SPOR - 17 Şubat 2018 Cumartesi 22:15

Aykut Kocaman: 'Bugün ilk yarıda 3 gol yiyebilirdik'

A
A
A
Aykut Kocaman: 'Bugün ilk yarıda 3 gol yiyebilirdik'

Fenerbahçe Teknik Direktörü Aykut Kocaman, Aytemiz Alanyaspor karşılaşması sonrasında konuştu. İlk yarıda oynanan futbolu beğenmediğini söyleyen Aykut Kocaman, Beşiktaş’ta Pepe ve Talisca’nın yokluğunun da çok bir şeyi etkilemeyeceğini söyledi.

Aytemiz Alanyaspor’u taraftarı önünde 3-0 mağlup ederek zirve yarışında önemli bir galibiyet elde eden Fenerbahçe’de Teknik Direktör Aykut Kocaman, karşılaşma sonrasında düzenlenen basın toplantısında soruları yanıtladı. İç sahadaki puan grafiğinin standardın altında olduğunu söyleyen Kocaman, “Mutlaka kazanmamız gerekiyordu. Bunu başardık. Bunun sevincini yaşıyorum. Başakşehir maçında oynadığımız oyunun benzerini oynayarak sahadaydık. 90+2. dakikada aynı baskıya devam eden takımda ufak değişiklikler yaparak sahadaydık. Bu takım küçük oynamalarla çok iddialı söylüyorum, Avrupa şampiyonluğuna kadar gider. Bu maçın 1 hafta sonrasında toparlanması gereken Alanyaspor karşısında ilk yarıdaki oynadığımız oyunla normal şartlarda Alanyaspor’un devreyi 3-1 önde kapatması gerekiyordu. Bu futbolla 3, 4 hafta sonra çok iyi oynayıp kaybettik havalarına girebiliriz. Böyle olursa şampiyonluk da hayal olur. Alanyaspor hep oyunun içindeydi. İkinci yarıda bunu düzelttiğimizi söyleyebilirim. Rakibin ilk yarıda bulduğu kolay gol pozisyonları, ikinci yarıda oluşmadı. Maçın bütününe bakıldığında oyun standardımızın dışında olduğumuzu söyleyebilirim” dedi.

“İlk yarıdaki oyunumuz Rus Ruleti gibiydi”

Taraftarların çok önemli etki oluşturduğunu söyleyen Kocaman, “Bugün taraftarın getirdiği elektrik önemliydi. Bu takımın tek ve en büyük gücü taraftarıdır. Sezon başında benim gelişimle birlikte taraftarların ciddi bir kredi verdiğini biliyorum. Sezon içinde bazı maçlarda alınan sonuçlarla bu kredinin kırıldığını görüyorum. Ama sonrasında itici güç oldular. Zaman zaman sıkıntıların olacağını bilerek bu birlikteliği sürdürmek en büyük dileğim” dedi.

İlk yarıdaki futbolu beğenmediğinin altını çizen tecrübeli hoca, “Bugün ilk yarıdaki oyunla skor elde etme şansımız olabiliyor ama maç Rus ruletine dönüyor. Kurşunun kime geleceği belli değil. Şampiyonluk isteyen takımlar zaman zaman böyle maçlar oynayabilir. Bu oyunla rakipleri geçmek çok kolay değil. Son derece değerli oyunculardan kurulu, oyuncu kalitesi de üst seviyede olan takımlarla yarışıyoruz. Bu maçın ilk yarısındaki görüntü, daha çok yol almamızı gösteriyor. Gençlerbirliği maçı hakikaten her tarafıyla ekstra bir maç oldu. 2 gol yedik, 1 golü kendi kalemize atıp diğer yediğimiz golün de pasını kendimiz verdik. Eşitlik sürerken, arayışlarımızın olduğunda, öne geçtiğimizde, bir anda tribünlerden gelen itici sesler, düzenin bozulmasına, aceleci ataklara, takımın hatlarında bozulmalara neden oluyor. Bu da yorgunluğa neden oluyor. Böyle olunca kendi oyununu oynayamıyor takım. Her maç tabii ki böyle olmuyor” açıklamasını yaptı.

“Algı operasyonu gibi bir amacım olmadı”

Hakem hatalarıyla ilgili sorulan bir soruyu yanıtlayan Kocaman, “Hakemlerle ilgili olarak bir şeyi düzelteceğim. Benim derdim bireysel olarak hakemlerle değil. Hakemlerin içinde yetersiz, yeteneksiz, meslek namusundan yoksun insanlar varsa, antrenörlerin içinde de bu var. Hakemleri oraya iten etkenlerle ilgiliydi benim söylemim. Abdullah Yılmaz’ın hakemliği bırakma dilekçesini yazması ve MHK’nın da buna verdiği cevap bir skandal. Dolayısıyla kurumların başındaki insanların esas itibariyle konuşmaları derlemeleri gerekiyor. Benim de içinden geldiğim futbolcular, içinde bulunduğum antrenörler sütten çıkmış ak kaşık değil. Bizi buraya sürükleyenler güç dengeleridir. Hiçbir hakem, kasti hatalar yapmak istemez. Hakemleri direkt olarak suçlamak değil derdim. Ben burada 3 Temmuz’u yaşadım. Çok net şekilde 3 Temmuz’da yaşanan ortamdan yararlanan bir takım vardı. Şu anda başka takımlar başka konularda güç sahibi. Aykut Kocaman algı operasyonu yaptı diyenler var. Böyle bir amacım yok” diye konuştu.

“Pepe ve Talisca’nın yokluğu, Beşiktaş’ı etkilemez”

Beşiktaş maçına uzun bir süre olduğunu söyleyen Kocaman, “Beşiktaş maçına 8 gün var. Köprünün altından çok sular akacak. Önce bir sakinleşip ne oluyor diye etrafa bakıp sonrasında Beşiktaş maçına odaklanacağız. Pepe ve Talisca oynamayacak. Benim takımımda ana kadroda oynama ihtimali olan 4, 5 oyuncudan yoksun olarak gidiyorduk. Bunu dillendirmemeye çalıştım. Beşiktaş gibi son 2 yılın şampiyonu, Şampiyonlar Ligi’nde grubu lider bitiren bir takımın oyuncu eksikliği hissedeceğini düşünmüyorum. Kendi sahalarında oynayacaklar, güç kaybı olacağını sanmıyorum” ifadelerini kullandı.

“Kalan haftalarda çok şey değişir”

Şampiyonluk yolundaki rakipleriyle ilgili olarak da konuşan Kocaman, “Başakşehir için, Arda transferini yapabilecek kadar kudret sahibi bir takımın şampiyonluğa gücünün yeteceğini söylemiştim. En güçlü rakibimiz Başakşehir demedim. Söylediğim şeyi biliyorum. Türkiye’deki futbol ortamında artık hiçbir şeye şaşırmıyorum ama Talisca’nın cezasının ertelenmesi konusu absürt bir durum olur, bu kadarını beklemiyorum. İkinci yarıdaki 5 haftalık periyot, puan kayıplarının ligin sonuna kadar devam edeceğini gösteriyor. Konyaspor; Fenerbahçe’yle, Başakşehir’le Trabzonspor’la ve Beşiktaş’la oynadı ve yenilmedi. Baktığınız zaman puan durumunda düşmemeye oynadığı görünüyor. Saha içi organizasyonu ve oyuncu kalitesi çok güçlü takımlar var. Biz Galatasaray’ı yensek ya da tam tersi olup da Galatasaray bizi yense, kimse iki takımı da şampiyon olarak ilan edemez. Galatasaray maçına 4 hafta var. Bu periyotta çok şey değişebilir” diyerek sözlerini sürdürdü.

“Hakemlerin doğal hatalarının başımızın üzerinde yeri var”

Fernandao’nun attığı golün ofsayt olduğu söylenen Aykut Kocaman, “O zaman Fernandao’nun golünde büyük bir yanlışlık ve hakem adına da büyük bir şanssızlık oldu. Ne kimsenin hakkının yenmesini, ne de bizim hakkımızın yenmesini istiyorum. Keşke olmasaydı bu pozisyon. İnsanların hatalarından zevk alan birisi değilim. Bazı grupların haksız yere kazanç elde etmesini de istemiyorum. Hakem hataları doğal olduğu sürece başımın üzerinde yeri var” diye konuştu.

Son olarak hatalarla ilgili konuşan Kocaman, “Bu sezon golle sonuçlanan hata yapan takımlar içinde ilk sıradayız. Puan hesabımızı en fazla şaşırtan durum buydu. Ancak ilk yarıda özellikle forvetlerden biraz daha katkı gelseydi, belki bu durumu biraz daha az yaralanmaya doğru çevirebilirdik” diyerek sözlerini tamamladı. 

Bozhan Memiş - Ozan Buğra Koşar
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep Nöroloji Uzmanı Dr. Alnıaçık ANKA’da Hasta memnuniyeti odaklı sağlık hizmeti vermeye özen gösteren Gaziantep Özel ANKA Hastanesi, hekim kadrosuna uzman isimleri dahil etmeyi sürdürüyor. Nöroloji Uzmanı Dr. Süleyman Ömer Alnıaçık Gaziantep Özel ANKA Hastanesi’nin hekim kadrosu arasında yerini alarak hasta kabulüne başladı. Nöroloji Uzmanı Dr. Süleyman Ömer Alnıaçık, Gaziantep Özel ANKA Hastanesi’nin güçlü hekim kadrosuna dahil olarak hasta kabulüne başladı. 1985 yılında Konya’da doğan Alnıaçık, ilk, orta ve lise eğitimimi Konya’da tamamladı. 2011 yılında Dokuz Eylül Tıp Fakültesi’nden mezun olan Dr. Alnıaçık, uzmanlığını 2017 yılında Konya Meram Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim dalında aldı. Dr. Alnıaçık, 2011-2012 yılında Konya Karaman Devlet Hastanesi’nde, 2012-2013 Konya Selçuk Üniversitesi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı, 2013-2017 Konya Meram Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı, 2017-2019 Osmaniye Devlet hastanesi /Düziçi Devlet Hastanesi / Kadirli Devlet Hastanesi, 2019-2024 Gaziantep’in Nizip ilçesinde özel bir hastanede görev yaptı. Alnıaçık’ın ilgi alanları nörovasküler hastalıklar (stroke/inme), Parkinson gibi hareket hastalıkları, Demans , Alzheimer, Epilepsi, baş ağrıları (migren), vertigo/dengesizlik , nöromüsküler kavşak hastalıklarıdır. ANKA Hastanesi nöroloji servisinde Epilepsi, hareket bozuklukları, beyin damar hastalıkları, bunamalar (alzheimer gibi), periferik sinir sistemi hastalıkları, beyin iltihabı, uyku bozuklukları ile nörolojik hastalıkların ayaktan ve yatarak teşhis, tedavi ve takip hizmetleri gerçekleştirilmektedir.
Giresun Doğu Karadeniz’de sürüler yaylalara çıkmaya başladı Giresun’da ilkbaharın gelmesi ile birlikte koyun sürüleri, yaylalara çıkarılmaya başladı. Yaklaşık 3-5 gün sürecek yolculuğun ardından sürüler yaz aylarını Giresun’un yaylalarında geçirecek. Yaylalarda Mayıs ayında yaşanan süpriz kar yağışına rağmen besiciler, küçükbaş hayvanlarını otlatmak için kış aylarında şehir merkezlerinde bulunan mandıralarından ayrılıp yüksek rakımlı yaylalara yolculuk etmeye başladı. Piraziz’den yola çıktıklarını belirten Damızlık Koyun-Keçi Yetiştiricileri Birliği Başkanı Adem Yavuz, “300 koyunumuzla birlikte 2 bin rakımlı Eğribel Yaylasına yolculuğumuz başladı. Tahmini 3 günde varacağımızı düşünüyoruz fakat hava koşulları varış zamanımızı değiştirebilir. Her yıl mayıs ayının başında uzun bir yolculuk yaparak obalara çıkıyoruz. Eylül ayının sonlarına doğru ise şehirdeki mandıramıza geri dönüş yapıyoruz. Yolculuğumuz sırasında sürümüze 2 çoban ve 1 bekçi köpeği eşlik ediyor” dedi. Sürünün doğada daha iyi beslendiğini de dile getiren Yavuz, “Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte trafiğin sakinliğinden faydalanarak, şehir içinden yolculuklarına başlıyoruz. Yaylada 4-5 ay boyunca yaylalarda kalacak olan hayvanlarımız bu süre zarfında doğal ortamlarda bol bol otlamasını sağlanarak, sağlıklı bir şekilde büyümesi ve gelişmesi sağlanıyor” diye konuştu.
Trabzon Prof. Dr. Osman Bektaş: "Doğu Karadeniz 3 riskli fay ortasında yer alıyor" Doğu Karadeniz Bölgesi’nde dolgu ve heyelanlı alanlarındaki yapılaşma deprem riskini büyütüyor. Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, bölgenin 3 tane fay arasında bulunduğuna dikkat çekerek yerel yöneticilerinin deprem algısını benimsemeleri gerektiğini söyledi. Doğu Karadeniz Bölgesi’nin dik ve engebeli arazi yapısı tehlikeli yapılaşmayı beraberinde getirdi. Son yıllarda dolgu ve heyelanlı alanlarda yükselen yüksek katlı binalar deprem riskini arttırdı. 3 riskli fay ortasında bulunan Doğu Karadeniz Bölgesi’nde uzmanlar özellikle dolgu ve heyelanlı alanlara yapılan yüksek katlı binalara karşı uyarılarda bulundu. Jeoloji Mühendisi Prof. Dr. Osman Bektaş, Trabzon’daki yapı stokunun depreme dayanıklı olmadığını belirterek “Yerel yöneticilerin Doğu Karadeniz’in deprem tehlikesini kabullenmesi gerekir. Maalesef yıllardan beri burada deprem olmaz buranın deprem tehlikesi yoktur diye Doğu Karadeniz’in yapı stoku maalesef depreme dayanıklı değildir. Yani hem şu andaki yapı stokumuz depreme dayanıklı değil hem şehirleşme, heyelan sahaları üzerinde, yamaçlarda veya kumsal alanda yapılaşmalar mevcut. Kumsaldaki bir apartman üç depremi hissetti. Şimdi bu durumda burada deprem tehlikesi yok demek mümkün mü? Mümkün değil. Yani her şeyden önce yöneticilerin bu deprem algısını benimsemeleri lazım. Halkın daha duyarlı olması lazım. Toplum ve yöneticiler ile el birliği verirsek bu gelecek kuşağı daha sağlıklı, daha güvenli bir yaşam ortamı bırakmış oluruz” dedi. Trabzon’da Yomra, Beşirli ve Akyazı’da riskli yapıların olduğuna dikkat çeken Bektaş, “Deprem açısından eğer değerlendirecek olursak en riskli yerlerden bir tanesi Yomra’da Şana mevkii. Kumsal alan üzerindeki binalar veya dere yatağındaki büyük binalar. Ayrıca Beşirli ve Akyazı mahallelerinde heyelan sahaları üzerinde dikilmiş çok katlı binalar. Bunlar her an sallanıyor. 10 kilometre açıkta kuzeyimizde Karadeniz fayı var. Deprem kaynağı. Güneyimizde 100 kilometre uzaklıkta Kuzey Anadolu fayı var. Türkiye’nin en büyük fayı. Doğumuzda Kuzeydoğu Anadolu fayı var. Bu üç tane deprem kaynağı arasında ben kumsalın üzerindeyim ve her depremi de hissediyorum. O zaman deprem tehlikesi yok demek ne kadar doğrudur?” ifadelerini kullandı.