ASAYİŞ - 03 Mart 2016 Perşembe 09:31

Avrupa umudu dolandırıcılara takıldı

A
A
A
Avrupa umudu dolandırıcılara takıldı

Yasadışı yollarla Avrupa ülkelerine gitmeye çalışan Suriyeli Süryaniler, İzmir'de insan tacirleri tarafından dolandırıldı. Süryani Kadim Vakfı'nın sahip çıktığı Süryaniler, Avrupa'daki ailelerinin yanına gitmek için Samatya'daki kilisede gün sayıyor.

Suriye'deki savaştan kaçan Suriyeli mültecilerin Avrupa'ya rüyası devam ediyor. Ege kıyılarından yasadışı yollarla Avrupa'ya geçmek isteyen Suriyelilerin dramı neredeyse her gün basına yansırken, kimi aileler de Avrupa ülkelerine geçiş için Türkiye'yi bir basamak olarak kullanıyor. Suriye'den IŞİD baskısı yüzünden kaçan Süryanilerin son durağı ise Samatya'daki Süryani kilisesi oldu. Süryani Kadim Vakfı'nın sahip çıktığı Süryani ailelerin bir çoğu yurt dışındaki ülkelerin konsolosluğundan vize için sıra bekliyor. Bir kısmı ise kaçak olarak kiraladıkları botlarla Ege Denizi üzerinden Avrupa'ya gitmek istiyor.

PARALARINI İNSAN TACİRLERİNE KAPTIRDILAR
Yemek ve barınma ihtiyaçlarını kilisenin karşıladığı Süryaniler, Avrupaya gitmek için yurt dışından ve yetkililerden haber bekliyor. Eşini ve 3 çocuğunu yasadışı yollarla Almanya'ya gönderen Naaim Lazie çocuklarının ve eşinin hasretini çekiyor. Suriye'de pantolon fabrikası olan Lazie, aylar önce İzmir'de bir mekanda tanıştığı insan tacirlerine 2 kere ayrı ayrı 16 bin Euro ve 8 bin Euro'sunu kaptırdı. Üç çocuğunu ve karısını Avrupa’ya göndererek evraklarını tamamlamayı bekleyen Lazie, "Süryani Ortodoks Kilisesi'nde kalıyoruz. Hiçbir şeyin karşılığını almadan onların yardımlarıyla geçimimiz sağlıyoruz. İki üç kaçakçı paralarımızı aldı. Paramız bizim hepimizin aynı zamanda gitmesine yetmediği için önce hanımı daha sonra çocuklarımı yolladım. Onları burada bırakıp benim kaçmam daha kolaydı. Bende erkek olduğum için onları gönderdim ve onlar oraya yerleşsinler ondan sonra ben onların arkasından giderim. İlk etapta 16 bin Euro, daha sonra ise 8 bin Euro paramızı dolandırdılar” dedi.

“BİN DOLARIMI ALDILAR, BURADA AİLEMİ BEKLİYORUM”
Avrupa'ya geçtikten sonra ailesini de yanına almak isteyen Alexy Kazanngy ise Lazie'e karşı biraz daha şanslı. Kazanngy, "Oradan gelirken ailemle beraber kaçak yoluyla çıkmak için anlaştık, şimdi onların gelmesini bekliyorum. Bende birkaç kişiye başvurdum. Onlar benden bin dolar paramı aldılar. Şişme botlarla beni götürmek vaadiyle paramı aldılar. Ama daha sonra ne onların numaralarına ulaşabildim, ne de bir daha onların yüzünü gördüm. Benim istediğim oralarda vizeye başvuru yaptıkları zaman biraz daha kolaylık sağlasınlar. Ailemin buraya gelmesini istiyorum. Çünkü, artık oradan buraya gelmek çok zorlaştırıldı” diye konuştu.

“KORKTUKLARI İÇİN DOLANDIRICILARIN ELİNE DÜŞTÜLER”
Kilisede Suriyeli ailelere gönüllü olarak yardımcı olan Silva Kurtalan, misafir olarak gelen Suriyeli ailelerin ağırladıklarını ifade ederek, "Biz burada kaçak olarak gelenleri ağırlıyoruz. Burada çoğunluğu kadın olan bir misafirhanemiz var. Daha önceleri kocaları Avrupa’ya kaçan kadınların kocalarını burada bekliyor. Çocuklarını alıp buraya geliyorlar, daha sonra evraklarını tamamlayıp çocuklarını alıp onlar da Avrupa’ya gidiyorlar. Bilmeden iki üç kişi kaçakçıların eline düştü. Sırf hayatlarını kurtarmak için korkarak ne yapacaklarını bilemediler. Bize gelip başvuru yapanlara bizlerde elimizden gelen yardımları yaptık” şeklinde konuştu. 

MEHMET BAŞA - MURAT DELİCE
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara 11. Yargı Paketi bazı değişikliklerle komisyonda kabul edildi Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, bazı değişikliklerle TBMM Adalet Komisyonu'nda kabul edildi.Kamuoyunda 11. Yargı Paketi olarak bilinen Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, bazı maddelerdeki değişiklikle TBMM Adalet Komisyonunda kabul edildi. AK Partili milletvekillerinin önergesiyle; Covid düzenlemesine ilişkin 27. maddede tahliye kapsamı daraltıldı. Buna göre terör, kadın ve çocuklara yönelik kasten öldürme, cinsel saldırı ve çocuğa istismar suçluları tahliye edilmeyecek. 27'nci Madde, 31 temmuz 2023 öncesinde suç işleyenlerin 3 yıl daha erken denetimli serbestlikten yararlanması ve 3 yıl daha erken açık ceza infaz kurumuna geçmesinin önünü açıyor. Terör ve örgüt suçtan cezaevinde olanların kapsam dışı tutulduğu düzenlemeyle ilk etapta 55 bin mahkumun tahliye edilmesi öngörülüyordu. Yeni düzenlemeyle birlikte bu sayı da düşecek. Teklifle, İcra ve İflas Kanunu'nda değişikliğe gidiliyor. Nispi harç ve teminat yatırma yükümlülüğünü yerine getirmeyenlerin, ihalenin feshini talep etmesi halinde mahkemece ihalenin feshi talebi dosya üzerinden ve kesin olarak reddedilecek. Komisyondan geçen yasa teklifinde öne çıkan maddelere göre; kamuoyunda "Kovid-19 düzenlemesi" olarak bilinen, kapalı cezaevinden açık cezaevine, açık cezaevinden de denetimli serbestliğe daha erken ayrılmayı öngören düzenlemenin kapsamı genişletilecek. Bu düzenlemeye, 31 Temmuz 2023 öncesinde suç işleyenler de dahil edilecek.Terör ve örgütlü suçlar, alt soy ve üst soya, kardeşe, eşe, boşanılan eşe, kadına, çocuklara, beden veya ruh bakımından kendisini savunmayacak kişiye yönelik kasten öldürme, cinsel saldırı ile çocuğun cinsel istismarı suçları hariç olmak üzere, 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle kapalı ceza infaz kurumlarında bulunan hükümlülerden, toplam hapis cezası 10 yıldan az ise 1 ayını, 10 yıl ve daha fazla ise 3 ayını bu kurumlarda geçirip ilgili mevzuat uyarınca açık ceza infaz kurumlarına ayrılmasına 3 yıl veya daha az süre kalanlar, bu şartların oluştuğu tarih itibarıyla açık ceza infaz kurumlarına ayrılabilecek. Bu hükümlüler ile 31 Temmuz 2023 tarihi ve öncesinde işlenmiş suçlar nedeniyle açık ceza infaz kurumunda bulunan hükümlüler, talepleri halinde en az 3 ay açık ceza infaz kurumunda kalmış olmak şartıyla ilgili mevzuat uyarınca cezaların denetimli serbestlik tedbiri altında infazı uygulamasından 3 yıl erken yararlandırılacak. Yeni düzenleme çerçevesinde uyum düzenlemesi de yapılacak. Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) "Akıl hastalığı" hükmünde yapılan değişiklikle hukuk sisteminde cezai sorumluluğu kabul edilen kısmi akıl hastaları hakkında hem verilen cezanın infazı hem de akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirlerinin uygulanması amaçlanıyor. Buna göre, söz konusu kişi hakkında ayrıca akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirine hükmolunacak. Akıl hastalarının tedavi ve koruma amacıyla sağlık kurumunda geçirecekleri süre, ağırlaştırılmış müebbet hapis ve müebbet hapis cezasını gerektiren suçlarda bir yıldan, üst sınırı 10 yıldan fazla hapis cezasını gerektiren suçlarda ise 6 aydan az olamayacak. Anayasa Mahkemesinin kararı doğrultusunda mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenen "hakaret" suçu "ön ödeme" hükmünün kapsamına alınıyor. Böylece, suçla daha etkin mücadele edilmesi amacıyla sosyal medya üzerinden kolaylıkla işlenebilen bu suç bakımından "ön ödeme" hükümlerinin uygulanması amaçlanıyor. Kamu görevlisinin yürüttüğü görevinden dolayı kendisine karşı işlenen hakaret suçu bakımından bu hükümler uygulanmayacak ve genel hükümlere göre kamu davası açılabilecek. Taksirle yaralamaya ilişkin hapis cezaları artırılıyor. Buna göre, taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişiye verilecek hapis cezasının alt sınırı 3 aydan 4 aya, üst sınırı ise bir yıldan 2 yıla çıkarılacak. Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde hapis cezasının alt sınırı 6 aydan 9 aya, üst sınırı ise 3 yıldan 5 yıla yükseltilecek. "Güveni kötüye kullanma" suçunun konusunun motorlu kara, deniz veya hava taşıtı olması "nitelikli hal" kabul edilerek, bu durumda verilecek ceza bir kat artırılacak. Kamuoyunda "kurusıkı" olarak tabir edilen ses ve gaz fişeği atabilen silahlar, "Genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması" suçu kapsamına alınarak bunların kullanılmasının önüne geçilmesi amaçlanıyor. Buna göre, kişilerin hayatı, sağlığı veya malvarlığı bakımından tehlikeli olacak biçimde ya da kişilerde korku, kaygı veya panik oluşturabilecek tarzda yangın çıkaran, bina çökmesine, toprak kaymasına, çığ düşmesine, sel veya taşkına neden olan silahla ateş eden veya patlayıcı madde kullanan kişiye verilecek hapis cezasının alt sınırı 6 aydan 1 yıla, üst sınırı 3 yıldan 5 yıla yükseltilecek. Suçun ses ve gaz fişeği atabilen silahla ateş edilerek işlenmesi halinde 6 aydan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılacak. Bu suçun kişilerin toplu olarak bulundukları yerlerde işlenmesi halinde verilecek ceza yarı oranında artırılacak. Teklifle "Suç işlemek amacıyla örgüt kurma" suçuna yönelik hapis cezalarının alt ve üst sınırları artırılıyor. Buna göre, Kanun'un suç saydığı fiilleri işlemek amacıyla örgüt kuranlar veya yönetenler, örgütün yapısı, sahip bulunduğu üye sayısı ile araç ve gereç bakımından amaç suçları işlemeye elverişli olması halinde verilecek hapis cezasının alt sınırı 4 yıldan 5 yıla, üst sınırı 8 yıldan 10 yıla çıkarılacak. Suç işlemek amacıyla kurulmuş örgüt üyelerine verilecek hapis cezasının üst sınırı 4 yıldan 5 yıla, örgütün silahlı olması halinde verilecek ceza "dörtte birinden yarısına kadar" yerine "yarısı oranında" yükseltilecek. Örgütün faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlarda çocukların araç olarak kullanılması halinde örgüt yöneticilerine ilgili hükme göre verilecek ceza, yarısından bir katına kadar artırılacak. Hidayet Türkyılmaz
Çanakkale Karabiga’nın gizli gerçeği meydanda sergileniyor Karabiga Belediyesi, Karabiga tarihinin en büyük altyapı dönüşümünü tamamladı. Çalışmalardan çıkan eski, sağlıksız ve küflü borular ise şehrin meydanında sergilenmeye başlandı. Karabiga Belediyesi, belde tarihinin en kapsamlı altyapı yenileme projesini tamamladı. Çalışmalar sırasında çıkarılan eski, çürümüş, küflenmiş ve kanserojen madde barındıran su boruları ise farkındalık oluşturmak amacıyla Karabiga Meydanı’nda sergilenmeye başlandı. Karabiga Belediye Başkanı Ahmet Elbi, yapılan çalışmaların önemini vurgulayarak şu açıklamalarda bulundu: "Bu sergilediğimiz borular savaş döneminden kalma şarapnel parçaları değil, Karabiga’nın gerçeği. Bunlar altyapıdan çıkan eski su boruları. Yıllardır yenilenmeyen bu boruları değiştirmek için risk aldık ve tarihi bir altyapı çalışması gerçekleştirdik. 2019 seçimlerinde ‘Altyapıyı tamamen yenileyeceğiz’ diye söz vermiştik. Milletimizin bize verdiği yetkiyle seçimden hemen sonra çalışmalara başladık. Bakanlığımızın ve ilgili kurumların desteğiyle yüzde 50 hibeli bir şekilde altyapıda adeta bir devrim yaptık. Yağmur suyu hattı, kanalizasyon, içme suyu hattı ve su depomuz tamamen yenilendi." Başkan Elbi, altyapı çalışmalarının Karabiga’ya doğalgaz konforunu da kazandırdığını belirterek, "Bu büyük yenileme sırasında doğalgaz borularını da döşeyerek önemli bir yatırımı daha ilçemize kazandırdık. Bugün görülen bu çürümüş borulardan vatandaşımızın su içtiği günler geride kaldı. Artık PCV özellikli, bakteri ve küf barındırmayan, sağlıklı hatlar kullanıyoruz. Su saatinin girişine kadar tüm borular sıfırlandı. Rutin su tahlilleri yapılıyor, vatandaşımız gönül rahatlığıyla musluktan akan suyu kullanabiliyor" dedi. Şehrin geleceği için yapılan çalışmalara değinen Elbi, Biga’daki su sıkıntısına dikkat çekerek şunları söyledi: "Bununla da yetinmedik. Biliyorsunuz ilçemiz Biga’da büyük bir su sıkıntısı yaşanıyor. Biz de Karabiga’nın nüfusunun arttığını göz önüne alarak TOKİ’lerimiz gerekse yeni yapılacak TOKİ’lerimiz de düşünerek yeni bir su kuyusu çalışması daha yaptık. Şu anda suyumuz yetiyor ancak geleceği düşünürsek bu suyu şimdiden bulup hattımıza birleştirmemiz gerekiyor. Yani önden tedbirimizi almış olduk. Biz geleceğe doğru çalışıyoruz. Karabiga’mız sürekli büyüyen bir belde olduğu için bugüne de geleceğe de yatırım yapıyoruz. Bu çalışmaları ve hizmetleri Karabiga’mıza kazandırdığımız için mutluyuz. Tüm meclis üyesi arkadaşlarımıza, tüm belediye personelimize çok teşekkür ediyorum." Meydanda sergilenen eski boruları inceleyen Karabigalı vatandaş Osman Arslan ise duygularını şu sözlerle ifade etti: "66 yaşındayım. 66 yıldır bu borulardan yemek yaptık, su içtik. Allah razı olsun Ahmet başkanımızdan, bizi bu dertten kurtardı. Hizmetleri için çok teşekkür ederiz." Karabiga Belediyesi, yapılan altyapı yatırımıyla hem bugünün hem de geleceğin Karabiga’sına sağlam bir temel atmış oldu.