ASAYİŞ - 09 Nisan 2023 Pazar 10:59

Antalya'da 590 daireli sitede 'karot' gerginliği sürüyor

A
A
A
Antalya'da 590 daireli sitede 'karot' gerginliği sürüyor

Antalya'da 9 bina, 590 daireden oluştan sitede deprem risk analizi için karot örneği alınmasını isteyen sakinler ile istemeyenler arasında gerginlik yaşanmaya devam ediyor. Basın açıklaması sırasında karşı karşıya gelen taraflar arasında tansiyon artarken, taraflar birbirlerini suçladı.

Kepez ilçesi Yeni Doğan Mahallesi'nde 9 bina, 590 daireden oluşan Menzil Sitesi'ndeki bazı sakinler deprem risk analiz raporu başvurusu üzerine, geçtiğimiz günlerde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı yetkilileri binalardan karot örneği almak için bölgeye geldi. Kooperatif başkanı ve yönetimi, site içerisindeki dairelerin çürük olduğunu ve örnek alınmasını isterken, yaklaşık 50 daire sakini ise binalardan daha önce karot örneği alındığını belirterek, yeniden alınmasını istemeyip yetkililerin içeri girmesine izin vermedi. Bunun üzerine site sakinleri arasında tartışma yaşandı. Yaşanan tartışmanın büyümesi ve gerginlik çıkmasıyla olay yerine çok sayıda polis ve çevik kuvvet ekibi sevk edildi. Zaman zaman yükselen gerginlik, polis ekiplerinin araya girmesi ile yatıştırıldı. Bakanlık yetkilileri ise site maliklerinin hepsinin izni olmadan içeri giremeyeceklerini belirterek, bir süre sonra olay yerinden ayrıldı.

"Siteyi Antalya ve dünyaya rezil ettiler"

Binaların sağlam olduğunu savunan site sakinleri, basın açıklaması yapmak için toplandı. Basın açıklaması yapan site sakinlerinin avukatı Yusuf Aslan, "Bu binalar 1986 yılında yapımına başlanmış 1999 senesinde tamamlandı. Vakıflarla ve belediyeler arasında birtakım problemler yaşanmış ancak daha sonra tapuları alınmıştır. 2013 yılında iskan ruhsatı için belediyeye başvurulmuş, karot numuneleri ve risk analizleri yapılmıştır. Ancak kooperatif görevlileri, dünyada eşi ve benzeri görülmemiş bir şekilde 1999'da biten binalar 2013 yılında bitirilmiş gibi belediyeye dilekçe vermişlerdir. Resmi mercilere yalan beyanda bulunmuşlardır. Bu dilekçelere istinaden 2007 yılındaki deprem mevzuatı uygulanarak binaların güçlendirilmesi gerektiği belirtilmiştir. 1999 yılına göre yapılmış olsaydı, bu binaların tamamına iskan ruhsatı verilecekti" dedi. Kentsel dönüşüm olması halinde destek verebileceklerini ancak üyelerinin aleyhine hiçbir sözleşmeye imza atmayacaklarını söyleyen Aslan, "Menzil sitesini Antalya ve dünyaya rezil ettiler" ifadesini kullandı.

"Binalar çürük değil"

Site sakinlerinden Zehrin Müftüoğlu, 2016 yılından bu yana sitede mal sahiplerinden birisi olduğunu ve sitenin geçmişini araştırdığını söyledi. Müftüoğlu, "Binaların çürük olmadığı bilgisine sahibim. Çürük bir binada ne kendim otururum, ne çocuğumu oturturum, ne de yatırım yaparım. Bu binalarda sıkıntı yoktur. Sadece ve sadece kooperatifin devamlılığı için zamanında iskan verilmemiştir. Bizim amacımız, kooperatif artık geçerliliğini kaybetmiştir. Herkes tapusunu almıştır ve bu tapuların karşılığında kooperatif başkanı benim hakkımda karar veremez. Böyle bir yetkisi yok, görevi yok. Buradaki kooperatif yok hükmündedir" dedi.

2003 yılında bu yana sitede yaşadığını belirten Nebi Aydın, kooperatifin kendilerine hizmet yerine eziyet ettiğini ileri sürdü.

Yine karşı karşıya geldiler

Açıklamaların yapıldığı sırada, numune alınmasını isteyen bir sakin gelince ortalık karıştı. İki taraf arasında sözlü tartışma ve bir süre gerginlik yaşandı. Diğer site sakinlerinin araya girmesiyle tarafların tartışması son buldu.

"Belediyenin karot numunesi alınmasına yönelik yazdığı yazı var"

Menzil Sitesi Kooperatif Başkanı Ayşe Birgül Kollu ise iddiaları kabul etmedi. Belediyenin kendilerine daha önce yazı gönderdiğini belirten Kollu, "Karot numuneleri alınmadığı için hiçbir işlem yapmadım. Karot numunelerini bekliyorum. 17 Mart'ta belediye tekrar yazı gönderdi ve bu yazıda da, ivedilikle karot numunelerinin alınması ve yapılması gerektiğini, aksi takdirde mühürleneceğini söylüyor. Şu an burayla ilgili kooperatifi olarak görevimi yapmaya çalışıyorum ama yapamıyorum. Gidip lisanslı bir firmaya kendileri de alabilir" diye konuştu.

"Güçlendirmeli ruhsat verildi"

Daha önce dönemin kurallarına göre 3 numune alındığını, ancak şu an ise 6 alınması gerektiğini aktaran Kollu, "Bu alınmadan kanuna giremiyoruz. Mecburen bu karot numunesi alınması gerekiyor. C30 çıkmadı daha önce, H Blok C14, diğerleri 15, 17 ve 19 çıkan oldu. O zamanki karot numunemizin 23-25 olması gerekiyordu. Olmadığı için bize belediye güçlendirmeli ruhsat verdi. Bunu almasaydım ruhsat değil tapu da alamıyordum. Allah korusun bir deprem olsa, üyelerimin bir tapusu olsun istedim" ifadelerini kullandı.

"C30 hiçbir zaman değildi"

Karşı tarafın karot numunelerinin C30 olduğuna yönelik iddialarını da kabul etmeyen Kollu, "Muhalif grubumuz buradaki C30'u yanlış lanse ediyor, bu bir yalan. C30 değildi ve o zamanki karot numunelerinde 23 ile bile iskan alabiliyorduk" şeklinde konuştu.

Suat Metin - Fırat Demir
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Balıkçılar ‘vatandaş uygun fiyata balık yesin’ diyerek ihracata kısıtlama istedi Akdeniz’de balık avının sona ermesinin ardından denizde kurulu olan çiftliklerde yetiştirilen balıkların fiyatlarında yapılan artışların diğer balıkların da fiyatını yükselttiğini söyleyen balıkçılar, ihracata kısıtlama istedi. Akdeniz’de 15 Nisan’da başlayan av yasağı 15 Eylül’e kadar devam edecek. Av yasağının başlamasından 3 hafta sonra özellikle denizde kurulu olan çiftliklerde yetiştirilen ve balıkların fiyatının belirlenmesinde etkin olarak kabul edilen levrek ve çipura türlerine yüzde 30 civarında zam geldi. Ortada balık fiyatlarının artmasına neden olacak bir gelişme olmadığına değinen balıkçılar, artışa tepki gösterdi ve tavukta olduğu gibi balıkta da ihracatın kısıtlanmasını istedi. 15 Nisan itibarıyla av yasağının başladığını hatırlatan Mersin Balıkçılar Derneği Başkanı Adnan Polat, "Uluslararası avcılık dediğimiz 12 milden sonra avcılığımız serbest, yine balık çeşitliliğimiz sürüyor" dedi. "Şu anda 250 TL’ye satmak zorunda kalıyoruz" Balık çeşitlerinde azalma olduğuna da dikkat çeken Polat, "30-40 çeşit balığımız varken şu an 10-15 çeşide düştü. Tazelik devam ediyor, çipura, levrek özellikle bu kültür balığına halkımız kılçıksız olması sebebiyle çok alıştı. Ancak sabah itibarıyla yüzde 30-40 zam yedik. Normalde 150 liraya aldığımız balık 200 liraya çıktı, 40-50 lira zam getirdiler. Bir hafta öncesine kadar 170 liraya 180 liraya çipura, levrek satıyorduk, şu an 250 liraya satmak zorunda kalıyoruz. Fiyatları duyan müşterilerimizin çoğu geri çekiliyor. ’Ben bir hafta önce 50 liraya aldım, birden 50 lira zam olur mu’ diyorlar" şeklinde konuştu. Polat, çipura ve levrek fiyatlarının diğer balık fiyatlarını belirlemede etken olduğunu, sardalyanın kasasını 300-400 TL’ye aldıklarını ancak onların da 700 TL’ye çıktığını kaydederek ihracatın kısıtlanmasını istedi.
Bursa Başkan Dalgıç: "Mudanyalılar deprem korkusuyla yaşamamalı" Bursa’nın Mudanya ilçesinde muhtemel bir deprem felaketine hazırlıklı olmak amacıyla üç farklı yöntemle çalışma başlattıklarını açıklayan Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, “Öncelikle depreme karşı Mudanyalıların can güvenliğini sağlamak istiyoruz” dedi. Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı ve BGC Yönetim Kurulu üyelerinin ziyaretinde açıklamalarda bulunan Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, deprem riskine karşı ilk olarak Mudanya’nın yapı envanterinin çıkarılacağını söyledi. Halkın can güvenliğini sağlamanın kamunun öncelikli görevi olduğunu ve bu amaçla Mudanya’yı depreme karşı hazırlamak için projeler üretildiğini ifade eden Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, binaların güçlendirilmesi için üç farklı yöntem uygulanacağını kaydetti. Başkan Dalgıç konu ile ilgili olarak şu açıklamayı yaptı; “İlk iş olarak Mudanya’daki yapıların envanterini çıkaracağız. Dönüşümde uygulayacağımız üç farklı yöntemin birincisi, çürük olduğu belirlenen yapıların yıkılarak yerlerine yeşil alan yapılması ve hak sahiplerinin daha güvenli bölgelere taşınması. Yani bir anlamda hem yapı stoğunda seyreltme yapılacak hem de Mudanya’ya yeni yeşil alanlar kazandırılacak. İkinci yöntemimiz yerinde dönüşüm çalışmaları olacak. 8 - 10 katlı yüksek binalara izin vermeden, çürük yapıların yerinde dönüşümünü sağlayacağız. Bir diğer yöntemimiz ise yatırımcı bularak ada bazında gerçek anlamda kentsel dönüşüm çalışmaları yapmak olacak.” Depreme hazırlık çalışmaları kapsamında Güzelyalı mahallesinin daha sorunlu bir bölge olduğunu söyleyen Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, “Bilindiği gibi Alüvyon, akarsular tarafından taşınan kil, kum, çakıl taşı gibi parçaların, suyun akış hızının azalması sonucu birikmesiyle meydana gelen tortulardır. Ne yazık ki Güzelyalı’nın zemini Alüvyon. Bu nedenle Güzelyalı’da zemin çok sıkıntılı. Burada Büyükşehir Belediyesi’nin de desteğiyle mahalle bazında bir kentsel dönüşüm başlatabiliriz” dedi. Mudanya Belediyesi’nin mali durumuna ve kurumsal yapısına ilişkin de bilgi veren Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, açıklamalarını şöyle sürdürdü; “Mali açıdan zor durumdayız ama gerekli dokunuşları yaparak belediye hizmetlerinin aksamadan devamını sağlayacağız. Personel sayımız çok fazla. İller Bankası’ndan ayda 14 milyon TL gelirken, sadece personel maaşı ödemelerimiz 38 milyon TL düzeyinde. 110 bin nüfusa yaklaşık 750 personelle hizmet veriyoruz. Bu sayıyı azaltacağız ve mülk satışlarıyla mali disiplini sağlayacağız. Mudanya Belediyesi’nin 110 milyon SGK, 20 milyon TL de vergi borcu var. Yaklaşık son 25 yıldır gelir getirici hiçbir çalışma yapılmamış. Belediyeye gelir getirici projeler üreteceğiz. Belediyemizin insan kaynakları ve finans departmanları yetersiz. Bunları düzenlerken Mudanya Belediyesi’nde kurumsallaşmayı da sağlayacağız.” Mudanya’nın doğal ve tarihi değerlerinin korunarak gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğini sözlerine ekleyen Mudanya Belediye Başkanı Deniz Dalgıç, “Çok önemli değerlerimiz var. Sahilleri kullanma hakkının Mudanya Belediye’sine verilmesi için Büyükşehir Belediyesi’nden yetki devri isteyeceğiz. Toplam 45 kilometrelik sahil bandının temizlik, bakım ve işletme hakkını aldığımızda gelir getirici projeler üretebiliriz” dedi. Ziyarette Bursa Gazeteciler Cemiyeti’ne ve Bursa basınına ilişkin bilgi veren BGC Başkanı Nuri Kolaylı da, Bursa basının, özellikle yerel sorunları gündeme taşıyarak yol gösterici nitelikte yayın yaptığına dikkat çekti. Bursa’nın köklü basın kuruluşlarına sahip olduğunu ve en güçlü yerel medyanın Bursa’da görev yaptığını söyleyen BGC Başkanı ve Türkiye Gazeteciler Konfederasyonu Genel Başkanı Nuri Kolaylı, Bursa Gazeteciler Cemiyeti’nin 550 üyesiyle sektöre ve sektörde çalışan basın mensuplarına hizmet ürettiğini, sektörde yaşanan en büyük sorunun ise ’meslek yasası eksikliği’ olduğunu kaydetti. Meslek Yasası eksikliği nedeniyle bilgi birikimine sahip olmayan, basın meslek etik kurallarını bile bilmeyenlerin sektörde istihdam edilebildiğine dikkat çeken BGC Başkanı Kolaylı, "Sektörümüzde ne yazık ki tehdit ve şantaja varan sözde haberlere şahit oluyoruz. Bu kişileri BGC’ye üye almıyoruz, üye ise üyeliklerine son veriyoruz. Başka bir yaptırım uygulayamıyoruz. Rapor halinde detaylarıyla hazırlayarak Ankara’da siyasi parti temsilcilerine sunduğumuz Basın Meslek Yasası TBMM’de görüşülerek kabul edilirse, basının eski saygınlığını kazanması yönünde önemli bir mesafe almış olacağız, tehdit ve şantaja dayalı sözde haberciliği engelleyeceğiz" dedi. Ziyarete Bursa Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nuri Kolaylı’nın yanı sıra, Başkan Vekili Fuat Kars, Başkan yardımcıları İhsan Altıkardeş, Hakan Işıkkent ve Ahmet Akhan, Genel Sayman Tevfik Fikret Sönmez, Yönetim Kurulu Üyeleri Mehmet Ali Ekmekçi, Ersin Yıldıran, Nejat Kırbulut, Musa Öztürk ve Cemal Ekentok ile BGC Genel Sekreteri Sinan Tunç katıldı.