EKONOMİ - 12 Ağustos 2020 Çarşamba 16:26

Aşı umudu altından çıkışa yol açıyor

A
A
A
Aşı umudu altından çıkışa yol açıyor

Rusya’nın ‘Koronavirüs aşısı bulduk’ açıklamasından sonra altın fiyatlarında sert düşüşler gözlendi. 2 bin doların üzerine çıkan ons altında oluşan gerileme, talebi durdurdu ve kar satışlarıyla birlikte fiyatların düşmesine neden oldu. Oluşan tabloyu yorumlayan Ekonomist Rahmi İncekara, ''Koronavirüsle ilgili olan süreçte ne kadar iyileşme olursa altından o seviyede çıkış söz konusu olabilir. Ekonomik parametreler biraz daha normale dönecek” dedi.

Piyasalar koronavirüs aşısına ilişkin açıklamalara karşı pozisyon almaya devam ediyor. Gelecek her bir açıklama sert düşüş ve yükselişlere yol açabiliyor. İstanbul Kent Üniversitesi Öğretim Üyesi Dr. Rahmi İncekara, piyasalardaki dalgalanmaları oluşabilecek durumlara karşı değerlendirmelerde bulundu.

“Altının düşmesinde Rusya’nın aşı açıklaması etkili oldu”

İncekara, “Geçen hafta sert yükseklerek tarihi zirveleri gören altın fiyatları bu hafta itibarıyla düşüşe geçti. Düşüşün nedeni olarak baktığımızda altın fiyatlarında gelen düzeltme hareketi, kar satışları ve Rusya’nın ‘Koronavirüsün aşısını bulduk’ açıklaması etkili oldu.

Özellikle koronavirüs aşısıyla ilgili yapılan veya yapılacak her açıklama, vaka sayılarının azalması gibi durumlar piyasaların iştahını daha fazla artırıyor. Bundan en çok etkilenen emtiaların başında altın geliyor. Özellikle yüksek likidite, düşük faizler, ABD ve Çin arasındaki gerilim, yaklaşan ABD Başkanlık seçimlerinde Biden’in anketlerde Trump’ın önünde yer alması ve ileride oluşabilecek risk durumlarından dolayı yatırımcılar kendilerini sürekli olarak güvenli liman altına atıyordu” dedi.

Vaka sayılarındaki artış durumu ve ikinci dalga ihtimalinin altına olan talebi artırdığının altını çizen İncekara, koronavirüs aşısına ilişkin açıklamalarla altında kar satışlarının başladığını söyledi. İncekara, 456 lira olan gram altın fiyatının bir anda 433 liraya gerilediğini belirtti.

“Hastalık artarsa Brent petrolde düşüş gözlenebilir”

Aşıyla ilgili gelişmelerin, tedaviye yönelik oluşan ümitlerin piyasaya pozitif olarak yansıdığını söyleyen İncekara, “Fiyatlamalarda oluşan köpüklerin normale doğru dönüş seyrini izlediğini görüyoruz. Çünkü koronavirüsle ilgili olan süreçte, herhangi bir negatif eğilim söz konusu olursa yani vakalar artarsa, aşıya yönelik ihtimaller gecikirse yatırımcılar kendilerini altın tarafına atıyor ve bu da altın fiyatlarını artırıyor. Ons altın geçen hafta 2 bin doların üzerine çıkmıştı. Bu hafta 1.800 dolar seviyesine kadar iniş sergiledi. Bu durumdan petrol de negatif yönde etkileniyor.Eğer koronavirüs aşısı bulunursa petrol fiyatlarında ciddi oranda bir artış bekleniyor. Eğer koronavirüste vaka sayıları artarsa ana trend olarak basettiğimiz hastalık yeniden ülkelerde ciddi bir biçimde yayılırsa Brent petrolde bir düşüş söz konusu oluyor. Baktığımız zaman brent petrolün varil fiyatı 40 dolar düzeyinde. Eğer aşı bulunursa yukarı yönlü hareket olacaktır, eğer aşı bulunmaz ve virüste ikinci dalga oluşursa Brent petrolün hareketini 20 dolara sürdüreceğini gözlemliyoruz” diye konuştu.

Dolar/TL paritesindeki yükseliş iç piyasada altın fiyatlarındaki düşüşü frenliyor

İçeride dolar/TL’de Merkez Bankası’nın rezervleriyle ilgili yapılan haberlerin, uluslararası kuruluşların raporlarının baskı oluşturduğunun altını çizen İncekara, “Bu noktada MB’nin net rezervlerinin negatife düşmesi yatırımcılar açısından endişe uyandırdı ve paritenin yukarı yönlü seyrini gözlemlemiş olduk. Dolar/TL’nin 7,30 seviyelerinde hareket ettiğini gördük. Merkez Bankası’nın bu süreçte piyasaya daha az TL verdiğini gözlemliyoruz. Ancak kur yönündeki baskı halen devam ediyor.İçeride dolar/TL’nin yukarı yönlü hareket etmesi ons altının gerilemesine rağmen değer kaybetmesini engelliyor. Dolayısıyla dolar/TL’deki artış ons altındaki düşüşe rağmen altın yatırımcısına kazandırmayı sürdürüyor. Baktığımızda hala altınla ilgili tahminlerin yılsonunda 2 bin doların üzerinde olacağını tahmin ediliyor. Dolayısıyla dolar/TL’nin yukarı yönlü hareketi içeride altın yatırımcısına kazandırmaya devam ediyor” dedi.

“Yabancı semayenin borsada alıcı olması yukarı yönlü hareketi destekleyecektir”

Borsadaki durumu da değerlendiren İncekara, “Düşük faiz oranları ve bol para ile birlikte borsalarda artış trendi gözlemlemiş olduk. Özellikle içeride baktığımızda düşük faiz oranlarının getirmiş olduğu mevduat faizlerindeki düşüş aynı zamanda dolar ve altın işlemlerinden alınan vergiler, tahvil ve bonunun getirisinin düşük olması nedeniyle yatırımcısı kendisini genel olarak borsaya attı. Özellikle kur yönündeki baskıdan dolayı Merkez Bankası’nın faiz artırma ihtimaline karşılık, yatırımcıların kağıtlarının değerinin düşmesini söz konusu olabilecek ama borsanın Türkiye açısından ucuz olduğu, dışarıdan gelecek yabancı sermayenin yatırımlarla birlikte borsayı artırma trendi içerisinde girebileceğini söylemek lazım. Borsaya daha fazla yatırımcı çekilerek artış trendine geçilebileceğini söylemek gerekiyor. Zira yurt dışında ciddi anlamda bir parasal bollaşma var ve bu sermaye şu anda karlı alanlar arıyor. Borsa da bu noktada fırsat oluşturuyor. Yabancı sermayenin borsada alıcı olması yukarı yönlü hareketi destekleyecektir” şeklinde konuştu.

İncekara son olarak, “Koronavirüsle ilgili gelişmeler ekonomik verileri etkiliyor. Bu noktada koronavirüsle ilgili olan süreçte ne kadar iyileşme olursa o kadar altından çıkış söz konusu olabilir. Ekonomik parametreler biraz daha normale dönecek” ifadelerini kullandı.

Ali Canberk Özbuğutu
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Eski belediye başkanına suikast davasında itiraf: "Ben bu olayı 175 bin TL için yaptım ama parayı alamadım" Sakarya’nın Ferizli ilçesinde geçtiğimiz yıl aracında seyir halindeyken uğradığı silahlı saldırı neticesinde hayatını kaybeden eski Ferizli Belediye Başkanı Ahmet Soğuk’un öldürülmesine ilişkin görülen davada tutuklu sanık suçunu itiraf ederek, "Ben bu olayı 175 bin TL için yaptım ama parayı alamadım. Ben kişiyi tanımam ve öldürmeyi asla düşünmedim, sadece korkutacaktım" dedi. Olay, 27 Temmuz 2024 Cumartesi günü Yeni Mahalle’de meydana gelmişti. Evinden ayrılarak 54 UB 554 plakalı otomobiliyle seyir haline geçen Ahmet Soğuk, kısa süre sonra silahlı saldırıya uğradı. Saldırıda 8 el ateş edilirken, mermilerden ikisi Soğuk’a isabet etti. Kontrolden çıkan araç tarlaya girerken, 2009-2019 yılları arasında Ferizli Belediye Başkanı olarak görev yapan Soğuk olay yerinde hayatını kaybetti. Soruşturma çerçevesinde yakalanarak gözaltına alınan M.F.Ö. (29), N.E. (39), O.E. ve M.G.(40) çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Sanıklar huzurda savunma verdi Silahlı saldırı neticesinde hayatını kaybeden eski belediye başkanı Ahmet Soğuk’un öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturma 17 Temmuz 2025 yılında tamamlandı. Olayla bağlantılı olarak tutuklanan 4 sanık hakkında "iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edilen iddianame kabul edildi. Tutuklu 4 sanık, Sakarya Adliyesi 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmada, söz hakkı verilen sanıklar, savunmalarını mahkeme huzurunda yapmak istediklerini ifade etti. Mahkeme ise duruşmayı ertelemişti. Davanın ikinci görülen duruşmasında sanıklardan M.F.Ö, M.G. ve O.E. huzurda hazır bulunurken N.E. bulunduğu cezaevinden SEBİS aracılığıyla katıldı. "Ben bu olayı 175 bin TL için yaptım ama parayı alamadım" Söz hakkı verilen sanık M.F.Ö., Ahmet Soğuk’u tanımadığını belirterek, "Sanıklardan sadece M.G.’yi felç geçirdiği zaman Düzce’de yattığı hastaneden tanıyorum. Ben de o dönem hastane de güvenlik görevlisiydim. Çok fazla para sıkıntısı yaşıyordum. Parasızlık yüzünden çocuklarımın beni sevmediğini, benden uzaklaştığını düşündüm. Hastanede yatarken para konusunda yaşadığım sıkıntıları M.G.’ye anlatmıştım. M.G. bana tetikçilik yaptığını, uyuşturucu yaptığını anlattı. Bunlarda çok para olduğunu söyledi. M.G. bana, ‘Bir yeri kurşunlarsak çok para alırız’ dedi. Ben olayı sadece korkutma ve yaralama olacağı niyetiyle kabul ettim. M.G, biriyle konuşuyordu, ben tanımıyorum. M.G. olaydan üç gün önce bana silahı getirdi. Bana, ‘Silahı eldiven ile tut olayı başkasına yıkacağım’ dedi. Olaydan bir gün önce de Ferizli’ye gittik bana evi gösterdi. Olayı nasıl yapacağımızı konuştuk. Ben sadece korkutmak gayesiyle ateş edeceğiz diye kabul ettim. M.G. ‘Olay yaşandıktan sonra bungalovda saklanır dikkat çekmeyiz’ dedi. Olay günü M.G. beni ablasının telefonundan aradı ve benim ödünç aldığım araçla Ferizli’ye doğru yola çıktık. Olay yerine giderken alkol aldık. Olayın olacağı yere geldik ve uzun süre beklemeye başladık. Ahmet Soğuk’un geldiğini görünce ben silahla arabanın altına doğru ateş ettim. Ahmet Soğuk arabayı durdurunca arabanın camı açıktı ve oradan silahına davrandığını gördüm ve ateş ettim tekrar. Kaçarken M.G.’ye, ‘Söyle olay yerine ambulans göndersinler’ dedim. Kaçarken silahı yol kenarına atmamı M.G. söyledi. Araçla Düzce’ye döndük ve ben internete baktığımda Ahmet Soğuk’un eski belediye başkanı olduğunu öğrendim. M.G. beni aradı, ‘Başımız belada İstanbul’a gitmemiz lazım’ dedi. Bana saç, sakal tıraşı yaptırdı. Beni bir yere bıraktı, telefonumu da aldı. ‘Ben abilerle görüşüp geleceğim’ dedi. Ben bu olayı 175 bin TL için yaptım ama parayı alamadım. Ben kişiyi tanımam ve öldürmeyi asla düşünmedim, sadece korkutacaktım" dedi. "Ben bu olaya karışmak istemedim. N.E. ailemle tehdit etti" Tutuklu sanık M.G., "Ahmet Soğuk’u tanımıyorum. Olayla alakalı hiçbir şekilde bağlantım yok. Ben 2023 yılında felç geçirdim. Haziran 2024 yılında bir fabrikada işe başladım. Doktorun tavsiyesiyle bungalov, sıcak su yerleri gibi mekanlara gitmemi önerdi. Ben N.E. ile görüşüp onunla bungalova gittim. Bir zaman sonra N.E.’nin yanına gittiğimde bana birinin vurulacağını söyledi. M.F.Ö. gece vardiyasındayken N.E.’nin söylediklerini söyledim. Hemen kabul etti. Ben bu olaya karışmak istemedim. N.E. ailemle tehdit etti. O.E. beni aradı ve daha sonra yanına gittim. N.E. de oradaydı ve Ferizli’ye gideceğimizi söyledi. Gittiğimizde bana olay yerini gösterdi burayı M.F.Ö.’ye göstermemi istedi. Orada sonra devam ettik onu bıraktım ve beni bu işe karıştırmamalarını söyledim. Olay günü öncesi M.F.Ö. gelip beni evimden aldı ve Ferizli’ye doğru yola çıktık. M.F.Ö.’ye olay yerini gösterdim ve geri dönerek Sapanca’da bir bungalova gittik. M.F.Ö. birileriyle görüştü kim olduklarını bilmiyorum ama mekan N.E. ve O.E.’ye aitti. Daha sonra eve gittim ve ablam beni uyandırarak M.F.Ö.’nün aşağıda beklediğini söyledi. Yanına gittiğimde bana mekanı tekrar göstermemi istedi ben kabul etmeyince tehdit etti. Daha sonrasında Ferizli’ye doğru yola çıktık. M.F.Ö. gittiğimizde olayı gerçekleştirdi. Benim olayla ilgim sadece tehditlerle olay yerini göstermem ve tehditlerle araç kullanmam. Azmettiren başka isimlerinde olduğunu düşünüyorum. N.E.’nin ihale yüzünden öldürtmek istediğini biliyorum. Kollukta verdiğim ifadeleri kabul etmiyorum. Yolda telefon konuşmaların hepsini M.F.Ö. yaptı. Tehdit edildiğimi söyledim ama polis yazmadı. Cezaevindeyken beni tehdit ettiler. Bu işi üstlen yoksa aileni öldürürüz dediler. Ben böyle bir olay yapmadım, bu kişililerle hareket etmediğim için bir pişmanlığım yok" diye konuştu. "Ben para için kan akıtmam sadece namus için akıtırım" Tutuklu sanık N.E. ise, "Ahmet Soğuk’u tanımam. M.G.’yi bir arkadaş aracılığıyla 4-5 sene önce tanıştım. Olayla ilgili hiçbir bağlantım yoktur. Olayın azmettiricisi değilim. M.F.Ö.’yü tanımam, M.G. onu tehdit ettiğimi söyledi böyle bir şey söz konusu değil. Ben olayın olduğu günün öncesi Balıkesir’e gitmiştim, olayın olduğu gün ise dönüyordum. Ben M.G. ile görüştüğümü hiç bir zaman itiraz etmedim. Ben bungalov işletmeciliği yapıyorum o aracılık ile görüştüm. Biz uzun süredir görüşmüyorduk M.G. ile cezaevinde olan bir arkadaşın paraya sıkıştığını ve para istediğini söyledi. Ben de cezaevinde olanların arkadaşı sevdiğim için para gönderdim. M.G. ile iki kere Ferizli’ye gittim birincisi ev bakmak istediğini söyledi, ikincisi ise cezaevinde olan arkadaşla görüşecekti ben de doğru söyleyip söylemediğini anlamak için gittim ama görüşmeden geri döndük. M.G. bana sürekli Ahmet Soğuk’u soruyordu tanıyor musun diye ben de tanımadığımı söyledim. M.G.’yi birileri maşa olarak tuttu. Suçu benim üzerime atıyorlar. Ahmet Soğuk ve Ferizli ile hiçbir bağlantım yok. Ben para için kan akıtmam sadece namus için akıtırım. Suçsuz yere 17 aydır cezaevinde yatıyorum, beraatımı istiyorum" şeklinde konuştu. "Ben 17 aydır suçsuz yere cezaevindeyim" Tutuklu sanık O.E., "Ahmet Soğuk’u tanımıyorum. M.G.’yi abimin anlattığı kadar tanırım M.G. ile benim sadece bir kere yüz yüze görüşmüşlüğüm var. Abim bana, ‘eğer üzerinde 5 bin TL var ise M.G.’ye ver’ dedi. Bir tek görüşmem orada vardır. Olaydan bir gün önce M.G. beni bungalov için aradı. Ben 17 aydır suçsuz yere cezaevindeyim, eşim ve çocuklarım tek kaldılar. Beraatimi talep ediyorum" ifadelerini kullandı. "Ben N.E.’nin öldürdüğünü sadece duydum" Mahkemede tanık olarak dinlenen C.D., "N.E.’ yi cezaevinden tanırım bunun dışında başka bir tanıdıklarım yok. Ben N.E.’nin öldürdüğünü sadece duydum ve azmettirici olarak biliyordum ama öyle değilmiş. Dava ile bildiğim tek şey budur" dedi. cumhuriyet savcısı sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti. Mahkeme heyeti ise sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.