EĞİTİM - 09 Eylül 2016 Cuma 08:54

Bahçeşehir Okulları 81. kampüsünü Samsun’da açtı

A
A
A
Bahçeşehir Okulları 81. kampüsünü Samsun’da açtı

Bahçeşehir Okulları’nın Samsun’daki ikinci kampüsü olan “19 Mayıs Kampüsü düzenlenen törenle açıldı.

Bahçeşehir Okulları 19 Mayıs Kampüsü'nün açılış törenine Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, CHP Samsun Milletvekili Hayati Tekin, Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz, Adalet Komisyonu Başkanı Kemal Alver, Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel, AK Parti İl Başkanı Muharrem Göksel, İl Emniyet Müdürü Vedat Yavuz, İl Milli Eğitim Müdürü Coşkun Esen, Atakum Belediye Başkanı İshak Taşçı, İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok, TSO Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Murzioğlu, iş adamları, veliler ve öğrenciler katıldı.

Anaokulundan itibaren STEM eğitimiyle geleceğe hazır bireyler yetiştiren Bahçeşehir Okulları’nın Samsun’daki yeni kampüsünde anaokulu, ilkokul ve ortaokul öğrencileri eğitim görecek. Bin 340 öğrenci kapasiteli kampüste tam donanımlı bilim laboratuvarı, müzik, resim, teknoloji, tasarım atölyeleri ve STEM Center bulunuyor. Kapalı spor salonu ve yarı olimpik yüzme havuzunun da bulunduğu kampüs, Bahçeşehir Okulları’nda verilen kaliteli eğitimi fiziksel olanaklarıyla destekliyor.

“11 BİN ÖĞRETMENİMİZDEN FİRE VERMEDİK”

Törende Bahçeşehir Okulları Karadeniz Bölge Koordinatörü Savaş Boyar’ın açılış konuşmasının ardından kürsüye çıkan Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları Başkanı Enver Yücel, “Bahçeşehir Uğur Eğitim Kurumları, eğitim yatırımlarına devam ediyor. Hem Türkiye’de hem de yurt dışında devam ediyor. Şu anda 185 eğitim kurumumuzla Türkiye’de 120 bine yakın öğrenciye hizmet veriyoruz. 11 bin çalışan öğretmenimiz var. Gururla şunu söylemek istiyorum, 11 bin öğretmen içerisinde biz bir tane bile fire vermedik. Hepsi de sağlam, temiz, vatan, millet için çarpışan öğretmenlerden oldu. Onun için arkadaşlarıma bu titizlikten dolayı çok teşekkür ediyorum. 15 Temmuz’da Türkiye karanlık bir gece yaşadı. Keşke bunlar olmasaydı ve bizde Ankara’daki okulumuzun adını 15 Temmuz adını koymasaydık. Ama halkın o milli mücadelesi, polisimiz ve askerimiz ile birlikte verdi ve Türkiye böyle bir karanlık emellere alet olmaksızın darbe girişimini püskürttü” dedi.

Eğitimcilerin bir yerden direktif alamayacağını, sadece öğrencilerini yetiştirmesi gerektiğini belirten Yücel, “Bizim işimiz eğitim. Eğitimciler bir yerden direktif almaz. Eğitimcinin yolu bellidir. Öğrencilerinin hizmetindedir. Öğrencilerini yetiştirir. Bizim kendi okullarımızın kendi bir duruşu vardır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin, Milli Eğitim Bakanlığı’nın temel yasaları öngörülerek bu hedefte devam ederiz. Öğrencilerimiz memleket sevsin, milletini sevsin. Değerlerine, kültürüne ve medeniyetine önem versin. Bu temelleri açtıktan sonra evrensel dünyaya açık olsun istedik. Eğer sizler ve bizler bu temel yapıları oluşturamazsak, bunun üzerine öğretim inşa edersek biz onlara teknoloji öğretebiliriz, uçakta yaptırabiliriz ama o temel değerleri vermezsek, işte o Meclisimiz bombalanır. Onun için bizim önceliğimiz insan olmaktır, ahlaktır, vicdandır ve cumhuriyetimizin temel ilkeleridir. Biz bunları yaptıktan sonra öğretime geçeriz. Öğretimde de hedefimiz 21. yüzyıl becerilerini çocuklara kazandırmaktır” diye konuştu.
Samsun’da özel eğitim kurumlarının artmaya devam ettiğini ifade eden Büyükşehir Belediye Başkanı Yusuf Ziya Yılmaz ise, “Buranın karşı tarafı da boş. İlerleyen günlerde burası belki bir üniversite kompleksi gibi olabilir. Bundan 15 sene önce çeşitli bilim insanları ve eski Devlet Bakanı Atilla Karaosmanoğlu Samsun’a geldiğinde ona yeni belediye başkanı olduğumu ve Samsun’u önümüzdeki süreç içerisinde yapmam için tavsiye edecekleri bir şey olup olmadığını sorduğumda bana ilk yapmam gereken şeyin özel eğitim olduğunu söyledi. Ondan sonra özel eğitim merkezleri Samsun’un her tarafında açılmaya başladı. Daha özeli sağlık hizmetleri Samsun’da inanılmaz boyutta gelişti. Neredeyse devletin hastanelerindeki yatak kapasitesi kadar özel sektör hastanelerinde yatak var. Bu gelişmiş bir alt yapı tesisleri ile birlikte oldu” şeklinde konuştu.

“SAMSUN’UN TÜRKİYE İÇİN AYRI BİR ÖNEMİ VAR”

Konuşmasına 3 Eylül’de Çukurca’da gazi olan Yavuz Mete’nin bu akşam şehitlik mertebesine ulaştığını söylemesiyle başlayan Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, “Kendisine Allah’tan rahmet, ailesine sabırlar, milletimize başsağlığı diliyorum. Rabbim inşallah mekanını cennet eylesin. Samsun’un ülkemiz için çok ayrı bir önemi var. Samsun Milli Mücadele’nin ilk adımının atıldığı ilimizdir. Gazi Mustafa Kemal, İlkadım ilçemizde Samsun’a ayak basıyor. Oradan istiklal ateşini yakarak Meclisimizin açılışına, Cumhuriyetimizin ilanına ve 2023 yılında Cumhuriyetimizin 100. yılına muasır medeniyetler seviyesine hep beraber taşıyacağımız Türkiye Cumhuriyeti devletimiz kurulmuş oluyor. Samsun’un Karadeniz’in en büyük şehri olması, en geniş alana sahip olması sebebiyle gerçekten en önemli illerimizden birisidir. Türkiye’nin sayılı tarım illerinden ve aynı zamanda çok önemli bir medikal sanayisi vardır. Bunların gelişmesi için sanayi ile beraber atılacak adımlardan biri, gençlerimizin kendilerini yetiştirebilecekleri bu tip eğitim kurumlarının kurulmasıdır” dedi.

Bakan Kılıç şöyle devam etti:
“FETÖ’nün 15 Temmuz’daki darbe girişiminden bu yana neredeyse 2 ay geçti. Keşke 15 Temmuz olmasaydı. Fakat 15 Temmuz gecesinden çıkaracağımız çok önemli sonuçlar var. Nasıl ki 19 Mayıs’ta bu ülke, bu millet Gazi Mustafa Kemal’in önderliğinde esarete ‘hayır’ dediyse, 15 Temmuz gecesi bu millet kesinlikle teröre, devletini yıkmaya çalışanlara, Cumhuriyetini, demokrasisini, hukuk düzenini yıkmaya çalışanlara geçit vermeyeceğini tüm dünyaya haykırdı. Cumhurbaşkanımızın çağrısı, Başbakanımızın daveti ile akın akın sokaklara inen her vatandaşımız, biz Samsun’da da tüm siyasi parti il başkanları ile beraber ve tüm farklı noktada duran vatandaşlarımızın katılımı ile bir miting de yaptık. 15 Temmuz gecesi de 81 ilimizde olduğu gibi Samsun’da da birdik beraberdik, hiçbir farklılığımız yoktu ve tek bir şey söylüyorduk. Bu devletin milletin geleceğini biz bir avuç teröriste teslim etmeyeceğiz ve etmedik. Buradan çıkaracağımız çok farklı dersler var. Biz eğitimlerimizi, öğretimlerimizi hayata geçirirken medeniyetlerimizin, geleneklerimizin, inancımızın gereği olan ve kültürümüzden gelen bu özelliklerimizi de geleceğe taşıyacağız. Çünkü 15 Temmuz gecesi gözünü kırpmadan canını veren 251 şehidimizin ortaya koyduğu duruş medeniyetlerinden aldıkları, inançlarından aldıkları ve bu milletin, bu devletin hainlere teslim edilmeyeceğinin en büyük göstergesiydi.”

“FIRAT KALKANI OPERASYONU BAŞARILI BİR ŞEKİLDE SÜRÜYOR”

Fırat Kalkanı operasyonunun başarılı bir şekilde sürdüğünü belirten Bakan Kılıç, “Bugün Türk Silahlı Kuvvetlerimiz bu hain darbe girişiminin üzerinden henüz 2 ay geçmeden çok önemli bir harekatı Fırat Kalkanı operasyonunu çok başarılı bir şekilde Suriye’de icra etmektedir. DAİŞ teröristlerine karşı, El Kaide teröristlerine karşı, El Nusra, YPG, PYD teröristlerine karşı bu ülkenin, bu vatanın 910 kilometre sınırını korumaktadır. Uluslararası haklarımızdan kaynaklanan meşru müdafaa hakkımızı kullanmaktadır. 15 Temmuz gecesi sonrası bazıları TSK’nın bu tramvayı atlatamayacağını ve uzun süre toplanamayacağını düşünmüşlerdi. Bu milletin evlatları bunun böyle olmadığını ve TSK’nın içerisine sızmış olan bu hainlerin ayıklandıktan sonra ne güçte olduğunu tüm dünyaya göstermiştir. Tüm güvenlik güçlerine Rabbim muvaffakıyetler versin. İnşallah ve şu anda emniyet teşkilatımız, yargımız son derece kararlı bir şekilde ve hiçbir şekilde müsamaha göstermeksizin adaletle bu terör örgütünün de üzerine gitmektedir. Bizler Başbakanımızın da dile getirmiş olduğu gibi en ince ayrıntısına kadar bizler elimizdeki tüm verileri hata yapmamak için en ince ayrıntısına kadar değerlendirerek kararlı bir şekilde yürüyüşümüze devam ediyoruz. Bu noktada milletimize karşı bir sorumlulukla karşı karşıyayız. Milletimiz 15 Temmuz gecesi milli iradeyi temsil eden siyasilere bir ve beraber olarak milletin karşısında durmaya çalışanlara, ihanet edenlere beraberce cevap verin demiştir. 7 Ağustos ruhu işte bunu ortaya koymuştur. Yenikapı’da Cumhurbaşkanımız, Meclis Başkanımız, Başbakanımız, CHP Genel Başkanı, MHP Genel Başkanı, Genelkurmay Başkanımız, ülkemizin milletimizin en üst noktasındaki temsilcilerinin bir araya geldiği ve hep beraber dünyaya bu millet, geleceğe beraber yürüyecek haykırışını yaptıkları bir gün olmuştur. Bizim üzerimizde bunun sorumluluğu vardır. Bu noktadaki kararlı duruşumuz da devam edecektir” ifadelerini kullandı.

“MECLİSİMİZİ GEÇ ZİYARET EDENLER AYIP ETTİKLERİNİ SÖYLEDİ”

15 Temmuz’da bombalanan TBMM’yi geç ziyarete gelenlerin ayıp ettiğini söylediklerini belirten Bakan Kılıç, sözlerini şöyle tamamladı:
“Diğer siyasi partilerden farklı düşündüğümüz konular da var. Farklı düşündüğümüz konular olmasaydı zaten Meclis’te ayrı partilerde siyaset yapmıyor olurduk. Bu farklılıklar 2023, 2053 ve 2071 hedeflerine ulaşmamız için belirleyeceğimiz yöntemlerin müzakere yollarını açan şeylerdir. Yoksa bizim hedeflerimiz aynıdır. Hedeflerimiz, bu aziz milletimizin ve cennet vatanımızın en üst seviyelerde olmasıdır. G20 Liderler Zirvesi’nde Cumhurbaşkanımızın 15 Temmuz gecesi yaşananları tüm dünyaya birinci elden tekrar anlatma imkanı olmuştur. Buradan Batı dünyasına da seslenmek istiyorum. Bir araya gelmiş olduğunuz Avrupa Birliği değerleri söz konusu olduğunda konuşmaktan asla geri durmuyorsunuz. Bu doğrudur. Avrupa Birliği’ne üyelik sürecinde AK Parti hükümetlerinde yapılan çalışmalar ortadadır. 15 Temmuz gecesi demokrasi, hukuk ve millete karşı silah çekenlere, bu devleti yıkmaya çalışanlara karşı bu milletin yanında durmalılar. Darbeyi önledikten hemen sonra bu darbeciler ne oldu düşüncesine kapıldılar. Öncelikle seçilmiş Cumhurbaşkanı’nın, Başbakan’ın, milletvekillerinin ve siyasi partilerin durumunu sormalıydılar. Öncelikle değerlendirilmesi gerekenler bunlardı. Demokrasimizin ne kadar sağlam olduğunu görmeleri gerekmekteydi. Ondan sonra farklı noktalardaki konular üzerine konuşmalıyız. Meclisimizin hainler tarafından bombalandığı o gece tüm siyasi partilerimizin milletvekilleri oradaydı. Gazi ve aziz Meclisimizin dimdik ayakta durduğunu tüm dünyaya göstermişlerdir. Bunu görmeliler. Meclisimize gelip inceleme yapan yabancı devlet adamları da ‘keşke daha önce gelseymişiz’ söylemlerinde bulundular. Geç geldiklerini ve bizlere karşı ayıp ettiklerini söylemek zorunda kalmışlardır. Keşke onlar bunları söylemek zorunda kalmasaydı, biz de onlara niye geç geldiniz demek zorunda kalmamış olurduk. Gelecekte bu tür adımları erken atmaları konusunda bu olay onlara ders olmuştur diye düşünmekteyim.”

Konuşmaların ardından kampüsün açılışı yapıldı. Açılışın ardından Bakan Kılıç ve beraberindekiler kampüsü gezerek bilgi aldılar.
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.
Bitlis Ahlat’ta ‘Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun’ anma programı düzenlendi Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun vefatının 5. yılında Bitlis’in Ahlat ilçesinde anıldı. Ahlat ilçesinde Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun anısına “Tarihe Damga Vuranlar Haluk Dursun” anma programı düzenlendi. Kültür ve Turizm Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı’nın katkılarıyla Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği tarafından düzenlenen program saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Daha sonra konuşma yapan Bitlis Valisi Erol Karaömeroğlu, “Haluk Dursun’un hatırasına sahip çıkan bu anlamlı program dolayısıyla sizlerle beraber olmaktan duyduğum memnuniyeti özellikle ifade etmek istiyorum. Bugün ülkemizin yetiştirmiş olduğu mümtaz bir ismi anmak üzere buradayız. Prof.Dr.Haluk Dursun’u ebedi aleme uğurlayalı tam 5 yıl oldu. Van Erciş’te kendi aracıyla seyir halindeyken meydana gelen elim bir trafik kazası sonucu maalesef hocamızı 19 Ağustos 2019 tarihinde kaybettik. Kültür birikimi ve hitabetiyle araştırmayı, bildiğini ve gördüğünü meraklısına aktarmayı seven, hayatını görevine adayan bir bilim insanıydı. Ahmet hocamızı bir kez daha rahmetle, özlemle, şükranla yad ediyorum. Değerli ailesine, dostlarına, mesai arkadaşlarına tekrar başsağlığı diliyorum. Rabbim Haluk hocamızdan razı olsun, mekanı ali olsun. Bu anlamlı buluşmanın düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür ediyorum” dedi. Ardından konuşan AK Parti Ankara Milletvekili Zeynep Yıldız, “Gerçekten bir ideal, ülkü ve niyet uğruna yola koyulanlardandı Haluk hoca ve bugün bizi burada bir araya getirdi. Bunu da yaparken bir mekan ve bellek ilişkisi kurmaya yönelik en önemli noktalardan birinde Ahlat’ta bizleri buluşturdu. Gerçekten nereden geldik nereye doğru yürüyeceğiz duygusunu bize pekiştirebilecek bir noktada bir araya gelmiş olduk” ifadelerini kullandı. MHP Genel Başkan Başdanışmanı Prof. Dr. Ruhi Ersoy’da, “Ahlatın maneviyatıyla gençliğin enerjisini bir araya getiren bu tarihi ve bu mukaddes şehirde Kubbet-ül İslam’da sizlerle beraber olmaktan tarihe adanmış, adanmış olduğu bir ülküsünde yol yürürken rahmeti rahmana kavuşmuş değerlerimizi anma vesilesiyle sizlerle olmaktan bende kıvanç duyuyorum. Ahlat’ı anlamak, tanımak ve bu değerler etrafında dertlenen Ahmet Haluk Dursun profili, şahsiyetleri, onun etrafında neşet etmiş yetiştirmiş olduğu gençlerin yeniden filizlenmesine iklim oluşturmaktır. Bizim muradımız ve mefkuremiz budur. Siyasetten de, devlet hayatından da anladığımızda budur, bu olmalıdır. Bu sebepten dolayı bugün bu saatte bu salonu dolduran her bir arkadaşım bu atmosferin bir parçası olmuştur. Bu programın hayat bulmasında dertlenerek Ahmet Haluk Dursun hocanın derdini kendine dert ederek yola çıkıp kamu imkanlarıyla bu iş yürümüyorsa milletle yürüyebiliriz, dernekleşiriz diyerek devletimizin kapısını çalarız diyerek yolculuğa başladı. Bugünün anlamını bir bütün halinde program bitene kadar hissedip yaşayalım” şeklinde konuştu. Bitlis Eren Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof.Dr.Ferit İzci ise, “Bizim medeniyetlerimiz başka medeniyetlere benzemez. Bizim medeniyetlerimiz işte böyle şahsiyetler ve gençler üzerine inşa edilmiş ilelebet varlığını devam ettirecek medeniyetlerdir. Başka medeniyetlerin hayal bile edemeyecekleri zirvelere çıkmış olan ecdadın nesilleriyiz. Hayatını bu şekilde mücadeleyle geçiren başta sayın Ahmet hocamız olmak üzere bu ülkede ve coğrafyada yetişmiş değerlerli şahsiyetlere huzurlarınızda saygıyla ve minnet duyuyorum” dedi. Düzenlenen program hakkında gazetecilere açıklamada bulunan Anadolu Tarih ve Kültür Birliği Derneği Başkanı Doğan Güngör, “Kültür ve Turizm Bakan yardımcısıyken çok sevdiği Ahlat’ı ziyaretinin hemen sonrasında geçirdiği trafik kazasıyla hayatını kaybeden Prof.Dr.Ahmet Haluk Dursun hocayı anmak, Ahlat’ı anlatmak ve gençlerle hemhal olmka için buradayız. Dernek olarak hocamızı anmak üzere yaptığımız ikinci program. İlkini Çanakkale’de yine tarihimizin müstesna mekanlarından birinde, bugünde Ahlat’ta yaptık” dedi. Anma programına katılan Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kızı Nilay Dursun’da duygularını şöyle ifade etti; “Babamın hayatının son yıllarında özellikle çok önem verdiği Anadolu Tarih ve Kültür Birliği projesinin yaşatılıyor olabildiğini görmek gerçekten çok mutluluk verici. Yıllar önce babamın vefatından sonra tanıştığım bu değerli ekiple 5.yılında da bu tarz etkinliklerle bir araya gelmeyi sürdürüyoruz. Babamı anmayı, onun öğretilerini, gençlere aktarmaya çalıştığı bilgileri bir arada tekrar hatırlayarak belki yeni kitlelere aktarmaya çalışıyoruz. Bu gerçekten çok önemli. Dolayısıyla bu etkinliklerde desteği olan herkese çok teşekkür ediyorum.” İstanbul Üniversitesi Tarih Bölümü son sınıf öğrencisi Kenan Toprak Çatkın’da, “Ahlat’a ikinci gelişim. Bundan önce de bir program aracılığıyla gelmiştim. Haluk hoca bizde çok önemli ve derin etkiler bıraktı. Zaten bu etkileri panelimizde de anlatacağız” dedi. Yapılan konuşmaların ardından program Anadolu Kültür ve Tarih Birliği Derneği Musiki Grubunun Haluk Dursun’un sevdiği müzikleri seslendirmesiyle devam etti. Arından Ahmet Haluk Dursun hocayla anısı olan çeşitli üniversite öğrencilerin paneli ve BEÜ öğretim üyesi Doç.Dr.Hasan Buğrul’un Ahlat’taki tarihi mezar taşları üzerindeki övgü içerikli yazılar adlı sunumuyla program sona erdi. Anma programı sonunda toplu hatıra fotoğrafı çektirildi. Ahlat Halk Eğitimi Merkezi konferans salonunda düzenlenen anma programına Ahlat Kaymakamı Batuhan Bingöl, Ahlat Belediye Başkanı Yavuz Gülmez, Bitlis İl Emniyet Müdürü Ortaç Şekeroğlu, Bitlis İl jandarma komutanı Tuğgeneral Eyüp Subaşı, bazı kurum amirleri, çok sayıda akademisyen, yazar, eğitimci ve öğrenci katıldı. Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun’un kaza sonucu vefatı 2019 yılında Malazgirt Zaferi’nin 948. yıl dönümü etkinlikleri öncesi Ahlat’ta gezi ve incelemelerde buluna merhum Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, buradaki incelemeleri sonrası kara yoluyla Van’a hareket etmişti. Dursun’un içinde bulunduğu araç, Erciş’in Bayramlı Mahallesi yakınlarında kaza yapmış, kazada Ahmet Haluk Dursun hayatını kaybetmişti.