POLİTİKA - 22 Aralık 2022 Perşembe 12:41

Bakan Çavuşoğlu: '(Taliban'ın kız öğrenci yasağı) Bu yasak gerçekten İslami de değil, insani de değil'

A
A
A
Bakan Çavuşoğlu: '(Taliban'ın kız öğrenci yasağı) Bu yasak gerçekten İslami de değil, insani de değil'

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Afganistan'da Taliban yönetiminin kız öğrencilere üniversite eğitim yasağına ilişkin, "Bu yasak gerçekten İslami de değil, insani de değil. Dolayısıyla böyle bir yasağı biz reddediyoruz, doğru bulmuyoruz" dedi.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Yemen Cumhuriyeti Dışişleri ve Yurtdışındaki Yemenliler Bakanı Ahmed Awad Bin Mubarak ile bir araya geldi. Gerçekleştirilen iki görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenlendi.

Bakan Çavuşoğlu, görüşmede ikili ilişkileri değerlendirdiklerini belirterek, "Yemen’deki insani kriz ciddi boyutlara ulaştı. Yemen halkının yarısından fazlası gıda krizi ile karşı karşıya. Maalesef bundan en ağır etkilenenler de çocuklar ve kadınlar. Bu sıkıntılı günlerinde Yemen’in yanında durmaya devam ediyoruz. Ülkemizin çabalarıyla yine Dünya Gıda Örgütünün de çabalarıyla Ukrayna’dan gelen 37 bin ton tahılı Türkiye’de öğüterek, un haline getirerek Yemen’e gönderdik. Bugün kardeşime ihtiyaç duyulursa hem Türkiye’den hem de Ukrayna ve Rusya’dan gelecek tahılın un haline getirilmesiyle birlikte Yemen’e gönderebileceğimizi söyledim” ifadelerini kullandı.

"Yemen ile en kısa süre içerisinde konsolosluk istişareleri yapmak istiyoruz"

Yemen ile en kısa süre içerisinde konsolosluk konusunda istişare yapmak istediklerini belirten Bakan Çavuşoğlu, "En geç ocak ayının son haftasında. Büyükelçimiz yine Aden’e gitmek için Yemen hükümetinden haber bekliyor, sözlü olarak davet edildi. Ayrıca AFAD ve diğer kurumlarımızın temsilcileri de, uzmanlarımız da Yemen’e gidecekler. Siyasi istişareleri mümkünse Yemen’de gerçekleştirmek istiyoruz. İnşallah önümüzdeki süreçte ben de kardeş Yemen’i, kardeşlerimizi Yemen’de ziyaret etmek isterim" diye konuştu.

"Bölgemizde güvenlik ve istikrarın korunması bakımından Yemen’in yeri ve önemi çok büyük"

Çavuşoğlu, Yemen’in toprak bütünlüğünü, egemenliğini ve siyasi birliğini güçlü bir şekilde desteklediklerini vurgulayarak, "Bölgemizde güvenlik ve istikrarın korunması bakımından Yemen’in yeri ve önemi çok büyük. Son dönemde Yemen’de limanlara ve sivillere, özellikle sivil tesislere yönelik gerçekleştirilen saldırıları da kınadığımızı özellikle vurgulamak isterim. Bir kez daha Türkiye olarak bu saldırıları, her türlü terör saldırılarını kınadığımızı ve bunlara karşı olduğumuzu vurgulamak isterim" dedi.

"Yemen'in birliği, egemenliği, huzuru, refahı için her platformda katkı vermeye devam edeceğiz"

Yemen’de çözüme yönelik bir siyasi diyalog sürecinin başlatılması için çağrı yapan Çavuşoğlu, "Anayasal meşruiyete desteğimizi sürdürüyoruz. Birleşmiş Milletlerin bu yöndeki çabalarını da destekliyoruz. Yemen'in birliği, egemenliği, huzuru, refahı için her platformda katkı vermeye devam edeceğiz. Bunu da bugün kardeşim Ahmed'e baş başa görüşmemizde bir kere daha söyledim. Türkiye olarak bu doğrultuda bölgemiz genelinde iş birliği ve diyalog çabalarına desteğimizi de sürdüreceğiz. Yemen halkının bu badireleri atlatacağına ve tekrar tüm ülke genelinde birlik içerisinde huzurlu bir hayatı tesis edeceğine gönülden inanıyoruz" şeklinde konuştu.

"Bu yasak gerçekten İslami de değil, insani de değil"

Bir gazetecinin Taliban yönetiminin Afganistan’da kız öğrencilere üniversite eğitim yasağını sorması üzerine Çavuşoğlu, bu kararın ciddi bir endişe kaynağı olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

"Biz, başından beri tanıma olmadan Taliban’la angajmanı savunduk. Herkese de bunu tavsiye ettik. Çünkü Afganistan’ın istikrarı, güvenliği hepimiz için önemli. Yine Afganistan’da da terör örgütleri var, DEAŞ var, El Kaide var. Afganistan ekonomisinin de çökmemesi lazım. İnsani yardımlarımızı sürekli gönderiyoruz, trenlerimizi gönderiyoruz. Komşu ülkelerden alıp gönderiyoruz. Eğitimine de destek veriyoruz, okullarımız var. İş insanlarımız tüm risklere rağmen Afganistan’da üstlendikleri projeleri Afganistan halkı için desteklemeye devam etti. Diğer taraftan biz Taliban’a da aynı tavsiyelerimizi sürekli tekrar ettik. Kapsayıcı olup, herkesi dahil edecek bir şekilde hükümet kurun ki hiç kimse dışlanmasın. Diğer taraftan kız çocuklarının eğitimi konusunda da düşüncelerimizi kendilerine paylaştık. Bu yasak gerçekten İslami de değil, insani de değil. Dolayısıyla böyle bir yasağı biz reddediyoruz, doğru bulmuyoruz. İnşallah bir an önce bu kararlarından vazgeçerler. Üniversiteye gidebilecek yaklaşık 1 milyon kız öğrenciden bahsediyoruz. Kadınların eğitiminin ne zararı var. İnsanlığı ne zararı var, Afganistan’a ne zararı var."

"Türkiye’nin insani yardım noktasında ve geçmiş olduğumuz süre içerisinde çok fazla desteği söz konusu"

Türk halkına ve Türk hükümetine Yemen için vermiş oldukları destekten dolayı teşekkür eden Yemen Cumhuriyeti Dışişleri ve Yurtdışındaki Yemenliler Bakanı Ahmed Awad Bin Mubarak ise, "Terörist Husilerin saldırıları söz konusu. Bizim egemenliğimize karşı yapmaktalar. Aynı zamanda Türkiye’nin bize karşı göstermiş olduğu insani yardım noktasında ve geçmiş olduğumuz süre içerisinde çok fazla destekleri söz konusu. Aynı zamanda Yemenli vatandaşlarımız Türkiye'de bulundukları süre içerisinde çok fazla misafirperverlikle karşı karşıya kalmaktalar. Bundan dolayı da şükranlarımı arz etmek istiyorum" ifadelerine yer verdi.

"Değişik kurumlarımız arasında çok fazla iş birliği alanlarımız var"

İki devlet arasında ikili ilişkileri birlikte geliştirme noktasında her zaman gayret içerisinde olduklarını belirten Mubarak, "Zira birçok fırsatımız var. Çok fazla imkanlarımız söz konusu. Çok fazla Yemenli iş adamımız var. Türkiye'de yatırım noktasında ortaya koyacağı ve çok fazla ilişkilerimizin geliştirilmesi hem sahada hem ticari anlamdaki girişlerimizle pekiştirme yönünde çok büyük rol oynadıklarına inanmaktayım. Değişik kurumlarımız arasında çok fazla iş birliği alanlarımız var" dedi.

Muhammed Musab Gümüşer
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Mersin Lokmanoğlu, oda ve borsa temsilcileriyle sektörel sorunları değerlendirdi Mersin Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu Üyesi Cihat Lokmanoğlu, Mersin’de faaliyet gösteren oda ve borsaları ziyaret ederek sektörel sorunları ve çözüm önerilerini tartıştı. Mersin, Tarsus, Erdemli, Silifke, Anamur ve Mut’ta oda borsa başkanları ile yapılan görüşmelerde, sektör temsilcilerinin talep ve beklentileri TOBB nezdinde değerlendirilmek üzere ele alındı. Sektör temsilcilerinin TOBB’dan talep ve beklentilerini öğrenmek, sektörlerine yönelik sorunları ve çözüm önerileri değerlendirmek üzere gerçekleştirilen ziyaretlerde, Lokmanoğlu’na MDTO Sekreteryası ve TOBB Odalar Müdürlüğünden katılım sağlandı. Mersin’in merkezinde ve ilçelerde faaliyet gösteren oda ve borsaları ziyaret eden Lokmanoğlu, TOBB’un reel sektörün sorunlarına duyarlı olduğunu ve kendisine aktarılan sorun ve taleplerin TOBB’un ilgili meclislerine taşınacağını kaydetti. Lokmanoğlu, istişare programı ziyaretlerine Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) ile başladı. MTSO Başkanı Hakan Sefa Çakır ve yönetim kurulu üyelerinin katıldığı görüşmede, fuarlar konusu gündeme geldi, her il ve ilçede aynı sektörle ilgili fuarlar düzenlenmesi yerine TOBB Fuar Takvimi oluşturulurken hangi sektörün, hangi ilde daha güçlüyse o illerin tespit edilip uluslararası katılımın artırılacağı daha nitelikli fuarlar düzenlenmesi talep edildi. Görüşmede ayrıca Mersin’de yapımı tamamlanmak üzere olan Çukurova Bölgesel Havalimanı çevresinde büyük bir fuar merkezi yatırımı yapılabileceği önerisi dile getirildi. Böylelikle Mersin, Adana, Gaziantep, Konya ve Ankara’ya kadar tüm illeri kapsayacak bir oluşuma gidilebileceği değerlendirildi. Ziyarette Mersin Ana Konteyner Limanına duyulan ihtiyaç ve Kıbrıs ile Mersin arasında deniz uçak seferleri başlatılması konuları da ele alındı. Oda/borsa istişare programı kapsamında Mersin Ticaret Borsası’nı ziyaret eden Lokmanoğlu, Yönetim Kurulu Başkanı Abdullah Özdemir ile görüştü. Özdemir ile ihracatta tescil işlemlerinde yaşanan sorunlar değerlendirildi. Lokmanoğlu’nun bir sonraki durağı Tarsus Ticaret ve Sanayi Odası oldu. Meclis Başkanı Hüsnü Yağcı ile Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Fuat Togo ve Ferit Çetiner’in bulunduğu ziyarette inşaat, tekstil, akaryakıt, sigorta ve tarım sektörünün sorunları değerlendirildi. Tarsus TSO yönetimi görüşmede inşaat sektöründe girdi maliyetlerinin yüksekliğinden kaynaklanan sorunların yanı sıra finansa erişimde yaşanan sıkıntıları ve akaryakıt sektörünün artan finansman maliyetlerini dile getirdi, tarımda devlet teşviklerinin katma değeri az ürünler yerine soya ve pamuk gibi üretimi yüksek ürünlere verilmesi önerisinde bulundu. Lokmanoğlu, Erdemli Ticaret ve Sanayi Odası’nı ziyaretinde, Erdemli TSO Meclis Başkanı İsmet Topçu ve Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Sarı ile görüştü. Görüşmede Lokmanoğlu’na son yıllarda narenciye sektörünün yaşadığı sorunlar aktarıldı. Artan maliyetler nedeniyle çiftçilerin yaşadığı sıkıntıları dile getiren Erdemli TSO yöneticileri, hayvan ithalatına harcanan maddi kaynağın yereldeki hayvancılığı geliştirmeye yönelik Ar-Ge yatırımlarına aktarılmasının daha faydalı olacağını ve planlı tarım politikalarının uygulanmasına ihtiyaç olduğunu belirtti. Tarsus Ticaret Borsası’nda Mustafa Teke ve yönetim kurulu üyeleri tarafından karşılanan Lokmanoğlu’na borsalar tarafından stopaj kapsamında alınan teminat mektuplarındaki komisyon oranının düşürülmesi ve oda/borsa meclis üyeleri için vize muafiyeti sağlanması talepleri iletildi. Silifke Ticaret ve Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Nurettin Kaynar ise narenciye sektörünün sorunları ile tarım işçisi bulmakta yaşanan sıkıntıları dile getirdi. Döviz kurlarındaki mali politikanın yaş sebze ve meyve ihracatını etkilediği ifade eden Kaynar, Çeşmeli-Taşucu Otoyol yatırımının da yavaşladığını kaydetti. Mut Ticaret ve Sanayi Odası’na gerçekleştirilen ziyarette ise OSB kurulum süreci değerlendirildi. Bakanlıktan yatırım onayının alındığı ve ihale aşamasına geçildiği bilgisini veren Mut TSO Yönetim Kurulu Başkanı Şahin Sezer, Silifke-Mut Otoyolu projesine değindi. Oda borsa istişare ziyaretleri kapsamında Anamur Ticaret ve Sanayi Odası (ANTSO) da ziyaret edildi. ANTSO Meclis Başkanı İbrahim Çetinkaya, Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Tuna ve diğer temsilcilerle görüşen Lokmanoğlu, Anamur ilçesi özelinde gündemdeki sorun ve talepleri dinledi. Görüşmede balıkçı barınağı ve yat limanı için destek istendi.
Antalya Kazanın kardeşinden ayırdığı 8 yaşındaki Doruk toprağa verildi Antalya’nın Alanya ilçesinde okul çıkışı el ele tutuştuğu kardeşiyle yolun karşısına geçerken otomobilin çarpması sonucu olay yerinde hayatını kaybeden 8 yaşındaki Doruk, kılınan cenaze namazının ardından son yolculuğuna uğurlandı. Kaza, Güllerpınarı Mahallesi Şevket Tokuş Caddesi üzerinde meydana geldi. Alınan bilgiye göre, Kemal Şuberi İlköğretim Okulunda okuyan 8 yaşındaki Doruk Erdoğan ve 7 yaşındaki kardeşi Belinay Erdoğan’a okul çıkışı evlerine giderken karşıdan karşıya geçtikleri sırada F. Ü.’nün kullandığı otomobil çarptı. Kazada Doruk Erdoğan aracın altında kalıp feci şekilde can verirken, kız kardeşi çarpmanın şiddetiyle önce aracın ön kaputuna, ardından yola savruldu. Belirtilen adrese gelen sağlık ekipleri, Dorukhan Erdoğan’ın hayatını kaybettiğini belirledi. Hafif yaralanan Belinay Erdoğan ise kontrol amaçlı hastaneye kaldırıldı. Sürücü gözaltına alınırken, küçük çocuğun cenazesi Adli Tıp Kurumuna kaldırıldı. Kazada hayatını kaybeden 8 yaşındaki Doruk Erdoğan için bugün Alanya Büyükhasbahçe Camisi’nde öğle namazından önce cenaze namazı kılındı. Cenaze namazına Alanya İlçe Milli Eğitim Müdürü Yusuf Yılmaz, vefat eden küçük çocuğun babası, yakınları ve vatandaşlar katıldı. Doruk Erdoğan’ın cenazesi daha sonra Büyükhasbahçe Mezarlığı’na defnedildi.
Ankara Siyasette yenilik ödülü Prof. Dr. Zafer Şahin’e verildi Viyana merkezli Siyasette Yenilik Enstitüsü (Innovation in Politics Institute), “Siyasette Yenilik” ödülüne bu yıl Ankara Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin’i layık görüldü. Merkezi Viyana’da bulunan Siyasette Yenilik Enstitü’sünün demokrasi alanındaki “Siyasette Yenilik” ödülüne bu yıl Türkiye’den Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Ankara Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin layık görüldü. Avrupa Komisyonu ve Avrupa Konseyi’nin desteklediği ve Barselona’da gerçekleştirilen ödül töreni siyaset bilimi alanındaki uzman ve akademisyenlere bu alanda verilen en prestijli ödül kabul ediliyor. Siyasette Yenilik Ödülü bu yıl demokrasi, iklim, teknoloji, eğitim, hükümette iyileştirme, yerel kalkınma ve sosyal uyum olmak üzere 7 ayrı kategoride verildi. Kendi alanlarına katkıda bulundukları için 26 ülkeden seçilen 334 aday, Avrupa çapında bin vatandaştan oluşan halk jürisi tarafından değerlendirilerek her kategori için 10 olmak üzere 70 finalist seçildi. Ankara Kent Konseyi Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Savaş Zafer Şahin, jüri değerlendirmesinde “Siyasette Yenilik” ödülüne; şehir ve bölge planlama, siyaset bilimi ve kamu yönetimi, kamu politikaları ve katılımcılık alanlarında teori ve uygulamanın bütünleştirilmesi, yönetenlerle yurttaşlar ve sivil toplum arasında bağlar kurulması, kutuplaşma eğilimlerine karşı büyük kentlerde demokratik katılım için yeni alanlar açılması için gösterdiği uzun süreli, azimli ve yenilikçi akademik çabaları için layık görüldü. 2019 seçimlerinden sonra uzun yıllardır Ankara’da hakim kılınan çatışma ve kutuplaşma siyasetine karşı kentteki farklı kesimleri katılımcılık temelinde bir araya getirmek için kullanılan yenilikçi yaklaşımlar, 6 milyona varan büyük bir metropol kentte yaşayan yurttaşların kente aidiyetlerinin artırılması için kullanılan genel stratejiler, kurulan kent konseyinin uluslararası başarıları ve Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın bu süreçteki kesintisiz desteği ve Ankara Kent Konseyi Başkanı Halil İbrahim Yılmaz’ın başarılı yönetimi ile finale kaldı. Ankara, ödülde siyaset, sivil toplum ve akademinin örnek bir ortaklığı olarak da kabul edildi. Ödül konuşmasında Savaş Zafer Şahin; demokratik katılım için liderlik, hayal kurabilmek ve halkın katılımı üçlüsünün ayrılmaz bir bütün oluşturduğunu ve ancak bu şekilde kutuplaşmış dünyada ve toplumlarda farklılıkların ayrımcılık yapılmadan benimsenmesinin mümkün olabileceğini vurguladı. Şahin, süreçteki desteği için Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’a teşekkür ederken ödülünü tüm Ankaralılara ve demokrasi için çalışan tüm insanlara hediye etti.
Karabük KBÜ’de “Biyomimetik akıllı yılanımsı robot” geliştirildi Yenilikçi ve özgün tasarımlarla geleceğe ve teknolojiye öncülük eden Karabük Üniversitesi’nde “Biyomimetik akıllı yılanımsı robot” geliştirildi. Karabük Üniversitesi yenilikçi ve özgün tasarımlarla geleceğe ve teknolojiye öncülük ediyor. KBÜ yüksek lisans eğitim programları kapsamında “Biyomimetik akıllı yılanımsı robot” geliştirildi. Bu alanda Türkiye’de yapılan ikinci çalışma olan robot, biyolojik yılanın yaptığı hareketlerin tamamını yapabilmekle birlikte yılan tarafından yapılamayan iki hareketi de gerçekleştirebiliyor. Sahip olduğu özellikleri ile çok çeşitli sahalarda kullanılabilecek olan “Biyomimetik akıllı yılanımsı robot” üzerinde çalışmalar sürdürülerek yaygın kullanıma sunulması planlanıyor. Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Kırışık, Ankara Medipol Üniversitesi Teknoloji Transfer Ofisi Direktörü Dr. Öğr. Üyesi Cevat Özarpa ve Karabük Üniversitesi Lisansüstü Eğitim Enstitüsü Makine Mühendisliği Yüksek Lisans öğrencisi Murat Gökmen’i Rektörlük makamında ağırladı. Görüşmede Dr. Öğr. Üyesi Özarpa danışmalığında, KBÜ Makine Mühendisliği Yüksek Lisans öğrencisi Gökmen’in geliştirdiği, KBÜ Bilimsel Araştırma Projeleri Koordinatörlüğü tarafından desteklenen, “Biyomimetik Akıllı Yılanımsı Robot BİYROT 01” üzerine bilgi paylaşımı yapıldı. Rektör Kırışık, bilim merkezli bir üniversite olarak bu tür yenilikçi projeleri önemsediklerini, projenin geliştirilmesi ve kullanıma sunulması için her türlü desteği Karabük Üniversitesi olarak sunacaklarını ifade etti. Özarpa ve Gökmen da misafirperverliği için Rektör Kırışık’a teşekkür etti.
Samsun Yücel: “Dünya devletlerini tehdit eden riskler arasında dezenformasyon ilk sıralarda geliyor” Samsun’da, "Dezenformasyonla Mücadele İçin Kurumlar Arası İşbirliği Protokolü" imza töreninde konuşan Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Uzmanı Ümmühan Yücel, dünya devletlerini tehdit eden risk faktörleri arasında dezenformasyonun ilk sıralarda yer aldığını söyledi. Dezenformasyonla mücadele eğitimleri kapsamında Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Samsun Bölge Müdürlüğü, Samsun Valiliği, Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ), Samsun Üniversitesi (SAMÜ), Samsun Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü ve Samsun İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında iş birliği protokolü imzalandı. Valilik toplantı salonunda yapılan imza töreninde konuşan Samsun Valisi Orhan Tavlı, “Kurumlarımızla Dezenformasyonla Mücadele İçin Kurumlar Arası İşbirliği Protokolü’nün Samsunumuza hayırlı olmasını diliyoruz. Yalan haber, bilgi güvenliği kavramına yeni bir boyut kazandırmıştır. Dezenformasyona karşı daha az dirençli olan ve sosyal medyaya en fazla maruz kalan gençlerin farklı öğrenme yöntemlerini bir arada kullanarak bilgilendirmek ve toplumun genelinde nasıl daha sorumlu medya okuyucusu ve sosyal medya kullanıcısı olunacağı konusunda farkındalık uyandırmak, dijital mecrada dezenformasyonla mücadele etmek için imzaladığımız iş birliği protokolünün genel amacıdır. Hayırlı uğurlu olsun” dedi. “Dünya devletlerini tehdit eden riskler arasında dezenformasyon ilk sıralarda geliyor” Yalan haber ve bilgi akışının dünyadaki en büyük sorunların başında geldiğine değinen Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Dezenformasyonla Mücadele Merkezi Uzmanı Ümmühan Yücel, "Bizim merkezimiz Ağustos 2022 yılında kurulmuş, çiçeği burnunda henüz 2 yılını bile doldurmamış bir merkez. Ancak dezenformasyonla mücadele, ulusal ve uluslararası boyutta mücadele edilmesi gereken çok kıymetli, çok tehlikeli de bir alan oldu. Çünkü yapılan risk analizlerinde, dünya devletlerini tehdit eden riskler sıralamasında ilk sıralarda artık ’dezenformasyon’ geliyor. Bir bilginin yanlışlığını ortaya koymuş olsak bile onun yanlışlığının etkisinin hala devam ettiğini görüyoruz. Yapılan araştırmalar şunu gösteriyor ki, yanlış bilginin yayılma hızı doğru bilginin yayılma hızından kat ve kat daha fazla. Böylesi bir ortamda elbette hem ulusal düzeyde hem uluslararası düzeyde ancak kurumlar arası iş birliğiyle, topyekun bir mücadeleyle bu tehlike karşısında bir başarı sağlanabilir. Bu anlamda kurumlarımızla yapmış olduğumuz bu işbirliği protokollerinin bizim için çok kıymetli olduğunu ifade etmek isterim” diye konuştu. İmzalanan protokol ile birlikte iş birliği yapılan kurumlardaki gönüllü eğiticilere dezenformasyonla mücadele merkezi uzmanlarınca eğitici eğitimleri verilecek. Bu eğitimleri başarı ile tamamlayan gönüllü eğiticiler de eğitim kurumları başta olmak üzere çeşitli kurum ve kuruluşlarda dezenformasyonla mücadele farkındalık eğitimlerini verecek. Protokolü imzalayan Samsun Valisi Orhan Tavlı, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Samsun Bölge Müdürü Ebubekir Ayrancı, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yavuz Ünal, Samsun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mahmut Aydın, Samsun İl Milli Eğitim Müdürü Murat Ağar ile Gençlik ve Spor İl Müdürü Feyzullah Dereci, protokolün hayırlı uğurlu olmasını diledi.
Muğla ‘Muğla Turizm Platformu’ kuruluşu için ilk adım atıldı Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras Başkanlığında ‘Muğla Turizm Planlama ve Strateji Geliştirme Platformu’ kurulması amacıyla ilk toplantı Muğla Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde sektör temsilcilerinin katılımı ile yapıldı. Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın Platform Başkanlığını, Bodrum eski Kaymakamı ve emekli Vali Yardımcısı Cumhur Güven Taşbaşı’nın Platform Koordinatörlüğünü yapacağı ‘Muğla Turizm Planlama ve Strateji Geliştirme Platformu’ Muğla’nın sadece deniz, kum ve güneşini değil, Muğla’nın tüm değerlerini aynı çatı altında bir araya getirerek sorunları ve çözüm önerilerini ilgili kurumlar ile çözüme kavuşturacak. “Kaybedecek zamanımız yok” Muğla’nın kaybedecek zamanının bulunmadığını açıklayan Platform Başkanı Muğla Büyükşehir Belediyle başkanı Ahmet Aras, “Bizler göreve geldikten itibaren çalışmalara başlamıştık. Bu çalışmalar çerçevesinde Muğla’da bir ‘Turizm Platformu’ kurmayı planladık. Sektör temsilcilerinden, oda temsilcilerinden, turizm profesyonellerinden, aynı zamanda sivil toplum kuruluşları ve meslek odalarından teşekkül edecek bir platform. Üniversitemiz ve akademik çevreler de olacak platformumuzda. Bir danışma kurulu olarak da görev yapacak. Aynı zamanda tespit edilen bütün hususlar eğer yerel yönetimleri ilgilendiriyorsa yerel yönetimler, eğer merkezi hükümeti ilgilendiriyorsa merkezi hükümeti, ilgili bütün inisiyatifi harekete geçirecek şekilde görev yapacak bir platform olacak. Platformun koordinatörlüğünü Bodrum eski Kaymakamı ve emekli Vali Yardımcımız Cumhur Güven Taşbaşı yürütecek. Ben de platformun doğal olarak başkanlığını yapacağım. Bu platforma ve Muğla turizmine katkı yapacak bütün paydaşları aramızda görmek istiyoruz. Kaybedecek zamanımız yok bir an önce çalışmaya başlamamız lazım. Bunun için çok yakın zamanda platformumuzu oluşturup paydaşlarımızı belirleyeceğiz ve harekete geçeceğiz” dedi. “Turizm sadece deniz, kum güneşten ibaret değil” Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras, Turizm Platformunun görevinin sadece Muğla’nın deniz, kum ve güneşini değil, Muğla’yı kıyısı ve kırsalı ile bir bütün olarak ele alacağını belirterek, “Turizm sadece deniz, kum ve güneşten ibaret değil. Bunu zaten yıllardır deneyimliyoruz hep beraber. Özellikle kültür turizmi, doğa turizmi, spor turizmi, sağlık turizmi, gastronomi turizmi gibi daha çok yönlü alanda faaliyet yürütüyor turizm. Hepimiz turizmin içinden geliyoruz ve bunun farkındayız. O nedenle platformumuz sadece turizm ile ilgili değil, Muğla’nın bütün sorunları ile ilgili de tabi ki danışmanlık yapabilir. Çünkü turizm bir bütün ve altyapısından toplu ulaşımına kadar, yine mimari yapısına ve estetiğine, çevre ve ekolojik çalışmalara kadar her şey ile ilgilidir turizm. Bu nedenle turizmcilerin bizlerden beklentilerinin büyük olduğunun da farkındayız. Onların bu konudaki bütün tespitlerini masaya yatırıp çözmek, bizim yetkimizde olanları bizim çözmemiz, merkezi hükümetin veya diğer inisiyatiflerin yetkisinde olanları onların çözmesi gerekiyor. Onun için biz bütün fikirlere ihtiyaç duyuyoruz” dedi. “Muğla’yı fuarlarda bir bütün olarak tanıtmak istiyoruz” Platformun özellikle yurt içi ve yurtdışı tanıtım fuarlarında Muğla’nın bir bütün olarak tanıtımının yapılması konusunda da önümüzdeki süreçte bir çalışmasının olacağını belirten Başkan Aras, “Özellikle yurtdışı fuarlar ciddi bir maliyet getiriyor. Belediyeler veya meslek odalarımız, TÜRSAB’ımız, Otelciler Derneklerimiz ve Ticaret Odalarımız bunu karşılamakta çok zorlanıyorlar. Ben de dedim ki bir işbirliği yapalım. Biz Muğla Büyükşehir Belediyesi olarak özellikle sektörün uygun gördüğü fuarlarda yer kiralamasını yapalım, bütün ilçelerimiz için kimler katılacaksa. 13 İlçemiz var bizim ve onların da yer alabileceği bir alandan olayı bir bütün olarak tanıtabileceğimiz bir alandan yer kiralamasını Muğla Büyükşehir Belediyesi olarak ben yapayım, üzerine yerleşim veya stant tasarımlarını ilçe belediyelerimiz yapsın. Sektörümüz de oraya katılarak zaten ciddi bir efor sarf ediyor her seferinde. Onların sırtında gidiyor bu işler genelde. O nedenle bu şekilde bir destek yapalım ve hep birlikte olalım. TÜRSAB, Otelciler Deneklerimiz, Bakanlığımız, Valiliğimiz, Belediyemiz, İlçe Belediye Başkanlarımız, İlçe Kaymakamlıklarımız. Yani Muğla’da biz bu konsensüsü sağlamak istiyoruz artık. Bunun bir tezahürü en azından turizm fuarlarında olsun. Orada Muğla bir bütün olarak tanıtılacak. Bir turist fuara geldiği zaman Bodrum’u da, Kavaklıdere’yi de, Marmaris’i de, Seydikemer’i de, Dalaman, Ortaca, Köyceğiz’i de Yatağan’ı da hep bir arada görsün. Yani Stratonikeia’yı da tanısın, öbür tarafta Hyllarim’ayı tanısın, Fethiye’de gittiğinde Likya uygarlığı hakkında bilgi alsın, Xanthos’u görsün, Milas’a gittiğinde Hekatomnos’u görsün, Euromos’u görsün, Beçin’i görsün. Böyle bütüncül bir tanıtım yapalım. Bunlar tarihi açıdan ama diğer türlü tabi ki Muğla’mızın değerleri de var. Turist Muğla’ya geldiğinde sadece deniz, kum ve güneş değil, 45 dakika gitsem Stratonikeia’yı görürüm. 45 dakika gitsem başka bir yeri görürüm, Bodrum’da feribota binsem Datça Knidos’u görürüm. Bunları bu şekilde tanıtabilirsek bir bütün halinde Muğla’mızı diye düşündük” dedi.