EKONOMİ - 28 Aralık 2021 Salı 11:17

Bakan Dönmez: '2022, bor madeninin yılı olacak'

A
A
A
Bakan Dönmez: '2022, bor madeninin yılı olacak'

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, dünya bor pazarında lider olan Türkiye’nin 2021 yılında bor üretiminde ve ihracat satışında rekor kırdıklarını belirterek, “Toplamda 2,6 milyon tonluk bor ürünleri satışı yaptık. Buradan da 1 milyar doların üzerinde bir satış rakamı elde ederek rekor kırdık. 2022, bor madeninin yılı olacak. Sıvı bor atıklarından ürettiği lityum bunun en güzel örneği” dedi.

Dünya bor piyasasının yüzde 62’sine sahip olan Türkiye’de, bor madeninden daha fazla katma değer elde etmek için atılacak adımlar, Eti Maden Genel Müdürlüğü ev sahipliğinde düzenlenen Bor Çalıştayı'nda ele alındı. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez’in de katıldığı çalıştaya, çok sayıda sektör ve üniversite temsilcisi katıldı.

Bakan Dönmez burada yaptığı konuşmasında, lineer ekonominin üretim-tüketim dengesindeki klasik çizgisel ekonomik kurallarının geride bırakıldığını belirterek, üret-tüket-yeniden üret çizgisindeki döngüsel ekonominin kuralları ve buna bağlı olarak gelişen yeni teknolojilerin deneyimlendiğini ifade etti.

Bakan Dönmez: '2022, bor madeninin yılı olacak'

“Yüksek teknoloji ürünlerde, batarya teknolojisinde kullanılan lityum üretimi yerli mühendislerimizin gayretiyle başladı”

Mühendislerin üretkenlikleri ile ön plana çıkması kapsamında, benzer bir durumun bor cevherinde de yaşandığına dikkati çeken Bakan Dönmez, “Bor atıklarından yerli lityum üretilmesi projemiz buna güzel bir örnek teşkil ediyor. Dünyada hem pazar hem de rezerv açısından lider olduğumuz bor madeninde uç ürün ve yüksek teknoloji adımlarımızın sonuçlarını almaya başladık. Özellikle yüksek teknoloji ürünlerde batarya teknolojisinde kullanılan lityum üretimi de yerli ARGE mühendislerimizin gayretiyle başladı. Artık çıtayı sadece üretimle, ihracat rakamlarıyla belirlemek bize yetmez. Enerji teknolojilerinde özelde de bor teknolojilerinde artık dünya markası olacak işleri ortaya koymak istiyoruz” diye konuştu.

Bor cevheri kapsamında, Türkiye’nin, kendi teknolojisi ile farklılaşabileceği bir alan olduğuna vurgu yapan Bakan Dönmez, “Bugün Eti Maden’in sıvı bor atıklarından ürettiği lityum bunun en güzel örneklerinden biri aslında. Lityum karbonatın lityum iyon batarya üretiminde kullanılması için Aspilsan ve Aselsan ile de iş birliği protokolü imzaladık. Yerli lityum inşallah yerli teknolojinin güç kaynağı olacak” dedi.

“Bordaki katma değeri 100 katına kadar çıkaracağız”

Bakan Dönmez, bor karbür tesisinin inşasının bitmesine bir yıldan az bir süre kaldığını ifade ederek, “İnşallah 2022’nin sonlarına doğru bor karbür tesisimizi tamamlayacağız ve ilk performans testlerini yapıp devreye alacağız. Yapılacak olan bu tesisle bordaki katma değeri 100 katına kadar çıkaracağız” diye konuştu.

“Toplamda satılan 2,6 milyon tonluk bor ürünleri ile 1 milyar doların üzerinde bir satış rakamı elde ederek rekor kırdık”

Bakan Dönmez, dünya bor pazarında Türkiye’nin lider konumda olduğuna dikkati çekerek, şunları söyledi:
“2021 yılında pandemi koşullarına rağmen bor üretiminde ve ihracat ve satışında rekor kırdık. 2,5 milyon tonu ihraç olmak üzere, toplamda 2,6 milyon tonluk bor ürünleri satışı yaptık. Buradan da 1 milyar doların üzerinde bir satış rakamı elde ederek rekor kırdık. Bugün bor piyasasının yüzde 62’sine sahibiz ancak bunlar bizim için yeterli mi? Hayır. Dünya artık daha çok üretenlerin değil, daha akılcı üretim yapanların dünyası. Az önce bahsettiğim değer katmak, yeni bir anlayış inşa etmek teknoloji geliştirme adına atılan adımlardan sonra ortaya çıkacak. Eti Maden bu yolda önemli adımlar atıyor. Bor cevherinin özüne ar-ge ve inovasyonu yerleştiriyor.”

“2022, bor madeninin yılı olacak”

Bakan Dönmez, teknoloji ile büyümekten ve geleceği teknolojiyle şekillendirmekten bahsederken doğayı ve yeşil döngüyü kucaklayan bir sistemi de inşa ettiklerini belirterek, “Her zaman altını çizdiğimiz bir husus var. Doğaya rağmen değil, doğayla birlikte büyüyen, etrafına değer katan bir madencilik anlayışına sahibiz. 2022, bor madeninin yılı olacak. 2022 bor cevherinin daha fazla uç ürüne dönüştüğü bir yıl olacak. Bor karbür tesisimiz devreye girecek” dedi.

Açılış konuşmalarının ardından Eti Maden Genel Müdürü Serkan Keleşer, Bakan Dönmez’e hediye takdim etti. Çalıştay toplu hatıra fotoğrafı çekilmesinin ardından oturumlarla devam etti.

Mustafa Cenik - Yunus Özkan
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Mıhlama için izdiham: Süleymanpaşa’da 1 tonluk lezzet seli Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde düzenlenen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali’nin ilk gününde yaklaşık 1 ton mıhlama kısa sürede tükenirken, etkinlik alanında zaman zaman izdiham yaşandı. Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde Karadenizliler Derneği tarafından organize edilen 2. Hamsi ve Mıhlama Festivali, ilk gününden yoğun ilgi gördü. Festival kapsamında vatandaşlara yaklaşık 1 ton mıhlama ikram edilirken, lezzetten tatmak isteyenler erken saatlerden itibaren etkinlik alanına akın etti. Kazanlarda hazırlanan mıhlama karıştırılırken ortaya çıkan görüntüler adeta görsel şölene dönüştü. Mıhlama dağıtımı öncesinde oluşan uzun kuyruklar dikkat çekerken, dağıtımın başlamasıyla birlikte kalabalık zaman zaman kontrolden çıktı, yoğunluk üst seviyeye ulaştı. Oluşan kalabalık nedeniyle festival yetkilileri, hazırlanan mıhlamanın yetip yetmeyeceği konusunda endişe yaşadı. İzdiham havadan görüntülendi Mıhlama için oluşan metrelerce kuyruk ve kalabalık, dron ile görüntülendi. Havadan çekilen görüntülerde, etkinlik alanındaki yoğunluk net şekilde gözler önüne serildi. Festivalin ilk günü, yoğun katılım ve renkli görüntülerle hafızalara kazındı. "6 bin kişiye mıhlama dağıtacağız" Tekirdağ Karadeniz İlleri Kültür, Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Muharrem Akyüz, "Hamsi ve Mıhlama festivalimizin bugün ikinci günündeyiz. Arkamda görüyorsunuz izdiham oluştu. Bu daha ikinci gün mıhlama dağıtımı. Sağ olsun Süleymanpaşalılar bizlere tevazu gösteriyorlar. Bizi çok memnun ettiler ve çok kalabalık oldu. Mıhlama yetecek mi yetmeyecek mi bunun endişesi içerisindeyiz. Katılan herkese çok teşekkür ediyorum. 6 bin kişilik mıhlama hazırladık, 6 bin kişiye ücretsiz mıhlama dağıtacağız. Yarın da 10 bin kişiye ücretsiz hamsi dağıtacağız" dedi.
Ankara Yoğurt, ayran, turşu gibi ürünler 2026’da gıda trendleri arasında Türk mutfak kültüründe önemli bir yere sahip olan yoğurt, ayran ve turşu gibi ürünlerin tüketim trendinin arttığını belirten Beslenme ve Diyet Uzmanı Sena Nur Doğan, "İnsanlar bu gıdaları artık yalnızca sindirim için değil, bağışıklık, ruh hali ve enerji üzerindeki etkileri nedeniyle tercih ediyor; böylece kültürel tarifler modern dokunuşlarla yeniden popülerleşiyor" dedi. Bireylerin artık yalnızca beslenmeye değil sağlıklarını korumaya, yaşam kalitesini artırmaya, zihinsel ve bedensel dengeyi sağlamaya ve çevre bilinciyle hareket etmeye odaklandığını vurgulayan Medicana International Ankara Hastanesi Feel Well Beslenme ve Yaşam Tasarımı bölümü Diyetisyen Sena Nur Doğan, 2026 yılına nostaljik tatlar ve geleneksel pişirme tekniklerinin damga vuracağını söyledi. Proteinin beslenmenin merkezindeki yerini daha da sağlamlaştıracağına belirten Diyetisyen Sena Nur Doğan şu bilgileri paylaştı: "Bu yılın en güçlü sağlık temalarından biri bağırsak sağlığı. Mikrobiyom dostu ürünler, prebiyotik lifler, fermente gıdalar ve doğal probiyotik içeren seçenekler giderek daha fazla tercih ediliyor. Yoğurt, ayran, turşu gibi kültürümüzde var olan gıdalar modern beslenme trendlerinin yıldızı haline geliyor. 2026’da sağlıklı beslenme ‘yasaklar’ üzerinden ilerleyen katı bir sistem olmaktan çıkıyor. Yerini; tat duyusunu tatmin eden, dokularla oynayan, nostaljik lezzetleri modern yorumlarla yeniden sunan bir beslenme kültürü alıyor. Fermente gıdalar, bakliyatlar, ev yapımı soslar, eski pişirme teknikleri ve yerel malzemelerle hazırlanan yemekler güçlü bir geri dönüş yapıyor." Sığır yağı talebi artıyor Sığır yağının raflarda daha sık görüleceğini aktaran Diyetisyen Sena Nur Doğan, "Bir zamanlar geleneksel yemek pişirmenin temel unsurlarından biri olarak yüksek dumanlanma noktası ve zengin aromasıyla değer verilen sığır yağı, alternatif yağ arayışındaki tüketiciler tarafından yeniden keşfediliyor. Ancak sığır yağı doymuş bir yağdır. Yüksek doymuş yağ alımı, kalp ve damar hastalıkları riskiyle ilişkilidir; bu nedenle az miktarda tüketilmesi en sağlıklısıdır" ifadelerini kullandı. Proteinli içecekler daha da popülerleşiyor İçeceklerin artık yalnızca bir tamamlayıcı değil, başlı başına fonksiyonel bir ürün haline geldiğini ifade eden Diyetisyen Sena Nur Doğan sözlerini şöyle sürdürdü: "Elektrolit destekli sular, proteinli içecekler, prebiyotik içeren soğuk çaylar, mantar özleri ve zihinsel dengeyi hedefleyen bitkisel karışımlar her zamankinden daha popüler. Tüketici, içtiği her ürünün kendisine ne sağladığını bilmek istiyor. Bu durum, üreticileri daha sade içeriklere, daha net amaçlara ve daha şeffaf etiketlere yönlendiriyor. Günümüz gıda trendleri, sağlıklı beslenmenin yalnızca makro ve mikro besin dengesiyle sınırlı olmadığını; keyif, sürdürülebilirlik, duygusal iyilik hali, kültürel bağlar ve pratik yaşamla uyumlu bir bütünlük sunması gerektiğini gösteriyor. 2026; bedeni besleyen, zihni destekleyen ve gezegene saygı duyan daha bütüncül bir beslenme yılı olacak."