GENEL - 22 Nisan 2011 Cuma 18:57

Aynı seri numaralı iki flaş bellek çıktı

A
A
A
Aynı seri numaralı iki flaş bellek çıktı

Askeri Casusluk ve şantaj" davasının dünkü oturumunda gündeme gelen flaş bellek iddialarıyla ilgili başlatılan incelemelerde aynı seri numaralı iki flaş belleğin olduğu anlaşıldı.

YUSUF MELİKOĞLU

İSTANBUL

 

"Davanın dün görülen celsesinde bir kısım sanık avukatları, davanın tutuklu sanıklarından emekli albay İbrahim Sezer'in evinde geçirilen flaş belleğin, Poyrazköy davası kapsamında tutuklu sanıklarından Ergin Geldikaya'da ele geçirilen ve kayıp olduğu iddia edilen flaş bellekle aynı seri numaralara sahip olduğunu, bunun ancak emniyet tarafından İbrahim Sezer'in evine konulmuş olabileceğini iddia etmişti. Bunun üzerine mahkeme, bugün aldığı ara karar ile emniyette bulunduğu belirtilen ve Geldikaya'da ele geçirilen flaş bellek ile adli emanette bulunan Sezer'e ait flaş belleklerin duruşma salonuna getirilmesini kararlaştırmıştı.

 

Davanın öğleden sonra görülen oturumunda, mahkeme başkanı Metin Özçelik, aldıkları ara karara cevap geldiğini belirterek, adli emanetten gelen delil torbası ile Emniyet Müdürlüğünden gelen mühürlü zarf içerisindeki flaş bellekleri karşılaştırdı.

 

Mahkeme Başkanı Metin Özçelik, emekli albayda ele geçirilen materyalleri içeren delil torbasını açtıktan sonra Sezer'de ele geçen 4 flaş diski adliyenin bilgi işlemine seri numaralarını tespit ederek tutanağa yazdırmasını talep etti. Bu sırada sanık avukatları flaş disklerin parmak izi incelemesini ve flaş belleklerin eldiven aracılığı ile incelenmesini talep etti. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Özçelik, "Keşke en başta söyleseydiniz. Ama gerçi iddia olunan flaş bellek elime aldığım flaş bellek değil" dedi. Bunun üzerine sanık avukatlarından Ali Ozan Açıkalın, "Araştırmalarda artık sizin parmak iziniz çıkar" dedi.

 

Mahkeme Başkanı Metin Özçelik, "Savunmalarınıza bakacak olursak öyle çıkar" demesi, salonda gülüşmelere yol açtı. Mahkeme Başkanı Özçelik, basın mensuplarına dönerek; "Eğer bu kısmı yazacak olursanız, cümlemdeki 'savunmalarınıza bakacak olursak' kısmını da yazın, son kısmını tek yazmayın" diye konuştu.

 

Mahkemede daha sonra adliyenin bilgi işlemcisi Murat Katmer, eline taktığı eldiven ile delil torbasındaki 4 flaş diskin üzerindeki seri numaralarını büyüteç yardımı ile okudu. Katmer, daha sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nden gönderilen Poyrazköy Davası sanığı Ergin Geldilkaya'ya ait olan flaş bellek üzerindeki seri numaraları büyüteç yardımı ile okudu. Seri numaraların okunmasının ardından seri numaraları ve markaları aynı olan iki farklı flaş belleğin olduğu anlaşıldı. Bunun üzerine söz alan Avukat İhsan Tezel, iki flaş belleğin imajlarının alınmasını talep etti.

 

Mahkeme flaş belleklerden İbrahim Sezer'e ait olanların adli emanete, Geldikaya'ya ait flaş belleğinde Emniyet Müdürlüğüne geri gönderilmesini kararlaştırdı. Dava şu sıralar sanık ve sanık avukatlarının talepler ile devam ediyor.

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Muş’ta PKK tarafından kaçırılan çocukların aileleri oturma eylemine devam ediyor Muş’ta çocukları terör örgütü PKK tarafından kaçırılan aileler, DEM Parti il binası önünde kararlı bir şekilde oturma eylemi gerçekleştiriyorlar. Muş’ta çocuklarını terör örgütü PKK’nın pençesinden kurtarmak isteyen ailelerin DEM Parti il binası önündeki eylemi devam ediyor. Eylemde bulunan aileler, kayıp çocuklarının akıbetini öğrenmek ve onların güvenli bir şekilde geri dönmesini sağlamak için mücadele ediyorlar. Aileler, çocuklarının en kısa sürede güvenli bir şekilde evlerine dönmesini beklerken, toplumun da bu konuda destek olmasını istedi. Çocuklarına kavuşma ümidiyle her hafta çarşamba günü DEM Parti il binası önünde bir araya gelen aileler, "Anneler direniyor" ve "Yeter artık evlatlarımızı bırakın" pankartları açtı. Anne ve babalar, yıllardır hasretle bekledikleri çocuklarına teslim olmaları için çağrıda bulundu. 8 yıldır oğlundan haber alamadığını ifade eden acılı baba Alaattin Koçhan, “2016 yılında oğlum Ersin’i, Bursa’dan götürdüler. Oğlum Ersin beni duyuyorsan, neredeysen çık gel. Her bayram bir tarafımız boş, her zaman yanımda bir eksiklik görüyorum. Dağda, taşta dolanmakla bir yere varılmaz. Devlet senin serbest bırakır, gel devlete teslim ol. Senin yerine gerekirse ben hapis yatarım. DEM Parti’den ve PKK’dan oğlumu istiyorum. Onların çocukları olsa kabul ederler mi? 8 yıldır oğlumdan haber alamıyorum” dedi. DEM Parti ve PKK’dan korkmadıklarını söyleyen Anne Gülbahar Teker ise, Bütün ailelerden destek beklediklerini belirterek, “5 yıla yakındır burada nöbet tutuyoruz. Oğlumu HDP’den (DEM Parti), PKK’dan istiyorum. Çocuklarımızı getirip bize versinler. Hiçbirinden korkmuyoruz ve eylemimize devam edeceğiz. Anneler-babalar artık ağlamasın. Herkesin bize destek vermesini istiyoruz ama kimse bize destek vermiyor. PKK ve HDP’den korkmasınlar. Çocuklarımız gelmeyinceye kadar eylemimize devam edeceğiz” şeklinde konuştu.