GÜNDEM - 27 Kasım 2022 Pazar 13:36

Bakan Dönmez: 'Doğal gazda dışa bağımlılığımız yüzde 70’e inecek'

A
A
A
Bakan Dönmez: 'Doğal gazda dışa bağımlılığımız yüzde 70’e inecek'

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez, “Neredeyse tamamında dışa bağımlı olduğumuz bir üründe Karadeniz gazı devreye girdiği zaman ve tam üretime geçtiğimizde toplam tüketimin yüzde 25-30’luk kısmını artık kendi gazımızı kullanıyor olacağız. Doğal gazda dışa bağımlılığımız yüzde 70’e inecek“ dedi.

Bakan Dönmez, katıldığı bir televizyon programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
“Türkiye’nin birçok yerden gaz tedarik edebilen nadir ülkelerden birisi olduğunu belirten Dönmez, “Gaz tedariki konusunda cazibe merkezi haline geldik. ABD’den Körfez ülkelerine, hatta nadir olmakla birlikte Asya Pasifik kaynak noktalarına varıncaya kadar tedarik edebiliyoruz. Böyle baktığımızda yaklaşık 15 farklı ülkeden gaz tedarik ediyoruz. Bu bir dağıtım merkezi ve ticaret merkezi olmak için yeterli bir kaynak dağılımını içeriyor” ifadelerini kullandı.

Yaklaşık, 6 milyar metreküplük doğal gaz deposu olduğunun bilgisini veren Bakan Dönmez, 2 yıl içerisinde bu rakamın 10 milyar metreküpe çıkacağını söyledi. Gaz merkezi olduktan sonra başka ülkelerin boru hatlarıyla gazlarını Türkiye’ye göndermek isteyeceklerinin altını çizen Dönmez, bu yönde istek olduğunu dile getirdi.
“Bulunduğumuz bölgede bir enerji krizi de yaşanıyor, aslında Türkiye burada önemli bir aktör olabilir”
Şubat ayının başında İstanbul’da bir uluslararası gaz konferansı düzenlemeyi düşündüklerini vurgulayan Bakan Dönmez, “Hem kaynak ülkelerin, tedarikçilerin bakanları ve önemli temsilcileri olacak hem de talep tarafının temsilcileri. Bütün konuları enine-boyuna tartışmış olacağız. Türkiye, Ukrayna ve Rusya arasındaki savaştan kaynaklı olarak son derece dengeli bir politika yürütüyor. Sayın Cumhurbaşkanımız, meselelerin çözümü için her iki tarafla da rahatlıkla görüşebiliyor. Biz sadece kendi tedarikimiz için değil Afrika’da, Avrupa’da, Asya’da birçok ülkenin gıdaya erişimi açısından da önemli bir rol üstlenmiş olduk. Bunu niçin enerji için de yapmayalım? Çünkü bugün içinde bulunduğumuz bölgede bir enerji krizi de yaşanıyor, aslında Türkiye burada önemli bir aktör olabilir” dedi.

Doğu Akdeniz’de keşif yapan İsrail ve Mısır gibi ülkelere gaz merkezi projesinin hayata geçirildikten sonra gazlarını Türkiye’ye getirip burada pazarlayabileceklerini ilettiklerini bildiren Bakan Dönmez, “Bu pazar şeffaf ve güvenilir olacak. Hem arz tarafının hem de talep tarafının haklarını koruyacak şekilde bir piyasanın oluşması için elimizdeki tüm enstrümanları sonuna kadar kullanacağız” diye konuştu.

“Doğal gazda dışa bağımlılığımız yüzde 70’e inecek”

Bakan Dönmez, Karadeniz gazında işlerin plana uygun olarak gittiğine dikkati çekerek şunları söyledi:
“İnşallah, bir aksilik olmazsa da Cumhuriyetimizin yüzüncü yılında ilk gazı vatandaşlarımıza götüreceğiz, tüm hedefimiz, gayretimiz o yönde çalışıyor. Bakalım inşallah gazımızı sisteme bağladığımızda bununla alakalı maliyetlerimizde netleşmiş olacak Sayın Cumhurbaşkanımıza arz edeceğiz. Yapılabilecek bir şey varsa bugüne kadar hükümetimiz bu konularda nasıl destek olduysa bundan sonra da elbette olacak. Doğal gazda biz tükettiğimiz gazın yüzde 99’unu ithal ediyoruz. Yani neredeyse tamamında dışa bağımlı olduğumuz bir üründe Karadeniz gazı devreye girdiği zaman ve tam üretime geçtiğimizde toplam tüketimin yüzde 25-30’luk kısmını artık kendi gazımızı kullanıyor olacağız. Doğal gazda dışa bağımlılığımız yüzde 70’e inecek. Ama yeni araştırmalar sonucu keşifler gelirse tabi bu oran daha da azalacak inşallah.”

“Fiyatlar bu şekilde yüksek seyrettiği müddetçe bu destekleme mekanizmasına devam edeceğiz”

Bakan Dönmez, ilk 6 aya bakıldığında doğal gazda sübvansiyon miktarının 150 milyar lira olduğunun altını çizerek, “Elektrik tarafındaki sübvansiyon miktarı yaklaşık 20-25 milyar lira civarında. Yılsonuna doğru tabi bu rakam muhtemelen ikisini topladığımızda 200’ü aşacak, belki 250 milyar lira civarlarına gelecek. Önümüzdeki yıl da fiyatlar bu şekilde yüksek seyrettiği müddetçe bu destekleme mekanizmasına devam edeceğiz. Bundan vatandaşımızın bir endişesi olmasın” şeklinde konuştu.

“Çaycuma -1 adını verdiğimiz kuyuda, ilk veriler pozitif geliyor”

Gazda yeni keşiflere ilişkin gelen soruyu yanıtlayan Dönmez, şunları kaydetti:

“Sakarya gaz sahası içerisinde bir komşu alanda yeni keşif amaçlı bir sondajımız daha yapılıyor. Çaycuma -1 adını verdiğimiz kuyuda. İlk veriler pozitif geliyor, arkadaşlar çalışmalarını sürdürüyor. Orada da netice alınca da tabi ki bunu vatandaşımızla paylaşacağız. Karadeniz bizim için gelecek vaat ediyor, daha çok müjde verebileceğimiz bir saha olarak görüyor ve değerlendiriyoruz, biraz sabırlı olursak inşallah o da olacak. Mevcut Sakarya gaz sahasında rezerv değerlendirme çalışmalarımız da tamamlanmak üzere. Bu çalışmaları uluslararası ekspertiz yapma kabiliyetine, imkanına sahip şirketlere de değerlendiriyoruz. İlk gelen veriler de bizim 540 milyar metreküplük doğal gaz verisini belki yukarı yönlü güncelleme ihtiyacını da doğurabileceği yönünde. Manifold dediğimiz 280 tonluk dağıtıcı merkezi geldi yurt dışından, gemiye yüklendi, yerine götürüldü. 280 tonluk bir ekipmanı suyun altına robotlarla gidiyoruz ve o kuyulardan gelen bağlantı borularıyla onu birleştiriyoruz. Artık orada toplanan gazı karaya çıkartacak ana iletim hattına bağlanmış olacak.”

“Su seviyesinden petrol keşfettik”

Çukurova bölgesinde şu anda 3’üncü kuyunun açıldığını yaklaşık 8-10 milyon varillik bir rezervin var olduğunu dile getiren Dönmez, “Yaklaşık 350-400 metrelik sığdan petrol üretiyoruz. Ki o bölgede yaşayanlar bilir, yani sulamak için kuyu açsanız artezyen yine o kadar inmeniz lazım. Biz neredeyse su seviyesinden petrol bulduk, bu büyük bir nimet. Kaliteli bir petrol, yaklaşık 800 milyon dolarlık bir değeri var. Orada 10 kuyuya kadar çıkacağız ve toplamda da belki günlük üretimimiz işte bin varile kadar çıkmış olacak” dedi.
2002’de maden ihracatının yaklaşık 700 milyon dolarken geçen yıl 5,90 milyar dolar olduğunu anlatan Dönmez, “Bu sene de herhalde 6’yı geçeğiz, bir rekor kıracağız, çünkü Ekim ayı son itibarıyla 5,4 milyar dolar ihracatımız oldu” ifadelerini kullandı.

Mevlüt İşli

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul İstanbul Ticaret Odası ve İstanbul Ticaret Üniversitesi İhracat Akademisi Projesi için bir araya geldi Ticaret Bakanlığı öncülüğünde hayata geçirilen İhracat Akademisi projesi kapsamında İstanbul Ticaret Odası (İTO) ve İstanbul Ticaret Üniversitesi işbirliğiyle "yeni nesil ihracat uzmanı" yetiştirilecek. Proje kapsamında İstanbul Ticaret Üniversitesi Sürekli Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi’nde (SEM) ihracata yönelik eğitim programları gerçekleştirilecek. İstanbul Ticaret Üniversitesi Ahi Çelebi Kampüsü’nde düzenlenen eğitim işbirliği protokolü imza törenine Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar, İTO Başkanı Şekib Avdagiç, İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Dr. İsrafil Kuralay ve İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necip Şimşek katıldı. Eğitimlerle dış ticaret alanında yetişmiş iş gücünün niteliğini artırılması ve bu amaçla üniversitelerin ve iş dünyasının birikimlerinden yararlanılması hedefleniyor. Kursiyerlere Ticaret Bakanlığı ve İstanbul Ticaret Üniversitesi onaylı sertifika verilecek. İhracat Akademisi ile Ticaret Bakanlığının yöneticileri, akademisyen hocaları, ihracatçı ailesinin temsilcileri ve ticaret uzmanlarının aktif olarak sunum yapıp, ders verecekleri interaktif tecrübe, teoriyi ve pratiği birleştiren bir program hazırlandı. Eğitimler Ticaret Bakanlığı orta ve üst düzey yöneticileri ile uzmanlar, profesyonel eğitmenler, akademisyenler ve iş dünyası, STK ve şirket üst düzey yöneticileri tarafından İstanbul Ticaret Üniversitesi’nin Eminönü’ndeki Ahî Çelebi Kampüsü’nde verilecek. İhracat Akademisi, Ticaret Bakanlığı ve Yükseköğretim Kurulu arasında imzalanan İş Birliği Protokolü çerçevesinde, dış ticaret alanında yetişmiş insan kaynağının niteliğini geliştirmek ve bu eğitim faaliyetlerinde üniversitelerin birikimlerinden istifade etmek amacıyla hayata geçirildi. Eğitim sonunda başarılı olan kursiyerlere Ticaret Bakanlığı ve İstanbul Ticaret Üniversitesi onaylı sertifika verilecek. İhracat Akademisi bünyesinde verilecek programlar; üniversite öğrencileri, yeni mezunlar, ihracata başlamak isteyen firma çalışanları, ihracatla iştigal eden profesyoneller, dış ticaret uzmanlığı alanında kariyer planlaması yapan veya kendini geliştirmek isteyen katılımcılara yönelik tasarlandı. "Türkiye’nin ihracatçıları yetişecek" İstanbul Ticaret Odası Başkanı Şekib Avdagiç, "İstanbul tüccarının odası ile üniversitesi, Türkiye ticaretinin kalbinin attığı Eminönü’nde, Türkiye’nin ihracatçılarını yetiştirmeye başlıyor. Akademi’nin misyon ve vizyonu bizim hedeflerimizle örtüşüyor. Bu yüzden daha ilk duyduğumuz andan itibaren bu projeyi sahiplendik, hayata geçirmek için gönüllü olduk. Zira az önce verdiğim Ticaret Müzesi örneğinin de olduğu gibi ihracatı artıracak her girişimin biz yanında ve destekçisiyiz. Bu bizim tarihî zorunluluğumuz ve görevimizdir. Türkiye’yi küresel ihracatta öne çıkarmak, rekabetçi yapmak ancak böylesi bir stratejiyle mümkün olacaktır" dedi. "Eğitim programından birinde ihracat uzmanlığını öğretirken, diğerinde Turquality uzmanı yetiştirilecek" İhracat akademisinin çok kapsamlı bir program olduğunu belirten Avdagiç, "İhracat Akademisinin çok değerli bulduğum bir yönü, iki ana eğitim programından birinde ihracat uzmanlığını öğretirken, diğerinde Turquality uzmanı yetiştirmeyi hedeflemesidir. Bunun anlamı şudur ki, Türk ürünlerinin uluslararası piyasada pazar bulması ancak markalaşmasıyla mümkündür. Bu gerçek, daha yolun başında ihracatçı adayının zerrelerine zerk ediliyor. İhracat Akademisi’ni kapsamlı bir ilan ile gençlerimize ve isteklilere duyuracağız. Katılımın en üst seviyede olmasını temin edeceğiz. Ne evde ne işte olanların, mutlaka ihracatta olmaları için çaba göstereceğiz. Bu yüzden esas hedef kitlemiz, gençlerimizdir. Aynı zamanda üniversite öğrencileri ve yeni mezunlardır, ihracata başlamak isteyen firma çalışanlarıdır, dış ticaret ve ihracat profesyonelleridir ve kariyerini dış ticaret alanında geliştirmek isteyen kişilerdir. Bunun anlamı şudur, ruhunda ve içinde girişimcilik olan herkese kapımızı açık olacak" ifadelerini kullandı. "Türkiye’nin küresel ticaret kapasitesini yeniden şekillendireceğiz" Ticaret Bakan Yardımcısı Özgür Volkan Ağar da "Kuruluşundan yaklaşık bir yıl sonra İhracat Akademisini yalnızca bir eğitim kurumu değil Türkiye’nin küresel ticaret kapasitesini yeniden şekillendiren bir insan kaynağı yatırımına dönüştüğünü mutlulukla görüyoruz. Sadece akademi dünyasıyla değil teoriyi pratikle birleştirme hedefiyle ticaret ekosisteminin öncü paydaşlarıyla işbirliğimizi daha da derinleştirmeye büyük önem veriyoruz. Bugün imzalayacağımız 12’inci protokolümüz ile bu çalışmalarımızı daha da ileriye taşıyacağız" dedi. İstanbul Ticaret Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Kuralay ise böylesine önemli bir projenin bir parçası olmaktan büyük bir mutluluk duyduklarını ifade etti. Kuralay, bu projenin kendileri için önemine değinerek, "Proje, isminde ’ticaret’ olan üç tane farklı görev icra eden kurumun beraberliğiyle yapılıyor. Ticaret Bakanlığı devleti, İstanbul Ticaret Odası iş dünyasını, İstanbul Ticaret Üniversitesi de akademiyi temsil ediyor. Bu üçlünün, üç isminin bir araya gelmesinden daha farklı sinerjiler, daha farklı büyük birliktelikler ortaya çıkacağına inanıyorum. Böyle bir projenin parçası olmak gerçekten bizi çok mutlu etti" diye konuştu. İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şimşek de üniversite, İTO ve Ticaret Bakanlığı arasında imzalanacak bu protokolün üniversitenin bilgi üretmenin ötesinde bu bilgiyi toplumun ve iş dünyasının hizmetine sunma sorumluluğunun güçlü bir ifadesi olduğunu vurguladı. Açılış konuşmalarının ardından söz konusu protokol, İTO Başkanı Şekib Avdagiç, Ticaret Bakanlığı İhracat Genel Müdürü Mehmet Ali Kılıçkaya, İstanbul Ticaret Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necip Şimşek ve Orta Anadolu İhracatçı Birlikleri Genel Sekreteri Musa Demir tarafından imzalandı.