POLİTİKA - 08 Aralık 2022 Perşembe 22:52

Bakan Bilgin'den milyonların beklediği EYT açıklaması!

A
A
A
Bakan Bilgin'den milyonların beklediği EYT açıklaması!

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, “99 8 Eylül öncesi işe girenleri kapsıyor. Bu dönemde dijital kayıt sistemi yok. Biz bütün bunları organize etmeye çalışıyoruz. Bütün bu çalışmaları tamamladığımız zaman, gerçek boyutları ortaya çıktığı zaman bunu paylaşacağız” dedi.

2023 bütçe görüşmeleri devam ediyor. TBMM genel Kurulu’nda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı ve bağlı kurumların bütçeleri görüşüldü. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy milletvekillerine sunum yaptılar.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin, asgari ücret konusunda, “Geçtiğimiz aybaşında araştırma yaptırdık. Ortalama kamuoyu beklentisi yüksek çıktı. 8 bin lira üzerinde çıktı. İşveren beklentisi veya arzu ettikleri 7 bin lira çıktı. Asgari ücret dışında ücret alan işçilerin olması gereken rakam 7 bin 500 lira çıktı. Asgari ücretliler 7 bin 600 lira çıktı. O da küçümsenecek rakam değildir. Asgari ücret düzenlemesi sadece asgari ücretlileri ilgilendiren bir konu değildir. Ciddi bir düzenleme yaptığımızda bütün ücretlilerin aldıkları ücret düzeyi farklılaşıyor. Asgari ücret siyaseti aynı zamanda diğer ücretleri düzenleyen etki oluşturmaktadır” ifadelerini kullandı.

Sözleşmeli personelin kadroya geçirilmesine ilişkin olarak Bilgin, “Kamuda 32 tür sözleşmeli personel var. Bunların hepsini toparlayıp bir disiplin altına alıyoruz. Bunun içerisinde öğretmenler, aile hekimliği çalışanları, asistanlar, sağlık çalışanları, sanatçılar var. Sözleşmeli personeli hemen kadroya geçiriyoruz. Yaklaşık 500 bine ulaşacak sayı gündemde. Bu çalışmamız teknik olarak bitti. Bu çalışmanın reform niteliğinde olduğunun altını çizmek isterim” şeklinde konuştu.

Emeklilikte Yaşa Takılanlar konusunda Bilgin, “EYT konusu Türkiye’nin en önemli konulardan bir tanesidir. Herkesi dinlemek zorundayız. Meselenin bir boyutu iş adamlarının kıdem tazminatı. Öncelikle bizim açımızdan devlet açısında ele alınan konuydu. İşveren kıdemli, tecrübeli, iş becerisi gelişmiş personel yaklaşık yüzde 15. Biz bunları kaybetmek istemeyiz. Kamuoyunda tartışılan yaş duyumları bunlar. 99 8 Eylül öncesi işe girenleri kapsıyor. Bu dönemde dijital kayıt sistemi yok. Biz bütün bunları organize etmeye çalışıyoruz. Bütün bu çalışmaları tamamladığımız zaman, gerçek boyutları ortaya çıktığı zaman bunu paylaşacağız. En kapsamlı düzenlemeyi yapacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Bugün yaş şartı olmasaydı, Haziran ayına göre kaç kişi emekli olabilirdi? Bir milyon 500 bin-600 bin. Bütün verileri alıp gerçekçi bir çalışma yapmamız lazım” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy: "Yeni Türkiye Yüzyılında biz, turizmde Türkiye olarak artık süper ligdeyiz"

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, yapılan atık su arıtma tesisleri aynı zamanda yüzme suyu kalitesinin iyileştirilmesine, dolayısıyla Mavi Bayrak sayısının artırılmasına katkı sağladığını söyleyerek, “2022 yılında 531 plaj, 24 marina, 5 bireysel yat ve 15 turizm teknesi Mavi Bayrak ile ödüllendirilmiştir. Dünyada 3’üncü sırada yer alan ülkemizi daha üst sıralara taşımayı hedefliyoruz” ifadelerini kullandı.

Ersoy, Covid 19 süreci sonrası V tipi bir çıkış yakalayacaklarını hatırlatarak, “2022 yıl sonu hedefimizi 51,5 milyon ziyaretçi ve 46 milyar dolar gelir olarak bir kez daha yukarı yönlü revize ediyoruz. 2023’de hedeflerimiz çok daha büyük. 60 milyon ziyaretçi ve 56 milyar dolar gelir. Tüm bu rakamlar bize şunu gösteriyor: Yeni Türkiye Yüzyılında biz, turizmde Türkiye olarak artık süper ligdeyiz. Bu işi en üstseviyede yapan ülkeleri rakip olarak görüyor ve hedeflerimize uygun bir şekilde ilerliyoruz” şeklinde konuştu.

Ersoy, 2022 yılında, arkeoloji alanında da dünyada lider olduklarını ifade ederek, “700 arkeolojik kazı ve araştırma sayısı ile en çok arkeolojik çalışma yürüten ülkeyiz. Bu çalışmalar yerli, yabancı, kurtarma ve sualtı kazısı ile yüzey araştırmaları gibi çok çeşitli alanları kapsıyor. Maddi olarak baktığımızda, 2022 yılında gerçekleştirilen kazılar için 90 milyon TL’nin üzerinde bir kaynağın kullanıldığı görülse de esasen bu rakam, yıl boyu süren kazılar için ayrıca istihdam ettiğimiz uzman personele ve kazı alanlarında gerçekleştirilen restorasyon, konservasyon ve çevre düzenleme çalışmalarına ayrılan meblağ ile birlikte 248 milyon TL’ye ulaşmış durumdadır. 2023 yılında ise kazılarımız için toplam 200 milyon TL bütçenin kullanılması öngörülmüştür” diye konuştu.

Yurt dışında bulunan Türkiye kökenli kültür varlıklarının iadesi için yoğun mesai harcadıklarını belirterek, “Uzmanlaşma ve etkin bir mücadele gerektiren bu çalışmaları yürütmek üzere kurduğumuz Kaçakçılıkla Mücadele Daire Başkanlığımız sorumluluğunun hakkını vermektedir. Öyle ki 2002-2022 yılları arasında toplam 9 bin 42 kültür varlığının ülkemize iadesi sağlanmış, bunlardan 4 bin 727’si Bakanlığımızın atılım yaptığı 2018-2022 yılları arasında gerçekleştirilmiştir” dedi.

Ersoy, şöyle konuştu:

“Rami Kışlası’nın inşaatını söz verdiğimiz gibi yıl sonunda tamamlayıp açılışa hazır hale getiriyoruz. İstanbul’un en önemli cazibe merkezlerinden olacak bu muazzam kompleksi 13 Ocak 2023 Cuma günü açıyoruz. Yayıncılık alanında da önemli çalışmalar yaptık. Türkçe eserlerin yabancı dillere çevirisi için yürütülen TEDA programı kapsamında, 2022 yılında desteklediğimiz eser sayısı 3.626’ya ulaştı. Yayıncılık sektörümüzün ve edebiyatımızın tanıtımı için 8 uluslararası kitap fuarına katılım sağladık. Kültür endüstrileri alanında bir ilke imza atarak, Yayıncılık Fikir Maratonu’nu düzenledik.”

Ahmet Umur Öztürk
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Elazığ Elazığ’da hazırlanan proje bakanlıktan destek aldı Elazığ Toplum ve Proje Derneği (ETOPDER) derneği tarafından hazırlanan proje, IPARD III Programı 6. Başvuru Çağrı Dönemi’nde Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan destek almaya hak kazandı. IPARD III Programı 6. Başvuru Çağrı Dönemi kapsamındaki LEADER Yaklaşımı Tedbiri’ne başvuruda bulunan 60 ildeki 156 Yerel Eylem Grubunun (YEG) tamamı desteklenmeye hak kazandı. Yaklaşık 2.2 milyar TL tutarındaki yerel kalkınma stratejisi bütçeli 156 YEG Derneğin yüzde 100 hibeyle destekleneceği aktarıldı. Destek alan 156 dernek arasına Baskil Yerel Eylem Grubu Derneği’de yer aldı. Bu kapsamda Baskil Yerel Eylem Grubu Derneği, il genelinde aktif olarak faaliyet gösteren tek Yerel Eylem Grubu olma özelliğini taşıdı. Derneğin 2025-2030 dönemini kapsayan 5 Yıllık Yerel Kalkınma Stratejisi ve Eylem Planı, proje uzmanı Bihter Yaldız Tut tarafından hazırlanarak kapsamlı analizler, katılımcı toplantılar ve yerel ihtiyaçlar doğrultusunda şekillendirildi. Hazırlanan strateji ve eylem planları, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından onaylanarak desteklenmeye hak kazandı. Dernek, yıllık 60 bin Euro olmak üzere yüzde 100 hibe desteğiyle, 5 yıllık dönemde yaklaşık 15 milyon TL tutarında kırsal kalkınma kaynağını bölgeye kazandırma hakkı elde etti. Bu süreçte, Baskil Yerel Eylem Grubu Derneği ile Elazığ Toplum ve Proje Derneği (ETOPDER) arasında imzalanacak iş birliği protokolü çerçevesinde, 5 yıllık kalkınma programının etkin ve şeffaf bir şekilde uygulanması planlanıyor. Dernek Başkanı ve proje uzmanı Bihter Yaldız Tut, "Avrupa Birliği’nin kırsal kalkınma politikaları çerçevesinde uygulanan LEADER Tedbiri, yerelden kalkınma yaklaşımını esas alan, katılımcı, yenilikçi ve sürdürülebilir bir modeldir. Bu yaklaşım doğrultusunda kurulan Yerel Eylem Grupları (YEG); kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları, özel sektör temsilcileri ve yerel halkın bir araya gelerek bölgesel ihtiyaçlara uygun kalkınma stratejileri geliştirmesini amaçlar. Türkiye’de Tarım ve Orman Bakanlığı koordinasyonunda, IPARD Programı kapsamında uygulanan LEADER Tedbiri ile Yerel Eylem Grupları desteklenmektedir. YEG’ler; ilçelerde kaymakamlık oluru ve valilik onayı ile kurulan, tüzel kişiliğe sahip dernek statüsünde yapılardır. İlçe belediyeleri, kaymakamlıklar ve ilgili kamu kurumları bu yapıların doğal paydaşları ve tüzel üyeleri arasında yer alırken; kadınlar, gençler, çiftçiler, üreticiler, esnaf ve sivil toplum temsilcileri yönetim süreçlerine aktif olarak dahil edilmektedir. Bu yönüyle YEG’ler, ilçede yaşayan her kesimin temsiline dayalı kapsayıcı bir yönetişim modeli sunar" dedi. Proje uzmanı Bihter Yaldız Tut, "ETOPDER’in proje geliştirme, uygulama, izleme ve raporlama alanlarındaki kurumsal kapasitesi, stratejinin sahaya güçlü biçimde yansımasına katkı sağlayacaktır. Dernek olarak Baskil Yerel Eylem Grubu’nun kalkınma stratejilerinin hazırlanmasında hem de uygulanacak projelerin koordinasyonunda aktif rol üstlenerek, yerel kalkınmaya sürdürülebilir ve katılımcı bir vizyon kazandırmayı hedeflemekteyiz. IPARD III Programı döneminde uygulanacak bu strateji ile; tarım ve kırsal üretimin desteklenmesi, kadınlar ve gençler başta olmak üzere dezavantajlı grupların güçlendirilmesi, yerel girişimciliğin ve sosyal kalkınmanın teşvik edilmesi, sivil toplumun kapasitesinin artırılması, katılımcı ve sürdürülebilir kalkınma modellerinin hayata geçirilmesi hedeflenmektedir" ifadelerini kullandı.
Elazığ Elazığ’da ilginç bisiklet tasarımı: Polisler bile durdurup inceliyor Almanya’da 26 yıl yaşayan ve elektrik-elektronik mesleğiyle uğraşan, ardından memleketi Elazığ’a dönen Hacı Bayram Züğürt’ün yaptığı sıra dışı bisikletler görenleri şaşırtıyor. Kendisini vatandaşlar başta olmak üzere polisin durduğunu dile getiren Zügürt, "Sür bakalım diyorlar, sonra ’İn aşağı, bir daha bin’ deyip bakıyorlar. İnip tekrar biniyorum. Şaşırıyorlar" dedi. Elazığ’da yaşayan 58 yaşındaki Hacı Bayram Züğürt, hayatının 26 yılını Almanya’da geçirdi. Elektrik ve elektronik alanında çalışan Züğürt, Türkiye’ye döndükten sonra bu mesleğin yeterli kazanç sağlamaması üzerine bisiklet işine yöneldi. Yaklaşık 15 yıl boyunca bisiklet tamiri ve satışı yapan Züğürt, özellikle kış aylarında boş kalan zamanlarını ilginç bisikletler tasarlayarak geçiriyor. Deneme amacıyla yaptığı yüksek bisikletin beklediğinden çok daha rahat olduğunu fark eden Züğürt, tasarımlarını geliştirdi. Yüksek bisikletlerin yanı sıra yatarak kullanılan bisiklette tasarlayan Züğürt, hem vatandaşların hem de polislerin ilgisini çekiyor. "Bu bisiklet insanı hiç yormuyor" Elektrik-elektronik altyapısında yaptığı tasarımlara büyük katkı sağladığını söyleyen Züğürt, " 26 sene Almanya’da kaldım. Türkiye’ye döndükten sonra 15 yıl boyunca bisiklet işi yaptım. Asıl mesleğim elektrik ve elektronik üzerinedir, ancak bu işten yeterli gelir elde edemediğim için bisiklet sektörüne yöneldim. Bisiklet işinde her gün paramı kazanıyordum. Özellikle kış aylarında, bisiklet işi olmadığında boş günlerimi bisikletlerle uğraşarak, denemeler yaparak geçiriyordum. O dönem bir yüksek bir bisiklet yaptım. Tamamen deneme amaçlıydı, ’Bu nasıl olacak?’ diye merak ettim. Sonra fark ettim ki bu bisiklet insanı hiç yormuyor. Saatlerce sürsem bile sorun olmuyor. Düz yolda giderken hiçbir sıkıntı yaşamıyorum. Normal bir bisikletim de var, o da kaliteli ama onu sürdüğümde yarım saat sonra mutlaka dinlenme ihtiyacı hissediyorum. Bu yeni yaptığım bisiklet ise sanki adam boyu bir insan omuzlarında geziyormuş gibi rahat" dedi. "Yolda polisler durduruyor, ’Sür bakalım’ diyorlar, sonra ’İn aşağı, bir daha bin’ deyip bakıyorlar" Aldığı tepkilerin hem şaşkınlık hem de hayranlık içerdiğini dile getiren Züğürt, " Bisikletlerin daha yükseğinin yapılmasını tavsiye etmem, o iş cambazlığa girer. Bir bisikletimin sisteminde, üç bisikletin zinciri birlikte çalışıyor. Zinciri en yukarıdan, bisikletin ön tarafından alıp arka tekerleğe kadar tek parça halinde bağladım. Sürüşü çok rahat, sırtını yaslıyorsun ve bu durum adeta ömrünü uzatıyor. Ben kış aylarını bu tür denemelerle, üretmekle ve uğraşmakla geçiriyorum. Yolda polisler durduruyor, ’Sür bakalım’ diyorlar, sonra ’İn aşağı, bir daha bin’ deyip bakıyorlar. İnip tekrar biniyorum. Şaşırıyorlar. Şaka olsun diye ’Alt kat kiralık mı’ diyen bile oluyor. İnsanlar çok ilgi gösteriyor, kahvede oturanlar bile kalkıp dışarı çıkıyor, beni durdurup bisikleti görmek, tanımak istiyorlar" şeklinde konuştu. (RY-CK-
İstanbul "Sürdürülebilir Geleceği Tasarla" (SGT) Yarışması’nın 10’uncusu sonuçlandı Rönesans Holding’in, 10’uncusunu düzenlediği "Sürdürülebilir Geleceği Tasarla" Yarışması bu yıl Esmiyor ve Impact Hub İstanbul iş birliği ile gerçekleşti. İklim değişikliği ile mücadele olarak belirlenen tema çerçevesinde ‘Azaltım’ veya ‘Uyum ve Dayanıklılık’ odağında projelerin kabul edildiği Sürdürülebilir Geleceği Tasarla Yarışması’nda yapı, ürün ve hizmet tasarımı kategorilerinde toplam dokuz proje ödül aldı. Rönesans Holding’in, gençlerin fonksiyonel, insan ihtiyaçlarını karşılayan ve bunun yanında doğaya saygılı çözümler sunan fikirler üretmelerini teşvik etmek ve daha iyi yaşam koşulları sağlanmasına katkıda bulunarak geleceği şekillendirmek amacıyla düzenlediği "Sürdürülebilir Geleceği Tasarla" (SGT) Yarışması’nın 10’uncusu sonuçlandı. Esmiyor ve Impact Hub İstanbul iş birliği ile gerçekleştirilen ve iklim değişikliğiyle mücadeleye yönelik yenilikçi ve sürdürülebilir çözümlerin ödüllendirildiği yarışmada, üç farklı kategoride toplam 9 proje ödül almaya hak kazandı. SGT Yarışması’nda finale kalan 14 ekip, 19 Aralık’ta jüri karşısına çıkarak projelerini sundu. Jüri değerlendirmesi sonucunda ‘Yapı Tasarımı’, ‘Ürün Tasarımı’ ve ‘Hizmet Tasarımı’ kategorilerinde dereceye giren ekipler belirlendi. Her kategoride birinci olan projeler 50 bin TL, ikinciler 40 bin TL, üçüncüler ise 30 bin TL’lik ödülün sahibi oldu. Üç kategoride dokuz proje ödüllendirildi Yapı Tasarımı kategorisinde; kriz anlarında dönüştürülebilir ve dayanışmayı güçlendiren modüler bir yapı sistemi öneren ‘Ekolojik Çekirdek Projesi’ birinci olurken, yenilenebilir enerji kaynaklarıyla toplumsal güven ve farkındalık oluşturmayı hedefleyen ‘Ekinoks Projesi’ ikinci, doğal döngülerle sosyal etkileşimi bir araya getiren bütüncül yaşam alanı önerisi ‘DeepFlow Projesi’ ise üçüncü oldu. Ürün Tasarımı kategorisinde; tarımsal atıkları geri dönüştürerek çevre dostu bir gübre geliştirmeyi amaçlayan ‘BiyoPolTech’ birinci oldu. Jüri değerlendirmesinde alg teknolojisiyle oksijen üreten akıllı kent direği ‘Yeşil Direk’ ikinci, tek kullanımlık plastiklere alternatif olarak biyobozunur ambalaj sunan ‘Bak-pack Projesi’ ise üçüncü olarak seçildi. Hizmet Tasarımı kategorisinde ise atıkları hammaddeye dönüştüren blockchain tabanlı pazar yeri ‘Re-source’ birinci, iklim verilerinin insan sağlığı üzerindeki etkilerini anlık izleyen ‘Sağlık Odaklı İklim Haritaları (SOİH)’ ikinci, binalar için şeffaf ve dijital bir çevresel performans sistemi sunan ‘Yeşilport Projesi’ ise üçüncülük ödülünü kazandı. 157 aday, 67 başvuru, yoğun bir gelişim süreci Toplam 157 aday sisteme giriş yaparken; 41’i hizmet tasarımı, 13’er tanesi ürün ve yapı tasarımı olmak üzere 67 başvuru alındı. Ön değerlendirme sonucunda seçilen 14 proje, iki aylık kapsamlı bir kapasite geliştirme programına dahil edildi. Program kapsamında ekipler; sürdürülebilirlik, değer önerisi geliştirme, varsayım doğrulama, proje planlama, hikâye anlatıcılığı ve etkili sunum teknikleri başlıklarında eğitimler aldı. Her projeye mentor ve uzman desteği sağlandı. Alanında uzman jüri kadrosu Yarışmanın jüri kadrosunda; akademi, özel sektör ve sivil toplumdan alanında uzman isimler yer aldı. Yapı Tasarımı Kategorisi’nde Rönesans Holding Sürdürülebilirlik ve Çevre Direktörü Evrim Atalas, Başkent Üniversitesi İç Mimarlık ve Çevre Tasarımı Bölümü’nden Doç. Dr. Öğr. Üyesi Betül Bilge Özdamar, Rönesans Holding Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Baytan, PIN Architects Kurucu Ortağı Salih Küçüktuna jüri üyesi olarak yer aldı. Ürün Tasarımı Kategorisi’nde ise TOBB ETÜ, Endüstriyel Tasarım Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Aydın Öztoprak, Toyi Kurucu Ortağı ve Tasarımcısı Elif Atmaca, Airqoon Kurucu Ortağı Barış Can Üstündağ ve Doç. Dr. Engin Kapkın jüri üyeliği yaptı. Hizmet Tasarımı Kategorisinde ise Galatasaray Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Belgin Kaygan, Impact Hub İstanbul Kurucu Ortağı Ayşe Sabuncu, KODA Kurucusu ve Genel Koordinatörü Mine Ekinci, Pakt Ajans Kurucusu Anlamlandırıcı Serdar Paktin jüri üyesi olarak yer aldı. "Sürdürülebilir Geleceği Tasarla" 10 yılda, 150’nin üzerinde üniversite semineriyle 400 binden fazla öğrenciye yüz yüze, dijital kanallarla ise yılda ortalama 3 milyon öğrenciye ulaştı.