POLİTİKA - 23 Eylül 2014 Salı 12:04

Bakan açıkladı: 5. sınıf itibariyle isteyen öğrenciler yararlanabilir

A
A
A
Bakan açıkladı: 5. sınıf itibariyle isteyen öğrenciler yararlanabilir

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, başörtüsünün orta öğretimde serbestliğiyle ilgili, “5’inci sınıf itibariyle isteyen öğrenciler uygulamadan yararlanabilir” dedi.

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, başörtüsünün orta öğretimde serbestliğiyle ilgili, “5'inci sınıf itibariyle isteyen öğrenciler uygulamadan yararlanabilir” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Avcı, Medya Okuryazarlığı Dersi Tanıtım Toplantısı ve Yenilikler Paneli’ne katıldı. Bilkent Otel’de gerçekleşen toplantı sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Bakan Avcı, başörtüsünün orta öğretimde serbestliğiyle ilgili değişikliğin sorulması üzerine “Anaokulu ilkokul söz konusu değil. Ortaokullarda ve liselerde zaten bazı okullarda uygulanıyordu kapsam o çerçevede. 5 sınıf itibariyle isteyen öğrenciler uygulamadan yararlanabilir. Provokasyonlar olur mu? Bugünlerde bekliyorum. Birileri fotoğraflar çekmek için mizansenler kurgularlar. Geçmişte bunun örneklerini yaşadık. Ana okullarına bile çarşaflı öğrenci sokarak fotoğraf çektirenler olur. Öyle provokasyonlar yapılabileceğini biliyorum ama işin doğrusu belli bir düzeydeki öğrenciler için bunu arzu eden öğrencilerin önündeki engellerin kaldırılmasıdır. Zaten ortaokullarda bu uygulama vardı. Bazı derslerde de vardı. Oradaki genişleme ortaokullarda da var” şeklinde konuştu.

"OKUL YAKMAK TERÖRDÜR VE BUNUNLA BİR SONUÇ ALMAK MÜMKÜN DEĞİLDİR”

Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Kürtçe okullarla ilgili başvurulara ilişkin, “Bu tür başvuruların yapılması için okul yakmak gerekmez. Okul yakmak terördür ve bununla bir sonuç almak mümkün değildir” dedi. 

Milli Eğitim BakanıAvcı, Medya Okuryazarlığı Dersi Tanıtım Toplantısı ve Yenilikler Paneli’ne katıldı. Bilkent Otel’de gerçekleşen toplantı sonrası gazetecilerin sorularını cevaplayan Bakan Avcı, Kürtçe okullarla ilgili dün resmi başvurunun yapıldığını ve bundan sonraki sürecin nasıl işleyeceğinin sorması üzerine Avcı, “Bu tür başvuruların yapılması için okul yakmak gerekmez. Okul yakmak terördür ve bununla bir sonuç almak mümkün değildir. Bununda apaçık bir provokasyon olduğunu özellikle bölgede yaşayan halkımız çok iyi biliyor. Okul yakmak doğrudan doğruya o bölgedeki halka düşmanlık etmek demektir. Oraya çocuklarını gönderen vatandaşlarımızın haklarını gasp etmektir. Bu işin yolu yordamı yasalarla belirlenmiştir. Müracaat ettik, Milli Eğitim Bakanlığı bahane üretiyor denilecek. Bahane değil, yasal bir zorunluluğu hatırlatıyorum. Özel okul açmak için Milli Eğitim Bakanlığına yapılacak müracaatların en geç o yılın 1 Eylül'e kadar yapılması gerektiği konusu yasada yazıyor. Biz o yüzden pek çok okul müracaatını kabul edemedik. İstanbul’da, Urfa’da başka illerimizde. 1 Eylül’den sonra yapılacak müracaatlar bir sonraki ders yılında değerlendirilir” karşılığını verdi.

“MEDYA OKUR YAZARLIĞI DERSİ BİZİM EN ÖNEM VERDİĞİMİZ SEÇMELİ DERSLERDEN BİRİ”

Medya okuryazarlığı dersinin önemine dikkati çeken Bakan Avcı, şunları söyledi:

“Medya okur yazarlığı dersi bizim en önem verdiğimiz seçmeli derslerden biri. Geçmiş yıllarda bunu 4 milyonu aşkın öğrencimiz seçti. Bu ders seçmeli. Biz zorunlu derslerin sayısını olabildiğince azaltmak istiyoruz. Çünkü 4+4+4 uygulamasının en temel ilkelerinden bir tanesi öğrencilerimizin önünde yeteneklerine, becerilerine, eğilimlerine göre farklı kulvarlar açmak. Dolayısıyla seçmeli derslerin sayısını ve niteliğini ne kadar arttırırsak öğrencilerimizin önündeki seçenekleri o kadar arttırmış oluruz. Haftada 40 saat ders yapabiliyoruz. Mümkün olsa daha az ders, daha çok spor, daha çok sanat ama şuanda 40 saatlik program var. Bu 40 saati zorunlu derslerle doldurmamız gerekiyor. Bu dersle ilgili bir kampanya var. Bu dersin zorunlu ders olmasını isteyen. İletişim Fakültesi mezunlarının ciddi talepleri olduğunu biliyorum. Zorunlu derslerle seçmeli dersleri bir denge içerisinde yürütmek zorundayız.”  

PELİN ÜZEK 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Ressam Mehmet Bal Mersin’de anıldı Tarsuslu olan ve Türkiye’nin yetiştirdiği değerli ressam ve illüstrasyon sanatçılarından Mehmet Bal, vefatının 10. yıldönümünde, Mersin Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanlığı bünyesindeki Tarsus’a Değerler Katanlar Kurulu (TADEKA) binasında düzenlenen ‘Söyleşi ve Film Afişleri Sergisi’ programında anıldı. Türk sinemasının unutulmaz filmlerinin afişlerini çizen Mehmet Bal’ın eserlerinin TADEKA binasında sergilendiği programa, sevenleri ve sanatseverler ilgi gösterdi. Mehmet Bal’ın yakın dostu olan ve programa konuşmacı olarak katılan yazar Hikmet Öz’ün slayt eşliğinde gerçekleştirdiği sunumda, Mehmet Bal’ın çocukluk yıllarından başlayarak, hayatından kesitler sunuldu. Konuşmacı Hikmet Öz; ressam ve karikatür çizim özelliğinin yanı sıra, merhum Mehmet Bal’ın Tarsus Nusret Mayın Gemisi Çanakkale Müzesi’ne 12 büyük boy tablo yaptığını ve Atatürk’ün Tarsus’a gelişini resmettiği eserlerinin bir kitapta toplandığını söyledi. “Mehmet Bal, Türkiye’nin yetiştirdiği çok iyi bir illüstrasyon ressamıydı” Sunumu büyük beğeni toplayan yazar Hikmet Öz, merhum Mehmet Bal’ın Türkiye’nin yetiştirdiği en ünlü illüstrasyon ressamlarından birisi olduğunu kaydederek, “Mehmet Bal, Türkiye’nin ve Tarsus’un yetiştirdiği nadir insanlardan biridir. Çok iyi bir illüstrasyon ressamıydı. O’nun muhteşem eserleri vardır. İlk çalışmaları afiş çalışmaları olmuştur. Daha sonra İstanbul’da büyük boyda sinema afişleri yapmaya başladı. Ancak 1980 yılından sonra esas karakterini ortaya koyan, sinema afişlerinin de verdiği bir deneme ve tecrübeyle Atatürk resimleri yapmaya başladı. Atatürk’ün hayat hikayesini de resimledi” dedi. “Mehmet Bal, ülke için gerçekten çok güzel şeyler yaptı” Hikmet Öz, Mehmet Bal’ın Atatürk’ün Tarsus ziyaretini resmettiği çalışmalarının daha sonra kitaplaştırıldığını da ifade ederek, “Bu çalışmanın en güzeli ve en büyüğü, 2013 yılında Tarsus Belediyesi tarafından basıldı ve ortaya çıkartıldı. Muhteşem bir kitap olan bu kitabı Mehmet Bal da çok beğendi. Mehmet Bal, bu kitaptan sonra artık bir şey yapmayacağını söyledi. Zaten bir yıl sonra da vefat etti. Çok güzel bir insandı ve ülke için gerçekten güzel şeyler yaptı” diye konuştu.