EĞİTİM - 13 Ekim 2018 Cumartesi 13:44

Almanya'nın en iyi üniversitelerine komşu kampüsüne taşındı

A
A
A
Almanya'nın en iyi üniversitelerine komşu kampüsüne taşındı

BAU International Berlin olarak faaliyetini 2014'den beri sürdüren BAU Globalin Eğitim Ağı üyesi Berlin International Üniversitesinin yeni yerleşkesinin açılışı törenle yapıldı.

Almanya'nın başkenti Berlin'de BAU Globalin Eğitim Ağı üyesi Berlin International Üniversitesinin yeni kampüsünün açılışı yapıldı. Almanya’da bulunan 465 üniversite içinde yer alan ve bünyesinde 66 farklı ülkeden 375 öğrenci bulunduran Berlin International Üniversitesi, Almanya’da Alman yasalarına göre kurulmuş ilk Türk üniversitesi olma özelliğini taşıyor. Üniversite, Alman Eğitim Senatosu’ndan alınan akreditasyon ile Tasarım ve İşletme Fakültelerinde iç tasarım, ürün tasarımı, grafik tasarımı işletme, dijital işletme ve işletme yönetimi programları ile 6 farklı bölümde İngilizce eğitim sunuyor. Üniversitenin eğitiminden faydalanan öğrenciler 66 farklı ülkeden geliyor ve Almanya’da bulunan 465 üniversite arasında bu özelliği ile ilk sırada yer alıyor. Alman ve Türk öğrenciler başta olmak üzere Rusya, Brezilya, Amerika Birleşik Devletleri, İngiltere ve Vietnam gibi ülkelerden öğrenciler çoğunlukta bulunuyor. Üniversitede, Hindistan, İrlanda, Japonya, Rusya, İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri gibi ülkelerden gelen öğretim kadrosu eğitim veriyor.

BAU Global Başkanı Enver Yücel, açılış töreninde yaptığı konuşmada, üniversitenin uluslararası boyutuna vurgu yaparak, “Üniversitemizin bu yeni kampüsü ile Berlin’in 6 büyük üniversiteye ev sahipliği yaptığı bölgeye 7. üniversite olarak dahil olmuştur. Berlin International University, BAU Global’in bir üyesidir. BAU Global dünyada önemli merkezlerde üniversite ağı olan global bir yapıdır. Başta İstanbul’da Bahçeşehir Üniversitesi BAU Türkiye, BAU Washington DC, BAU Kıbrıs ve BAU Batum üniversiteleri olmak üzere dünyanın çeşitli noktalarında eğitim merkezleri olan büyük bir ağdır“ dedi. 

Yücel, Berlin’deki bu üniversitenin diğer üniversitelerden farklı olduğunu da ifade ederek, “Daha bu küçük yapımızla bile Almanya’nın uluslararası öğrenci çeşitliliği en fazla olan üniversite olduk. 66 ülkeden 375 öğrenciye sadece 4 bölümde ulaşmış bir üniversiteyiz. Berlin yeni nesil üniversite kavramında önemli bir yüksek öğretim kurumu olacaktır. Daha uluslararasılaşmış, daha global kültür anlayışı, daha fazla uygulama içinde eğitim ve bilimin yanında insanlığın sorunları ile uğraşan bir yapı olacaktır. Hedef, hiçbir yerde yabancılaştırılmayan global dünya vatandaşları yetiştirmektir“ şeklinde konuştu. 

Almanya ile Türkiye’nin ortak sorunu olan mülteci sorunu konusunda da başından beri çalışmalar yürüttüklerini dile getiren Yücel, “Daha üçüncü yılımızda özellikle Türkiye’nin, Avrupa’da Almanya’nın önemli bir sorunu olan mülteci konusunu dert edinmiş, mültecilerin entegrasyonu için çalışmış ve Almanya’nın ilk Suriyeli mülteci üniversite mezununu vermekten de mutluluk duyuyoruz. Ayrıca göçmenlerin Almanya’ya entegrasyonu için çalışmalar yapmaktan de geri kalmıyoruz“ ifadelerini kullandı. 

Berlin International’ın Türk-Alman ilişkilerine de katkı sağlayacağına değinen Yücel, “Berlin International Üniversitesi bir Alman üniversitesidir ama BAU Global'in bir üyesidir. Berlin farklıdır, önemlidir dedik, çünkü Türkiye-Almanya ilişkileri derin bir tarihi dostluğa dayanır. İlişkilerimiz hem ekonomik, hem siyasi hem de büyük dostluklar barındırmaktadır. Biz bundan 55 yıl önce bu ülkeye soydaşlarımızı işçi olarak çalışmaya gönderdik. Alman ekonomisine çok önemli katkılar sağladılar. Onların çocukları ve torunları olarak biz şimdi kas gücümüzle değil, beyin gücümüzle var olmaya ve katkı sunmaya geldik. İnanıyorum ki bu üniversite Türk-Alman ilişkilerine büyük katkılar sağlayacaktır. Nasıl ki Türkiye’de Türk Alman Üniversitesi varsa, Almanya’da da Berlin International Üniversitesi bu ilişkilere katkı sağlayacaktır“ dedi. 

Yücel, 4 yılın sonunda üniversitenin isminin başına Berlin adının verilmesinin Alman makamlarının üniversiteye duyduğu güvenin sembolü olduğunu da sözlerine ekledi. 

Berlin International Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hans-Dieter Klingemann ise konuşmasında, “Çok mutluyuz. Yola çıktığımızda inandığımız değerlerimize ulaşıyoruz. Hedeflerimize ulaşmak bizi çok mutlu ediyor. Özellikle eğitimdeki amacımız mezunlarımızın dünyanın hiçbir yerinde yabancılaştırılamamasını sağlayacak eğitimi sunmaktır. 66 farklı ülkeden öğrencimiz var. Mezunlarımız şimdiden 22 ülkeye ulaştı. Biz global bir eğitim ağının parçasıyız. Bu inandığımız evrensel değer olan eğitim çıktılarını oluşturmamıza yol açıyor“ dedi.
Açılış töreni öncesi Almanya’da bir üniversiteden mezun olan ilk mülteci konumunda olan Suriyeli Mohammad Moataz’a Rektör Prof. Dr. Hans-Dieter Klingemann tarafından kitap hediye edildi. Enver Yücel de desteklerinden dolayı Berlin Büyükelçisi Ali Kemal Aydın’a bir hediye takdim etti. Daha sonra BAU Global Başkanı Enver Yücel, Büyükelçi Ali Kemal Aydın ve protokol hep birlikte kurdele keserek kampüsün açılışını gerçekleştirdi. 

Üniversitede düzenlenen açılış törenine Türkiye’nin Almanya Büyükelçisi Ali Kemal Aydın, UNESCO Avrupa Eğitim Merkezi Direktörü Prof. Dr. Jan Sadlak, BAU Global Başkanı Enver Yücel, BAU International Universty Washington Rektörü Doç. Dr. Sinem Vatanarttıran, Berlin International Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hans-Dieter Klingemann ile birçok ülke temsilcisi, akademisyenler ve basın mensupları katıldı.

Mahmut Tosun
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.
Antalya Otomobil su kanalına uçtu: Öldüğü düşünülen sürücünün yüzerek kaçtığı ortaya çıktı Antalya’da kontrolden çıkıp su kanalına uçan otomobildeki sürücü, kanaldan yüzerek çıkıp olay yerinden kaçtı. Aracın yaklaşık 1 buçuk ay önce satışını yapıp devrinin henüz alınmadığını belirten ruhsat sahibi kadın ise olay yerine geldiğindeki ilk sözü, “Allah’tan içinde kimse yok” oldu. Kazanın görgü şahidi bir genç ise, “Sürücü çok paniklemişti, yüzerek kanaldan çıktı, ardından kaçtı” dedi. Kaza, saat 22.00 sıralarında Kepez ilçesine bağlı Göksu Mahallesi’ndeki Nene Hatun Caddesi ile İbn-i Sinan Sokak kesişiminde meydana geldi. Henüz sürücüsünün ismi öğrenilemeyen 16 LUB 73 plakalı otomobilin önce kaldırıma çarpıp ardından su kanalına uçtuğunu görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezine bildirdi. İhbarın ardından olay yerine itfaiye, polis ve sağlık ekipleri sevk edildi. Belirtilen adrese gelen itfaiye ekipleri, araçta yaptıkları kontrolde herhangi bir kişinin olmadığını tespit etti. Bunun üzerine görgü şahitlerinin ifadesine başvuran polis, sürücünün araçtan çıktıktan sonra yüzerek kanaldan çıktığını ve ardından panikleyerek kaçtığını belirledi. Trafik polisinin araç plakasından yaptığı sorgulamada, aracın Gülfer Hanedar adına kayıtlı olduğu belirlendi. “Arabayı sattım, parasını aldım ama devrini almadı” Ekiplerin haber vermesiyle kaza yerine gelen Hanedar, aracı Halil isminde bir galerice yaklaşık 1 buçuk ay önce sattığını, parasını almasına rağmen karşı tarafın devrini henüz üzerine almadığını söyledi. Gazetecilere de açıklamada bulunan Hanedar, “Arabayı satmıştım, parasını aldım ancak devrini henüz üzerine almadı. Kaza olunca beni aradılar. Allah’tan içinde kimse yok, ona sevindik. Galericiye satmıştım. Onun sürüp sürmediği de belli değil, ulaşamıyorum da” diye konuştu. Kazayı görenlerden Musa Kont isimli genç ise “Araba aniden fren yaptı ve kanala uçtuktan sonra sürücü yüzerek çıktı. Adam çok panik yapıyordu, sakinleştirmeye çalıştık ama kaçtı gitti” dedi. Polis ekipleri sürücüyü bulmak için çalışma başlatırken, araç çekiciyle su kanalından çıkartılarak otoparka götürüldü.