POLİTİKA - 09 Temmuz 2019 Salı 12:57

Bahçeli: 'Türk vatanını işgal emelleri hala bitmemiştir'

A
A
A
Bahçeli: 'Türk vatanını işgal emelleri hala bitmemiştir'

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "15 Temmuz’da yaşananlar tarihimizin çağrısını tekrar hatırlatmış, hepimize ihmal edilemez görev ve sorumluluklar yüklemiştir. Demek ki, Türk vatanını işgal emelleri hala bitmemiştir" dedi.

Partisinin TBMM'deki grup toplantısında konuşan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, başka başkentlerin büyüsüne kapılarak Türklüğün ve Türk vatanının jeopolitiğinin ihmal edilmesi durumunda derin uçurumların görünürlüğünün kaçınılmaz olduğunu söyledi. Bahçeli, "Başkalarına özenerek, başka başkentlerin büyüsüne kapılarak, Türklüğün ve Türk vatanın jeopolitiğini ihmal edersek, dahası Türk tarihinin çekim alanından koparsak, bilinsin ki derin uçurumların önümüze açıldığını görmemiz kaçınılmaz hale gelecektir. Her yüzyılın dimağı ve dinamikleri farklıdır. Buna karşı hazırlıklı ve uyanık olmak şarttır. Türk milletinin birinci ve öncelikli hedefi ne pahasına olursa olsun bekasını korumak olmalıdır. Bunu yaparken siyasi ve ekonomik bağımlılığa yol açan kalıntı ve tortuları temizlemek, milli birlik ve dayanışma ruhunu pekiştirip güçlendirmek esas olmalıdır" şeklinde konuştu.

"Ederi bir dolar olan şerefsizlerin devlet ve toplum hayatında açtıkları dipsiz kuyuları kapatmanın mücadelesindeyiz" 

15 Temmuz FETÖ darbe teşebbüsünün sonuçlarıyla halen meşgul olduklarını belirten Bahçeli şunları aktardı:
"Ederi bir dolar olan şerefsizlerin devlet ve toplum hayatında açtıkları dipsiz kuyuları kapatmanın mücadelesindeyiz. Kuşkusuz FETÖ işgal girişiminin yıkıntılarını kaldırmakla da sonuna mesulüz. Düşünebiliyor musunuz, İzmir’in Yunan işgalinden 97 yıl, İstanbul’un işgalinden 96 yıl sonra Türk vatanı az kalsın tam bir kabus ve karanlığa mahkum olacak yeniden işgal kapanına sıkışacaktı. 15 Temmuz’da yaşananlar tarihimizin çağrısını tekrar hatırlatmış, hepimize ihmal edilemez görev ve sorumluluklar yüklemiştir. Demek ki, Türk vatanını işgal emelleri hala bitmemiştir. Demek ki, küresel odakların mütecaviz akınları hala kesilmemiş, daha doğru bir ifadeyle kesilmeyecektir. Bu nedenle hükümet sisteminin değişmesi, milli birlik ve beraberliğin tahkimi gerekiyordu. Siyasetteki itiş-kakış son bulmalıydı. Kutuplaşma en aza çekilmeliydi. Cephe siyaseti değil toparlayıcı, kucaklayıcı ve kaynaştırıcı bir siyaset anlayışının kök salması temin edilmeliydi. Tanzimat’tan bu tarafa süren arayışlar muhkem ve muhterem bir iradeyi mahfuz tutarak devrilmeden evrilmeyi başarabilmeliydi. Parlamenter sistemden kaynaklanıp siyaset ve devlet hayatımızı doğrudan kuşatan kriz ve kaosların milli mutabakatla bitirilmesi, değilse bile hatırı sayılır ölçüde azaltılması en acil gündemdi."

"Türkiye siyasi, ekonomik, diplomatik ve güvenlik sorunlarıyla boğuşurken, hızlı, verimli ve zamanlama hatasına düşmeyen bir yönetim ve idare sistemine kavuşturulmalıydı" 

Türkiye'nin çeşitli sorunlar yaşarken hızlı, verimli ve zamanlama hatasına düşmeyen bir yönetim sistemine ihtiyaç duyduğunu aktaran Bahçeli, "Türkiye siyasi, ekonomik, diplomatik ve güvenlik sorunlarıyla boğuşurken, hızlı, verimli ve zamanlama hatasına düşmeyen bir yönetim ve idare sistemine kavuşturulmalıydı. TBMM güçlendirilmeli, yasama-yargı ve yürütme arasındaki yetki kargaşasına, görev karmaşasına, sınır ihlallerine nokta koyulmalıydı. Efradına cami, ağyarına mani bir hükümet sistemi inşa etmeliydik. Çıkmaz sokaktan kurtulmak için gereği yapılmalıydı. Tarihimizin sesine kulak verdik, coğrafyamızın politik müktesebatını titizlikle değerlendirdik, ecdadımızın hedeflerini rehber ettik. Siyaseti köhneleştiren tıkanıklıklar, artan beka sorunları, ülkemizin küresel ve bölgesel düzeyde muhatap kaldığı tehditler, 15 Temmuz darbe girişimi ve sonrasında yaşanan mücadele süreci sonucunda Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi hayata geçirilmiştir" şeklinde konuştu.

"Türkiye'nin çok nazik ve hassasiyet yüklü döneminde ortaya çıkan Cumhur İttifakı yalnızca seçim ittifakı değildir" 

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne geçişte halkın yüzde 51.41'inin yeni sisteme evet dediğini ve yeni bir sürece girildiğini kaydeden Bahçeli, "16 Nisan 2017 halk oylamasında aziz milletimiz yüzde 51,41 oy oranıyla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne evet demiş, bu yeni sistemi kabul ve tasdik etmiştir. Böylelikle ülkemiz fiilen yeni bir sürece girmiştir. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin müellifi Cumhur İttifakı, mimarı ise elbette Türk milletidir. Türkiye'nin çok nazik ve hassasiyet yüklü döneminde ortaya çıkan Cumhur İttifakı yalnızca seçim ittifakı değildir. Bu şekilde tasavvur ve tahayyül de edilmemiştir. Türkiye’ye karşı iç ve dış kaynaklı düşmanca muamele ve müdahaleler karşısında milli ve ahlaki bir duruş, duyuş ve tarihi direniş ruhudur" ifadelerini kullandı.

"Bu diriliş ki, kaynağını ve kararını 15 Temmuz’da bulmuştur"

Cumhur İttifakı’nın yükseldiği zemin olarak 7 Ağustos Yenikapı mitingini gösteren Bahçeli, şunları kaydetti:
"Bu diriliş ki, kaynağını ve kararını 15 Temmuz’da bulmuş, Türk milletinin muteber azim ve iradesiyle tezahür etmiştir. Günlük siyasi hesaplar kenara itilmiştir. Ortak akıl devreye girmiş, ezcümle tarihi kudret ayağa kalkmış, yeni bir hükümet sistemini hem mecburi kılmış hem de yolunu açmıştır. Milli kararlılık ve işbirliği sayesinde Türkiye’nin bölgesinde bileği bükülmez bir güç ve lider ülke haline gelmesi konusunda Cumhur İttifakı 2023 hedeflerine kilitlenmiştir. Hedefimiz İla-yı Kelimetullah’tır, hedefimiz Kızılelma’dır. Hatırlarsanız, Afrin operasyonu öncesi tankın üzerine çıkan bir kahraman askerimize istikamet neresi diye sorulduğunda verdiği cevabın milli vicdanda muhteşem bir yankısı olmuştu. Alnı öpülesi bu evladımız demişti ki, 'İstikamet Kızılelma.' Ailene bir mesajın var mı diye sorulduğunda da yine kahramanca ve yüreklerimizi titreterek şöyle seslenmişti; 'Beklemesinler, bu vatanı kimse bölemez.' Plevne’de sivrilen duruş bu duruştur. Edirne’yi müdafaa eden ruh bu ruhtur. Şıpka’daki cesaret bu cesarettir. Çanakkale’de, Sakarya’da, Dumlupınar’da, Büyük Taarruz’da ihanete, işgale, küfre, batıla, mülhide, müfside cüretkarlığının, soysuzluğunun ve şımarıklığının bedelini ödeten şuur bu şuurdur, bu asalettir. İşte bu asalet ve şuur halinin siyasi ve ahlaki birliktelikle bezenmiş, billurlaşmış özeti Cumhur İttifakı’dır." 

16 Nisan'da halk oylamasının bir nevi güven testi olduğunu ve 24 Haziran seçimlerinin de en önemli dönemeç olduğunu aktaran Bahçeli, "16 Nisan halk oylamasının bir nevi güven testi ve en önemli dönemeci olan 24 Haziran Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimlerine, Cumhur İttifakı mührünü vurmuş, milli gönüllerde takdir ve teveccüh görmüştür. Sayın Erdoğan yüzde 52,95 oy oranıyla Cumhurbaşkanı seçilirken, Cumhur İttifakı da yüzde 53,66’lık oy gücüyle TBMM’de sayısal ve siyasal çoğunluğu elde etmiştir. Tam bir yıl önce, yani 9 Temmuz 2018’de, Sayın Cumhurbaşkanı TBMM’de yemin ederek görevine başlamış, ardından kısa süre içinde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin birinci Bakanlar Kurulunu açıklamıştır. Parlamenter sistemde hükümet kurulma sürecinde yaşanan uzun süreli gerginlik ve çalkantıların hiçbiri vasat bulmamıştır. Hükümet süratle teşkil etmiş, ülke gündemine, temel meselelere odaklanmıştır. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi 9 Temmuz 2018’den itibaren resmen yönetim hayatımıza girmiştir" şeklinde konuştu.  

Mevlüt Hasgül - Fatih Erdoğan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Uşak Uşak’ta 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü etkinliklerle kutlandı 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü, yurt genelinde olduğu gibi Uşak’ta da çeşitli etkinliklerle kutlandı. Uşak Belediyesi Yöresel Ürünler Çarşısı önünde toplanan siyasi ve sivil toplum örgütleri, İsmetpaşa Caddesi’nde kortej yürüyüşü yaparak kent merkezindeki 15 Temmuz Şehitler Meydanı’na geldi. Topluluk alana polis aramasının ardından alınırken, güvenlik önlemleri üst seviyede tutuldu. Ellerine Türk bayrağı alan işçiler ve aileleri, çalınan şarkılara eşlik etti. Kutlamalara CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba, Belediye Başkanı Özkan Yalım ve CHP İl Başkanı Sevinç Soner Yazgan da katıldı. Alanda kutlamalar saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı. Burada konuşma yapan Uşak Belediye Başkanı Özkan Yalım, tüm emekçilerin ve çalışanların 1 Mayıs İşçi ve Dayanışma Günü’nü kutlayarak, işçilere gerekli zamlar için uğraşacağını dile getirdi. Öte yandan Başkan Yalım’ın konuşmasının ardından CHP Uşak Milletvekili Ali Karaoba kürsüde tek kişinin konuşmasına tepki göstererek, partililerle alandan ayrılmak istedi. Karaoba, kendisini ikna etmeye çalışan sendika temsilcilerine, “Yalakalığa karşıyım. Bu benim partimin belediye başkanı da olsa karşıyım yalakalığa. Sendikalar konuşacaksa sendikalar konuşacak. Belediye başkanı konuşacaksa milletvekili de konuşacak. Bu herkes için geçerli” dedi. Yaşanan gerginliğin ardından tekrar miting alanına dönerek konuşma yapmak için sahneye çıkan Karaoba, herkesin 1 Mayıs’ını kutlayarak, “Bugün ben konuşmayacaktım burada. Bakın sendikaların bir özelliği vardır. Burada siyasi partiler konuşmaz. Bugün işçilerin günüdür, emekçilerin günüdür. Ancak bir kişi konuşuyorsa herkes konuşmalıdır. Tüm siyasi partilere konuşma hakkı verilmelidir. Herkes işçinin yanında ama çıkıp gerçek duygularını burada mutlaka paylaşmak zorundadırlar. Ben CHP milletvekili olarak, katıksız devrimci bir insan olarak her zaman işçinin yanındayım” diye konuştu. Konuşmaların ardından gazetecilere açıklamalarda bulunan Karaoba, “Burada Tertip Komitesi bir kişiye söz vererek diğerlerine vermemekle, ben bu işi protesto ediyorum. Böyle bir şey yok. Burada sorun bir kişinin konuşması, diğerinin konuşmaması, konuşan kişinin kişiliğiyle benim partiden, başka partiden olmasıyla ilişkili değildir. Buranın en büyük temsiliyeti, CHP’nin temsiliyeti İl Başkanımız Sevinç Yazgan’dadır. Benim il başkanımı eğer orada konuşturtmayacaksa, Uşak’ın tek CHP milletvekilini konuşturtmayacaksa bunu baştan söyleyecek. Bizim kızdığımız şey budur” ifadelerini kullandı. Kutlamalar halay çekilmesiyle son buldu.