POLİTİKA - 03 Ağustos 2016 Çarşamba 19:48

Bakan Çelik: 'Dostlarımız fırsatı kaçırdı'

A
A
A
Bakan Çelik: 'Dostlarımız fırsatı kaçırdı'

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, bazı AB üyesi ülkelerin liderlerine eleştiride bulunarak, “İsterdik ki dostlarımız Ankara’da boy göstersinler, ortak demokratik değerlerimiz adına Türkiye ile dayanışma içinde olsunlar. Bu fırsat kaçırılmıştır” dedi.

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik, Avrupa Bölgesi İş Konseyi başkanlarını kabul etti. Kabul esnasında yaptığı açıklamada savunma reformuna yönelik yapılan eleştirilere cevap veren Çelik, bu adımların devleti, hukuku ve TSK’yı korumak için atılan adımlar olduğunu söyledi. Batı’ya yönelik serzenişte de bulunan Bakan Çelik, “İsterdik ki dostlarımız Ankara’da boy göstersinler, ortak demokratik değerlerimiz adına Türkiye ile dayanışma içinde olsunlar. Bu fırsat kaçırılmıştır” dedi.

“15 Temmuz darbe girişiminin bütün o karanlık ve ağır yapısına rağmen ekonomimizin gücü de ispat edilmiştir”

15 Temmuz’un en kanlı ve en tehlikeli darbe girişimlerinden olduğunu belirten Bakan Çelik, “Usame Bin Ladin’den daha tehlikeli bir örgüt lideri ile karşı karşıyayız. Bu FETÖ adlı terör örgütünün lideri Usame Bin Ladin gibi insanlık düşmanı terör örgütü başlarının neyi hedefledikleri ve neye düşmanlık ettikleri açıkken, bunlar aynı derecede acımasız, daha da acımasız, ama bir takım kavramların arkasına saklanarak, çeşitli kripto faaliyetlerde bulunarak daha sinsi bir şekilde önümüze çıkabiliyorlar” dedi.

FETÖ örgütünün masum kavramların arkasına sığınarak kendisini gizlemeye çalıştığının altını çizen Bakan Çelik, “Bu yapı, bir terör örgütü olarak F-16’larla, tanklarla kendi milletine silah çeken bir yapı olarak ortaya çıkıyor. Demokrasimiz, hukuk devletimiz için tehlike geçmiş değil. Darbe başarılı olsaydı Türkiye’nin milli egemenliğini gayri milli bir unsur haline getirebileceği gibi, aynı zamanda iş dünyasının birikimlerine el koyacaktı. Sapık bir dini anlayış çerçevesinde Türkiye’nin laik rejimini ortadan kaldıracaktı, demokrasimizi ortadan kaldıracaktı, kendisini Mehdi zanneden bir terör örgütü liderinin hezeyanlarının hukuk devletinin yerine geçtiği maalesef sapkın bir yapıyla karşı karşıya kalacaktık. Bunun karşısında tüm kurumlarımız, başta sivil toplum örgütlerimiz olmak üzere çok sağlam duruş sergilemiştir, tabi takdirlerin en büyüğü aziz milletimize aittir” diye konuştu.

FETÖ’nün çeşitli faaliyetleri olduğunu belirten Bakan Çelik, bu örgütün Türkiye’nin imajını yurt dışında sarsmaya çalıştığını söyledi. Bakan Çelik, “15 Temmuz darbe girişiminin bütün o karanlık ve ağır yapısına rağmen ekonomimizin gücü de ispat edilmiştir. Halen bütün bu savrulma içerisinde bile piyasa dostu ekonomik faaliyetler ve hükümet etme anlayışı aynı şekilde korunmaktadır. Cumhurbaşkanımız yatırımcılarla bir araya geldi, bu mesajları verdi. Türkiye dünya ekonomisi ile entegre olmuş dışa açık bir ülke olarak yoluna devam etmektedir” şeklinde konuştu.

“Buradan demokrasimizi daha da güçlendirerek çıkacağız”

Darbe girişiminin amacının Türkiye’yi içe kapatmak ve dış politika reflekslerinden koparmak olduğunu kaydeden Çelik, “Türkiye’nin dünya ile ilişkilerini bozmak olduğu, Türkiye’nin dünyaya sırtını dönmüş bir ülke haline gelmesini arzu ettiğini biliyoruz ve buna müsaade etmeyeceğiz. Müttefiklik ilişkilerimizi daha geliştireceğiz ve demokrasimizi daha kuvvetlendireceğiz. Dünya ile entegrasyonumuzu daha da arttıracağız, buradan demokrasimizi daha da güçlendirerek çıkacağız. Demokratik değerler bakımından Avrupa Birliği ile ilişkilerimiz açısından da yeni bir sayfa açılması gerekir. Çünkü paylaştığımız ortak demokratik değerler ve ortak demokratik idealler adına halkımızın göstermiş olduğu bu direniş herkes tarafından takdirle karşılanmalı ve ayakta alkışlanmalıdır. Ortak değerlerimiz adına ortaya çıkan bu tablo, Türkiye’nin demokratik değerlere ve ideallere sokaktan başlayarak devletin her kademesine, özellikle de sivil toplum merkezli olarak ne kadar sahip çıktığını göstermiştir. Türkiye’nin ne kadar merkezi bir rol oynadığı öteden beri görülmüştür” ifadelerini kullandı.

“Tüm bunlar demokrasimizin lehinedir”

“Avrupa’nın Türkiye’deki demokrasi direnişinden kendisine yeni bir vizyon çıkartması için bu bir fırsattır” diyerek Avrupalı bazı siyasetçilere mesaj veren Bakan Çelik, darbe girişiminin artçı sarsıntıları için demokrasi ve hukuk devletini kararlılıkla koruyacaklarının altını çizdi. Terör örgütü mensuplarını yerleştikleri devlet kurumları ve STK’lardan kazıyacaklarını kaydeden Bakan Çelik, savunma reformu konusunda atılan adımların hepsinin AB standartlarına uygun olduğunu belirtti. Bakan Çelik, “Bunların hiçbirisi üç beş kişinin oturarak aldığı kararlar değildir. Bazı psikolojik propaganda araçları söz konusu oluyor. Ordumuzun içinde bir takım darbecilerin ortaya çıkması ve bunun önlenmesi konusunda nasıl adım atılacağı konusunda öneride bulunmayanlar, bu darbeler karşısında seyirci kalmış olanlar, savunma reformlarını eleştiriyorlar. Emir komuta zincirini bozan, kanserojen unsurlar sokan bu darbe teşebbüsleridir. Savunma reformlarına neden ihtiyaç duyuluyor, emir komuta zinciri bozuluyor gibi yaklaşımlar son derece yanlıştır. Demokrasimizi, hukuk devletimizi ve TSK’yı korumak için bu adımlar atılıyor. Tüm bunlar demokrasimizin lehinedir. Bunlar Türkiye’nin demokrasisini ve güvenliğini kaliteli hale getirmek bakımından atılan adımlardır” dedi.

“İsterdik ki dostlarımız Ankara’da boy göstersinler”

“İsterdik ki dostlarımız Ankara’da boy göstersinler, ortak demokratik değerlerimiz adına Türkiye ile dayanışma içinde olsunlar. Bu fırsat kaçırılmıştır” diyen Bakan Çelik, bazı AB üyesi ülke liderlerinin açıklamalarının vizyonsuz olduğunu söyledi. Bakan Çelik, “Bir Avrupa demokrasisi ve tarihi boyunca bir Avrupa ülkesi olmuş olan ülkemizin müzakere sürecindeki reformları sürecektir. Vizyonsuz yaklaşımların ya da Türkiye’nin ilerleme sürecini engellemeye yönelik bir takım adımların Avrupa içinde değerlendirilmesi ve yüzleşilmesi gerekmektedir. Önümüzde net bir tablo var. Türkiye’yi içe kapatmak isteyenlerin bu teşebbüslerine teslim olmayacağız” diye konuştu.

15 Temmuz darbe girişiminden sonra toplumda yaşanan birliktelik üzerine konuşan Bakan Çelik, “Toplum seçkinlerin, siyasi elitlerin uzun zamandır tartıştığı bir toplumsal sözleşmeyi kendiliğinden yazmaya başlamıştır. Bütün hayat tarzlarına saygı gösterilmesi ve korunması, demokrasinin bütün unsurlarının eşit muamele görmesi, toplumun bütün kesimlerinin dışlanmadan, herkesin ev sahibi, herkesin birinci sınıf sayıldığı yeni bir toplumsal diyalog aşamasına geçilmesi gibi çok önemli gündem maddelerinin toplum tarafından hayata geçirildiğini görüyoruz” şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Nevşehir NEVÜ’de ’Uluslararası Çin Dili Günü’ etkinliği düzenlendi Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi’nde (NEVÜ) Fen Edebiyat Fakültesi Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölümü Çin Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı, Çin Kültür Kulübü ve Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği iş birliği ile ’Uluslararası Çin Dili Günü’ etkinliği düzenlendi. NEVÜ Vali Şinasi Kuş Kültür ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe; NEVÜ Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin, Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Zhou Meifen, NEVÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Özlem Fındık, Fen Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ensar Çetin, Çin Dilli ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Sema Gökenç Gülez, Çin Dili Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Fatma Ecem Ceylan, üniversitenin akademik ve idari personeli ile öğrenciler katıldı. Doğu Dilleri ve Edebiyatları Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Sema Gökenç Gülez, 20 Nisan’ın UNESCO tarafından 2010 yılında 6 resmi dilden biri olan ‘Çin Dili’ olarak ilan edildiğini ve ilan edilen bugün ile insanların bugün hakkında ilginç bilgileri edinmelerine, tarihlerini ve kültürlerini daha iyi anlamalarının amaçlandığını söyledi. Dilin kültürün taşıyıcısı olduğunu ve kültürün dil ile bağlantılı olduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Sema Gökenç Gülez, ülkeler arasındaki iş birliğinin dilden, tarihe saygıdan geçtiğini belirtti. Gökenç Gülez; "Dünyada ana dil olarak en çok konuşulan dillerden biri olan Çince kendine has özellikleri olan bir dildir. Çin yazısı ve Çin dilinin içerisinde, Çin’in zengin kültürünü görmek mümkündür. Bizlerde bugün hazırladığımız gösterilerle sizlere Çin’in ve Çin dilinin kapısını aralıyor ve Çin kültürünü ve Çin dilini keşfetmeyi arzuluyoruz. Desteklerinden ötürü Rektörümüz Prof. Dr. Semih Aktekin’e, Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Zhou Meifen hanımefendiye teşekkürlerimi sunuyorum” diye konuştu. Çin Dili Ana Bilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Fatma Ecem Ceylan, 2021 yılından itibaren kurulan Çin Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı öğrencilerinin katılmış olduğu Çince Köprüsü Yarışması, kompozisyon, şiir, şarkı ve kaligrafi gibi uluslararası yarışmalarda elde ettiği başarılara değindi. Rektörümüzün destekleriyle 3 öğretim üyesiyle ve 30 öğrencimizle eğitim - öğretime başlayan anabilim dalımızda bu yıl 4 öğretim üyesi, 2 yabancı öğretim görevlisi ve 99 öğrencinin bulunduğunu vurgulayan Dr. Öğr. Üyesi Fatma Ecem Ceylan, bu süreçte ana bilim dalının ilk kuruluşundan itibaren desteklerini esirgemeyen Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliğine de şükranlarını sunduğunu belirtti. Açılışta konuşan Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Zhou Meifen, “İlk kez geldiğim Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi’nin bölgenin tarihi ve doğal dokusunu tema alan fiziki yapılanmasına hayran kaldığımı belirtmek isterim. Bugün düzenlenen bu etkinliğin teması Çin ve Türkiye arasında medeniyetler köprüsü kurmaktır. Çin halkı her zaman barışı seven bir millettir ve tüm uluslarla birlikte uyum içerisinde olduğu ve dünyanın birlik içerisinde olduğu daha iyi bir dünya fikrini savunmaktadır. Türkler de aynı şekilde. Çin ve Türkiye uzun geçmiş yılları olan ve iki kadim medeniyettir. Medeniyetlerin de ilerlemelerine önemli katkılarda bulunmuşlardır. Dil medeniyetlerin taşıyıcısıdır ve birbirimizin dilini öğrenmek birbirimizin tarihini ve kültürünü daha iyi anlamamıza yardımcı olabilir. Bu aynı zamanda iki ülke arasında dostluğu pekiştirir. Sizler de öğrenciler olarak Çinceyi öğrenmeyi önemsiyorsunuz, bu açıdan Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği olarak sizlere daha fazla destek vermeye devam edeceğiz” dedi. Türkiye’deki üniversiteler arasında sayılı Çince bölüme sahip üniversite olarak ulusal ve uluslararası etkinliklere büyük önem verdiklerini söyleyen Rektör Prof. Dr. Semih Aktekin ise; "UNESCO tarafından diller arasında başlıca diller tespit edilmiş ve bunlarda arasında Çin dili de kadim kültürüyle dünyanın eski dilleri arasında yer almakta. Dolayısıyla bu çerçevede Türkiye’de sayılı Çince bölümlerine sahip üniversite olarak böylesi önemli bir etkinliğe ev sahipliği yapmaktan dolayı ayrıca mutluluk duyduğumuzu belirtmek isterim. Kadim medeniyetlere ev sahipliği yapmış Kapadokya’nın merkezinde bulunan üniversitemizi uluslararası kültür, sanat ve turizmde Kapadokya’ya yakışır bir hale getirmek için her türlü çalışmaları gerçekleştiriyoruz. Bu çerçevede de Çin Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı’nı açmak için eksik hocalarımızı tamamlamakla birlikte YÖK’e başvurarak bölümümüzü açtık. Bu sene üçüncü dönemi olan bu bölümümüz ve öğrencilerimiz ulusal ve uluslararası düzeyde katıldıkları tüm yarışmalarda üniversitemizi en iyi şekilde temsil ederek önemli başarılar elde ettiler. Üniversite olarak Çin’de bulunan üniversitelerle de ikili iş birlikleri yürütüyoruz ve bu ilişkilerimizi geliştirmeye yönelik Çin Halk Cumhuriyeti Büyükelçiliği ile görüşmelerimiz devam etmekte. Bizim Türk medeniyetinde olduğu gibi Çin medeniyeti de kadim bir kültüre sahip. Bu kültürün tarihini, sanatını ve coğrafyasını bilmek aynı zamanda insanlık tarihinin önemli bir kısmını bilmek demek. Bu anlamda üniversitemizin Çin Dili ve Edebiyatı Bölümü bundan sonra da önemli ve güzel başarılara imza atacak. Bu bölüm dışındaki öğrencilerimize de farklı kültürleri öğrenmeleri açısından kütüphanemizin zengin kaynaklarından faydalanmalarını tavsiye ediyorum. Böylelikle başka ülkelerin tarihini, kültürünü ve dilini öğrenmeniz sizlerin kariyer hayatına ve ufkunuzun gelişmesine büyük ölçüde katkıda bulunacaktır” diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından öğrenciler Çin dili ve kültürüne dair şarkı, şiir, dans, kaligrafi, dövüş sanatı gösterisi ve geleneksel Çin Kıyafetleri Defilesi’nin yer aldığı etkinlikler gerçekleştirdi. Aynı zamanda Çin kültürüne dair geleneksel el sanatları, Çin kaligrafisi, yeşil çay ikramı, Çin burçları, Çince dövme gibi faaliyetlerin sergilendiği etkinlik çerçevesinde çeşitli yarışmalar da düzenlenirken, yarışmalarda birinci olan öğrenciler hediyelerini NEVÜ Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin, Çin Halk Cumhuriyeti Ankara Büyükelçiliği Kültür Müsteşarı Zhou Meifen ve Çin Dilli ve Edebiyatı Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Sema Gökenç Gülez’den aldı.
Denizli Sözünü tutan CHP Lideri Özel, büyükşehir belediyesine kırmızı motosikletle gitti Denizli’de kazandıkları belediyelere ziyaret ve tebrik etmeye gelen CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İl Başkanının seçim sürecinde verdiği söz üzerine il binasından Denizli Büyükşehir Belediyesine kadar kırmızı motosiklet ile geldi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, 31 Mart seçimlerinden zaferle çıkan belediye başkanlarını tebrik etmek amacıyla Denizli’ye geldi. Genel Başkan Özel’in Denizli’de ilk durağı CHP İl Başkanlığı oldu. CHP Lideri Özgür Özel, 31 Mart Mahalli İdareler Genel Seçimleri öncesi Denizli Büyükşehir Belediyesi seçimlerini partisinin kazanması durumunda CHP Denizli İl Başkanı Ali Osman Horzum’a söz verdiği üzere kırmızı motosiklet ile belediye binasına geldi. Vatandaşların yoğun sevgi gösterileri arasında Delikliçınar Meydanı’ndan giriş yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nu ziyaret ederek çalışmalarında başarılar diledi. 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri’nden önce Denizli’de gerçekleşen mitingde CHP İl Başkanı Ali Osman Horzum’un “Büyükşehir Belediyesini kazanmamız halinde meydanda kırmızı motosiklet ile tur atacağım” sözleri akıllara geldi. İl Başkanı Horzum’un bu sözleri üzerine Genel Başkan Özel, Büyükşehir Belediyesine motosiklet ile geldi. Kapıda daire başkanları ve personel ile selamlaşan Başkan Özel, daha sonra başkanlık makamına geçerek Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu’nu tebrik etti.
Muğla Marmaris’te bir kadını bıçaklayarak öldüren şahıs adliyeye sevk edildi Muğla’nın Marmaris ilçesinde 35 yaşındaki İlknur Çetin, erkek arkadaşı olduğu iddia edilen bir şahıs tarafından bıçaklanarak hayatını kaybederken, ayağı kırık ve alçıdayken olayı gerçekleştiren ve polis ekipleri tarafından kaçtığı motor ile yakalanıp gözaltına alınan A.İ.K. emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Olay, dün sabah saatlerinde bir otelde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, erkek arkadaşı olduğu iddia edilen A.İ.K. (38), İlknur Çetin’in iş yerine gelerek Çetin’i konuşma bahanesi ile dışarı çağırdı. Çetin’in dışarı çıkması ile kadına saldıran A.İ.K., birden fazla yerinden ölümcül darbeler ile kadını bıçaklayarak ağır yaraladı. Olayı görenler durumu 112 Acil Çağrı Merkezi’ne bildirdi. İhbar üzerine bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri yaptıkları kontrollerde Çetin’in hayatını kaybettiğini tespit etti. Olayın ardından geldiği motora binerek olay yerinden kaçan A.İ.K. ise polis ekipleri tarafından yakalanarak gözaltına alındı. Ayağı kırık şekilde saldırmış Saldırgan A.İ.K.’nin bir ayağının kırık olduğu ve platin takılı olduğu halde Çetin’in iş yerine gelerek olayı gerçekleştirdiği bilgisine ulaşılırken, ayağı alçıda olan şahıs emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.
Kastamonu Devlet desteği ile kuruldu: Kadınlar modern serada üretime başladı Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde Kaymakamlık tarafından Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın destekleriyle kurulan serada kadın kooperatiflerine üye kadınlar, üretime başladı. Serada üretilen ürünler kadınların ekonomik kazanç elde etmelerini sağlayacak. Kastamonu’nun İnebolu ilçesinde, İnebolu Kaymakamlığı ve Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın (KUZKA) iş birliğinde yürütülen “Serada Üreten Kadınlar” projesinde desteklenen kadın kooperatiflerine üye kadınlar, serada ekim yaptı. İnebolu Kaymakamlığı tarafından ilçede kurulumu gerçekleştirilen seralarda günlerde çilek fidesi dikildi. Akabinde kadın kooperatiflerine üye kadınlar, topraklı alanda da domates, fasulye, biber ve salatalık fidesini toprakla buluşturdu. Yetiştirilecek ürünlerin satışından elde edilecek gelirle, kadınların ekonomik gelir elde etmesi sağlanacak. Aynı zamanda verilecek modern tarım eğitimleri ile ilçedeki çiftçilerin üretim kapasitesini arttırması sağlanacak. İnebolu Kaymakamı Ahmet Vezir Baycar, Kastamonu Orman Bölge Müdürü Fahri Sönmezoğlu ile İlçe Tarım ve Orman Müdürü Hülya Karaaslan, serada fide dikimi yapan kadınları ziyaret etti. Ziyarette kadınlarla bir süre sohbet eden Kaymakam Baycar, İnebolu’da üretim yapmak isteyen her kadını eğiterek üretime kazandırmayı hedeflediklerini söyledi. "Tarıma elverişli arazinin az olması seraya olan rağbeti arttırıyor" Proje çerçevesinde ilk aşamada yaklaşık 2 dönümlük bir seranın kurulduğunu söyleyen Kaymakam Baycar, “İnebolu, Kastamonu’da sera potansiyeli en fazla olan ilçemizdir. İnebolu, 650’ye yakın sera ile iştigal eden ve 115 bin metrekare sera alanımız buluyor. Kastamonu’nun tarıma elverişli arazisinin az olması seraya olan rağbeti arttırıyor. Çünkü başka hububat noktasında herhangi bir tarım yapacak alan kıtlığımız var. Dolayısıyla da serada da ciddi bir verimlilik var. Vatandaşlarımızın geleneksel olarak böyle bir eğilimi var ve serada pazarlama sıkıntısı yaşanmıyor. Gerekse İnebolu’da köylü pazarında gerekse yerel marketlerde gerek ise İstanbul’daki İnebolu pazarında satışları çok kolay oluyor” dedi. "Bu seramızı 2 milyon 500 bin liraya mal ettik" KUZKA’nın destekleriyle İnebolu’da sera kurulumunu tamamladıklarını söyleyen Kaymakam Baycar, “Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı tarafından desteklenen İnebolu Seracılık Projemizin son aşamasına geldik. İnebolu’da kurduğumuz kadın kooperatiflerimizle birlikte topraklı kesimdeki üretimde bugün son aşamasını da gerçekleştirdik. Topraklı kesime biber, domates, salatalık ve fasulye ekimlerimizi yaptık. Kadın kooperatifindeki üyelerimizle birlikte bu ekimleri gerçekleştirdik. Bundan yaklaşık 2 hafta öncesinde de topraksız kesime çileklerimizi ekmiştik. Çileklerimiz şu anda çiçek açtılar. İnşallah iki veya üç hafta içerisinde artık çilek toplama aşamasına geleceğiz. Artık iki yılın burada emekleri bulunuyor. Bu seramızı 2 milyon 500 bin liraya mal ettik. Kuzey Anadolu Kalkınma Ajansı’nın ve Sayın Valimizin Özel İdareden destekleriyle bu seranın kuruluşunu gerçekleştirdik. Bugün ki bütçe ile 67-70 milyon liraya yapacağımız bir tesis var. Buradaki amacımız modern tesis yöntemlerini kullanmak. Toprak analizi olmak üzere, modern sulama, gübreleme yöntemlerini İnebolulu çiftçilerimize rehberlik niteliğinde bir uygulama kazandırıp, uygulama tarım serası alanına dönüştürmek. Çiftçilerimize aynı zamanda eğitim de veriyoruz. Burada da pratik eğitimi de gerçekleştireceğiz. Tarım Müdürlüğümüzden ziraat mühendislerimiz yaklaşık 2 aydır teorik eğitimler veriyorlar. Uygulamalı seracılık eğitimini de başlatacağız” diye konuştu. "Kadınların ekonomik değer elde etmelerini hedefliyoruz" “Tarım İnebolu” adı altında bir marka oluşturmak için çalışma başlattıklarını ifade eden Kaymakam Baycar, “Aynı zamanda Tarım İnebolu diye bir marka oluşturuyoruz. Pazarlama stratejilerini de belirleyip kadınların biraz daha ekonomik değer elde etmelerini hedefliyoruz. Buradaki konteynerlerde paketleme makineleri de olacak. Bu şekilde hem İnebolu pazarında hem de İstanbul’daki köy pazarında satışını sağlayacağız. Kadın kooperatiflerimize ve ilçemize seramızın hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.