EKONOMİ - 31 Ağustos 2021 Salı 09:53

Aşı olmayan çalışan işten çıkartılabilir

A
A
A
Aşı olmayan çalışan işten çıkartılabilir

Korona virüs (Covid-19) pandemisi ile mücadele kapsamında aşılama çalışmaları devam ederken, aşı olmayı kabul etmeyenlere yaptırım uygulanıp uygulanmayacağı tartışılan konular arasında yerini koruyor. Aşı olmayanların işlerine son verilip verilemeyeceği tartışması ile ilgili önemli açıklamalarda bulunan avukat Ali Onar, iş yerinin niteliğine ve koşullara göre kıdem-ihbar tazminatları ödenerek geçerli fesih yapılabileceğini söyledi.

Artışa geçen Covid-19 vakalarıyla birlikte yeniden tedbirlerin artırılması konuşulurken, aşı olmak istemeyen vatandaşları aşı olmaya ikna etmek için de yeni adımlar atılıyor. Çalışma hayatında da özel sektörde işverenin aşı olmayan çalışanlarını işten çıkarıp çıkaramayacağına dair tartışmalar konuşulurken, avukat Ali Onar konuyla ilgili açıklamalarda bulundu. Onar, "İşveren tarafından, çalışanın gerek bireysel korumasını sağlamadığı gerekse diğer çalışma arkadaşlarının sağlık ve güvenliklerini tehlikeye atma riskinin artması nedeniyle hizmet akdini feshetme hakkına sahip olacağını değerlendiriyorum" diyerek, işverenin aşı olmayan çalışanın tazminatı karşılığında iş akdinin feshedilebileceğini söyledi.

İşverenin çalışanlara aşı olmalarını talep etme hakkı var

İş yerlerinde işveren tarafından iş sağlığı konusunda bütün önlemlerin alınması sorumluluğu taşındığının altını çizen avukat Ali Onar, tedbirler konusunda işverenin çalışanlardan aşı olmalarını talep edebilme hakları olduğunu söyledi. Onar, "Pandemi ile birlikte iş yerlerinde uygulanmaya başlayan ve resmi kurumlarca uygulaması denetlenen tedbirlerin yanına aşı da tartışmasız eklenmiştir. Başkaca ve hukuk harici diğer bilimsel tartışmalara girmeden belirtmem gerekir ki, aşının bireysel koruma sağladığı, enfekte olmayı engellemediği, çok büyük bir yüzde ile hastalığın hafif seyretmesini sağladığı anlaşılmaktadır.

Dolayısıyla bu durum 'aşılılar da hastalanıyor, aşısızlar da hastalanıyor' yorumlarına sebebiyet vermektedir. Burada kritik soru işverenin, çalışanı aşı olmaya zorlayıp zorlamayacağı noktasında toplanmaktadır. İçişleri Bakanlığının PCR testini zorunlu hale getiren genelgesinden ve FDA’nın Pfizer’a aşı onayı vermesinin hemen akabinde Biden’ın özel sektöre yönelik açıklamalarından sonra bu hassas ve kritik konunun daha da alevlendiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Aşı olmayan çalışan işten çıkartılabilir

İşverene getirilmiş yükümlülüklerin idari, hukuki ve cezai sorumlulukları ile çalışanların iş yerlerinde hem kendilerini hem de diğer çalışma arkadaşlarının sağlık ve güvenliklerini tehlikeye atmamakla yükümlülüğü birlikte değerlendirildiğinde işverenin 'her türlü tedbiri alır' hükmünden hareketle, çalışanlarından -diğer tedbirlere de riayet etmek kaydıyla- aşı olmalarını talep etme hakkı olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle hastalığın iş yerinde ve/veya işten kaynaklı bir sebepten bulaştığının tespit edilmesi halinde işverenin yükümlülüklerini yerine getiremediği sonucuna ulaşılacağından işverenin riskleri en aza indirme anlayışıyla bu talepte bulunmasını doğal karşılamak gerekecektir" diye konuştu.

Aşı olan ve olmayan çalışanlar ayrılacak mı?

Aşı olan ve olmayan çalışanların farklı düzenlemelere tabi tutulmasının uygunluğunun yargının kararında olduğunu söyleyen avukat Ali Onar, "Bir diğer önemli konu ise riskli gruplarda bulunanlar ile kronik hastalığı bulunan çalışanların durumudur. İşverenin, riskli meslek gruplarda bulunan çalışanlar ile kronik hastalığı bulunan çalışanlardan aşı olmalarını talep etmelerinin tartışmaya açık olmadığını değerlendirmekteyim. İşverenler tarafından aşı olmayı reddeden çalışanlara karşı düzenli PCR talep edilmesi, aşılı olmayanların aşılı olan çalışanlardan farklı düzenlemelere tabi tutulması, yemekhanelerin ayrılması, ara dinlenme saatlerinin değiştirilmesi, sigara içilen alanların ayrılması, ibadet alanlarının ayrılması vb. tedbirler işverenler tarafından alınması muhtemel ek tedbirler olarak görünmekle birlikte aşı olmayan çalışanlara uygulanacak bu yöndeki ek tedbirlerin yasal çerçeveye uygun olup olmadığına yargı karar verecektir" sözlerine yer verdi.

"Hizmet akdini feshetme hakkına sahip"

Ayrıca avukat Ali Onar, işverenin çalışanın gerek bireysel korumasını sağlamadığı gerekse diğer çalışma arkadaşlarının sağlık ve güvenliklerini tehlikeye atma riskinin artması nedeniyle aşı olmayan çalışanın hizmet akdini feshetme hakkına sahip olduğunu belirtti.

Onar, "İşverenin aşı olma talebine olumlu cevap vermeyen çalışanların hizmet akitlerinin akıbetinin ne olacağı hususunda da alternatiflere göre değerlendirmenin faydalı olacağını düşünüyorum. Hizmet akdinin feshi, bu sözleşmenin en ağır sonucudur ve en son çare olarak düşünülmelidir. Buna göre de sebebi her ne olursa olsun aşı olmayı kabul etmeyen çalışanlar bakımından alınan tüm tedbirlere karşılık göreceli de olsa iş yerindeki riskin yüksek olduğunu tespit eden işveren tarafından, çalışanın gerek bireysel korumasını sağlamadığı gerekse diğer çalışma arkadaşlarının sağlık ve güvenliklerini tehlikeye atma riskinin artması nedeniyle hizmet akdini feshetme hakkına sahip olacağını değerlendiriyorum.

Ancak hemen belirtmem gerekir ki aşı olmayı kabul etmeyen çalışanın hizmet akdini fesheden işverenin bu feshinin işveren ile çalışan arasında duyulan güvenin ilişkisinin zedelenmesi nedeniyle olabileceğini eş anlatımla koşulları varsa kıdem-ihbar tazminatları ödenerek geçerli fesih yapılabileceği kanaatini taşıyorum. Bilindiği üzere güven ilişkisinin zedelenmesi taraflar arasındaki güven ilişkisini çökertecek ağırlıkta olmayan fakat yapılan işin normal işleyişini etkileyen, iş yerinde var olan düzen ve uyumu bozan ve işverenden iş ilişkini makul ölçüler içinde devam ettirmesi beklenemeyen haller bakımından ifade edilmektedir.

Tek başına yeterli bir tedbir olmaması ve devletin de bu aşamada kabul ettiği gibi aşı olmaya bireylerin zorlanamaması nedeniyle çalışanın iş sağlığı ve güvenliğini tehlikeye düşürmesi gerekçesiyle işverenin hizmet akdini bildirimsiz ve tazminatsız olarak haklı nedene dayalı bir fesih hakkına sahip olmadığını da söylemem gerekir. Yine önemle belirtmek gerekir ki hizmet akdinin feshi hakkını kullanmak her çalışanın sağlık durumu, çalışma koşulları ve iş yerinin özelliklerine göre değişkenlik gösterecektir. Dolayısıyla sadece aşı olmadığı gerekçesi ile çalışanın hizmet akdinin kötü niyetli feshine de müsaade edilmemelidir" açıklamasında bulundu.

Ali İhsan Çiftçi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Tarımsal girdi fiyatları yıllık yüzde 33,66 arttı Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ekim ayına ilişkin Tarımsal Girdi Fiyat Endeksi (Tarım-GFE) verilerini açıkladı. Buna göre Tarım-GFE, ekim ayında bir önceki aya göre yüzde 2,04, geçen yılın aralık ayına göre yüzde 29,06, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 33,66 ve 12 aylık ortalamalara göre yüzde 32,3 artış gösterdi. Ana gruplar incelendiğinde, bir önceki aya göre tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksi yüzde 2,12, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksi ise yüzde 1,57 yükseldi. Geçen yılın aynı ayına göre ise tarımda kullanılan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 34,79, tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmetler endeksinde yüzde 27,19 artış kaydedildi. Alt gruplar bazında yıllık Tarım-GFE verilerine göre 6 alt grupta artış oranı ortalamanın altında, 5 alt grupta ise üzerinde gerçekleşti. Yıllık artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 18,91 ile tarımsal ilaçlar ve yüzde 20,98 ile bina bakım masrafları olurken, en yüksek artış yüzde 64,33 ile veteriner harcamaları ve yüzde 47,39 ile gübre ve toprak geliştiricilerde görüldü. Aylık Tarım-GFE’ye göre ise 6 alt grup daha düşük, 5 alt grup daha yüksek değişim gösterdi. Ekim ayında aylık bazda artışın en düşük olduğu alt gruplar yüzde 0,09 ile enerji ve yağlayıcılar, yüzde 0,27 ile gübre ve toprak geliştiriciler olarak belirlendi. Buna karşılık, aylık artışın en yüksek olduğu alt gruplar yüzde 5,61 ile veteriner harcamaları ve yüzde 4,71 ile tohum ve dikim materyali oldu.
Ankara 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyon: 67 şüpheli yakalandı, 42’si tutuklandı İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya 7 ilde dolandırıcı, tefeci ve göçmen kaçakçısı 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik düzenlenen operasyonlarda 67 şüphelinin yakalandığını ve 42’sinin tutuklandığını açıkladı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın paylaştığı bilgilere göre, Cumhuriyet Başsavcılıkları ile Jandarma KOM Daire Başkanlığı koordinesinde; İl Jandarma Komutanlıklarınca 7 ilde 7 ayrı organize suç örgütüne yönelik operasyonlar düzenlendi. Şüphelilerin; Denizli’de 30 ayrı iş yerinden organize şekilde hırsızlık yaptıkları, Yalova’da nitelikli dolandırıcılık suçunu organize şekilde yönettikleri, İzmir’de trafo ve enerji nakil kablosu hırsızlığı yaptıkları, Iğdır’da göçmen kaçakçılığı suçunu işledikleri ve Muğla’da tefecilik yaptıkları, Tekirdağ ve Şanlıurfa’da terör örgütüyle bağlantıları olduklarını söyleyip para talep ederek vatandaşları dolandırdıkları tespit edildi. Düzenlenen operasyonlar ile hesaplarında son 5 yıl içerisinde 251 Milyon Türk lirası hesap hareketi bulunan 67 şüpheliyi yakalandı. 42’si tutuklandı. 23’ü hakkında adli kontrol hükümleri uygulandı. Diğer 2 şüphelinin işlemleri devam ediyor. Ayrıca operasyonlar sonucu çok sayıda dijital materyal ile muhtelif miktarda nakit para ve ziynet eşyası ele geçirildi.
Erzincan Erzincan’da soğuk hava nedeniyle sürüler yayladan indirildi Erzincan’da yüksek kesimlerde görülen kar yağışı ve soğuk havayla birlikte yaylalarda bulunan küçükbaş hayvan sürüleri donma tehlikesi nedeniyle merkeze ve köylere taşındı. İlkbahar aylarından itibaren yaylalarda kalan küçükbaş hayvanlar, hava sıcaklıklarının düşmesi ve kar yağışının başlamasıyla birlikte daha güvenli alanlara çekildi. Üreticiler, kış şartlarının ağırlaşması nedeniyle sürülerini Erzincan merkez ve çevre köylere indirerek ahırlara aldı. Kış boyunca hayvanların yem, saman ve arpa ile besleneceği öğrenildi. Üreticilerden İlhan Koyun, nisan ayı sonunda koyunlarını yaylaya çıkardıklarını belirterek, "Aylarca yaylada kaldık, süt ve peynir üretimi yaptık. Aralık ayının sonlarına doğru havalar sertleşince geri dönmek zorunda kaldık. Kış aylarında yem ve saman temini bizim için en büyük sıkıntı" dedi. Tulum peyniri üreticisi Özkan Beydili ise bahar aylarında çıktıkları yaylalarda aralık ayına kadar kaldıklarını ifade ederek, soğuk havanın etkisini artırmasıyla köylerine dönmek zorunda kaldıklarını söyledi. Beydili, hayvancılığın büyük emek ve fedakârlık gerektirdiğini vurguladı. Üretici Ferdi Kaya da ilkbaharda yaylaya çıkarılan koyunların yaz boyunca otlatıldığını ve peynir üretimi yapıldığını belirterek, "Hava şartları sertleşince dönüş hazırlıklarına başladık. Hayvanlar ilkbahara kadar yem ve arpa ile beslenecek" diye konuştu. Erzincan’da her yıl kış mevsimiyle birlikte yaşanan bu dönüş, bölgedeki küçükbaş hayvancılığın doğayla iç içe süren zorlu üretim sürecini bir kez daha gözler önüne serdi.
Bursa Bursa’da geniş çaplı asayiş uygulaması Bursa’da polis ekiplerince gerçekleştirilen asayiş ve kumar uygulamalarında 1 aranan şahıs yakalanırken, kumar oynatılan iş yerine adli işlem yapıldı. Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü koordinesinde Nilüfer, Osmangazi ve Yıldırım ilçelerinde geniş çaplı asayiş uygulaması gerçekleştirildi. Yapılan sabit asayiş uygulamasında 182 araç kontrol edilirken, 254 şahsın sorgulaması yapıldı. Uygulamada 1 aranan şahıs yakalandı. Osmangazi ilçesi Emek bölgesinde 5 ayrı noktada yapılan sabit asayiş uygulamasında ise 78 araç kontrol edilirken, 214 şahıs sorgulandı. Ahlak Büro Amirliği koordinesinde Osmangazi, Nilüfer ve Yıldırım ilçelerinde yapılan kumar uygulamasında 10 iş yeri denetlendi. Denetimlerde 1 iş yerinde kumar oynandığı tespit edilerek iş yeri sorumlusu hakkında "Kumar Oynamak İçin Yer ve İmkan Sağlamak" suçundan adli işlem yapıldı. Kumar oynayan şahıslara idari yaptırım uygulandı. Ayrıca 1 iş yerinde 4207 Sayılı Kanuna muhalefet, 2 iş yerinin ruhsatsız olduğu tespit edildi. Ruhsatsız iş yerlerinden biri zabıta ekiplerince mühürlendi. Uygulamada 225 şahsın UYAP sorgulaması yapıldı. Ahlak Büro Amirliği koordinesinde Osmangazi ilçesinde yapılan umuma açık iş yeri uygulamasında ise 149 şahsın sorgulaması yapılırken, denetlenen 5 iş yerinden 2’sinde çalışan toplam 3 şahsın SGK kaydının olmadığı tespit edildi. Polis ekiplerinin kent genelindeki asayiş uygulamalarının kararlılıkla sürdürüleceği bildirildi.