GÜNDEM - 22 Şubat 2023 Çarşamba 14:08

Bakan Koca: 'Musluk sularını asla içme suyu olarak kullanmayalım'

A
A
A
Bakan Koca: 'Musluk sularını asla içme suyu olarak kullanmayalım'

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, "Musluk suyunu ne zaman içebileceğimizi Hatay Valiliği veya kaymakamlıklarımız duyuracak. O güne kadar musluk, yani şebeke suyu ancak temizlik için kullanılabilir. Bu uyarıyı, hiçbirimiz, bir an bile unutmamalıyız. Musluk, yani şebeke sularını asla içme suyu olarak kullanmıyoruz" dedi. Bakan Koca ayrıca, son depremde 6 kişinin hayatını kaybettiğini, 562 kişinin de yaralandığını açıkladı.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Hatay'da kurulan sahra hastanesinde basın mensuplarına konuştu. Pazartesi Hatay’da meydana gelen son iki depremle 6 Şubat büyük deprem gününe adeta geri döndüklerini belirten Bakan Koca, "Bu kez, depremi, yol açtığı sonuçları apaçık bildiğimiz, acılarımızın çok taze olduğu bir zamanda yaşadık. Aranızdaydım. Hatay ve ilçelerinde yaşanan yeni depremler 6,4 ve 5,8 şiddetinde olsa da, olaydan, ilk günkü depremlerin şiddetindeki depremlermiş gibi etkilendik. O an nerede olduğunu bilmediğimiz yakınlarımız ve tanıdıklarımız vardı. Her şeyi, taze olan tecrübemizle algıladık. Hatay’ımıza tekrar geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Tekrar başımız sağ olsun" dedi.

"Hatay’da 6 kişi hayatını kaybetti, 562 kişi ise yaralandı"

Olayın ilk anlarında, hemen ilave 160 adet 112 ambulansla 22 UMKE Timinin görevlendirildiğini söyleyen Bakan Koca, tüm ilçelerde taramaların tamamlandığını ve enkaz olan alanlarda gerekli çalışmaların yapıldığını ifade etti. Gelen ihbarlarla yetinilmediğini belirten Bakan Koca, "Toplamda sahaya çıkan sağlık personeli sayısı 590’dır. Hatay’da, depremin ilk gününden itibaren, neredeyse yapıların tamamı kullanım dışıydı. Binaların boş olduğunu biliyorduk. Ancak afet sebebiyle yeni can kaybı haberine dayanma gücümüz olmadığı bir günde, maalesef endişemiz doğru çıktı. Hatay’da, 4’ü olay yerinde ikisi hastanede olmak üzere 6 kişi hayatını kaybetti. 562 kişi ise yaralandı. Bir afet anında, bilhassa da yaraları daha yeni sarılmakta olan bir afetten sonra yaşanan olayda, gözlerin sağlık kurumlarına çevrilmesi en tabi durumdur. Bilgi merak konusu değil, bir haktır. Fakat unutmamalı ki, iyi niyetlerine rağmen, haber kaynakları her zaman sağlam olmayabiliyor. Kaynağında, adeta mühendis aklı olması gereken haberin dayanağı, sağduyu testinden geçmemiş bir kaygı olabiliyor" dedi.

Bakan Koca: 'Musluk sularını asla içme suyu olarak kullanmayalım'

Hatay’da yaşanan son depremler sebebiyle gündeme getirilen sağlık kurumları hakkında da bilgi vermek istediğini kaydeden Bakan Koca, "Mustafa Kemal Üniversitesi Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Hastanesi Acil ve ana bina, Samandağ Devlet Hastanesi, Reyhanlı Devlet Hastanesi, İskenderun Devlet Hastanesinin B Bloğu ve Kırıkhan Devlet Hastanemiz hafif hasarlı ve kullanılabilir durumdadır. Buna rağmen kısmen tahliye edilmiştir. Buralarda, acil müdahale üniteleri kurularak sağlık hizmetleri aksatılmadan devam etmektedir. Tedavisi süren bazı yoğun bakım hastalarımız Ankara, Adana ve Dörtyol hastanelerine nakledilmiştir. Söz konusu hastaların sayısı 95’tir. Buralarda kendilerine çok daha iyi, durumlarının gerektirdiği tıbbi hizmeti vereceğiz. Bu hastanelerimiz ise yakında tam kapasite hizmet verecektir. En kesin bilgilere sahip kişi olarak, oluşan hassasiyetleri yine de anlıyorum. 17 gündür buradayım. Fakat unutmamalı ki, yayılan haberler, bin bir özveriyle buralarda çalışan doktorlarımızı, hemşirelerimizi, teknik ekiplerimizi de endişeye sürüklüyor. Çok dikkatli olmak gerekmez mi? Afetlerin etkisinin paniğe yol açan şeylerle devam ettiğini bilmiyor değiliz. Kaynağı sağlam olmayan, iyi niyetli endişelerin dilden dile yaydığı haberlerin faturasını teyitsiz ihbarlarda az ödemedik. Oysa zaman demek, can demekti. Bahsi geçen konuda ayrı bir başlık açıyor, en açık şekliyle bilgiyi sizlere bizzat sunuyorum. Adana Çukurova Üniversitesi Balcalı Hastanesi'nde, yeni depremler akabinde, orta düzeyde hasar tespit edilmiştir. Vakit kaybetmeden, hastalarımızı Adana Şehir Hastanesi ve Yüreğir Devlet Hastanesi başta olmak üzere, uygun hastanelere naklettik. Yeni ve deprem izolatörlü inşa edilen Güney Seyhan Hastanemize ihtiyaç duymadık. Bu hastane, kapasitesiyle göreve her an hazır. Şundan emin olun. Bu acılı halkımızın yaralarını saran doktor eli mahir, sağlık sistemi güçlüdür" diye konuştu.

"Son 17 günde sadece Hatay’da yaklaşık bin cerrahi müdahale gerçekleşti, 212 bin 345 muayene yaptık"

Son 17 günde sadece Hatay’da yaklaşık bin cerrahi müdahale gerçekleştiğini, 212 bin 345 muayene yaptıklarını söyleyen Bakan Koca, sağlık hizmetlerinin, ihtiyaçlara cevap verecek bir muntazamlıkta devam ettiğini kaydetti. Sağlık konusunda her şeye sahip olduklarını da ifade eden Bakan Koca, sahra hastanesinde, tomografi cihazı dahil her şey olduğunu, işinde en iddialı doktorlarının, hastanın dilinden en iyi anlayan hemşirelerin orada olduğunu ifade etti.

Hatay Eğitim ve Araştırma Hastanesinin bahçesinde kurulu, tam teşekküllü, ameliyatların yapılabildiği bir sahra hastanesinin olduğunu söyleyen Bakan Koca, "Yine aynı yerde Amerika Birleşik Devletleri ekipleri tarafından kurulan bir sahra hastanesi daha hizmet veriyor. Eski hastane karşısına da, aynı şekilde, tam teçhizatlı yeni bir sahra hastanesi yapıyoruz. Ayrıca merkez ilçede 17 farklı noktada acil müdahale sahra hastanelerimizle hizmet vermekteyiz. Arsuz, Altınözü, İskenderun, Samandağ, Hassa devlet hastanelerimizin önünde; Kırıkhan’da hastane önünde, yine tam teşekküllü sahra hastanelerimiz hizmete devam ediyor. İskenderun’da, millet bahçesinin de olduğu üç ayrı noktada ise acil müdahale hastanelerimiz yaralımızın, hastamızın emrinde. Bakanlığımız yönetiminde, Arsuz’da fuar alanında İspanya; Kırıkhan hastanemizde Belçika; Reyhanlı’da eski hastanenin önünde Birleşik Arap Emirlikleri; Ovakent'te Özbekistan; Hassa Ardıçlı köyünde Endonezya; Defne’deki stadyumda İtalya, Payas’ta ise Katar tarafından tam teşekküllü sahra hastaneleri kurulmuştur. Çok insani olan bir sorumluluğu, sağlık hizmetleri konusuna yaklaşımı bizleri üzen, halkımızın güvenini örseleyen az sayıdaki kişiden de bekliyoruz. Bugün halkı üzen yarın buna üzülür. Zaman sağlık sistemine güveni sarsma zamanı değil" dedi.

Bakan Koca'dan uyarı: "Musluk yani şebeke sularını asla içme suyu olarak kullanmayalım"

Halk sağlığı tedbirlerinin hayati önem arz ettiğini ifade eden Bakan Koca, "Sizleri tehlikeden korumak için gerekeni yapıyoruz. İçme ve temizlik için kullanılan suları, hastalığa yol açıp açmayacakları bakımından düzenli olarak inceliyoruz. Bir süreliğine daha, içme suyu olarak, sadece tankerlerle getirilen suyu ve ambalajlı, hijyenik suları kullanacağız. Bir depremden sağ çıkanlar, basit bir tedbirsizlikle, ne kendi hayatını ne başkalarını tehlikeye atmamalıdır. Tekrar hatırlatmak istiyorum. Musluk suyunu ne zaman içebileceğimizi Hatay Valiliği veya kaymakamlıklarımız duyuracak. O güne kadar musluk, yani şebeke suyu ancak temizlik için kullanılabilir. Bu uyarıyı, hiçbirimiz, bir an bile unutmamalıyız. Musluk, yani şebeke sularını asla içme suyu olarak kullanmıyoruz" diye konuştu.

Süleyman Cenk İdaye - Ömer Faruk Aydemir

 

 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Engelliler Haftası çerçevesinde Karabük’te "Farklılığım Benim Gücüm!" sergisi açıldı Karabük’te 10-16 Mayıs Engelliler Haftası çerçevesinde etkinlikler düzenlendi. İl Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı olarak hizmet veren Yaşama Sevinci Özel Eğitim Meslek Okulu ve Ortaokulu, Mehmet Mescier Özel Eğitim Uygulama Okulu, Karabük Belediyesi Özel Eğitim Uygulama Okulunda eğitim gören öğrenciler tarafından üretilen resim ve el sanatlarının yer aldığı "Farklılığım Benim Gücüm!" sergisi Karabük’te bulunan bir alıveriş merkezinde gerçekleştirilen tören ile açıldı. Etkinliğe Vali Yardımcısı Mustafa Şahin, İl Millî Eğitim Müdürü Nevzat Akbaş, kurum müdürleri, dernek ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri, öğretmen, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Protokol üyeleri, sergi açılışını yaptıktan sonra sergi alanını gezerek özel öğrencilerden ve öğretmenlerinden atölye çalışmaları sonucu ürettikleri ürünler ve yaptıkları resimler hakkında bilgi aldı. Alışveriş merkezinin alt katında organize edilen program, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Etkinlikte konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Nevzat Akbaş, Milli Eğitim Bakanlığı’nın "Farklılığım Benim Gücüm!" şiarıyla hareket ettiğini belirterek, “Eğitimde başarıya giden yolda insan kaynaklarının önemli olduğunun bilinciyle özel öğrencilerimizi her anlamda desteklemek ve onların geleceğe daha emin adımlarla yürümesini sağlamak vazifemizdir. Bu anlamda özel öğrencilerimizin sosyal duygusal, akademik ve kariyer gelişimlerini desteklemek amacıyla eğitim kurumları ile rehberlik ve araştırma merkezlerinde, rehberlik ve psikolojik danışma hizmetlerinin etkin bir şekilde hizmetlerine devam etmektedir” diye konuştu. Akbaş, her insan dünyaya farklı özelliklerle geldiğini ve herkesin kendine has fiziksel, duygusal ve sosyal yapısı olduğunu vurgulayarak, “Herkes için gerekli olan eğitim, özel çocuklarımızın sosyalleşmesi ve kendilerini gerçekleştirmesi açısından, büyük önem arz etmektedir” dedi. Karabük Vali Yardımcısı Mustafa Şahin ise herkesin bir engelli adayı olabileceğinin unutulmamasını belirterek, “Toplum bazen iki şekilde olabiliyor; engelli bireyler ve engelli adayı bireyler olarak. Bugün hiç kimse sağlık durumuna bakarak ben sağlıklıyım diyemez. Her an engelli adayıdır” şeklinde konuştu. Konuşmaların ardından, Yaşama Sevinci Özel Eğitim Meslek Okulu ve Ortaokulu ve Özel Eğitim Rehabilitasyon Merkezleri öğrencileri tarafından piyano dinletisi, halk oyunları gösterisi, solo şarkılar ve dans gösterileri yapıldı. Etkinlik, hatıra fotoğrafı çekimi ile sona erdi.
Edirne Edirneli eczacılardan Gazze vurgusu Edirne’de 14 Mayıs Eczacılık Günü dolayısıyla düzenlenen törende konuşan 39. Bölge Edirne Eczacı Odası Başkanı Gürkan Kılıçcıgil, Gazze’de insanlık tarihinin en ağır, en karanlık ve en acımasız katliamlarından biri yaşandığına vurgu yaparak insan hayatını korumayı kendisine ilke edinmiş bir mesleğin temsilcileri olarak masum sivilleri hedef alan, binlerce Filistinlinin yaşamını kaybetmesine, yaralanmasına yol açan bu saldırıları en ağır şekilde lanetlediklerini söyledi. Edirne’de bilimsel eczacılığın 185. yılı ve Eczacılık Günü dolayısıyla Atatürk Heykeli önünde tören düzenlendi. Programda çelenk sunumunun ardından bando eşliğinde saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu. Günün anlam ve önemini belirten bir konuşma yapan 39. Bölge Edirne Eczacı Odası Başkanı Gürkan Kılıçcıgil, "14 Mayıs 1839’dan bugüne tam 185 yıl geçti. Meslekî tarihimizde özel bir yere sahip olan bugünü, Türk Eczacıları Birliği olarak Bölge Eczacı Odalarımız, Eczacı Kooperatiflerimiz, eczacılık fakültelerimiz ve kamuda, sanayide ve eczanelerinde görev yapan 50 bini aşkın meslektaşımız ile birlikte kutlamanın gururunu yaşıyoruz" dedi. 185 yıldır kanıta dayalı bilimsel çalışmaların ışığında üstlendikleri tarihi miras ile topluma şifa dağıtan bir mesleğin mensupları olmanın sorumluluğunu taşıdıklarını söyleyen Kılıçcıgil, "Bildiğiniz gibi Gazze’de insanlık tarihinin en ağır, en karanlık ve en acımasız katliamlarından biri yaşanıyor. Bizler insan hayatını korumayı kendisine ilke edinmiş bir mesleğin temsilcileri olarak masum sivilleri hedef alan, binlerce Filistinlinin yaşamını kaybetmesine, yaralanmasına yol açan bu saldırıları en ağır şekilde lanetliyoruz. Bir an önce uluslararası hukuka ve temel insan haklarına aykırı bu insanlık dramının sona erdirilmesi ve bölgede yeniden barış ortamının tesis edilmesi için bütün dünya ülkelerini, uluslararası kuruluşları bir kez daha, acilen göreve davet ediyoruz" ifadelerine yer verdi. Kamuda, akademide, ilaç sanayinde ve eczanelerde güvenilir ve kolay erişilebilir ilaç hakkını savunduklarını aktaran Kılıçcıgil, bu yılki Eczacılık Haftası temasının "Eczacı Varsa Hayat Var" olarak belirlendiğini ifade etti. Meslektaşlarının üstlendiği kritik rollerin, önce pandemide ardından büyük deprem felaketinde hem ulusal hem de uluslararası platformlarda çok daha net biçimde görüldüğünü söyleyen Kılıçcıgil, "Eczacı varsa ilaç ve sağlığa ilişkin diğer ürünlere güvenli erişim var, eczacı varsa etkili sağlık danışmanlığı var, eczacı varsa sağlık kuruluşlarında etkin ve kaliteli hizmet var, güvence var, emek var, dayanışma var, eczacı varsa hayat var" dedi. Düzenlenen tören, fotoğraf çekiminin ardından sona erdi.