POLİTİKA - 14 Ekim 2021 Perşembe 11:24

Bakan Akar: 'Gereken ne varsa zamanı gelince yapılacak'

A
A
A
Bakan Akar: 'Gereken ne varsa zamanı gelince yapılacak'

Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, Suriye’nin kuzeyinden gerçekleştirilen terör örgütü PKK/YPG saldırılarına ilişkin, “Hak ve menfaatlerimizi korumak ve kollamak için yapılması gereken ne varsa, Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bugüne kadar yapıldığı gibi, yeri ve zamanı geldiğinde aynı şekilde yapılacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın” ifadelerini kullandı.

Akar beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Musa Avsever, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ve Bakan Yardımcısı Yunus Emre Karaosmanoğlu ile Milli Savunma Üniversitesi 2021-2022 Eğitim Öğretim Yılı açılış törenine katıldı. MSÜ’nün idari ve askeri yönetim kadrosuyla askeri ve akademik eğitim ve öğretim faaliyetlerine yönelik değerlendirme toplantısı yaptı.

Toplantıda konuşan Akar, dünyada ve bölgede savunma ve güvenlik konuları başta olmak üzere ciddi gelişme ve değişimlerin yaşandığını aktardı. Bunları yakından takip ederek her türlü tedbiri aldıklarını belirten Akar, Türkiye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde uluslararası ortamda bir özne haline geldiğini ifade etti.

“Gereken ne varsa zamanı gelince yapılacak”

Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde, Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta tüm gelişmeleri yakından takip ettiklerini dile getiren Akar, “Aldığımız raporlarla anlık takip ediyoruz. Hak ve menfaatlerimizi korumak ve kollamak için yapılması gereken ne varsa, Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bugüne kadar yapıldığı gibi, yeri ve zamanı geldiğinde aynı şekilde yapılacak. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Herhangi bir şekilde ‘taviz, mücadeleden vazgeçmek’ gibi bir şey asla söz konusu değil. Asil milletimizin hakkını, hukukunun her bir zerresini korumak bizim boynumuzun borcu. Bununla ilgili yapılması gereken ne varsa bugüne kadar yaptık, yapmaya devam edeceğiz” diye konuştu.

“Biz barıştan, diyalogdan, konuşma, görüşmeden yanayız”

Suriye’nin kuzeyine ilişkin ABD ve Rusya ile yapılan mutabakatları hatırlatan Akar, şöyle devam etti:

“Türkiye olarak biz mutabakatlarda üzerimize düşen ne varsa bunları ciddiye alıyor ve dikkatle uyguluyoruz. Oradaki sorumluluklarımızı yerine getiriyoruz. Aynı şekilde Ege, Doğu Akdeniz ve Kıbrıs’ta iyi komşuluk ilişkileri içinde, uluslararası hukuk çerçevesinde bize düşen ne varsa bunları yapıyoruz. Biz barıştan, diyalogdan, konuşma, görüşmeden yanayız. Diğer taraftan da hiçbir oldubittiye izin vermeyeceğimizi söyledik, söylemeye devam ediyoruz. Bu konuda azimliyiz, kararlıyız ve buna da muktediriz.”

“Hem NATO hem AB’ye zarar veriyor hem de tüm Avrupa’nın güvenliğini tehlikeye atıyorlar”

Doğu Akdeniz’de son dönemdeki gelişmelere de değinen Akar, şunları söyledi:

“Avrupa’daki bazı ülkeler boyunu ve gücünü aşan bir şekilde Doğu Akdeniz’de rol kapmaya çalışıyor. Bu işler onları aşar. Bunlarla bir yere varılamayacağını bilmeleri lazım. NATO bir savunma örgütü. Burada müttefikler varken bunun içindekilerin ayrıca ittifaklar yapması hem AB’nin savunma gücünü hem de NATO’yu bölecek. Bunu görüyorlar. Fakat bazı ülkeler egolarından veyahut başındakilerin siyasi ihtirasları nedeniyle bunlara dikkat etmiyor hem NATO hem AB’ye zarar veriyor hem de tüm Avrupa’nın güvenliğini tehlikeye atıyorlar.”

“PKK/YPG’li teröristleri kazdıkları çukurlara gömdük”

Akar, Türkiye’nin tüm komşularının sınırlarına ve egemenlik haklarına saygılı olduğunu belirterek, “Diğer taraftan da ülkemizi korumak bizim boynumuzun borcu. Orada teröristler varsa eğer siz de onlara herhangi bir işlem yapamıyorsanız biz yapmak zorundayız. İnşallah 40 yıldan beri devam eden bu terör belasından ülkemizi, milletimizi kurtarmakta kararlıyız. Diğer taraftan siz binlerce kilometreden bizim güneyimize gelecek, ‘bazı eylemlerin güvenliğinizi tehdit ettiğini’ söyleyeceksiniz, biz sınırlarımızın dibindeki oluşumlara bigâne kalacağız. Böyle bir şey düşünülemez. Orada herhangi bir şekilde terör koridoru oluşturulmasına izin vermedik, vermeyeceğiz. Onu yapmaya çalışan PKK/YPG’li teröristleri kazdıkları çukurlara gömdük” dedi.

“24 Temmuz 2015’te başlayan terörle yoğun mücadele kapsamında bugüne kadar 18 bin 609 terörist etkisiz hale getirildi”

Terörle mücadelede 24 Temmuz 2015’ten itibaren yeni bir sürecin başlatıldığını, yeni konsept kapsamında teröristlerin kaynağında etkisiz hale getirildiğini belirten Akar, “Terörist neredeyse hedefimiz orası” ifadelerine yer verdi.

“PKK eşittir YPG” ifadesini kullanan, Türk Silahlı Kuvvetlerinin tek hedefinin teröristler olduğuna dikkati çeken Bakan Akar, “24 Temmuz 2015’te başlayan terörle yoğun mücadele kapsamında bugüne kadar 18 bin 609 terörist etkisiz hale getirildi. 1 Ocak’tan itibaren ise etkisiz hale getirilen terörist sayısı 2 bin 201 oldu” değerlendirmesini yaptı.

“Bizim deniz yetki alanlarımızdan, diğer konulardaki hak, alaka ve menfaatlerimizden taviz vermemiz asla söz konusu değil”

Türkiye’nin sismik araştırma gemilerinin faaliyetlerine ilişkin ilan ettiği NAVTEX’lere yönelik son dönemde yapılan bazı değerlendirmelere değinen Akar, şunları kaydetti:

“Bizim deniz yetki alanlarımızdan, diğer konulardaki hak, alaka ve menfaatlerimizden taviz vermemiz asla söz konusu değil. Deniz yetki alanımızı korumak için Deniz Kuvvetlerimiz sürekli faaliyette. Bazılarının hayallerinden bile geçmeyecek düzeyde planlama ve uygulama var. Hal böyleyken bilgileri görmeden, duymadan, anlamadan, neyin ne olduğunu bilmeden birtakım konuşmalar, değerlendirmeler yapıyorlar. Alandaki personelimizin en çok morale ihtiyaç duyduğu dönemde bu ve benzeri olaylar onların moral ve motivasyonunu olumsuz etkiliyor. İzan, insaf sahibi insanların bunu düşünmesi, görmesi, bilmesi lazım. Deniz Kuvvetlerimiz 200 bin saat seyir yaptı bir yılda.

182 gün aralıksız denizde kaldı gemimiz. Kara Kuvvetleri personelimiz 4 yıl üs bölgesinde kalıyor. Hava Kuvvetlerimiz gece gündüz faaliyet icra ediyor. Böyle bir gayret içinde olan bir ordudan bahsediyoruz. Vatanı, milleti için çalışan bir ordudan bahsediyoruz. Hudutlarımızın, vatandaşlarımızın güvenliğinden bahsediyoruz. Hal böyleyken sapla samanı karıştıranlara tabii ki teessüf ediyoruz.”

“Öğrencilerin alımı, tayinler, terfiler mevzuat çerçevesinde kılı kırk yararak icra edilen faaliyetler”

Bakan Akar, Milli Savunma Üniversitesine öğrenci alımına yönelik ortaya atılan bazı iddialara ilişkin, “Öğrencilerin alımı, tayinler, terfiler mevzuat çerçevesinde kılı kırk yararak icra edilen faaliyetler. ‘Etki edilme’ gibi bir şey söz konusu olamaz. Birtakım bilgileri alıp, onu ona bunu buna katıp ortaya karışık bir şeyler atmak çok yanlış işler. Bakanlığımız bu konuda büyük bir hassasiyetle kendisine verilen görevleri yapma azim ve kararlılığındadır” ifadelerini kullandı.

MSÜ Rektörü Erhan Afyoncu tarafından ilk dersin verilmesinin ardından Bakan Akar ve beraberindeki komutanlar Çok Uluslu Müşterek Harp Merkezi Komutanlığına geçerek bir süre “Avrasya Barışı 2021 Tatbikatı”nı takip etti.

Ali Nargüner

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Ticaret Üniversitesi İhracat Akademisi Projesi için bir araya geldi Ticaret Bakanlığı öncülüğünde hayata geçirilen İhracat Akademisi projesi kapsamında İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve İstanbul Ticaret Üniversitesi işbirliğiyle "yeni nesil ihracat uzmanı" yetiştirilecek. Proje kapsamında İstanbul Ticaret Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (SEM) ihracata yönelik eğitim programları gerçekleştirilecek. İstanbul Ticaret Üniversitesi Ahi Çelebi Kampüsü’nde düzenlenen eğitim işbirliği protokolü imza törenine Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar, İTO Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. İsrafil Kuralay ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necip Şimşek katıldı. Eğitimlerle dış ticaret alanında yetişmiş iş gücünün niteliğini artırılması ve bu amaçla üniversitelerin ve iş dünyasının birikimlerinden yararlanılması hedefleniyor. Kursiyerlere Ticaret Bakanlığı ve İstanbul Ticaret Üniversitesi onaylı sertifika verilecek. İhracat Akademisi ile Ticaret Bakanlığının yöneticileri, akademisyen hocaları, ihracatçı ailesinin temsilcileri ve ticaret uzmanlarının aktif olarak sunum yapıp, ders verecekleri interaktif tecrübe, teoriyi ve pratiği birleştiren bir program hazırlandı. Eğitimler Ticaret Bakanlığı orta ve üst düzey yöneticileri ile uzmanlar, profesyonel eğitmenler, akademisyenler ve iş dünyası, STK ve şirket üst düzey yöneticileri tarafından İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin Eminönü’ndeki Ahî Çelebi Kampüsü’nde verilecek. İhracat Akademisi, Ticaret Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu arasında imzalanan İş Birliği Protokolü çerçevesinde, dış ticaret alanında yetişmiş insan kaynağının niteliğini geliştirmek ve bu eğitim faaliyetlerinde üniversitelerin birikimlerinden istifade etmek amacıyla hayata geçirildi. Eğitim sonunda başarılı olan kursiyerlere Ticaret Bakanlığı ve İstanbul Ticaret Üniversitesi onaylı sertifika verilecek. İhracat Akademisi bünyesinde verilecek programlar; üniversite öğrencileri, yeni mezunlar, ihracata başlamak isteyen firma çalışanları, ihracatla iştigal eden profesyoneller, dış ticaret uzmanlığı alanında kariyer planlaması yapan veya kendini geliştirmek isteyen katılımcılara yönelik tasarlandı. "Türkiye’nin ihracatçıları yetişecek" İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, "İstanbul tüccarının odası ile üniversitesi, Türkiye ticaretinin kalbinin attığı Eminönü’nde, Türkiye’nin ihracatçılarını yetiştirmeye başlıyor. Akademi’nin misyon ve vizyonu bizim hedeflerimizle örtüşüyor. Bu yüzden daha ilk duyduğumuz andan itibaren bu projeyi sahiplendik, hayata geçirmek için gönüllü olduk. Zira az önce verdiğim Ticaret Müzesi örneğinin de olduğu gibi ihracatı artıracak her girişimin biz yanında ve destekçisiyiz. Bu bizim tarihî zorunluluğumuz ve görevimizdir. Türkiye’yi küresel ihracatta öne çıkarmak, rekabetçi yapmak ancak böylesi bir stratejiyle mümkün olacaktır" dedi. "Eğitim programından birinde ihracat uzmanlığını öğretirken, diğerinde Turquality uzmanı yetiştirilecek" İhracat akademisinin çok kapsamlı bir program olduğunu belirten Avdagiç, "İhracat Akademisinin çok değerli bulduğum bir yönü, iki ana eğitim programından birinde ihracat uzmanlığını öğretirken, diğerinde Turquality uzmanı yetiştirmeyi hedeflemesidir. Bunun anlamı şudur ki, Türk ürünlerinin uluslararası piyasada pazar bulması ancak markalaşmasıyla mümkündür. Bu gerçek, daha yolun başında ihracatçı adayının zerrelerine zerk ediliyor. İhracat Akademisi’ni kapsamlı bir ilan ile gençlerimize ve isteklilere duyuracağız. Katılımın en üst seviyede olmasını temin edeceğiz. Ne evde ne işte olanların, mutlaka ihracatta olmaları için çaba göstereceğiz. Bu yüzden esas hedef kitlemiz, gençlerimizdir. Aynı zamanda üniversite öğrencileri ve yeni mezunlardır, ihracata başlamak isteyen firma çalışanlarıdır, dış ticaret ve ihracat profesyonelleridir ve kariyerini dış ticaret alanında geliştirmek isteyen kişilerdir. Bunun anlamı şudur, ruhunda ve içinde girişimcilik olan herkese kapımızı açık olacak" ifadelerini kullandı. "Türkiye’nin küresel ticaret kapasitesini yeniden şekillendireceğiz" Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar da "Kuruluşundan yaklaşık bir yıl sonra İhracat Akademisini yalnızca bir eğitim kurumu değil Türkiye’nin küresel ticaret kapasitesini yeniden şekillendiren bir insan kaynağı yatırımına dönüştüğünü mutlulukla görüyoruz. Sadece akademi dünyasıyla değil teoriyi pratikle birleştirme hedefiyle ticaret ekosisteminin öncü paydaşlarıyla işbirliğimizi daha da derinleştirmeye büyük önem veriyoruz. Bugün imzalayacağımız 12’inci protokolümüz ile bu çalışmalarımızı daha da ileriye taşıyacağız" dedi. İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Kuralay ise böylesine önemli bir projenin bir parçası olmaktan büyük bir mutluluk duyduklarını ifade etti. Kuralay, bu projenin kendileri için önemine değinerek, "Proje, isminde ’ticaret’ olan üç tane farklı görev icra eden kurumun beraberliğiyle yapılıyor. Ticaret Bakanlığı devleti, İstanbul Ticaret Odası iş dünyasını, İstanbul Ticaret Üniversitesi de akademiyi temsil ediyor. Bu üçlünün, üç isminin bir araya gelmesinden daha farklı sinerjiler, daha farklı büyük birliktelikler ortaya çıkacağına inanıyorum. Böyle bir projenin parçası olmak gerçekten bizi çok mutlu etti" diye konuştu. İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şimşek de üniversite, İTO ve Ticaret Bakanlığı arasında imzalanacak bu protokolün üniversitenin bilgi üretmenin ötesinde bu bilgiyi toplumun ve iş dünyasının hizmetine sunma sorumluluğunun güçlü bir ifadesi olduğunu vurguladı. Açılış konuşmalarının ardından söz konusu protokol, İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necip Şimşek ve Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri Musa Demir tarafından imzalandı.