POLİTİKA - 12 Eylül 2016 Pazartesi 11:11

Bahçeli, darbe teşebbüsünün üzerinden geçen 60 günü değerlendirdi

A
A
A
Bahçeli, darbe teşebbüsünün üzerinden geçen 60 günü değerlendirdi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "‘At izinin it izine karıştığı’ samimiyetle kabul ediliyorsa, açığa alma konusunda sürdürülen yarışın gaflet olduğu da benimseniyorsa, bu durumda darbenin üst yapılanmasının deşifresi konusunda ısrarla ayak sürünmesinin de hiçbir şekilde inandırıcılığı ve meşruiyeti bulunmayacaktır. Bu kapsamda milletimiz Yurtta Sulh Konseyi’nin ileri gelenlerini, arka plandaki zirve yüzleri isim isim, unvan unvan bilmek ve öğrenmek istemektedir" dedi.

MHP Genel Başkanı Bahçeli, 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsünün üzerinden geçen 60 günlük süreyle ilgili yaptığı yazılı açıklamada, "Aziz vatandaşlarım, bugün bir yanda mübarek Kurban Bayramı'nı idrak ederken diğer yanda 15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsünün 60’ncı günündeyiz. Aynı zamanda 12 Eylül 1980 darbesinin de 36’ncı yıl dönümündeyiz. Türk milleti yakın tarihinin en buhranlı günlerinden geçmektedir. Türk devletinin her kademesine sızmış, sosyal ve ekonomik hayatın her hücresine nüfuz etmiş bir terör örgütü, din kisvesine bürünerek, himmet ve hikmet kılıfı altında Türkiye’ye büyük bir ihanet ve düşmanlığın faili olmuştur. Fethullahçı terör örgütü Türk milletinden intikam alma yarışına giren zalimlere piyonluk yapmış, onlar adına kurşun atmış, zulüm yapmış, tuzak kurmuş, küresel mahfillerde kurulan kirli oyunlara figüranlık görevini üstlenmiştir. Türk tarihi böylesine soysuz, köksüz ve satılmış bir ihanet çetesine çok az tesadüf etmiştir" ifadelerini kullandı.

"15 Temmuz kalkışması milletimizin hayranlık verici uyanışıyla püskürtülmüş olsa da Türkiye 60 gündür diken üstünde, bıçak sırtında, korku kapanındadır"

Bahçeli, açıklamasının devamında şunları kaydetti:

"15 Temmuz kalkışması milletimizin hayranlık verici uyanışıyla püskürtülmüş olsa da Türkiye 60 gündür diken üstünde, bıçak sırtında, korku kapanındadır. Milletimizin tereddütle bezenmiş, tedirginlikle harmanlanmış bekleyişi maalesef artarak sürmektedir. FETÖ’nün girmediği alan, yerleşmediği kesim, tahrip etmediği manevi miras ve emanet neredeyse kalmamıştır. Türk milleti organize, kolektif, acımasız, hiçbir değer tanımayan, hiçbir vicdan ölçüsü taşımayan çok boyutlu bir terör saldırısıyla karşı karşıya olduğunu 15 Temmuz’da çok açık görmüştür. PKK’nın siyam ikizi olan FETÖ, yüce dinimizin arkasına saklanarak Türkiye’ye görülmemiş, duyulmamış, eşine az rastlanır bir düşmanlığın tetikçiliğine soyunmuştur. Kendilerine cemaat ve hizmet hareketi diyen karanlık örgüt, gerçek manada cinayet ve hıyanet şebekesi olduğunu gizleyememiş, sonunda da yakayı ele vermiştir. 15 Temmuz’da Türkiye Cumhuriyeti’nin tüm kurum ve kurallarının yanı sıra, Türk milletinin tamamı suikasta uğramıştır. 15 Temmuz’da Türk askeri görünümlü alçaklar millete silah doğrultmuş, bu aziz vatanı gözü dönmüşçesine bombalamışlardır. Türkiye 60 gündür sarsıntı geçirmektedir. Türk milleti 60 gündür kaygılı ve güvencesiz bir haldedir. FETÖ, Türkiye’nin devlet ve toplum hayatını rehin almakla kalmamış, en az 10 yılımızın kaybına hizmet etmiştir. Tahribatın vahim sonuçları her yerde, her seviyededir. Yıkımın derin izleri her taraftan, her yönden görülmektedir. FETÖ, Türk düşmanlarının PKK’yla birlikte en vahşi uşağıdır. Bu kanlı cephenin amacı Türkiye’yi baştan ayağa karıştırmak, iç savaşa sürüklemek, bölünüp parçalanmasını temin etmektir. Yıllarca PKK dışarıdan, FETÖ içeriden, IŞİD ve diğer terör örgütleri çevreden eş zamanlı saldırı düzeneğine geçmişler, birbirleriyle koordineli şekilde Haçlı kalıntıları tarafından hazırlanmış işgal planlarını icrayla görevlendirilmişlerdir. Şurası kesindir ki, 15 Temmuz Anadolu’nun yeni bir istila teşebbüsüdür. Bu hain teşebbüsün sözde yerli maşaları devletin mahremine kadar sokulmuşlardır. Küresel hesaplar, bitmeyen paylaşım mücadeleleri hem komşu halkları hem de aziz milletimizi tehdit ederken, buna müzahir hareket eden münafık ve müşrik FETÖ, efendilerinin emrini uygulamak amacıyla devreye girmiştir."

"Pensilvanya’da mukim hoca görünümlü hain, vaiz unvanlı vandal fitnenin merkezi, İmralı canisinin ruh ikizidir"

"Milletimiz ittifakla benimsemiştir ki Pensilvanya’da mukim hoca görünümlü hain, vaiz unvanlı vandal fitnenin merkezi, İmralı canisinin ruh ikizidir" diyen Bahçeli, "Türkiye’nin çökmesi, çözülmesi, çürüyüp etnik ve mezhep temelli çatlaması hususunda FETÖ ve PKK çok net bir şekilde zalimlerin kullanımında sahaya sürülmüşlerdir. 15 Temmuz gecesi yaşananlar bunun bir sonucudur. Masa başında Türklüğe ve Müslümanlığa idam hükmü yazanlar vicdansızca, ahlaksızca FETÖ ve PKK’yı kukla gibi yönetmişlerdir. Bunlar kin ve garezi teşvik etmiş, katliam ve vahşeti özendirmişlerdir. Mazlumların hayat ve varlık haklarına kast etmişlerdir. Terörizmi içinde bulunduğumuz bereketli toprakları sömürmenin, sınırları değiştirmenin, insanları birbirine düşürmenin, huzuru katletmenin vasıtası görenler FETÖ, PKK ve IŞİD caniliğine umut bağlamışlardır. Bugüne kadar verdiğimiz şehitlerin vebali bu kanlı örgütlerin sırtındadır. Ne üzücü bir gerçektir ki Türk-İslam alemi sürekli kan kaybetmekte, teröre karşı ortak bir cephe açamamaktadır. Tehditler sürekli derinleşip genişlemektedir. Yaşadığımız onca hadise ve şahit olduğumuz onca kanlı vaka küresel operasyonların bölgemizde sürdürdüğü kumpaslar halkasının bir parçasıdır. Sahnelenen acıdır, gösterime giren vahşettir, ısrarla gündemde tutulan parçalanma ve bölünme projesidir. Dört parçalı Kürdistan ihalesi yapılmış, küresel ve bölgesel terör işletmecileri hevesle faaliyete koyulmuşlardır. Silahlı terör çeteleri, yüce dinimizi istismar eden ölüm taburları bu amaçla geleceğimizi karartmaya kalkışmışlardır. Hiç kuşku yok ki FETÖ bunlardan birisidir. Ancak FETÖ’yle mücadele edilirken yüzeyde kalınmakta, çok sayıda mağduriyet yaşanmaktadır. Hala Yurtta Sulh Konseyi isimli ihanet oluşumunun elebaşları konusunda milletimize doyurucu ve tatmin edici bir açıklama yapılmamıştır. 15 Temmuz kanlı darbe girişiminden sonra FETÖ’yle irtibatı ve intisabı bulunan kim varsa haklarında gerekli hukuki ve idari tedbirler alınmış ve alınmaktadır" açıklamasında bulundu.

"15 Temmuz darbe teşebbüsünün lider kadrosunun siyasetteki ana damarının kimlerden teşekkül ettiği derhal açıklığa kavuşturulmalıdır"

Bugüne kadar yayımlanan Kanun Hükmünde Kararnamelerle sayıları 50 bini aşan asker ve sivil memurun ihraç edildiğini, pek çoğunun da açığa alındığını bildiren Bahçeli, "Yıllar içinde devlete yuvalanan FETÖ mensuplarının 93 bin civarında olduğu iddia edilmektedir. Elbette kim suçluysa, ihanete kimler teşne ve tarafsa adli ve idari tasarruf gecikmeden yapılmalıdır. Fakat uygulamalarda hukukun ihlal edildiğine, suçsuz ve günahsız vatandaşlarımızın uyduruk, isimsiz ve imzasız ihbarlarla gözetim altına alındıklarına veya işlerinden olduklarına dair yaygın bir kanaat hakimdir. Bunun yanında kripto paraleller ise hala saklanmakta, iftira çarkını döndürmektedir. Bu itibarla FETÖ’yle hiçbir bağ ve bağlantısı olmayan kişiler suçlanmakta, karalanmakta, eziyet çekmektedir. Yurtta Sulh Konseyi piramidinin en üstünde bulunan siyasi, askeri, ekonomik ve diğer alanlarındaki ayaklar henüz ortaya çıkarılmamıştır. Ağaca bakarken orman gözden kaçırılmamalı, sisli ve şaibeli ortamda darbenin siyasi uzantıları gözardı edilmemelidir. 15 Temmuz darbe teşebbüsünün lider kadrosunun, siyasetteki ana damarının kimlerden teşekkül ettiği derhal açıklığa kavuşturulmalıdır. Bu ihanetin tepe isimleri tespit edilerek, tarihi ve hukuki hesaplaşma kalıcı olarak sağlanmalıdır. Tam bir aidiyeti belirlenmeden alt düzeydeki memurlarla uğraşmak, toplumu sürekli korku ve tehdit kuşağında tutmak, hak kayıplarıyla ilgili telafi edici çalışmaları geciktirmek sosyal maliyeti yüksek bir yanlış olacaktır. Buna da hiç kimsenin hakkı yoktur. ‘At izinin it izine karıştığı’ samimiyetle kabul ediliyorsa, açığa alma konusunda sürdürülen yarışın gaflet olduğu da benimseniyorsa, bu durumda darbenin üst yapılanmasının deşifresi konusunda ısrarla ayak sürünmesinin de hiçbir şekilde inandırıcılığı ve meşruiyeti bulunmayacaktır. Bu kapsamda milletimiz Yurtta Sulh Konseyi’nin ileri gelenlerini, arka plandaki zirve yüzleri isim isim, unvan unvan bilmek ve öğrenmek istemektedir. Hükümetin oyalanması, zamana oynaması anlamsız ve beyhudedir" ifadelerini kullandı.

Bahçeli, açıklamasına şöyle devam etti:
"15 Temmuz darbe teşebbüsü gerçekleşmiş olsaydı Türkiye’nin yönetimini devralacak sivil görünümlü darbecilerle hesaplaşma geciktiği müddetçe, masumların feryatları kulak ardı edildiği sürece milli vicdan belini doğrultamayacak, adalete ve devlete olan güven tamir edilemeyecektir. AKP hükümetinin FETÖ ve diğer terör örgütleriyle mücadelesine parti olarak sonuna kadar destek vermekle birlikte, hakkı yenmiş, mağduriyete uğramış her insanımızın yanında kararlılıkla duracağımızdan, onların sözcüsü olacağımızdan hiç kimsenin şüphesi de olmamalıdır. 15 Temmuz’un üzerinden geçen 60 günlük sürede hala istikrarın temin edilememesinden, hala toplumun korkuya mahkum olmasından büyük bir endişe duyduğumuzu ifade ediyor, bunun süratle düzeltilmesini ümit ve temenni ediyorum. Bu düşüncelerle aziz milletimizin mübarek Kurban Bayramını bir kez daha kutluyor, her bir vatandaşımıza sevgi ve saygılarımı sunuyorum."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Giresun Yaylacılara mera ve yaylaklarda otlatma uyarısı Giresun İl Tarım ve Orman Müdürlüğü, büyük ve küçükbaş hayvan yetiştiricilerini mera ve yaylaklar konusunda yaklaşan yayla sezonu öncesinde uyardı. Yapılan uyarıda, bitkilerin tohumlarını döküp kendilerini yenileyebilmeleri için mera ve yaylaklarda hayvan otlatma tarihlerini uyulması gerektiği belirtildi. Giresun İl Tarım ve Orman Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada, “İlimiz, mera-yaylak ve kışlaklarının korunması, otlatma kapasitesinin artırılması ve aşırı otlatmanın önlenmesi gerekmektedir. Bu amaçla mera bitkilerinin otlatmaya karşı duyarlı oldukları ilkbahar, yaz ve sonbahar kritik periyotlarının başlama ve bitiş tarihleri ile mera, yaylak ve kışlakların bulunduğu bölgenin rakımı, yağış durumu, sıcaklığı, taban suyu seviyesi ve vejetasyonda yer alan bitkilerin bitki boyları dikkate alınmaktadır. İl Mera Komisyonu kararıyla ilimiz sınırları içerisinde bulunan mera, yaylak ve kışlaklarda 19 Mayıs-10 Ekim 2024 tarihleri arasında kalan dönemin 2024 yılı otlatma mevsimi olarak kabul edilmiştir. Belirlenen otlatma periyodunun başlangıç tarihinden önce ve bitiminden sonra mera, yaylak ve kışlaklarda hayvan otlatılmamasına yaz kritik periyodu döneminde bitkilerin tohumlarını döküp kendilerini yenileyebilmeleri için 15 Temmuz-5 Ağustos 2024 tarihleri arasındaki dönemde, vejetasyonun zayıf olduğu bölümlerde otlatmanın kısıtlanmasına karar verilmiştir” denildi.
İstanbul Beşiktaş’ın en büyük kozu Semih Kılıçsoy, Fenerbahçe maçında sahada Beşiktaş’ta sakatlığı sebebiyle Süper Lig’de ve Türkiye Kupası’nda oynanan MKE Ankaragücü müsabakalarını kaçıran Semih Kılıçsoy, Fenerbahçe’ye karşı forma giyecek. 18 yaşındaki futbolcu, ligde attığı 10 golle takımının en golcü ismi konumunda bulunuyor. Trendyol Süper Lig’in 34. haftasında Beşiktaş, yarın saat 19.00’da başlayacak müsabakada Fenerbahçe’nin konuğu olacak. Geçtiğimiz sezon 4-2 galip geldiği Kadıköy deplasmanından yine 3 puanla ayrılarak bu sezon taraftarına ilk kez derbi galibiyeti hediye etmek isteyen siyah-beyazlı takımda gözler Semih Kılıçsoy’a çevrildi. Fenerbahçe maçında ileri uçta olacak Sakatlığı nedeniyle siyah-beyazlıların ligde ve Türkiye Kupası yarı final ilk maçında oynadığı MKE Ankaragücü müsabakalarını kaçıran Semih, Fenerbahçe karşısında sahada olacak. Süper Lig’de görev aldığı 19 karşılaşmada rakip fileleri 10 kez havalandırıp, 2 de asist yaparak takımının en skorer oyuncusu konumunda bulunan 18 yaşındaki futbolcu, bu sezon gol yollarında sıkıntı çeken Kartal’ın hücumdaki en önemli silahı. Türkiye Kupası ile UEFA Avrupa Konferans Ligi’nde de toplamda 10 defa siyah-beyazlı formayı sırtına geçiren ve takımına bu alanlarda 1 golle katkı sağlayan Semih Kılıçsoy’u, Yardımcı Antrenör Serdar Topraktepe ise Fenerbahçe derbisinde ileri uçta görevlendirecek.
Tekirdağ Çorlulu öğrencilerden büyük başarı Tekirdağ’ın Çorlu ilçesinde eğitim-öğretim veren kurumlar arasında yer alan Çorlu Bilim ve Sanat Merkezi öğrencilerinden Su Naz Açıkgöz, İstanbul Avrupa Bölge birincisi olarak Türkiye finaline katılma hakkı elde ederken, Zeynep Nur Nazlı ve Rümeysa Taştan adlı öğrenciler de projeleri ile bölge üçüncüsü oldular. Çorlu Bilim ve Sanat Merkezi öğrencisi Su Naz Açıkgöz danışman öğretmeni Cumhur Özkan ile katıldıkları TÜBİTAK 2204-B Ortaokul Öğrencileri Araştırma Projeleri Yarışması’nda Teknoloji Tasarım alanında "Bilgisayarsız Kodlamada Alternatif Yaklaşım: Delikli Tahtada Kodlama" adlı çalışmalarıyla İstanbul-Avrupa Bölge birincisi olarak Türkiye finaline katılmaya hak kazandı. Yine aynı yarışmada Şehit Metin Arslan Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi Fen ve Sosyal Bilimler Proje Okulu öğrencilerinden Zeynep Nur Nazlı ve Rümeysa Taştan danışman öğretmenleri Ahmet Rüştü Gürbüz ve Zeynep Gürbüz ile Coğrafya alanında "Keçiboynuzu Ağacı İle Yangının Yayılmasını Önleyen Teknoloji: Çiftçinin Dostu, Yangının Düşmanı" adlı çalışmalarıyla İstanbul-Avrupa Bölgesinde Coğrafya alanında bölge üçüncüsü oldu. Öğrenciler çiftliğin içinde çıkan yangının etrafa yayılmasını, dışarıda çıkan yangının ise çiftlik içerisine girmesini önlemek için hazırladıkları projelerinde doğanın kendisinden, keçiboynuzu ağacından faydalanarak doğayı ve teknolojiyi birleştirdi. Çorlulu öğrencilere ödülleri düzenlenen törenle verildi. Yarışmada Teknoloji Tasarım alanında "Bilgisayarsız Kodlamada Alternatif Yaklaşım: Delikli Tahtada Kodlama" adlı çalışmasıyla İstanbul Avrupa Bölge birincisi olan Su Naz Açıkgöz, Türkiye finallerinde Çorlu ve Tekirdağ’ı temsil edecek.
Antalya Minibüsteki turist sayısı görenlere pes dedirtti Antalya’da trafik ekiplerinin gerçekleştirdiği fazla yolcu taşıyan toplu taşıma araçlarına yönelik denetimlerde birçok minibüse fazla yolcudan ceza uygulanırken, turizm bölgesinden gelen minibüsten inen yolcu sayısı görenleri şaşkına çevirdi. 16 kişi kapasiteli minibüsten tam tamına 35 turist inerken, ortaya ilginç görüntüler çıktı. Manavgat Emniyet Müdürlüğü Trafik Denetleme Büro Amirliği ekipleri, trafik kazalarının önlenebilmesi amacıyla Manavgat’ın farklı noktalarında denetimlerini aralıksız sürdürüyor. Denetimler sırasında karşılaşılan bazı olaylar görenleri hayrete düşürüyor. Turizm bölgesinden gelen 16 kişi kapasiteli bir minibüsten 35’in üzerinde yolcu inerken ortaya ilginç görüntüler çıktı. Denetim sırasında kapısı açılan minibüsten fazla yolcudan dolayı turistlerin hızla inmek zorunda kaldığı gözlendi. Fazla yolcu taşıdığı tespit edilen minibüs şoförlerine 540 TL para cezası ve 10 ceza puanı uygulandı. ATV’li turist kırmızı ışıkta geçmediğini iddia etti Yanında eşiyle birlikte kiraladıkları ATV araç ile Manavgat’a gelen yabancı uyruklu turist ise kırmızı ışık ihlali yaptığı için trafik ekipleri tarafından durdurulurken trafik ekiplerine itiraz etti. Uzun süre itiraz eden turist, kendisinin geçtiği sırada trafik ışığının turuncu olduğunu söylemesine rağmen ceza yemekten kurtulamadı.