SAĞLIK - 16 Mayıs 2018 Çarşamba 14:01

Bahar alerjilerine karşı ‘ozon’ tedavisi

A
A
A
Bahar alerjilerine karşı ‘ozon’ tedavisi

Özellikle mayıs ve haziran aylarında polenlerin havaya yayılmasıyla birlikte burun kaşınması, hapşırık, öksürük, nefes sıkışması, göz alerjisi ve astım hastalığının belirtilerinin görülmesinin genel adı olan bahar alerjisi ozon tedavisi yöntemiyle tamamen ortadan kalkıyor.

Tıp dünyasında önemli bir yere sahip olan ozon tedavisi yöntemiyle KOAH’tan bağırsak hastalıklarına, diyabetten, romatizmal hastalıklara kadar birçok hastalığın tedavisinde başarılı olunurken alerji tedavilerinde yüzde yüz sonuç alınıyor.  Ozon yöntemiyle hasta, alerjik reaksiyonların hepsinden kurtuluyor.

“Rejeneratif Tıp Merkezi’nde Ozon Tedavisi”

Tıp dünyasında önemli bir yere sahip olan ozon tedavisi KOAH başta olmak üzere hastalara düzenli olarak yapılan seanslar sonucunda tedavi sonrası kökten çözümler sunuyor. Ozon tedavisi düzenli olarak yapıldığında alerji problemini yok ederek kökten çözüm sağladığını belirten ve Bezmialem Rejeneratif Tıp Merkezi olarak ozon tedavisi uyguladıklarını ifade eden, Göğüs Has. Uzm. Uzm. Dr. Lale Yeprem, “Bağışıklık sisteminin dengesindeki bozukluklar nedeniyle alerji oluşur. Bunların tedavisi için çeşitli metotlar var. Bunlardan korunma yolları, evi havalandırmak, polenizasyon olduğu zamanlarda camları kapalı tutmak. İlaç, burun spreyi, göz damlası kullanmaktır. Ama bunlar geçici çözümlerdir. Bunları yapmayı bırakınca alerjik reaksiyonlar kendini yeniden göstermeye başlayabilir. Köklü çözümler bulmak isteniyorsa ozon tedavisi devreye giriyor. Seanslara düzenli olarak gelinip uygulandığı takdirde alerji sorunu komple ortadan kalkacaktır” diye konuştu.

Ozon tedavisi hangi durumlarda uygulanıyor?

Uzman Dr. Yeprem ozan tedavisinin kullanıldığı durumları şöyle sıraladı:

"KOAH, kronik yorgunluk, bağışıklık sistemindeki bozukluklar, bağırsak enfeksiyonları, kas ve eklem ağrıları,  diyabet nedeniyle oluşan iyileşmeyen yaraların tedavisi, dolaşım bozuklukları, romatizmal hastalıklar ve bağırsak hastalıklarında ozon tedavisi ile köklü değişiklikler elde ederler.”

“Ozon tedavisi bağışıklık sistemini dengeye sokuyor”

Ozonun bağışıklığı güçlendirmenin haricinde bağırsak tedavilerinde de kullanıldığını söyleyen Uzm. Dr. Yeprem, “Bağırsaklarımızdaki mikroplar sağlıklıysa, bağışıklık sistemimizde sağlıklı olur. Ozon tedavisini yaparken bağırsak flora mikrobiyatlarını da tedavi ediyoruz. Hastalara beslenme şekillerini anlatıyoruz. Bu çabuk gelişen bir durum değil, vakit alan bir süreç. Semptom hemen giderilmiyor ama sonuç olarak tedavi bitiminde köklü bir çözüm elde ediliyor” dedi.

“Ozon tedavisi kişiye özel olmalı”

Tüm dünyaca benimsenen ve uygulanan biyolojik tedavi metodu olan Ozon, hastaya hekim tarafından uygulanan çeşitli tedavi metotları ve dozlarıyla belirlendiği için, kişiye özel olarak algılamak gerekir. Bu noktaya dikkat çeken Uzm. Dr. Yeprem, “Tedavinin dozu, seansı, seans sıklığını kişiye özel olarak belirliyoruz. Birden fazla hastalık da olsa ozonla hepsinin çözümü var. Ozonu yaptırmadan önce hastalarımızı kontrol ediyoruz, sorular sorup, tahliller istiyoruz. 20 yıllık hastayla 2 yıllık hasta arasında oldukça fazla fark var. Bunu göz önüne alarak öncelikle hastaya göre çözüm üretiyoruz. Hastanın tedaviye verdiği cevaba göre hazırlanan seanslar bazılarında 12 seans temel tedaviyle biterken bazılarında seanslar uzayabiliyor” dedi.

Yaralı bölgelere torbalı tedavi

Ozon tedavisi yöntemiyle bazı hastalıklarda kan tedavisi yapılırken, ağrılı hastalarda şikayetçi olunan bölgelere lokal enjeksiyon, boyun ve bel fıtığından şikayetçi olan hastaların omurgalarının kenarında bulunan kaslara enjeksiyon yapılıyor. Bunun yanında diyabetik yaralar ve iyileşmeyen diğer yaralarda hastanın durumuna göre hassas davranılarak, yaralı bölge torba içine alınıp, yara bakım kurallarına uygun bir şekilde tedavi ediliyor.

“Ozonla ilgili her yazılana inanmayın”

 Ozon tedavisi yönteminin uygulandığı yerlerde, kullanılan cihazın medikal ozon cihazı olduğundan emin olunmalı. Çünkü bazı yerlerde su ozonlama cihazı da kullanılabiliyor. Kullanılan malzeme ve cihaz tedavi aşamasında büyük önem taşıyor. Bununla ilgili Uzm. Dr. Yeprem, kullanılan cihazın medikal ozon cihazı olmasına dikkat edilmesi gerektiğini vurgulayarak malzemelerin de ozona dayanıklı; silikon, cam ve teflondan olması gerektiğini belirtti.

Plastikte, serum torbalarında, kan torbalarında yapılan tedavi şekillerine asla itibar edilmemesi gerektiğini söyleyen Yeprem, bu uygulamaların zaten Dünya Ozon Federasyonu tarafından yasaklandığının da altını çizdi.

“Bakla yiyemeyenler çok dikkatli olun!”

Uzm. Dr. Yeprem, hastalarını tedaviye başlamadan sorduğu sorularla şaşırtıyor. Yeprem, “Daha çok Afrikalılarda görülen genetik hastalık olan Favizm hastalarının asla ozon uygulamadıklarını belirterek şunları ekledi: “ Buraya gelen hastalarıma bakla yiyebiliyor musunuz, diye sorduğumda şaşırıyorlar enzim eksikliği nedeniyle bakla yiyemeyen, yerlerse ölümle sonuçlanan hastalık taşıyıcılarına asla ozon tedavisi yapılamaz. Biz de bunu sormak ve gerekli tahlilleri yaptırıp emin olduktan sonra tedaviye başlamak zorundayız. Bu hastalıkla birlikte gelen enzim eksikliği nedeniyle ozonun hiçbir faydası olmaz. Genetik enzim eksikliğinde, kontrolsüz hipertiroid hastası olması durumunda hastalara asla ozon uygulanamaz.”

“Hipertiroidi olana ozon tedavisi yapılamaz”

Ozon tedavisinin yapılamayacağı hastaları açıklayan Yeprem, “Favizm hastalarına, kontrolsüz hipertiroidi olanlara, gebeliğin ilk 3 ayında ve ciddi anemisi olanlara bu tedavi yöntemini uygulamıyoruz.  Tiroidi az çalışan hastalara tedavi yapılabilir. Metabolizmaları yavaş olduğu için tedavi metabolizmayı da hızlandırır. Kontrolsüz hipertroidi olan hastalarda metabolizma hızlı çalıştığı için, ozon hızlı olanı daha da hızlandırır. Birden hızlıca kilo vermeye başlayan hastaların bu durum hoşuna gitse kontrolsüz kilo vermek bizim için iyi bir şey değil” dedi.

 Ozonla sağlıklı yaşlanın

Bezmialem Rejeneratif Tıp Merkezi olarak ozon tedavisi uygulamaya başladıklarını belirten Lale Yeprem, hastalara şu tavsiyelerde bulundu: ”Kendi hastalığınız olmasa bile sağlıklı yaşlanmak için, diz ve eklem ağrılarından, enerji artışını sağlamak için eklem kıkırdak dokusunu rejenere etmek, bağışıklık sistemini dengeye sokmak için ozon tedavisi herkes yaptırabilir.

İstanbul gibi bir şehirde enerjimiz her zaman yüksek olmalıdır. Kirli bir havada yaşıyoruz. Antioksidan sistemini aktif edecek bir tedavi metodu yardımcı olarak kullanılabilir. Oksijen her zaman faydalıdır. Ozonda oksijenin bir çeşit benzeridir. Sağlıklı yaşamak için ozon yaptırılmalıdır.

NİHAN KAYRAK- MEHMET BAL 

 

 

 

 

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gümüşhane Gümüşhane’de 322 bin 398 sebze fidesi toprakla buluşacak Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğü tarafından desteklenen Tarım Arazilerinin Kullanımının Etkinleştirilmesi Projesi (TAKE) kapsamında, Gümüşhane’deki küçük aile işletmeciliğinin geliştirilmesi için “Fide Bizden, Üretmek Sizden” projesi kapsamında yüzde 50 hibeli toplam 322 bin 398 adet sebze fidesi dağıtımı başladı. Tarım ve Orman İl Müdürlüğümüz tarafından son yıllarda sayısı hızla artan ve kırsal kesimdeki vatandaşlara gelir kapısı olan gerek örtü altı yetiştiriciliğine destek olmak ve küçük ve parçalı tarım arazilerini üretime kazandırmak için hazırlanan projenin bedeli 1 milyon 768 bin TL. “Fide Bizden, Üretmek Sizden Projesi” projesi kapsamında Merkez, Kelkit, Şiran, Köse, Torul ve Kürtün ilçelerinde üreticilere 322 bin 398 adet sebze fidesi dağıtımına başlandı. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü bahçesinde yapılan fide dağıtım programında proje hakkında bilgi veren İl Müdürü Dr. Ahmet Mesut Kıraç, Gümüşhane’nin coğrafi konumunu ve kendine has iklim özelliklerini tarımsal üretiminde avantaja çevirmek istediklerini belirterek, Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Genel Müdürlüğümüz tarafından desteklenen ve bütçesi 1 milyon 768 bin TL olan “Fide Bizden Üretmek Sizden Projesi”nin küçük aile işletmeciliğinin geliştirilmesi için hazırlanan bir proje olduğunu, proje ile Gümüşhane genelinde bulunan küçük ve parçalanmış arazileri karlılığı yüksek üretimlerle ekonomiye kazandırılmasının amaçlandığını ve proje kapsamında üreticilere 156 bin 870 adet domates, 115 bin 868 adet biber, 34 bin 440 adet hıyar ve 15 bin 120 adet patlıcan fidesi olmak üzere toplam 322 bin 398 adet sertifikalı sebze fidesi dağıtımı yapılarak, örtü altı ve açık alanlar olmak üzere yaklaşık 100 dekar alanda sebze üretimi gerçekleştirileceğini kaydetti. Gümüşhane’nin iklim özellikleri nedeniyle her ne kadar zor şartlarda üretim yapılsa da üretilen ürünlerin renk, tat ve aroma gibi kalite özelliklerinin çok iyi olduğunu, bu nedenle üretilen ürünlerin gerek İl içinde gerekse komşu illerde çok tercih edildiğini ve pazar değerinin yüksek olduğunu belirten Kıraç, sebze üretimini geliştirmek için farklı proje çalışmalarının da devam ettiğini söyledi. Fide dağıtımına ilk olarak örtü altı yetiştiricilerinden başladıklarını, diğer dağıtımlarının Mayıs ayı içerisinde yapılacağını ifade eden İl Müdürü Kıraç, projenin çiftçilere hayırlı olmasını dileyerek, projede emeği geçenlere teşekkür etti.