POLİTİKA - 27 Mayıs 2015 Çarşamba 02:52

'Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok!'

A
A
A
'Amerika'yı yeniden keşfetmeye gerek yok!'

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, 'Bu istikrarın sürmesi lazım. Koalisyon hükümetleri zamanında ülke daime aşağıya inmiştir. En fazla ivme AK Parti zamanında yaşanmıştır. Bunları tekrar bulmaya Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok' dedi.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, Zonguldak ziyaretini sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle Dedeman Otel’de gerçekleştirilen programda bir araya geldi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, ekonomiden siyasete, sosyal hizmetlerden, enerjiye kadar bir çok konuda katılımcılara önemli açıklamalarda bulundu.

Türkiye’de yaşanan askeri darbelerin ülkeyi geriye götürdüğünü söyleyen Bakan Taner Yıldız, “Toplumsal olayların hiçbirisi rastgele olmaz. Bir hesap kitap, mühendislik işidir. O yüzden AK Parti yalnızca Allah’a inanan, vatandaşından halkından aldığı oylardan başka hiçbir hesap vermeyen bir parti olarak iktidara geldik. Enflasyon canavarı vardı. Kuzu gibi oldu. Döviz fiyatları vardı. Üzerinde bahis oynanıyordu. O zaman altı tane sıfır vardı. İş adamlarımızın birçoğu ‘Uyumak istemiyorum. Sabah kalktığımda servetimin ne olacağını bilmiyorum’ diyordu. Bir ülkedeki siyasi istikrar yoksa, hemen hemen bütün değerler sıkıntıya girmiş demektir. Türkiye 7 Haziran seçimleri ile beraber tekrar siyasi istikrar testinden geçecektir. Siyasi istikrarı tercih edenlerle; ‘Acaba bunun dışında bir maceraya girdiğimde başarılı olur muyum’ diyenlerin arasındaki testtir bu. Biz sonuçtan mesul değiliz. Niyetlerimizden ve gayretlerimizden mesulüz” diye konuştu.

“GERGİNLİĞİN TARAFI OLMADIK”

13 yıllık iktidar döneminde hür türlü duyguyu yaşadıklarını ifade eden Bakan Taner Yıldız, şöyle devam etti:
“Bu iktidarda çok ciddi bir aldanmışlık duygusunu tattık. İnsan kendisini sevmediğini söyleyenler tarafından sükûtu hayale uğramaz. Ama yanınızda çalışanlar tarafından düşman ilan edildiğinizde insanın fıtratı kaldıramaz. 13 yıllık iktidarımızda her türlü cümleyi söyleyenler oldu. Sonuçta da biz paralel yapıyla beraber insan ufkumuzu etkileyen çok ciddi bir sıkıntı ile karşı karşıya kaldık. Biz şikayet makamı değiliz. Vatandaşın verdiği yetkiyi son ana kadar kullanan bir partiyiz. Bugün Türkiye’de gerginliklerin oluşturulmasının kimlere yaradığını çok iyi takip etmek lazım. Biz gerginliği tarafında olmadık. Ama siz bu ülkenin Cumhurbaşkanına ve Başbakanına en ağır hakaretlerde bulunacaksınız sonra da ‘Biraz sinirlendi’ diyeceksiniz. ‘Diktatör’ diye sergileyeceksiniz, hakaretleri yapacaksınız.”

“TÜRKİYE ARTIK ESKİ TÜRKİYE DEĞİL”

AK Parti Kilimli İlçe Teşkilatı’nı ziyaret ettiğinde CHP ve MHP teşkilatlarının da aynı binada olduğunu söyleyen Bakan Yıldız, bunun gerginlikleri karşısında olumlu bir örnek olduğunu söyledi. AK Parti’nin enkaz edebiyatı yapmadan hizmet ettiğini ifade eden Bakan Taner Yıldız, şöyle devam etti:

“Bugün Kilimli’de arkadaşlarımızla birlikte gezerken bir binanın içerisinde AK Parti teşkilatı var. CHP, MHP teşkilatı var. Hepsi konu komşu olmuşlar. Bunun aslında Türkiye seçim zamanlarındaki gerginliklerden de uzaklaşmak durumundadır. Bizler yaptıklarımızı ve yapacaklarımızı anlatırsak, olumsuz hiçbir cümlenin arkasına sığınmadan propaganda yapabiliriz. Bizlerin de mutlaka bu konuda daha farklı çabalar sarf etmesi lazım. Türkiye artık eski Türkiye değil. Vatandaşımız kazandıklarından taviz vermez ve daha aşağısına da razı olmaz. AK Parti enkaz edebiyatı yapmadan çok işler yaptı. Enerji sektöründe uluslararası ilişkilerin tam ortasında olan insan olarak söylüyorum ‘Bizler çok farklı şeylerle karşılaştık.’ Asıl babayiğitlerin asıl siyasi istikrardan kaynaklandığını onlarca defa gördük.”

“İSTİKRAR ÜLKENİN ANAHTARIDIR”

Ülkenin kalkınması için istikrarın önemli olduğunu söyleyen Taner Yıldız, şöyle dedi:

“Myanmar’da petrol var, doğalgaz da var ama kimse aramaya ve onlarla çalışmayı düşünüyor. O ülkede her iki yılda bir darbe oluyor. Yalnızca para kazanacağınız, yalnızca petrol ve doğalgaz çıkartabileceğiniz bir ülke sizin çalışabileceğiniz bir ülke değil. İstikrar bir ülkenin anahtarıdır. Bir ülkenin iktidar partisi istikrarı kurup tesis etmek durumundadır. Biz her iki seçmenden birinin oyunu aldığımızda, hizmetleri her iki seçmenden birine götüreceğiz demiyoruz. Bu hizmetleri 78 milyonumuza götürüyoruz. O yüzden istikrarın meyvesini toplumun bütün kesimleri yerler; doğrusu budur. Gözlerden kaçan bir şey var. ‘Ben AK Parti’ye oy vermedim. Bundan sonra da vermeyeceğim’ diyenlerden yüzde 23’Lük bir kesim AK Parti’nin iktidar olmasını istiyor. Anketlerde AK Parti’nin iktidar olmasını istiyor musunuz? Sorusuna yanıt verenlerin oranı yüzde 73’lere çıktı.”

“DOĞRULARI YAPMAYA DEVAM EDECEĞİZ”

AK Parti’nin doğruları yapmaya devam edeceğini ifade eden Bakan Taner Yıldız, “Türkiye’de doğruları yaptığınız kadar güçlendiğiniz bir 13 yıl geçirdik. Kimse kimsenin kara kaşına kara gözüne aşık olmuyor. Bu ülkenin geleceği ile alakalı bir konudur. Şükürler olsun AK Parti bütün doğrularını yapmaya devam edecek. Türkiye’de tek başına iktidarla beraber istikrarın sürdürülebilir oluşuna olan inancı bir kez daha pekiştirecek. Bunlar sizlerle beraber sivil toplum örgütlerimizle olacak. STK’lar duygusallıktan arınmış gerçek yapılardır” diye konuştu.

MADENCİLİK SEKTÖRÜ

Zonguldak ziyareti kapsamında özel maden ocağı işletmecileriyle de toplantı yapan Bakan Yıldız, toplantı sonrası şu değerlendirmede bulundu:

“Bugün Zonguldak’tan biraz önce toplantıya gelmeden önce TTK’nın redevansçıları ile görüştük. 30 kadar işletme ile görüştük. En az iki asgari ücret olacak deliştik. Hafta sonu tatillerini arttırdık. Çalışma şartlarının iyileştirilmesi vesaire bunun bir maliyeti var. Redevansla çalışan işletmelerin bu maliyetle karşılaşmaması ve farkların ödenmesi ile ilgili kararname resmi gazetede yayımlandı. Bunu yeterli görmeyenler, daha iyisini yapılmasını isteyen arkadaşlarımız oldu. Bunları Ankara’da bir değerlendirmeye tabii tutacağız. Bu işin enerji bakanlığı haricinde KİKİ var, Maliye Bakanlığı var. Dolayısıyla taraflarını Ankara’da bu manada kayıtsız kalmayacağımız bir toplantıya alacağız. O yüzden bu toplantının tarafımızdan olumlu değerlendirildiğini ve mutlaka Zonguldak ekonomisine artılar getireceğine inanıyorum.”

“ZONGULDAK’IN HAK ETTİĞİ REFAH SEVİYESİNE ULAŞMASINI SAĞLAMAMIZ GEREKİYOR”

Tabanı olmayan vaatlerin Türkiye’de karşılık bulmadığını söyleyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, muhalefet partilere de şöyle yüklendi:

“Zonguldak’ın hak ettiği refah seviyesine ulaşmasını sağlamamız gerekiyor. O yüzden bir kısım vaatlerin hele hele hiçbir tabanı olmayan vaatlerin artık ülkemizde herhangi bir karşılığı bulunmamaktadır. Önce kulağa hoş geliyor ama buradan soruyorum, ‘Ben sizin işyerinizle alakalı ücreti, niçin biz asgari ücreti belirlerken hep birlikte oturup konuşuruz.’ Onlarla laf olsun diye mi oturuyoruz. Bir tanesi kalkıp diyebiliyor ki ‘Ben asgari ücreti 1500 liraya çıkarttım’ diyor. Birisi yetmez 1700 diyor ötekisi çık mış 5000 lira diyor. Arkadaşlar bu işin şakası falan yok. O yüzden doğru bulduklarınızı ve doğru bulmadıklarınızı dillendirmeniz gerekmektedir. Açıkça söyleyeyim, iktidar partisi ile ilgili eleştiri ve önerileri alıyoruz ve değerlendiriyoruz. Yalnızca oturduğu sandalyeye dayanarak herhangi bir taahhütte bulunamazlar. Bizim sırtımızda yumurta küfesi var. Yumurtaların da kırılmaması gerekiyor. Kalkıp da hiçbir sorumluluk hissetmeden bu cümlelerin rahatça kullanılması doktora sordum ‘Sağlığa zararı var mı’ diye ‘Herhangi bir zararı yok’ dedi. Ama siyasetin sağlığına zararı var. Tavanına çiğ köfte atılan meclis Brezilya’da değil. Çok değil 15 yıl önce oldu. Fedakarlık lazımsa bunları yaptık. İyi ki de yapmışız. Vatandaşımıza dürüst ve şeffaf davranmak adına bir işlem yapıyoruz bir tanesi geliyor ‘Bunların hiçbiri önemli değil, ben üç katını verdim’ diyor. Hayır böyle bir şey olmaz arkadaşlar.”

“TÜRKİYE’NİN MENFAATLERİNİ KORUYACAĞIZ”

Türkiye’nin menfaatlerini koruyacaklarını söyleyen Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız, “Cumhurbaşkanımız, Başbakanlığı döneminde ben size hiçbir şey vadetmiyorum diyerek yola çıktı. Ama çok şükür Türkiye 3.5 kat büyüdü. O yüzden istikrar hepimize lazım, hangi partiden oluyorsak olalım hepimize lazım. Bu istikrarın sürmesi lazım. Koalisyon hükümetleri zamanında ülke daime aşağıya inmiştir. En fazla ivme AK Parti zamanında yaşanmıştır. Bunları tekrar bulmaya Amerika’yı yeniden keşfetmeye gerek yok. Bu bir parti meselesi değildir. Bu Türkiye’nin idamesi ile alakalı bir husustur. Hiç abartmadan söylüyorum. Uluslararası anlaşmalara imza atan birisi olarak söylüyorum. Biz Türkiye’nin menfaatlerini sonuna kadar koruyacağız. Herkesin işine gelmiyor olabilir, ama biz Türkiye’nin menfaatlerini koruyacağız” ifadelerine yer verdi.

“BİR TARAFTA NESLİ TÜKENEN FİLLER, DİĞER TARAFTA ÖLEN MASUMLAR”

Davos’ta katıldığı programda yaşadığı hatırayı anlatan Bakan Taner Yıldız, Türkiye’deki 2.5 milyon Suriyeli’ye sahip çıkacaklarını ifade ederek şöyle devam etti:

“Davos’ta en son Başbakanımız katıldığında Suriye başlıklı bir oturum vardı. Diğer bir salonda bir oturum daha vardı. Konusu nesli tükenen fillerle alakalı bir program vardı. Şaka gibi değil mi? Zamanlaması manidardı. Eyvallah Allah’ın yarattığı her şey insanoğluna emanetidir. Çünkü insan eşrefi mahlukat olarak yaratılmış. Gerekliliği yerine getirilmezse belhüm adal da (hayvandan da aşağı) olabilirsin. Toplantıda sunum da hazırlanmıştı, konu şuydu; Afrika’da sayısı 400 bine inen filler, yasa dışı yollardan avlanıyor. Her yıl şu kadar bin eksiliyor. Şu kadar yılda fillerin nesli tükeniyor, dünya ayağa kalkması gerekiyor diyor. Ben soruyorum Suriye’de öldürülenler yasa içi yollardan mı öldü? Orada ölen masum çocuklar, masum kadınlar, Müslümanlar o fillerden daha mı az değerli? O yüzden biz doğruyu söylemezsek Allah bizi de bütün bu dünyadaki akıl tutulmasının arasına alır. Biz bunları çok rahatlıkla söylememiz lazım. Her doğrunun bir bedeli var. Biz o bedeli ödeyeceğiz. Bakın Suriye’ye, Irak’a, İran’a yaptırılan uygulamalara, Kuzeyde Kırım, Ukrayna her biriyle alakalı Türkiye istikrar adası haline geldi. Sayısı 2 milyon civarında Suriyeli’yi kapı dışına veremeyiz. Bunun elbette komplikasyonları var elbette ama bunu bir şekilde çözeceğiz. Dünya insanilikle alakalı sınavı kaybediyor. Bütün bu politikaların üretilmesi, dik duruş aslında AK Parti ile bu hale geldi. Mısır, Mursi’nin idamı kararı ile beraber hem İslami hem de insani oluşunu tartışmaya açmıştır. Türkiye o yüzden yalnızca ekonomisiyle, idaresiyle, sosyal hayatıyla değil AK Parti dönemimizde, beyniyle, zihniyle, kalbiyle, sağ duyusuyla beraber büyümüştür. O yüzden insanımıza ‘Gerizekalı’ mualemesi yapan bir takım kısımların toslayacağı yer bellidir. O da sandıktır.”

Muhalefetin mazotu 1.5 lira vaadini eleştiren Bakan Taner Yıldız, “Mazotu 1.5 liradan vereceğim ve hesap uzmanıyım dedi. Ben rakamları aldım. 1.42 lira Tüpraş’ta hiçbir şey yok üzerinde. Zonguldak’tan çıkacak benim çiftçim köylüm, Kocaeli’ne bidonları alacak kuyrukta dolduracak. Herhalde böyle yapmayı düşünüyor. Başka türlü izahı yok. Köylere gidiyorum. Bana ‘Bakanım aldanmayın’ diyor çiftçi. Bana diyor ki ‘Eğer biz hırsıza inansaydık, Cem Uzan’a destek olurduk’ diyor. Fakire fukaraya bakmışız, 2 milyon insana kömür dağıtmışız. Dullara, yetimlere, engellilere her türlü sosyal yardımlarda bulunmuşuz. Şimdi biz gerçeklerle yüzleşmemiz lazım, Türkiye’yi doğru şekilde yönetmemiz gerekiyor” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.