SPOR - 31 Ocak 2017 Salı 15:34

Aziz Yıldırım: 'Yanlışı gördüğümüz yerde uyarırız'

A
A
A
Aziz Yıldırım: 'Yanlışı gördüğümüz yerde uyarırız'

Fenerbahçe Kulübü Başkanı Aziz Yıldırım, "Hiçbir güç beni, canım kadar sevdiğim Fenerbahçe’nin haklarını savunmaktan alıkoyamaz. Yanlışı gördüğümüz yerde konuşuruz, uyarırız. Unutulmasın ki; haksızlık karşısında susan da dilsiz şeytandır" dedi.

Aziz Yıldırım, sarı-lacivertli kulübün şubat ayı dergisinde camiaya seslendi. Hakemler tarafından haksızlığa uğradıklarını savunan Aziz Yıldırım, TFF tarafından ağır cezalar almasına rağmen kulübün haklarını savunmaya devam edeceğini söyledi.

Yıldırım'ın Fenerbahçe Dergisi'nde yer alan yazısı şu şekilde:

"Hakemler tarafından, lehine olan pozisyonlarda pozisyonun gereği olan kararlar verilmeyen, aleyhine olan pozisyonlarda ise pozisyon gereği olmayan kararlar çok kolaylıkla verilen, sistemli bir şekilde hak ettiği puanları elinden alınan Fenerbahçemizin haklarını savunmak için ifade özgürlüğü çerçevesinde yaptığımız açıklamalar nedeniyle, TFF kurulları tarafından emsal kararlardan farklı, olaya uygun olmayan, çoğunluk tarafından alınmış kararlar ile ağır cezalara çarptırıldığım malumunuzdur. Şunu baştan peşinen söyleyeyim: Hiçbir güç beni, canım kadar sevdiğim Fenerbahçe’nin haklarını savunmaktan alıkoyamaz. Yanlışı gördüğümüz yerde konuşuruz, uyarırız. Unutulmasın ki; haksızlık karşısında susan da dilsiz şeytandır.

Türkiye Ligi’nde bir süredir devam eden ve genelde hep birkaç takım lehine, diğer takımların tamamının aleyhine cereyan eden hakem hataları, bizleri bu açıklamaları yapmaya itmiştir. Bizim isteğimiz: Ligde şampiyonunun hakemlerin yanlış kararları neticesinde sportif yarışmanın başında belli olan oyun kuralları dışında değil, yarışma kurallarının herkese eşit şartlarla kullanılması ile sahada futbolcuların akıttıkları alın teri ile belirlenmesidir.

Bize hiç kimse “Hakem de insandır, onun da hata yapmaya hakkı var” gibi klişe bir ifadeyle gelmesin. Şu unutulmamalıdır ki; Türkiye’de futbol hakemliği eskiden olduğu gibi hobi olarak yapılan bir görev değildir artık. Aylık asgari ücretin 1400 lira olduğu bu ülkede bir hakem, maça geliş gidişlerle hepsi hepsi haftada toplam 3-4 saatlik bir mesaiyle, tek maç yöneterek önemli ücretler kazanabilmektedir. Benim de oluşturulmasında katkım olan ve desteklediğim profesyonel hakemlik, başlangıçta öngöremediğimiz, sistemi bozan, bambaşka bir boyuta çekilmiştir. Hakemler arasında gruplaşmalar oluşmuş, belli bir gruptan olmayan hakemler önemli maç alamaz, Avrupa’da maç yönetemez olmuştur. Yönlendirilmeye oldukça müsait bu grupçuklar da maalesef Türk futbolunun kaderini belirler hale gelmiştir. Başarılı dediğimiz hakemlerin bir yurt dışında bir de yurt içinde yönettiği maçlara bakın lütfen. O hakemler yurt dışında hiçbir baskının olmadığı, tek kıstasın nesnel hakemlik başarısı olduğu maçları nasıl yönetmişler; yurt içinde bin tane dengenin ve değişkenin söz konusu olduğu maçları nasıl yönetmişlerdir? Oturun, tek tek izleyin. Bizim anlatmaya çalıştığımızı çok daha net göreceksiniz.

Buradan Türk sporunu, Türk futbolunu yöneten herkese, en baştaki yetkililerden Cumhurbaşkanına, Başbakana, Spor Bakanına kadar herkese sesleniyorum: Türk futbolunun geleceği acilen masaya yatırılmalıdır. Hepimizin bu işte sorumluluğu vardır. Oyuncu yetiştirilmesi, futbolun marka değerinin artması, uluslararası platformlarda başarıların gelmesi, insanının futbolu çok sevdiği Türkiye’nin tam anlamıyla bir futbol ülkesi olması, geleceğin ve gelecek nesillerin kurtarılması için bugünden acilen bir şeyler yapılmalıdır. Futbolun tüm paydaşlarının ortak aklıyla bir takım kararlar bugünden alınmalı ve acilen uygulamaya geçilmelidir. Bunun için gerekirse büyük bir çalıştay toplanmalı ve herkes buraya katkılarını sunmalıdır. Fenerbahçe, tüm unsurlarıyla böyle bir çalışmaya destek verecektir. Çünkü bugün benim ve arkadaşlarımın uğraştığı, mücadele ettiği küçük urlar, gelecekte tüm bünyeyi saracak, metastaz yapacaktır. O gün her şey için çok geç olacaktır.

Büyük Fenerbahçeliler,

Geride bıraktığımız ay içinde bizi en çok sevindiren olay erkek ve kadın voleybol takımlarımızın çok güzel oyunlarla, eski adı Türkiye Kupası, yeni adı Kupa Voley olan organizasyonu 1 hafta arayla kazanmaları olmuştur. Voleybol takımlarımız bizi gururlandırmış, sevindirmiştir. Bu takımlarımızın yöneticilerinden, sponsorlarına, teknik sorumlularından, sporcularına, idari görevlilerinden malzemecilerine kadar herkesi tek tek tebrik ediyor; bu güzel başarılarının mücadele ettikleri diğer platformlarda da devamını diliyorum. Ayrıca, Euroleague’de ilk 4’te, ligde de lider olarak yoluna başarıyla devam eden Erkek Basketbol Takımımız, Euroleague’de Galatasaray Odeabank’ı güzel bir sonuçla mağlup ederek ezeli rakibine karşı sahip olduğu galibiyet serisine bir yenisini daha eklemiştir. Kendilerini buradan tebrik ediyor, hedefimiz olan Euroleague Kupası yolunda tüm takımımıza ve teknik ekibimize başarılar diliyorum.

Bizi üzen olay ise; Türk sporunun ve Türk futbolunun çınarlarından, Gençlerbirliği Başkanı İlhan Cavcav’ı yitirmemiz olmuştur. Türk futbolunun önemli direklerinden Gençlerbirliği’ni bir istikrar abidesi haline getiren, sayısız yerli, yabancı futbolcunun Türk futboluna kazandırılmasında emeği bulunan, küçük bütçelerle, fakat futbolcu yetiştirerek, maddi imkanları kısıtlı bir kulübün nasıl ayakta tutulacağının dersini yıllardır Türkiye’ye veren İlhan Cavcav’a Allah’tan rahmet, Gençlerbirliği camiasına da bir kez daha başsağlığı diliyorum.

Büyük Fenerbahçeliler,

Önümüzdeki Şubat ayı bizim için çok önem verdiğimiz, bir olayı da içermektedir. Şikede Kumpas Davası’nın ilk duruşması, İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi’nde 20 Şubat 2017 tarihinde görülmeye başlanacaktır. Bu tarih, 3 Temmuz süreciyle Fenerbahçe’ye en büyük kötülüğü yapmak, Fenerbahçe’yi parçalamak, yok etmek isteyen, yöneticilerini haksız yere zindanlara atan, taraftarlarına büyük acılar yaşatan yapının en azından bir kısmından hesabın sorulmaya başlanacağı tarih olarak önemlidir. Fenerbahçe bu davada, bu kez hesap soran olarak hazır bulunacaktır. Sonuçlarını hep beraber göreceğiz.

Öte yandan, Şubat ayıyla birlikte elinizde tuttuğunuz, Kulübümüzün resmi yayın organlarından biri olan Fenerbahçe Dergisi, 14. yayın yılını doldurmuştur. Emeği geçen herkese teşekkür ederim.

Fenerbahçemizin tüm takımlarına, formamızı ve armamızı başarıyla temsil eden tüm sporcularımıza buradan bir kez daha teşekkür ediyor. Fenerbahçe’nin tüm kurumlarıyla başarılara ulaştığı bir gelecek diliyorum." 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Kartal’da kadın cinayeti: Ailesini arayıp ’intihar etti’ dedi Kartal’da bir şahıs, rezidans dairesinde tartıştığı kadını tabancayla vurarak öldürdü. Katil zanlısı, kadının ailesini arayarak intihar ettiğini söyledi. Gözaltına alınan şahıs cinayeti itiraf etti. Olay geçtiğimiz Çarşamba günü Kartal’da bulunan bir rezidansta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, evli ve 3 çocuk babası Ömer Öktem (47), bir süredir birlikte olduğu estetisyen Selin Yalın’ı tabanca ile vurarak öldürdü. Yaşanan olay sonrası Öktem, öldürdüğü genç kadının eniştesi Mesut Toğay’ı arayarak intihar ettiğini söyledi. Haberi alan kadının yakınları durumu polis ekiplerine bildirdi. Olay yerinde yapılan incelemelerde kadının başının arka kısmında yoğun kanın bulunduğu ve elinde de tabanca olduğu tespit edildi. İntihar etti’ dedi Ömer Öktem, Yalın ile 8 yıldır dini nikahlı olduklarını, olay günü buluşup alkol aldıklarını ve bir süre sonra aralarında tartışma çıktığını iddia etti. Öktem, eline aldığı silahla duvara 8 el ateş açtığını silaha kenara bıraktıktan sonra Yalın’ın aynı silahla intihar ettiğini belirtti. Polis ekiplerince ifadesine başvurulmak üzere emniyete götürülen Ömer Öktem, önce yanlışlıkla Yalın’a ateş ettiğini söyledi ardından cinayeti işlediğini itiraf etti. Gözaltına alınan Ömer Öktem, emniyette yapılan işlemlerin ardından Kartal’da bulunan Anadolu Adliyesi’ne sevk edildi. Öktem, savcılıkta verdiği ifadede Selin Yalın’ın ölümüyle sonuçlanan olayın kazayla olduğunu söyledi. Öktem, adli makamlarca tutuklanarak cezaevine gönderildi.
Van Fizyolojik uyum süreçlerini tamamlayan Van Gölü’nün incilerinin zorlu yolculuğu başladı Van Gölü’nde yaşayan ve yılın belli döneminde üremek için suyun akışının tersine yüzerek tatlı sulara göç eden inci kefalleri, fizyolojik uyum süreçlerini tamamlayıp zorlu yolculuğuna başladı. Neslinin korunması için 15 Nisan-15 Temmuz tarihleri arasında avlanması yasaklanan inci kefali, fizyolojik uyum süreçlerini tamamladı. İnci kefalleri, Van Gölü’nün tuzlu ve sodalı suyundan çıkarak 12 ayrı noktadan göle dökülen akarsulara yumurtalarını bırakmak için zorlu göçe başladı. Önüne çıkan engelleri adeta uçarcasına aşan inci kefali, izleyenlere görsel şölen, dere kenarlarına akın eden kuşlara ise ziyafet sunuyor. Yasağın başlamasıyla birlikte bir yandan suyun sıcaklığını kontrol edip, bir yandan da kaçak avlananlarla mücadele eden Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Su ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim üyesi Mustafa Akkuş, "Nisan ayının başından itibaren Van Gölü’ne dökülen akarsuların ağzına toplanmaya başlayan inci kefalleri fizyolojik uyum sürecini tamamladıktan sonra yavaş yavaş akarsulara doğru girmeye başladı. Van Gölü akarsulara göre daha tuzlu bir ortam. Dolayısıyla balık gölden akarsuya hemen giriş yapamıyor. Akarsu ağızlarında belli bir fizyolojik uyum için süreci tamamlıyor, bu sürede de akarsuyun sıcaklığı 13 santigrat dereceye ulaşıyor ve üzerine çıkıyor. İnci kefalleri tatlı suya girmeleri için uygun bir ortam oluyor. Artık dere ağzına toplanan inci kefalleri akarsulara girdi ve yavaş yavaş yukarılara doğru çıkmaya başladı. Tahminen 15-20 gün içerisinde zıplamalar görülmeye başlar ve Van Gölü’nün etrafı da adeta bir şenlik alanına dönmüş olur” dedi. Geçen yıla göre bu sene suyun daha bol olduğunu ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Akkuş, “İnci kefalleri bu sene daha şanslı bir üreme dönemi geçireceğini tahmin ediyoruz. Bu sebepten dolayı koruma çalışmaları hayati bir öneme sahip. Ümit ediyoruz ki suyun bol olmasında ek olarak ta etki bir koruma çalışması yürütülür ve başarılı bir üreme sezonu olur” diye konuştu.
İstanbul Türk teknolojisi Londra üzerinden dünyayla buluşacak Türkiye’nin teknoloji ve girişimcilik alanındaki potansiyelini uluslararası alana taşımayı amaçlayan YTÜ Yıldız Teknopark, Londra ofisinin faaliyetlerine başladı.İngiltere’den sonra İstanbul’da gerçekleştirilen açılış programında konuşan Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman, bu vesileyle Türkiye’nin ihracat hacmini artıracaklarını söyledi. Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı ve Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi’nin desteği ile YTÜ Yıldız Teknopark global markası YTU Startup House tarafından Londra ofisi faaliyete geçirildi. Türkiye’nin teknoloji ve girişimcilik alanındaki potansiyelini uluslararası alana taşımak amacıyla açılan ve Battersea Power Station’dabulunan ofisin lansmanı, İngiltere’den sonra İstanbul’da da gerçekleşti. Türkiye’nin teknoloji ihracatıyla ilgili önemli bilgilerin paylaşıldığı açılış programına; Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo ile YTÜ Yıldız Teknopark Genel Müdürü Orhan Tanışman ve çok sayıda davetli katıldı. Poleo: “İngiltere hükümeti ile Türkiye hükümeti arasındaki ikili ilişkiler güçlenerek devam ediyor” Birleşik Krallık İstanbul Başkonsolosu Kenan Poleo, “Yıldız ekibi, geçen yıldan beri, İstanbul’daki ekibim ve Londra’daki meslektaşlarımızla bu girişimi gerçekleştirmek için çok yakın çalıştı. Ayrıca, Londra’yı küresel büyüme açılan kapı olarak seçen değerli Türk girişimcilerimize, şirketlerimize ve vizyonerlere sıcak bir karşılama dilemek isterim. Türk mirası, dayanıklılık, zanaatkarlık ve misafirperverlik iplikleriyle dokunmuş zengin bir duvar halısıdır. Bu kültür, dayanıklılık ve girişimcilikten bahseder. Bugün, bu mirası çeşitlilik ve yeniliğin geliştiği bir şehir olan Londra’ya taşımaktan dolayı mutluyuz. Bugün, Türkiye’nin girişimci ruhu ile Birleşik Krallığın canlı teknoloji ekosisteminin birleşmesine tanık oluyoruz. Bildiğiniz gibi, İngiltere hükümeti ile Türkiye hükümeti arasındaki ikili ilişkiler güçlenerek devam ediyor. Odada bulunan herkese, ticaret ve yatırımın her iki hükümet tarafından da tanınan ikili ilişkilerin temel direklerinden biri olduğunu vurgulamak isterim” dedi. Poleo: “YTU Startup House gibi markaların duvar ve masalardan ibaret olmadığına biliyoruz” “İngiltere’nin, küresel olarak işlerini genişletmeye hazır yenilikçi Türk şirketleri için mükemmel büyüme fırsatları sunduğunun hepimiz farkındayız” diyen Poleo sözlerine şunları ekledi: “İngiltere’nin teknoloji ekosistemi, 1 trilyon doların üzerinde bir değere sahip olan ve hızla büyüyen, dünya lideri konumundadır. 85 binden fazla girişim ve ölçekli şirkete ve Fransa ile Almanya’nın toplamından daha fazla olan 170’den fazla unicorna ev sahipliği yapmaktadır. Yatırımcılar, İngiltere’nin teknoloji ekosisteminin güçlü yönlerini tanır. Avrupa rakiplerinden daha fazla girişim sermayesi yatırımı çekmektedir. 2022 yılında, girişimler 31 milyar dolardan fazla Girişim Sermayesi fonu aldı. İngiltere’nin Türk Teknoloji şirketlerini memnuniyetle karşıladığını rahatlıkla söyleyebilirim. İngiltere’de varlık göstermeye karar veren Türk teknoloji şirketlerinin yalnızca ofis kurmadıklarının, iş birliği tohumları ektiklerinin farkındayız. Keskin çözümler, yıkıcı teknolojiler ve gelişme arzusu getiriyorlar. YTU StartupHouse gibi markaların duvar ve masalardan ibaret olmadığına inanıyoruz: Bunlar, ortak büyümenin vaadini sembolize eden köprülerdir; fikirlerin, ortaklıkların, büyümenin ve dostlukların bir kanalıdır.” “Buradaki ekosistemi dünyaya taşıyabilmek önemli” Açılış konuşmasını yapan Orhan Tanışman, “Yıldız Teknopark olarak yıllarca üst üste Türkiye’nin birincisi olmak bize yetmedi. Bölgemizde liderliğimizi pekiştirmiştik. Ama globalde söz sahibi olmak adına 2015’te silikon vadisinden başladığımız yolculuğu Taşkent’e, Dubai’ye götürürken asıl varmak istediğimiz nokta olan Londra’ya geldik. Geçen hafta, 15 Nisan’da şubemizin açılışını yaptık. Ama asıl Londra’ya gitmesi gerekenler burada. Buradaki ekosistemi dünyaya taşıyabilmek, onları dünya pazarıyla buluşturabilmek önemli. Londra deyince akla ilk finans geliyor. Girişim ve teknoloji dünyasının da büyük ihtiyaçlarından birisi de finans sektörü” açıklaması yaptı. Açılışın sadece bir şube açılışı gibi algılanabileceğini belirten Orhan Tanışman sözlerine şunları ekledi: “Ama yaklaşık bir buçuk yıldır çalışıyoruz. Böyle bir çabayı ortaya koyuyoruz çünkü sizler bizim o geçtiğimiz yolları daha hızlı geçin diye. Bütün dünyaya Türk teknolojisini anlatabilmek, Türk yeteneğini dünyaya oluşturabilmek ve günün sonunda finans alanı oluşturabilmek adına buradayız.” Teknolojileri Hizmetleri pazarının 2024 yılında 100 milyar sterlini aşacağı öngörülüyor Statista’nın 2024 yılı için İngiltere pazarına yönelik yaptığı araştırmaya göre; Birleşik Krallık’ta Bilişim Teknolojileri Hizmetleri pazarının 2024 yılında 100 milyar sterlini aşacağı tahmin ediliyor. Dünya bilişim sektöründe yüzde 5-10 arası paya sahip olarak öne çıkan Londra bu payın önemli bir kısmını oluşturarak yılda 85 milyar sterlinin üzerinde ekonomik çıktı üretiyor. Her beş işten birinin artık teknoloji sektöründe 9 milyonluk nüfusu ile Londra, teknoloji sektöründe faaliyet gösteren şirketler için paha biçilemez bir yetenek havuzuna ev sahipliği yapıyor. Şehirdeki her beş işten birinin artık teknoloji sektöründe olması, Londra’nın bu alandaki lider konumunu pekiştiriyor. YTU Startup House Londra ofisi hakkında Londra’nın sembolik yapılarından biri olan ve dünya finans merkezinin kalbindeki Battersea Power Station’da bulunan ofis, firmalara sağlanan avantajlar ve destekler sayesinde Türk bilişim şirketlerinin Birleşik Krallık pazarına (ve Avrupa bölgesine) erişimini kolaylaştıracak. Teknoloji alanında deneyimli ve bilgili bir iş gücü nüfusuna sahip Londra’da yerli firmalar geniş bir networking alanına sahip olacak.
Muğla Kaymakam Yakuta, Rafting Eğitim Kampı’nda kanocularla buluştu Dalaman Kaymakamı Mesut Yakuta Türkiye Kano Federasyonu Başkanlığı tarafından düzenlenen Rafting Temel Eğitim ve Gelişim Kampı’nı ziyaret ederek kamp dâhilinde gerçekleşen yarışmalarda dereceye giren sporculara ödüllerini takdim etti. Dalaman Kaymakamı Mesut Yakuta, Türkiye Kano Federasyonu Başkanlığı tarafından düzenlenen ve Dalaman Çayı’nda gerçekleşen Rafting Temel Eğitim ve Gelişim Kampı’nı ziyaret etti. Kaymakam Yakuta, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı vesilesiyle kamp dahilinde düzenlenen yarışmalarda başarı gösteren takımlara ödüllerini verdi. Kamp, rafting sporuna yeni başlayanlar için temel eğitimlerin yanı sıra, tecrübeli sporcuların becerilerini geliştirebilecekleri çeşitli aktiviteleri içeriyor. Bu yılki etkinlik, özellikle çocuklar ve gençler arasında büyük bir heyecan oluşturdu. Ödül törenine, Dalaman Kaymakamı Mesut Yakuta’nın yanı sıra Garnizon Komutanı Hava Silah Sistem Albay Halil Gökçe, Belediye Başkanı Sezer Durmuş ve diğer kurum amirleri de katıldı. Tören, sporcuların başarılarını kutlamak ve onları teşvik etmek amacıyla düzenlendi. Kaymakam Yakuta, ziyaretin ardından yaptığı açıklamada, “Gençlerimizin sporla iç içe olmalarını ve doğayla bağ kurmalarını önemsiyoruz. Rafting, hem fiziksel hem de zihinsel becerileri geliştiren bir spor. Bu tür kampların gençlerimizin gelişimine katkı sağladığını görmek bizleri mutlu ediyor” dedi.