EKONOMİ - 30 Kasım 2021 Salı 13:09

Bakan Bilgin’den 3600 ek gösterge açıklaması!

A
A
A
Bakan Bilgin’den 3600 ek gösterge açıklaması!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, bakanlık olarak öncelikli konu başlığının 3600 ek gösterge olduğunu belirterek, “Çünkü çalışırken insanların aldıkları ücret, sahip oldukları hayat tarzını, emekli olduktan sonra kaybetmeleri çok ciddi bir sorundur. Bu emeklilik sisteminin ve ek gösterge mekanizmasının yeniden düzenlenmesini gerektiren bir soruna işaret etmektedir. Bu sorunu da çözeceğiz” dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, pandemi koşulları nedeni ile çevrim içi şekilde gerçekleştirilen, Kamu Personeli Danışma Kurulu’na (KPDK) bakanlık binasından katıldı. Bakan Bilgin, Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından açıklanan Türkiye’nin üçüncü çeyrekte 7,4’lik büyümesini ele alarak, üretim ekonomisi olmayan ve üretime dayanmayan hiçbir ekonominin üç çeyrek üst üste büyüyemeyeceğini söyledi. Bakan Bilgin, ‘Türkiye üretime dayanmadan büyüyor’ ifadelerini kullanan iktisatçı ünvanlı bazı yazarları hedef alarak, üretime dayanmadan büyümenin mümkün olmayacağını savundu.

Bakan Bilgin, ‘Türkiye piyasa mekanizmasını terk edip, kapalı bir ekonomiye geçecek’ ifadelerini boş söylem şeklinde niteleyerek, kimsenin bu söylemlere inanmaması gerektiğini vurguladı. Ayrıca Bilgin, 3600 ek gösterge meselesinin çok önemli olduğunu belirterek, toplu sözleşme il alakalı bakanlık içinde oluşturulan kurulun çalışmalarını tamamladığı bilgisinin verip, bu sorunun sosyal ortakları ile çözüleceğini ifade etti.

“Bazı iktisatçılar, ‘Üretim ekonomisi olmalıyız. Türkiye üretime dayanmadan büyüyor.’ diyor. Üretime dayanmadan büyümek mümkün müdür?”

Bakan Bilgin, Türkiye’nin üçüncü çeyrek büyüme oranlarının TÜİK tarafından açıklandığını hatırlatarak, “Üçüncü çeyrekte 7.4 büyüdük. Yılsonu itibarıyla tahminler yüzde 10 civarında bir büyümeyi işaret ediyor. Bütün bunlar sebepsiz değildir. Yani üretim ekonomisi olmayan üretime dayanmayan hiçbir ekonominin üç çeyrek üst üste, üstelik pandeminin Türkiye’nin, dünyanın ve tüm üretim sistemlerinin aleyhinde bir tablo bir oluşturduğu ortamda Türkiye’nin büyümesi ciddi bir konudur.

Bu herhangi bir şekilde küçümsenerek geçilecek bir konu değildir. Bazı eleştiriler okuyorum. Üstelik bunların içerisinde iktisatçı ünvanlı yazarlar da var. Bu iktisatçılar, ‘Üretim ekonomisi olmalıyız. Türkiye üretime dayanmadan büyüyor.’ diyor. Üretime dayanmadan büyümek mümkün müdür? Bunu daha bizim birinci sınıfta okuttuğumuz iktisat derslerinden herkes bilir ki üretim yapısı olmadan sürekli büyüme olmaz. Üst üste üç çeyrek büyümek, bir yıl büyümek pandemi sonrasında dünyadan iki ekonomiden biri olmak tesadüf değildir. Üretim altyapısına dayanmadan bunları gerçekleştirmek mümkün değildir. Dolayısıyla Türkiye üretim yapısıyla büyüyor” diye konuştu.

“Kimse Türkiye’nin piyasa mekanizmasını terk edip, kapalı bir ekonomiye geçilecek gibi boş söylemlere inanmasın”

Türkiye’nin elbette sorunları olduğunu ve bu sorunların görmezden gelinemeyeceğine dikkati çeken Bakan Bilgin, “Görmezden gelmek, gerçekçi değildir. Çünkü sorunları göreceğiz, tanımlayacağız ve mücadele edeceğiz. Bu sorunların başında son günlerde yaşadığımız döviz kurundaki dalgalanmalar gelmektedir. Ama dövizdeki bu dalgalanmalar parasal olaylardır. Ekonomi sadece parasal bir olay değildir. Türkiye’nin bu parasal süreci yöneten kurumları da bunun farkındadır. Bu kurumlar, serbest piyasa mekanizmasının içinde gerekli düzenlemeleri yapacaktır. Kimse Türkiye’nin piyasa mekanizmasını terk edip, kapalı bir ekonomiye geçilecek gibi boş söylemlere inanmasın. Böyle düşünmesin. Türkiye, piyasa mekanizmasını işleterek bu sorunları çözecektir. Çünkü Türkiye Avrupa ile en çok ithalat ve ihracat ortaklığı olan ülkedir. Avrupa ekonomisinin, dünya ekonomisinin önemli ölçüde büyüklerinin takip ettiği, onlarla entegre olmuş bir ekonomik yapı olarak da piyasa mekanizmasından vazgeçmeyecektir. Burada Türkiye’nin piyasa mekanizması önemlidir ama bu mekanizma tek başına sosyal alanda sorun çözmeye yetmez” dedi.

“(3600 ek gösterge) İnsanların sahip oldukları hayat tarzını emekli olduktan sonra kaybetmeleri ciddi bir sorundur ve biz bu sorunu çözeceğiz”

Sosyal alanda piyasa mekanizmasının meydana getirdiği sorunları aşacak sosyal devlet uygulamalarına ihtiyaç olduğunu dile getiren Bilgin, şöyle devam etti:

“Bu sosyal devlet uygulamalarının kullanacağı araçlar da sosyal politika araçlarıdır. Türkiye özellikle pandemi sürecinin meydana getirdiği sorunları ile baş etmek için de daha çok sosyal politikalara önem vermektedir. Nitekim geçtiğimiz dönemde yaptığımız toplu sözleşmeler, o günün şartları içerisinde oldukça büyük memnuniyet oluşturmuştur. O sözleşmenin içerisinde daha yerine getireceğimiz sözleşmenin maddesi haline gelmiş konular vardı. Bu konuların başında hepinizin bildiği gibi 3600 ek gösterge, sözleşmeliler, emeklilerin hayat şartlarının düzeltilmesi konusunda politikalar gelmektedir. Bunların hepsi önümüzdedir. Ama öncelikli meselemiz 3600 meselesidir.

Bilhassa kamu personelinin 3600 meselesi çok önemlidir. Çünkü çalışırken insanların aldıkları ücret, sahip oldukları hayat tarzını, emekli olduktan sonra kaybetmeleri çok ciddi bir sorundur. Bu emeklilik sisteminin ve ek gösterge mekanizmasının yeniden düzenlenmesini gerektiren bir soruna işaret etmektedir. Bizim gündemimizdedir bu. Tabii ki bu gündemin gereğini yapacağız. Toplu sözleşme, somut şekilde çözülmesi gereken bir sorun haline gelmiştir. Toplu sözleşme ile alakalı bakanlık içerisinde bir kurul oluşturduk. O kurul çalışmalarını tamamladı. Şimdi diğer bakanlıklarla olan görüşmelerimiz devam ediyor. Tabii bir de sosyal ortağı olarak Memur-Sen’in katılımı ile bu sorunu ele alacağız. Bu sorunu da çözeceğiz.”

KPDK, Bakan Bilgin’in konuşmasının ardından sosyal ortak Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın konuşması ile devam etti.

Mustafa Cenik - Huzeyfe Tarık Yaman

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa Genç yazılımcılardan Nilüfer’e dijital çözümler Nilüfer Belediyesi’nin dijital dönüşüm hamlesi kapsamında düzenlenen "Nilüfer Yapay Zeka Hackathonu", yoğun maratonun ardından tamamlandı. Belediyecilik hizmetlerini iyileştirmek için gerçekleştirilen etkinlikte 40 genç yazılımcı, inovatif çözümler üretti. Yapılan değerlendirmelerde dereceye giren proje sahiplerine ödülleri ise düzenlenen törenle takdim edildi. Nilüfer Belediyesi, kentin teknolojik altyapısını güçlendirmek ve genç yetenekleri dijital süreçlere dahil etmek amacıyla başlattığı "Yazılım Kampları" projesine geniş katılımlı bir etkinlikle start verdi. Bursa Uludağ Üniversitesi (BUÜ) Yapay Zeka Topluluğu iş birliğiyle gerçekleştirilen "Nilüfer Yapay Zeka Hackathonu", yaklaşık 40 genç yazılımcının katılımıyla Nilüfer Pancar Deposu’nda gerçekleşti. İki ana kategoride ter döken genç mühendis ve yazılımcı adayları, belediyecilikte verimliliği artıracak inovatif çözümler üretti. Ekipler; çöp toplama araçlarının rotalarını optimize ederek yakıt tasarrufu sağlayacak algoritmalar; kütüphane, spor salonu ve etüt merkezi gibi sosyal alanların anlık doluluk oranlarını vatandaşlara sunacak sistemler üzerine yoğunlaştı. Bir tam günlük yoğun çalışmanın ardından katılımcılar, ortaya çıkardıkları projeleri jüriye sundu. Nilüfer Belediyesi Temizlik İşleri Müdürü Necat Vatansever, Bize Proje Geliştirme A.Ş. I.T. Müdürü Ayhan Mutlu ve Bursa Uludağ Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Murtaza Cicioğlu’ndan oluşan jüri projeleri; uygulanabilirlik, teknik yetkinlik ve yenilikçilik gibi kriterler üzerinden inceledi. Yapılan değerlendirmelerin ardından en başarılı görülenler için ödül töreni düzenlendi. Ödül törenine Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, meclis üyeleri Furkan Yavuz ve İrfan Özer de katıldı. Ödül töreni öncesinde konuşan Nilüfer Belediye Başkanı Şadi Özdemir, 24 saat önce burada bir çağrıyla başladıklarını hatırlatarak, bugün fikirlerin koda, kodun çözüme dönüştüğü çok kıymetli bir süreci birlikte tamamladıklarını kaydetti. Etkinliğin Nilüfer’de gençlerin bilgisi, enerjisi ve üretme isteğini açık şekilde gösterdiğini ifade eden Başkan Özdemir, bu gücün, kentin gerçek ihtiyaçlarıyla buluştuğunda ortaya çok anlamlı işlerin çıktığını vurguladı. Özdemir, "Çöp toplama rotalarından doluluk takibine, verimlilikten vatandaş deneyimine kadar Nilüfer Belediyesi’nin hizmet alanlarına doğrudan dokunan çalışır prototipler, somut fikirler ve güçlü ekipler gördük. Bizim için en kıymetli kazanım da tam olarak bu" diye konuştu. Bu etkinliğin Nilüfer’de başlatmak istedikleri yazılım kampları ve yapay zeka temelli üretim ekosisteminin ilk adımlarından biri olduğunu aktaran Başkan Özdemir, "Buradan çıkan her fikir, her ekip ve her çözüm önerisi; önümüzdeki dönemde birlikte çalışabileceğimiz bir proje havuzunun parçası olacak. Şunu özellikle vurgulamak isterim: Nilüfer Belediyesi olarak, gençlerin ürettiği fikirlere kulak veren, kamu yararını teknolojiyle buluşturan ve bu süreci sürdürülebilir kılan bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz" dedi. Ödüller sahiplerini buldu Konuşmanın ardından ödül törenine geçildi. Organizasyonda 161 puan alarak birinciliği elde eden Yusuf Terzi ve Metin Torun’dan oluşan Selt Code isimli takım Başkan Şadi Özdemir’den ödüllerini aldı. 158 puanla ikinci olan Furkan Demir, Alpay Doğanay ve Muhammed Emin Sonlu’dan oluşan 3DAİ takımı ikincilik ödülünü Nilüfer Belediyesi Meclis Üyesi Furkan Yavuz’dan alırken; 128 puanla üçüncü olan Enes Altunbaş, Oğuzhan Hekimoğlu ve Ravan Novruzov’dan oluşan Revive ekibi ödülünü Nilüfer Belediyesi Bilgi İşlem Müdürü Mesut Solaklar’dan aldı.
Kastamonu Kastamonu’da yoğun kar yağışı: Ağır tonajlı araçların geçişine izin verilmiyor Kastamonu’da etkili olan yoğun kar yağışı sebebiyle bazı yollar ağır tonajlı araç trafiğine kapatıldı. Kar sebebiyle 2 ilçede tüm kademelerde, 1 ilçede ise taşımalı eğitime 1 gün ara verildi. Kastamonu’da yoğun kar yağışı etkili oluyor. Kar yağışı sebebiyle kent genelindeki yollar beyaza büründü. Karayolları ekipleri yolların ulaşıma açık kalması için yoğun çaba sarf ediyor. Küre Dağları mevkiindeki ilçelerde yoğun bir şekilde etkisini sürdüren kar hayatı olumsuz etkiliyor. Kar yağışı sebebiyle, Devrekani-Çatalzeytin kara yolunun 7-23’üncü kilometreleri arası, Abana-Isırganlık karayolunun 2-21’inci kilometreleri arası, İnebolu-Kastamonu kara yolunun İnebolu çıkışı ile Seydiler ilçesi arası akşam saatleri itibarıyla ağır taşıt trafiğine kapatıldı. Yollarda görev yapan jandarma ekipleri, ağır tonajlı araçların geçişine izin vermiyor. 3 ilçede eğitime kar engeli Kar yağışı eğitimi de olumsuz etkiledi. Küre ve Şenpazar ilçelerinde kar yağışı sebebiyle, 29 Aralık Pazartesi günü tüm kademelerde eğitime 1 gün süreyle ara verildi. İnebolu ilçesinde ise tüm köy okulları ile ilçe merkezine taşıma yoluyla giden öğrenciler ve pansiyonda yatılı öğrencilerden evci izinde olanlar için Pazartesi günü eğitime gün ara verildi. "Şu an yolun açılmasını bekliyoruz" Otobüsle Karabük’ten İnebolu ilçesine giden Necati Kabataş, kar sebebiyle otobüsün geçişine izin verilmediğini belirterek, "Karabük’ten İnebolu ilçesine gidiyordum. Seydiler ilçesi girişinde kaldık. Çok kar varmış. Biz de şu an yolun açılmasını bekliyoruz. İnşallah açılır da gideriz. Jandarma ekiplerimiz beklememizi söyledi, biz de bekliyoruz" dedi.