milli sporcuya tam destek sözü veren Başkan Memiş, Turhan’ın bir sonraki maçının nerede olduğuna bakmaksızın, biletini göndermesi durumunda tribündeki yerini alacağını ifade etti. "Hedefimiz dünyanın tartışmasız en iyisi boksörü olmak" Dünya şampiyonu Turhan, hedeflerinin büyük olduğunu belirterek, "Zirveye çıkmak zor fakat zirvede kalmak daha da zor. Hedefimiz dünyanın tartışmasız en iyi boksörü olmak. Bunun için çalışmalarımıza devam ediyoruz. Memleketimiz Bayburt’ta kamplarımızı en güzel şekilde yapıyoruz. Dünyaya gücümüzü gösterdik, gösterdiğimize inanıyoruz. Bundan sonra da göstermeye devam edeceğiz. Elimizden ne gelirse en güzel şekilde yapıp bayrağımızı ve ülkemizi layıkıyla temsil etmeye devam edeceğiz. Bunun gayreti içerisinde olacağız" dedi. Profesyonel kariyerindeki 12’nci maçını da kazanarak yenilmezlik serisini sürdüren Turhan, son galibiyetiyle yenilgisiz rakibi Ferreira’ya ise kariyerindeki ilk mağlubiyetini yaşatmış, dünya boks tarihine adını altın harflerle yazdırmıştı.
Samsun Aile Yılı etkinliği Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Bilim İletişimi Ofisi(BİO) tarafından, "Aile Yılı" kapsamında "Psikolojik ve İnsani Boyutlarıyla Koruyucu Ailelik-Elimi Tutmak İster Misin?" başlıklı etkinlik yapıldı. OMÜ İlim Sanat ve Kültür Evi’nde düzenlenen programda, akademik bilgi sade, anlaşılır ve etkileşimli bir sohbet ortamında katılımcılarla buluşturuldu. Etkinlikte, OMÜ Psikoloji Uygulama ve Araştırma Merkezi’nden Öğr. Gör. Dr. Uğur Kaçmaz ile OMÜ İlahiyat Fakültesi’nden Prof. Dr. Mustafa Köylü, konuşmacı olarak katıldı. Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü Koruyucu Aile ve Evlat Edinme Hizmetleri Sorumlu Şube Müdürü Vekili Hanife Elif Al ve Koruyucu Aile Derneği Başkanı Zeynep Çalış da konuyla ilgili bilgiler paylaştı. Söyleşide; koruyucu aileliğin psikolojik dinamikleri, çocuk–aile bağlanması, travma sonrası destek süreçleri ile merhamet, sorumluluk ve değerler perspektifinden koruyucu ailelik konuları ele alındı. Program boyunca konuşmacılar, koruyucu aileliğin çocukların duygusal ve sosyal gelişimindeki belirleyici rolüne dikkat çekerken, katılımcılar da soru–cevap bölümünde görüş ve deneyimlerini paylaştı. Etkinlik, katılımcıların sürece ilişkin doğru ve güvenilir bilgiye doğrudan ulaşmasına imkân sağladı. Bilim Kafe etkinliği; toplumda gönüllülük ve sosyal sorumluluk bilincini güçlendirmeyi, koruyucu ailelik sistemine yönelik farkındalık oluşturmayı ve bilimsel bilginin toplumla doğrudan buluşmasını hedefledi. Etkinlikte ayrıca Ondokuz Mayıs Üniversitesi Genel Sekreter Yardımcısı Serap Sezer Sivrioğlu, OMÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cafer Sadık Yaran, Güzel Sanatlar Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Engin Güney, Bilim İletişimi Ofisi Koordinatörü Öğr. Gör. Mürsel Kan, Etkinlik ve Organizasyon Bölümü Sorumlusu Öğr. Gör. Dr. Elif Şevik İnal, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdür Yardımcısı Necmettin Aygün, Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü personeli, Koruyucu Aile Derneği üyeleri ve koruyucu aile adayları ile Sağlık Bilimleri Fakültesi Sosyal Hizmetler Bölümü öğrencileri de eşlik etti.
Erzurum MHP İl Başkanı Adem Yurdagül: "Halkımız terörsüz Türkiye sürecine destek veriyor" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, "Üç hilalin gölgesinde, üç yılımızda" diyerek gündeme dair değerlendirmelerde bulundu. Başkan Yurdagül, daha önce Erzurum Şehir Hastanesi ile ilgili açıklamalarının arkasında durarak, "Erzurum Sağlık İl Müdürü ve Erzurum Şehir Hastanesi Başhekimi bir an önce görevden alınmalıdır" dedi. Üç yıl önce MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin emir, talimatları ve güveni ile Erzurum’a hizmetkar olmak için il başkanı olarak görevlendirildiğini ifade eden MHP Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, İl Başkan Yardımcıları Cihan Aksakal ve Ufuk Demir ile yaptığı basın toplantısında, "Bize tevdi edilen bu büyük onurla birlikte teşkilatlarımızı oluşturduk ve sahaya indik. Öncelikle teşkilat buluşmaları gerçekleştirerek, küskünlerimizin gönüllerini kazandık. Haneleri ziyaret ettik. Girdiğimiz her hanenin dertlerini dinleyip derman aradık, yüzlerde oluşan tebessümü baş tacı ettik. Asrın depreminde, depremzedelerimizi yalnız bırakmadık. Hemşerilerimizin destekleriyle toplanan yardımları deprem bölgesine götürerek, kapı kapı dağıtımını gerçekleştirdik. Ramazan aylarında, kurduğumuz iftar sofralarında hemşerilerimizle aynı duayı, aynı ekmeği ve aynı bereketi paylaştık, ‘İlk iftarlık bizden’ diyerek yüzlerce hemşehrimize iftarlık dağıttık" dedi. "Kadınlarımızın sesi olduk, çocuklarımızın hayalini paylaştık " Seçim dönemlerinde, Cumhur ittifakı ruhuna sadakatle adaylar için kapı kapı dolaştıklarını ve elde edilen başarıları ve oy oranlarını bir başlangıç kabul ederek, daha çok çalışmak zorunda olduklarını asla unutmadıklarını vurgulayan Başkan Yurdagül, "Yerel yönetimlerle bağımızı hiç koparmadık. İlçe ziyaretlerimizi seçim sonrası da gerçekleştirerek; "Seçim bitti, iş bitti" demedik. Her zaman, her şartta hemşerilerimizin yanında olmaya gayret ettik. Yerel yönetimin en değerli halkası olan muhtarlarımızla seçim öncesi ve sonrası defalarca bir araya geldik. Taleplerini dinleyerek çözümleri için gerekli tüm çabayı ve çalışmayı sağladık. 3 yılda hasta tedavisi, engelli bireylere destek, kimsesiz çocuklarımıza mutluluk için 25 milyon TL’ye yakın kaynak bularak ilgililere ulaştırdık. Kadınlarımızın sesi olduk, çocuklarımızın hayalini paylaştık, mahallelerimizin nabzını tuttuk. Sosyal sorumluluk projelerini hiçbir zaman ihmal etmedik. Engelleri birlikte aşmanın mümkün olduğu bilinciyle engelli kardeşlerimizle gönül köprüleri kurduk " şeklinde konuştu. "Sevinç gününde de, acı gününde de "yanınızdayız" dedik" Vatandaşların şikâyetlerini hiçbir zaman sümen altı etmediklerini vurgulayan MHP Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül , sözlerine şöyle devam etti, "İş isteyeni, aş isteyeni imkânlarımız ölçüsünde geri çevirmemeye çalıştık. 3 yılda düğün ve cenazeye katılım sağladık. Cenazelerde ağıtlara, düğünlerde halaylara katıldık. Sevinç gününde de, acı gününde de "yanınızdayız" demekten geri durmadık. Kamu kurum kuruluşlarımız ve STK’larımızla her daim istişare halinde olduk. Konuşarak, dinleyerek ve anlatmaya çalışarak bu şehrin meselelerine çözüm aradık. 3 yılda STK toplantısı ve ziyareti gerçekleştirdik. 3 yılda ilin ve toplamda kişinin katılımıyla 3 bölge toplantısı gerçekleştirdik. Türkiye’de ilkini gerçekleştirdiğimiz bir çok bölge toplantılarına ev sahipliği yaptık. Bu şehrin ağırlığını, on binlerce dava arkadaşımızla Türkiye’nin siyasi merkezine taşımaktan onur duyduk. Şehit ailesi ve gazi ziyareti yaptık. Aziz şehitlerimizin ve gazilerimizin bizlere emaneti olan ailelerini bir an olsun ihmal etmedik. Onların kapısını çalmak, hâlini hatırını sormak, bizim için bir protokol görevi değil, vicdan borcudur dedik, emanete gösterilen sadakati her daim ortaya koyduk " "Terörsüz Türkiye" içim kapı kapı dolaşıldı Türkiye’nin en güzel, adeta tarihin arka odası niteliğindeki il başkanlığı binasını şehre kazandırdıklarını belirten Başkan Yurdagül, "Parti binamızın kapılarını tüm hemşehrilerimize ardına kadar açtık. Partimize gelen binlerce ziyaretçide, aslında bir binayı değil, bu şehre duyulan güveni gördük. Sevdamız olan Erzurumspor’u hiçbir zaman yalnız bırakmadık. Tribünde de, kulübü ziyaret ettiğimizde de, taraftarlarımızın derdini dinlerken de bu şehrin takımını, bu şehrin onuru bildik. Merkez ve 20 ilçede toplantılar gerçekleştirdik. Genel Başkanımızın öncülüğünde başlatılan ve tarihi nitelik taşıyan "Terörsüz Türkiye" toplantılarında, tüm teşkilatımızla kapı kapı dolaşarak bilgilendirmeler yaptık. Halkımız bu sürece hem güveniyor hem de destek oluyor. "Derdin Derdimizdir" diyerek tüm hemşehrilerimizin taleplerini topladık. Görev süremiz boyunca teknolojinin gücünü doğru kullanarak, hemşehrilerimizi yaptığımız faaliyetler ve çalışmalardan haberdar etmek adına web sitemizi ve sosyal medya hesaplarımızı her daim aktif halde tuttuk" diye konuştuk. Yurdagül’den Erzurum Şehir Hastanesi ‘ne dair net sözler Basın mensuplarının sorularını cevaplayan Milliyetçi Hareket Partisi Erzurum İl Başkanı Adem Yurdagül, Erzurum Şehir Hastanesi ile ilgili daha önce gündeme getirdikleri konuların takipçisi olduklarını, Sağlık Bakanlığı’nın görevlendirdiği müfettişlerin kendilerini de dinlediğini söyledi. Erzurum Sağlık İl Müdürü ve Erzurum Şehir Hastanesi Başhekimi’nin bir an önce görevden alınması gerektiğini vurgulayan Yurdagül, "Erzurum’un ve bölgenin en büyük yatırımlarından birisi olan Şehir Hastanesi’nin bu şekilde yönetilmesine karşı olduğumuzu dile getirdik. Başhekim ve ekibi buradaki süreci yönetemiyor. Bunu daha öncede ilgili kurumlara ifade ettik, bildirdik. Görevlendirilen müfettişlere gerekli belge ve bilgileri verdik. Bir an önce Şehir Hastanesine ehil bir başhekim atanmalıdır. Yaptığımız çıkış Cumhur İttifakının ruhuna aykırı bir durum değildir, vatandaşın haklarını koruyoruz. Erzurum’da, Erzurumlu da bizim kırmızı çizgimizdir" dedi.