KENT HABERLERİ - 26 Aralık 2017 Salı 09:32

Aş evinde pişiyor, ihtiyaç sahibi ailelerin sofrasına gidiyor

A
A
A
Aş evinde pişiyor, ihtiyaç sahibi ailelerin sofrasına gidiyor

Zeytinburnu Belediyesi Aş evi, yılın 12 ayı boyunca, her gün yardıma muhtaç 150 aileye 4 çeşit sıcak yemek dağıtıyor. Yıllardır bu hizmeti sürdüren belediye, aynı zamanda hiçbir ayrım gözetmeksizin aş evine gelen vatandaşlara sıcak çorba ikramı yaparak, vatandaşlara güzel bir ev ortamı sunuyor.

Zeytinburnu Belediyesi Aş evi, ilçede yaşayan yardıma muhtaç 150 aileye yılın her günü 4 çeşit sıcak yemek servis ediyor. Aş evinde uzman ekipler tarafından özenle pişirilen yemekler, uygun taşıma koşullarıyla ailelerin evlerine götürülüyor. Periyodik aralıklarla gıda mühendislerinin kontrolünden geçen yemekler, ailenin sağlık durumu dikkate alınarak seçiliyor. İlçedeki 13 mahallede bulunan ihtiyaç sahibi ailelere hizmet veren iki ekip, her sabah saat 08.30’da yola çıkarak öğle saatlerine kadar yemekleri yardıma muhtaç vatandaşların evlerine kadar ulaştırıyor.

“Her gün sıcak çorba ikramı yapılıyor”
Yardıma muhtaç vatandaşların uğrak noktası haline gelen Zeytinburnu Belediyesi Aş evinde, vatandaşlara yılın 365 günü sıcak çorba ikram ediliyor. Yoğun ilgi gören Aş evi, sıcak çorbasıyla vatandaşların içini ısıtıyor. Osmanlı çorbası, mercimek, düğün ve yayla çorbası gibi 15 çeşit çorbanın yapıldığı aş evinde günde 3 bin kişiye çorba ikram ediliyor. Aş evi birçok vatandaşın buluşmasıyla yakaladığı çeşitlilik sayesinde birbirini tanımayan insanların aynı sofrada bir araya gelmesine de vesile oluyor. Evsizlerin, mültecilerin, yolda kalan birçok vatandaşın umut kapısı olan aş evi yaşlı, maddi durumu olmayan ihtiyaç sahibi vatandaşları da unutmuyor.

“Dağıttığımız yemekleri vatandaşın sağlık durumunu göz önünde bulundurarak hazırlıyoruz”
Zeytinburnu Belediyesi Aş evi Müdürü Muhammet Güneş, vatandaşlara yılın her günü kesintisiz hizmet verdiklerini belirterek, “Hizmetimiz 365 gün kesintisiz devam ediyor. Zeytinburnu’muzda 13 mahallemiz var. Bu 13 mahallemizi ikiye böldük, sosyolog, psikolog ve zabıta ekibimizin belirlemiş olduğu 150 aileye her gün iki aracımızla saat 08.30 ile 13.00 a kadar 4 çeşit yemeğimizi vatandaşlarımıza dağıtıyoruz. Ayrıca salon hizmetimiz de var. Aş evimizde sıcak çorba pişiyor. Saat 10.30 ile 15.00 arası kesintisiz çorba ikramlarımız var. 15 çeşit çorbamız var. Hafta da iki defa çorbamızın çeşidini değiştiriyoruz. Evlere dağıttığımız yemeklerde ailelerin sağlık durumlarını da göz önünde bulunduruyoruz. Aile şeker hastasıysa biz ona göre yemek çıkartıyoruz. Yapmış olduğumuz hizmeti dört dörtlük yapma derdindeyiz” şeklinde konuştu.

“Her gün evime sıcak yemek getiriyorlar”
Engelli çocuğuyla tek başına yaşadığını ifade eden, “Her gün evime sıcak yemek getiriyorlar. Hepsinden Allah razı olsun. 3 senedir buradayım, çok memnunum. Yatıp kalkıp onlara dua ediyorum. Haftanın 7 günü yemeğimizi getiriyorlar” diye konuştu.

13 yıldır evine sıcak yemek getirildiğini belirten Fatma Kahveci, “Üç oğlum var, biri hasta, diğeri ayakkabı boyuyor. Üçüncü oğlum ise otelde çalışarak eve bakıyor. Her gün kapıma kadar 4 çeşit yemeğimi getiriyorlar. Allah razı olsun” dedi.

Emrah Kuş

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İzmir Uzman jinekologdan kadınlar için önemli uyarı: "Normal saymayın" Jinekolog Elifnur Özak, menopoz sonrası görülen vajinal kanamalara dikkat çekti. Bu dönemde görülen kanamaların genellikle iyi huylu nedenlere bağlı olduğunu belirten Uzm. Dr. Özak, “Ancak bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoza girildikten sonra, artık vajinal kanamalar ‘normalimiz’ olmaktan çıkar, göz ardı edilmemelidir.” diyerek kadınları uyardı. Acıbadem Kent Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Dr. Elifnur Özak, menopozun kadınların doğal yaşam döngüsünün bir parçası olduğunu hatırlattı. Adet kanamasının kesilmesine menopoz denildiğini, tıbbi açıdan ise menopozun yumurta ve hormon üretiminin sona ermesi anlamına geldiğini vurgulayan Uzm. Dr. Özak, kadınların bu yeni dönemi için, "Kadınlarda ortalama 40’lı yaşlardan itibaren reprodüktif çağın menopozal kısımları başlar. Adetlerimiz, belirgin bir problem olmadığı sürece, bir anda kesilmez, yavaş yavaş araları açılarak gider. 2 ayda bir, 3 ayda bir, 6 ayda bir... ’Pre- menopoz’ dediğimiz bu menopoz öncesi dönemde kadınlarda “vazomotor semptom” olarak bilinen sıcak basmalarıyla, ani ve yoğun terlemelerle, ani sinirlilik haliyle, geceleri uyku problemleriyle, vajinal kurulukla sıklıkla karşılaşırız. Bunlar, vücutta azalan östrojen düzeylerinin bedenimizde oluşturduğu sonuçlardır. Premenopozal dönemdeki bu sorunların hemen hepsinin tedavisi mümkündür. Ne zaman ki bir sene hiç adet görülmez, ancak o şekilde ‘menopoza girdim’ diyebiliriz. Bu dönem de ortalama 45-55 yaşları arasına denk gelmektedir" bilgilendirmesinde bulundu. Normal kabul etmeyin, sebebini öğrenin Menopoz sonrasında vajinal kanamalar görülebildiğini, bunların pek çok kadın tarafından “normal” kabul edilip, doktor kontrolüne gerek duymadığını belirten Uzm. Dr. Özak, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kadınlar özellikle doğurganlık süreçlerinde, hamilelik öncesinde ve hamilelikte kadın hastalıkları ve doğum uzmanı kontrolünde olmayı önemserler. Menopoza girdikten sonra ise artık jinekologla işlerinin bittiğini düşünürler, muayenelerini ihmal ederler. Menopoza girdikten sonra kanama sorunu yaşadıklarında bunu göz ardı ederler. Oysa bu dönemdeki kanamalar masum olmayabilir. Menopoz sonrası vajinal kanamalar genellikle iyi huylu sebeplere bağlı olsalar da bazı kötü huylu hastalıklar ve kanserler kendilerini vajinal kanamalar ile belli edebilirler. Menopoz sonrası kanama durumunda, jinekolojik muayene ve bu muayene sonuçlarına bağlı olarak rahim içinden (endometriyum) örnekleme yapmak, biyopsi alarak kötü huylu bir hastalık olup olmadığını değerlendirmek gerekebilir. Endometriyum kanserleri erken dönemde kendisini kanama ile belli ettiği için, çoğu zaman bu kanamalar sayesinde erken evrelerde yakalanır ve pek çok hastada kemoterapi ihtiyacı dahi olmadan, sadece ameliyatla cerrahi olarak tedavi edilebilir. Kötü rüya görmemek için bu kanamaların nedenlerinin belirlenmesi gerekir."
İzmir Üretken yapay zeka teknolojisi, en çok fotoğrafçılığı etkiliyor İki yıl önce hayatımıza hızlı bir giriş yapan üretken yapay zeka teknolojisi fotoğraf sanatı başta olmak üzere grafiksel anlamda çeşitli görseller üreten sektörler üzerinde etkisini giderek arttırıyor. Özellikle reklam tanıtım sektöründe obje, ürün veya bir olayın fotoğraflarını üretmek stüdyo ortamı yerine bilgisayarın başında birkaç satırlık komut yazarak sanayiler içinde gerçekleştiriliyor. İzmir Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan üretken yapay zeka teknolojisinin prodüksiyon maliyetlerini düşürmesi gibi faydasının yanında gerçeklikten uzaklaşma ve manipülasyon gibi tehlikeleri de beraberinde getirdiğini söylüyor. “Yapay zeka prodüksiyon maliyetlerini düşürüyor, üretim süreçlerini hızlandırıyor” Aynı zamanda reklam ajanslarının en çok başvurduğu stok fotoğraf ajansları ve buralara görsel üreten fotoğrafçıları ekonomik anlamda olumsuz etkilediğini söyleyen Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan; “Üretken yapay zeka ile buluşmamız 2022 yılının ortaları gibi çok yakın bir zamanda oldu. Üretken yapay zeka ile üretilen ilk fotoğraflar ve grafikler gerçeklik bakımından önceleri hatalar barındırıyor kollar, eller gibi farklı uzuvların canlandırılmasında bozukluklara rastlayabiliyorduk. Ancak çok kısa bir sürede üretken yapay zeka programlarının yeni sürümleri piyasaya sürüldükçe bu hatlarında hızlıca giderildiğini çok daha gerçekçi görüntülerin üretilebildiğini gördük. Şu anda işin uzmanları dışında kimsenin neredeyse gerçekle ayırt edemeyeceği kusursuz görseller üretilmeye başlandı. Özellikle fotoğraflar gerçeklik açısından kusursuza yaklaşmış durumdalar. Üretilen bir insan fotoğrafının gerçek mi yapay mı olduğunu anlamak oldukça güçleşti. Yapay zeka ile üretilen gerçekliği yüksek fotoğraflar sosyal medya hesaplarını yönetenleri, haber sitelerini ve çeşitli reklam şirketlerini önemli bir prodüksiyon maliyetlerinden kurtarırken üretim süreçlerini hızlandırdı. Ancak işin gerçeklik açısından baktığımızda özellikle işleri gerçeği aktarmak olan haber, medya siteleri ve yüksek takipçili sosyal medya hesaplarını yeni tehlikeler bekliyor. Bu teknoloji kişileri ve toplumları ciddi şekilde manipüle etmede kullanabiliyor. Bu da beraberinde sayısız hukuk davlarını beraberinde getiriyor. Bu yolla üretilen görsellerin altına mutlaka uyarıcı yazıların konulması ya da uzmanlar tarafından gözden geçirilmeleri gerekiyor.” dedi. Ekonomi Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Öğretim Görevlisi Emre Küheylan, bilgisayarının başında uygulamalı olarak yapay zeka yazılımlarıyla “orman yangınından kaçan geyik” ve “çölde gezen kutup ayısı” gibi örnek görsellerin komut satırı yazarak nasıl oluşturulduğunu paylaştı.