POLİTİKA - 08 Haziran 2015 Pazartesi 03:17

Bahçeli: 'Koalisyon AK Parti ve HDP arasında olmalıdır'

A
A
A
Bahçeli: 'Koalisyon AK Parti ve HDP arasında olmalıdır'

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 'Koalisyon, başlangıcından bu yana birliktelikleri devam eden AK Parti ve HDP arasında olması lazımdır.' dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, MHP Genel Merkezi Binası'nda resmi olmayan seçim sonuçlarını değerlendirdi. Koalisyon tartışmalarına değinen Bahçeli, "Televizyonlarda, uzun zamandan bu yana, araştırmacı yazar ve düşünür olarak Türkiye'yi yönlendirmeye, yeni yeni senaryolar çizmeye gayret gösterenler, daha seçim sonuçları heniz netleşmeden veye genel bir kanaat oluşmadan, tek başına AK Parti'nin iktidar olamayacağı varsayımını temel alarak, koalisyonlar üzerinde bir tartışma başlatmak istemişlerdir. Şimdi zannediyorum sabaha kadar seçim sonuçları üzerindeki yorumlardan ziyade, bu yeni senaryolar üzerinden Türkiye meşgul edilecektir" diye konuştu.

Resmi olmayan sonuçlara göre, hiçbir partinin tek başına iktidar kuramayacağını hatırlatan Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın hükümet kurma görevini Ahmet Davutoğlu'na vermesi gerektiğini söyledi. Davutoğlu'nun hükümet kurma çalışmaları başlamadan, koalisyon tartışmaları yapmanın yanlış olacağını belirten Bahçeli, "Türkiye'de Anayasa geçerlidir. Seçimlerde bir siyasi parti, tek başına iktidar olmuyorsa, ülkeyi iktidarsız bırakmamak için diğer siyasi partilerle beraber nasıl bir çalışma düzenine girileceğine dair geçmişte kazanılan tecrübeler vardır. Cumhurbaşkanı, öncelikle TBMM'de milletvekili olan bir kişiyi görevlendirebilir. Demokratik eğilime göre bu değerlendirme, en fazla oy almış olan siyasi partinin genel başkanına yönelmesi lazımdır. Dolayısıyla Sayın Ahmet Davutoğlu'nu görevlendirmesi gerekir. Davutoğlu'nun Meclis'te bulunan partilerle nasıl bir hükümet oluşturulacağına dair çalışmaları başlatması gerekir. Bu çalışmalar başlamadan, hiçbir siyasi partiyle hiçbir görüşme yapmadan, 'Şunlarla şu koalisyon olsun' diye bir dayatmayla ülkeyi karşı karşıya bırakmak doğru değildir" ifadelerini kullandı.

"MHP, ANA MUHALEFET PARTİSİ GÖREVİNİ ÜSTLENMEYE DE HAZIRDIR"

"Bir defa tek başına siyasi iktidar oluşmamış ise, koalisyon kurma zarureti doğmuş ise ülkeyi istikrarsızlığa sevk etmemek, ekonomik sıkıntıya yol açmamak, piyasayı alt üst etmemek için bir koalisyona ihtiyaç duyuluyorsa, bu koalisyonun önce uyumlu bir koalisyon olması gerekir" diyen Bahçeli, konuşmasını şu ifadelerle sürdürdü:

"Adalet ve Kalkınma Partisi, uyumu çözümde aramıştır ve Oslo görüşmesinden bu yana bir çözüm sürecini sürdürmüştür. Bu çözüm sürecinin bir kanadı şuan yüzde 10 barajını aşmak suretiyle, 79 milletvekiliyle TBMM'de bulunmaktadır. Demek ki birinci koalisyon, başlangıcından bu yana birliktelikleri devam eden AK Parti ve HDP arasında olması lazımdır. AK Parti ve HDP arasındaki örtülü işbirliğini kamufule etmek, gizlemek, koalisyon arayışlarıyla Türkiye'yi bir erken seçime mecbur bırakacak şekilde tehdit altına alarak, bir dayatmaya başka partileri katmak siyasi ahlaksızlıktır. İkinci olarak çözüm süreciyle ilgilenen Türkiye'de ileri demokrasiden yana olan, 'Daha gelişmiş bir özgürlükler' cümlesiyle siyasetini sürdüren partilerin bir ortak koalisyonunu düşündüğünüz taktirde; alın size ikinci bir koalisyon modeli olarak AK Parti, CHP, HDP'yi bir araya getirebilirsiniz. Bunları şuan gayrı resmi rakamlarla ifade edersek, söz gelimi AK Parti artı HDP koalisyonu 258 artı 79 toplam 337 milletvekiline dayalı, güven oyu alabilecek, Anayasa üzerinde değişiklik yapabilecek bir koalisyon modeli olarak ortaya konabilir. Bunun oransal temsili yüzde 53.9'dur. İkinci modeli esas alacaksanız; yani AK Parti, CHP, HDP üzerinde, çözüm süreci için, ileri demokrasi için, daha geniş özgürlükler için bir model arıyor ve uluslararası destek de bulabiliyorsanız işte size 258 artı 132 artı 79 yani 469, toplam yüzde 78.9 orana dayalı bir geniş tabanlı koalisyon olur. Böyle bir yapılanma içerisinde MHP şerefi ve haysiyetiyle, ilkeli ve dürüst davranışıyla, Meclis'te denetimi esas alan bir ana muhalefet partisi görevini üstlenmeye de hazırdır. Eğer bunların hiçbirisinden sonuç alınamıyorsa, Türkiye'yi AK Parti'nin azınlığına bir takım çevrelerin senaryosuna mahkum etmeye de kimsenin hakkı yoktur, en erken seçim ne zaman olacaksa o zaman seçim olsun." 

ONUR EMRE DURAK 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Özgür Özel’e 9 yaşındaki adaşından sürpriz Manisa’nın Alaşehir ilçesinde vatandaşlarla bir araya gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kalabalığın içinde ulaşan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı hayatının en mutlu gününü yaşadı. Doğum öncesi kan uyuşmazlığı tespit edilen ve Özgür Özel’in girişimleriyle kan değişimi sağlanan minik bebeği 9 yıl sonra karşısında adaşı olarak gören Özel, çocukla yakından ilgilendi. Manisa’nın Alaşehir ilçesi Şahyar Mahallesi’nde oturan 9 yaşındaki adaşı Özgür Sarı, kalabalığa rağmen, Özgür Özel’e ulaşıp ’hoş geldin’ demeyi başardı. Özgür Özel’in milletvekili olduğu dönem olan 31 Aralık 2015 yılında doğan Özgür Sarı, Manisa Celal Bayar Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde dünyaya geldi. Kan uyuşmazlığı nedeniyle, doğar doğmaz kanının değişmesi gereken ve 31 Aralık Yılbaşı tatili nedeniyle doktorların tatilde olabileceğini düşünen anne Raziye ve baba Serkan Sarı’nın, Özgür Özel’e ulaşıp yardım istemesiyle sağlıklı bir şekilde dünyaya gelen ve Özgür adını verdikleri evlatları 9 yıl sonra kendisinin hayata bağlanmasına vesile olan adaşıyla buluşmanın mutluluğunu yaşadı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Alaşehir’e geleceğini duyan anne Raziye ve dede Osman Sarı, tüm kalabalığı delerek, Özgür Özel’e ulaşmayı başardı. Özgür Özel de adaşıyla yakından ilgilenerek sevdi. Anne Raziye Sarı, "Oğlum karnımdayken kan uyuşmazlığı tespit edildi. Çocuk doğar doğmaz kanının değişmesi gerekiyordu. Doğum 31 Aralı gününe denk geldi. 31 Aralık yılbaşı olduğu için doktor bulamayacağız diye korktuğumuz için eşim Serkan ve dedemiz Osman Sarı, Özgür Özel’e telefon ederek yardım istedi. Özgür Özel bize hemen hastaneye gitmemizi ve danışmanının yardımcı olacağını söylemiş. Bizde hemen yola çıktık. Doktorlar bizi kapıda karşıladı. Hemen hastaneye yatırdılar ve öğlen üzeri doğum oldu. Çocuğumun kanı değişti. Eğer kanı değişmeseydi, bu gün belki hayatta olmayacaktı. Biz telefonla konuştuktan sonra yolda giderken, çocuğumuzun adını ’eli bol, ikram’ anlamına gelen Kerem adını verecektik. Özgür Özel’in ilgisi ve yardımlarından dolayı, çocuğumun sağlıklı bir şekilde doğması üzerine adını Özgür koymaya karar verdik. Çocuğumuz sağlıklı doğdu, kanı değişti, hayata tutundu, bizde adını Özgür koyduk. Bu günde Özgür Özel’le buluşturduk." dedi. Özgür Sarı da adını aldığı CHP Genel Başkanı Özgür Özel’e kavuştuğu ve konuştuğu için çok mutlu olduğunu söyledi.
Tekirdağ Teleferikte ailesiyle mahsur kalan makine teknisyeni: "Kazadan 10 dakika önce arayıp uyarmıştım" Antalya’da yaşanan teleferik kazasında ailesiyle birlikte mahsur kalan ve Çorlu ilçesinde yaşayan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Henüz olay yaşanmamıştı, ben arayıp uyardım ama maalesef 10 dakika sonra kaza meydana geldi. Çok üzücü bir olay fakat önüne geçilebilirdi” dedi. 12 Nisan tarihinde Antalya’nın Konyaaltı ilçesindeki Sarısu-Tünektepe teleferik hattında bulunan bir teleferik direği devrilip seyir halindeki bir kabine çarptı. Kabinin parçalanması sonucu Avukat Memiş Gümüş hayatını kaybederken, 17 kişi de yaralanmıştı. Kaza sonrası tamamen duran teleferik kabinlerinde mahsur kalan 174 kişi, yaklaşık 1 gün süren çalışmalardan sonra tahliye edildi. Çorlu ilçesinde yaşayan Cezmi Türkyılmaz, üniversitede okuyan kızını ziyaret için gittiği Antalya’da yolculuk için bindiği teleferikte, kabinlerde mahsur kalan 174 kişi arasında yer aldı. Türkyılmaz ve ailesiyle yaklaşık 7 saat sonra helikopter vasıtasıyla mahsur kaldığı kabinden kurtarıldı. Olayla ilgili konuşan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Gezi amaçlı teleferiğe bindik ve geziyi tamamladıktan sonra dönüş için teleferiğe bindik. Bu sırada direklerden bizim kabinin üzerine kıvılcım sıçradı. Bunu kızım fark etti ve bana da söyledi. Ben de bu konulara karşı bilgisi olan bir makine teknisyeniyim. Kafamı kaldırıp baktığımda direğin üzerinde makaralar kilitlenmiş dönmüyordu. Hemen kabinde yazan irtibat numarasını arayarak, görevlilere ulaştım ve kazaya sebebiyet verilmesin diye teleferiği durdurmalarını ifade ettim. Arayıp, ‘direğin üzerindeki makaralar dönmüyor. Bu yüzden çelik halat kıvılcım çıkarıyor, teleferiği hemen durdurun’ dedim. Telefonu kapattılar 5 dakika sürdü, herhangi bir durdurma olmadı. 5 dakika sonra tekrar aradım ve ‘sakın yolcu almayın, teleferiği hemen durdurun, kıvılcım ve duman çıkıyor’ dedim. 3-4 dakika sonra teleferik tekrar start alınca bir baktım arkaya etrafı toz bulutu kapladı. Telefon kayıtlarına bakılabilir muhtemelen ilk ben arayıp uyardım. Benim aradığımda stop edilip bırakılsaydı bu olay yaşanmazdı” diye konuştu.