EKONOMİ - 24 Temmuz 2017 Pazartesi 17:33

Artan emlak vergilerine itiraz için son hafta

A
A
A
Artan emlak vergilerine itiraz için son hafta

MGC Legal Hukuk Bürosu Yönetici Ortağı Av. Mustafa Güneş son günlerde kamuoyu gündeminde yer alan emlak vergilerindeki değer artışına ilişkin açıklamalarda bulundu. Güneş, emlak vergilerine itiraz için son tarih olarak 31 Temmuz'u işaret etti.

Emlak Vergisi Kanunu uyarınca dört yılda bir hesaplanan emlak vergisi oranlarında 2018 yılı için öngörülen bedellerin eskiye oranla dört, hatta beş katına çıkması üzerine MGC Legal Hukuk Bürosu açıklamalarda bulundu. İtirazlar için son günün 31 Temmuz olduğu bildirildi.

MGC Legal Hukuk Bürosu Yönetici Ortağı Av. Mustafa Güneş gündemdeki emlak vergisi artışlarına ilişkin “213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 1319 sayılı Emlak Vergisi Kanununa göre Türkiye’de bulunan tüm binalar, araziler ve arsalar emlak vergisine tabidir. Emlak vergisi oranları, Emlak Vergisi Kanununun 11. maddesine göre tespit edilmektedir. Tespit işlemi Emlak Vergisi Kanununun 29. maddesinde gösterilen usule göre hesaplanan vergi değeri esas alınarak yıllık olarak yapılmaktadır. Vergi değeri ise Takdir Komisyonlarınca dört yılda bir kez hesaplanmaktadır. 2018 yılında yeni belirlenen vergi değerleri yürürlüğe girecek ve 4 yıl süre ile geçerli olacaktır” dedi. Av. Güneş, “Verilen süre içinde herhangi bir vergi mahkemesi nezdinde dava açılmamış ise takdir edilen vergi değeri kesinleşecektir. Herhangi bir mağduriyet yaşamamak için, gayrimenkul sahipleri önce vergi değerlerini muhtarlıklardan öğrenmeliler. Eğer haksız bir değerleme ile karşılaştıklarını düşünüyorlarsa, 31 Temmuz’a kadar hukuki itirazlarını yapabilirler” diye konuştu.

Kanun gereğince, yeni emlak vergisi değerlerinin yürürlüğe girmeden 4 ay önce kamuya duyurulması zorunlu olduğundan dolayı, Takdir Komisyonlarınca ilgili yerlere bildirimlerin yapılmaya başlandığı söyleyen Güneş, “Bildirimlerin başlamasıyla bedellerin eskiye oranla dört, hatta beş katına kadar çıktığı mahaller olduğu kamuoyuna yansımaktadır” dedi.

Kimi mahallerdeki bu denli yüksek artışın gayrimenkul sahiplerini zor durumda bırakabileceğini belirten Av. Mustafa Güneş, “Takdir Komisyonları arsalara ve araziye ait asgari ölçüde birim değer tespitini dört yılda bir yapmakla yükümlüdür. Yani emlak sahipleri yeni açıklanan bedel üzerinden 4 yıl boyunca emlak vergisi ödemesi yapacaklar. Takdir Komisyonlarınca binaların vergi değeri belirlenirken kullanılış tarzı, inşaatın nevi ve sınıfına göre; arsaların vergi değeri metrekare; arazi vergi değerinin takdiri, arazinin cinsi, sınıfı ve kullanma durumu da değerlendirildiğinden, her gayrimenkulün tabii olacağı vergi değeri birbirinden farklılık gösterebilmektedir” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Terör örgütü PKK Avrupa’nın başına bela oldu PKK/KCK’lı terörist ve sempatizanları, çıkardıkları şiddet olayları ile Avrupa ülkelerinin başına bela oldu. Geçtiğimiz günlerde basına yansıyan habere göre, Belçika ve Fransa’da eş zamanlı gerçekleştirilen operasyon sonucu 8 PKK/KCK’lı gözaltına alındı. 8 kişiye yöneltilen suçlar, ‘terör eylemleri hazırlamak ya da finanse etmek, bir terör örgütünü finanse etmek için para sızdırmak veya sızdırmaya teşebbüs etmek için komplo kurmak’ olarak açıklandı. Belçika polisinin PKK/KCK’nın Belçika merkezli Sterk TV ve Medya Haber TV kanallarının stüdyolarına düzenlediği operasyonda doküman ve teknik malzemelere el konuldu. Güvenlik kaynaklarından edinilen bilgilere göre, eş zamanlı olarak Fransa’da da PKK/KCK’ya müzahir Drancy Demokratik Kürt Toplum Merkezi’ne ve üyelerin evlerine operasyon düzenlendi. Söz konusu operasyonun örgüte karşı Avrupa ülkelerinin attığı adımların somutlaşması açısından önem arz ettiği belirtildi. Avrupa’da PKK/KCK yapılanması nasıl çoğaldı? Avrupa, PKK/KCK tarafından Türkiye’ye karşı stratejik bir cephe olarak görülmekle birlikte lojistik, finansman ve kadro temini için önemli alanlardan biri. Avrupa’da örgütün bu yapısının oluşmasında AB ülkelerinin sessiz kalarak, yer yer destek olduğu ifade ediliyor. PKK/KCK, Avrupa Birliği ülkelerinde terör örgütleri listesinde yer alıyor. Kürtlerin sözde ezilen halk olarak yaptıkları algı politikası ve AB’deki ilgili kurum ve kuruluşlar ile siyasi çevreler içinde oluşturulan diplomasi Avrupa kamuoyunda karşılık bulurken, AB’ye üye birçok ülkenin örgüte karşı gerekli adımları atmaması da örgütün Avrupa’da sesinin yükselmesinde ve daha cüretkâr davranabilmesinde etkili oldu. Avrupa’da artan PKK/KCK şiddeti PKK/KCK, propaganda faaliyetlerini daha çok Avrupa’da Kürt nüfusunun yoğun olduğu Almanya, Fransa, Avusturya, İsviçre ve Hollanda gibi ülkeler ile örgütün faaliyetlerinin merkezi olması sebebi ile Belçika’da gerçekleştiriyor. Bununla birlikte Avrupa’da geniş bir alana yayılmış olmanın verdiği avantaj da her eylem ve etkinlikte kullanılıyor. Avrupa sınırları içinde düzenledikleri eylemler sırasında ivedi bir şekilde organize olup, şiddet içeren girişimlerde bulunabilen örgüt üyeleri, güvenlik güçleri ile çatışıp çevreye zarar verebiliyor. Tüm bunlara Avrupa makamları tarafından göz yumulurken, ancak son zamanlarda PKK/KCK yüzünden artan şiddet olayları Avrupa ülkelerine bile “dur” dedirtti. Avrupa makamlarından PKK/KCK’ya karşı tepkiler arttı Belçika’da yaşanan PKK/KCK’nın kızıştırdığı son olaylar ve bu olayların diğer Avrupa ülkelerine de sirayet etmesi ile Avrupa ülkeleri, görmezden geldikleri PKK/KCK şiddetine karşı adım atmaya başladı. Özellikle Belçika’da Türk kökenli nüfusa yönelik şiddet olaylarının artması, bu olaylarda güvenlik güçlerinin yetersiz kalması, PKK/KCK’ya müzahir basın organlarında manipülatif haberlerin yapılması Avrupa vatandaşlarının da tepkisine neden oldu. PKK/KCK’nın asıl hedefindeki Türkler ise Türk siyasetçilerinin telkinleri ile sakinliklerini hep koruyarak, şiddet olaylarından kaçınmaya çalıştı. Olayların artması sonucu Belçika Başbakanı Alexander De Croo yaptığı basın açıklamasında, “PKK/KCK lehine gösteriler kabul edilemez. Belçika’da fikir özgürlüğü garanti altındadır ancak terör örgütü PKK/KCK lehine ifadelere tolerans gösterilemez. Zira Kürt sorununa sempati duymak farklı bir şeydir” ifadelerini kullandı. Belçika Federal Adalet Bakanı Paul Van Tigchelt’ten de benzer bir açıklama geldi. Van Tigchelt, “Belçika için PKK/KCK, açık şekilde bir terör örgütü olarak kabul edilmektedir. Bu kırmızı çizgimizdir. Bu bağlamda PKK/KCK’nın Belçika’daki faaliyetleri kabul edilemez” dedi. Avrupa, PKK/KCK şiddetinin giderek artmasından endişe ediyor Belçika’da yaşanan olaylardan sonra Avrupa makamları PKK/KCK sempatizanları nedeni ile şiddet olaylarının artmasından endişe ediyor. Örgüte müzahir basın-yayın organlarında yaşanan şiddet olaylarının işlenme şekli ile Avrupa’daki örgüt yandaşlarını şiddete teşvik etmesi tedirginliği de arttı. Bu yayınlar yüzünden özellikle örgüte müzahir genç kesimin zaman zaman şiddet içerikli eylemlere başvurmasından korkuluyor. PKK/KCK, Avrupalı gençlerden örgüte adam devşiriyor Türkiye’de geçmişte olduğu kadar kolay kadro bulaman PKK/KCK, Avrupa’da Türk milliyetçileri ile Kürtlerin çatışmasını ön plana çıkararak gençlerden kadro temin edebilmek için bir zemin oluşturuyor. Kürt gençleri militarize eden örgüt, olaylara karışan ve adli yaptırım uygulanacak Kürt gençlerini örgüte sığınabileceği vaadiyle kandırıyor. Türkiye’den uzak ve PKK/KCK gerçeğinden habersiz Kürt gençlerini politize eden örgüt, “örgütsel bilinç” kazandırmaya çalışıyor.