POLİTİKA - 24 Nisan 2017 Pazartesi 17:31

Bakan Müezzinoğlu’ndan kıdem tazminatı açıklaması

A
A
A
Bakan Müezzinoğlu’ndan kıdem tazminatı açıklaması

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, kıdem tazminatı ile ilgili medyada yer alan haberlere ilişkin, “Referandum sonrası herhangi bir paydaşımızla görüşmüş değiliz, bu ifadelerin hiçbiri bana veya hükümetimizden bir arkadaşa ait değil” dedi.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, TESK ve İŞKUR arasında esnafın rekabet gücünü ve istihdama olan katkısını arttırmak amacıyla iş birliği protokolü imzalandı.

İmza töreninde bir konuşma yapan Bakan Müezzinoğlu, bu protokolün esnaf ve sanatkarla olan iletişimi bir adım daha ileri götüreceğini belirterek, “Gelişen koşullar, dünyanın mesleki değişimleri ve dönüşümleri küçük esnafımızı son 20-30 yılda ve her geçen gün de yeni vizyonlar kazandırmaya, yeni dönüşümlere hazırlamaya da ihtiyaç gösteriyor. Çalışma hayatında milli seferberlik bizim 2017’de bir adım oldu. Çünkü çok zor bir 2016 atlattık. Bu 2016’yı aslında büyük Türk milleti dışında hiç kimse atlatamazdı. Olağanüstü olaylar, oyunlar, tuzaklar ama milli birlik beraberlik içinde 2016’yı arkada bıraktık ve 2017’ye umutla ve güvenle bakıyoruz. Çalışma hayatında milli seferberlikle istihdama önemli destekler verdik. Bu anlamda küçük esnaf, esnaf ve sanatkarlarımızın da bundan azami istifadesini varsa teknik bazı sorunlar veya daha iyi istifade etmek edilebilecek öneriler bunları da bir an önce yerine getirip sizin istihdamdaki dinamiklerinizi de daha güçlü hale getirebilmek ve bununla ilgili destekleri verebilmek bizim arzumuz ve sorumluluğumuzdur. İnşallah bu protokolle çok daha güçlü adımları atacağız. Ülkesine milletine güvenen asla kaybetmemiştir, bundan sonra da kaybetmeyecektir” ifadelerini kullandı.

“REFERANDUM SONRASI KIDEM TAZMİNATI İLE İLGİLİ HERHANGİ BİR PAYDAŞIMIZLA GÖRÜŞMÜŞ DEĞİLİZ”

Protokolün imzalanmasının ardından Bakan Müezzinoğlu bir gazetecinin, “Kıdem tazminatı şu anda brüt ücret üzerinden ödeniyor yeni fon sisteminde net ücret üzerinden mi ödenmeye mi başlayacak? Devletin fonda işverene bir prim desteğinden söz ediliyor, buradaki prim desteği var mı ya da varsa yüzde kaç oranında” soruları üzerine, “Bu ifadelerin hiçbiri bana veya hükümetimizden bir arkadaşa ait değil dolayısıyla sorunun muhatabı ben veya hükümetimizden bir arkadaş olduğu kanaatinde değilim. Önümüzdeki haftadan itibaren paydaşlarımızla görüşmeye başlayacağız. Şu anda bizim herhangi bir şu şekilde bu şekilde diye bir ifademiz söz konusu değil. Buradaki tek bir ifademiz var alın terinin hakkını koruyacak güçlü, şeffaf, sürdürülebilir, hakkaniyetli bir sistemi paydaşlarımızla uzlaşı içinde şekillendirebilmek. Onunla ilgili daha herhangi bir paydaşımızla referandum sonrası görüşmüş değiliz. Dolayısıyla bugün medyaya yansıyan konular tamamen medya mensubu arkadaşlarımızın kendilerine göre bazı duyumlarıdır, yorumlarıdır ona da hiçbir şey demiyorum tabi. Hükümetimizden bir üyeye veya bana ait cümleler değil. Bizim taslağımız henüz herhangi bir paydaşımızla paylaşılmadı” cevabını verdi.

“DİSK’TEN HENÜZ BÖYLE BİR TALEP GELMEDİ”

Bakan Müezzinoğlu, 1 Mayıs İşçi Bayramı kutlamalarının hangi alanlarda izinli, hangi alanlarda yasaklanacağına ilişkin ise, “1 Mayıs emekçinin bayramı dolayısıyla biz şimdiden emekçimizin bayramını huzur içinde kutlamasını ve emekçimizin geleceğe olan umudunu ve güvenini arttırarak devam etmesini arzu ediyoruz. Türkiye genelinde 1 Mayıs’ın huzur içinde kutlanması için de hükümet olarak her türlü tedbiri alıyoruz, desteği de veriyoruz. 1 Mayıs ülke insanımızın tamamı için gerçekten Taksim Meydanı 1977, emekçimiz adına da ülke insanımız adına da yüreğimizi burkan, acı ve kara bir gün. Dolayısıyla bugünün unutulmaması emekçimiz ve insanımız adına hüzünlenilmesi, üzüntü duyulması son derece tabiidir. Bunun yaşatılması da doğrudur ama ’kutlamalar Taksim Meydanı’nda yapılacak’ denmesi güvenlik açısından bir sıkıntı varsa buna İçişleri Bakanlığımız karar verecektir, ilin valiliği karar verecektir. Sendikalarımız, Türk-İş, Hak-İş beni arayarak kutlamalarını nerede, ne zaman, nasıl yapacaklarını ifade ettiler ama DİSK’ten böyle arama ve talep de gelmedi” şeklinde konuştu.

Goncagül Özcan 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tekirdağ Teleferikte ailesiyle mahsur kalan makine teknisyeni: "Kazadan 10 dakika önce arayıp uyarmıştım" Antalya’da yaşanan teleferik kazasında ailesiyle birlikte mahsur kalan ve Çorlu ilçesinde yaşayan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Henüz olay yaşanmamıştı, ben arayıp uyardım ama maalesef 10 dakika sonra kaza meydana geldi. Çok üzücü bir olay fakat önüne geçilebilirdi” dedi. 12 Nisan tarihinde Antalya’nın Konyaaltı ilçesindeki Sarısu-Tünektepe teleferik hattında bulunan bir teleferik direği devrilip seyir halindeki bir kabine çarptı. Kabinin parçalanması sonucu Avukat Memiş Gümüş hayatını kaybederken, 17 kişi de yaralanmıştı. Kaza sonrası tamamen duran teleferik kabinlerinde mahsur kalan 174 kişi, yaklaşık 1 gün süren çalışmalardan sonra tahliye edildi. Çorlu ilçesinde yaşayan Cezmi Türkyılmaz, üniversitede okuyan kızını ziyaret için gittiği Antalya’da yolculuk için bindiği teleferikte, kabinlerde mahsur kalan 174 kişi arasında yer aldı. Türkyılmaz ve ailesiyle yaklaşık 7 saat sonra helikopter vasıtasıyla mahsur kaldığı kabinden kurtarıldı. Olayla ilgili konuşan Makine Teknisyeni Cezmi Türkyılmaz, “Gezi amaçlı teleferiğe bindik ve geziyi tamamladıktan sonra dönüş için teleferiğe bindik. Bu sırada direklerden bizim kabinin üzerine kıvılcım sıçradı. Bunu kızım fark etti ve bana da söyledi. Ben de bu konulara karşı bilgisi olan bir makine teknisyeniyim. Kafamı kaldırıp baktığımda direğin üzerinde makaralar kilitlenmiş dönmüyordu. Hemen kabinde yazan irtibat numarasını arayarak, görevlilere ulaştım ve kazaya sebebiyet verilmesin diye teleferiği durdurmalarını ifade ettim. Arayıp, ‘direğin üzerindeki makaralar dönmüyor. Bu yüzden çelik halat kıvılcım çıkarıyor, teleferiği hemen durdurun’ dedim. Telefonu kapattılar 5 dakika sürdü, herhangi bir durdurma olmadı. 5 dakika sonra tekrar aradım ve ‘sakın yolcu almayın, teleferiği hemen durdurun, kıvılcım ve duman çıkıyor’ dedim. 3-4 dakika sonra teleferik tekrar start alınca bir baktım arkaya etrafı toz bulutu kapladı. Telefon kayıtlarına bakılabilir muhtemelen ilk ben arayıp uyardım. Benim aradığımda stop edilip bırakılsaydı bu olay yaşanmazdı” diye konuştu.
Antalya Deniz kaplumbağaları ilk yuvayı yaptı Antalya’nın Manavgat ilçesi Sorgun-Side sahilinde ilk yetişkin deniz kaplumbağası yuvası tespit edildi. Manavgat’ta nesli tükenme tehlikesi altındaki deniz kaplumbağalarının yuvalama alanlarından Sorgun- Side sahilinde, yeni sezonun ilk kaplumbağa yuvası tespit edildi. Tarım ve Orman Bakanlığı’ndan aldığı araştırma izinleriyle izleme faaliyetlerini yürüten DEKAFOK Kıyı Koruma Derneği tarafından belirlenen kaplumbağa yuvası, korumaya alındı. Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler ve genelgelerle nesli koruma altına alınan deniz kaplumbağalarının yuvalama alanları, her yıl olduğu gibi bu yıl da çeşitli uyarı ve tedbirlerle korunacak. Bunların başında yuvalama alanlarından motorlu araçların geçmesi, sahilde ateş yakılması, yavruların deniz yönüne gitmesini engelleyebilecek yapay ışıklar, havai fişekler ve çöpler gibi faktörlerin yasaklanması geliyor. İlk yuva, geçtiğimiz yıldan 18 gün önce tespit edildi DEKAFOK Kurucu Başkanı Seher Akyol, bu yıl beşinci koruma ve izleme sezonuna hazırlandıklarını belirterek, "2020 yılında bu işe başladığımızda bize ’Burada caretta mı olur?’ demişlerdi. İlk yıl burada carettaların olduğunu, ikinci yıl ise deniz analarının en büyük avcısı carettaların aslında buradaki en büyük çalışma alanı olan turizm için ne kadar önemli olduğunu gösterdik. Üçüncü yıldan itibaren ise çevreye duyarlı halkımızın muhteşem çabalarıyla daha da güçlendik. Bu yıl beşinci sezonumuza hazırlanırken çok daha müsterihiz çünkü vicdani duyguları son derece gelişmiş olan halkımız artık ne yapması ve yapmaması gerektiğini çok iyi biliyor. Geçmiş dönemlere bakarak duyarlılığıyla beni çok etkileyen off-road sürücülerimiz ekim ayının ortalarına kadar sahillerimizde araçla geçmemesi gerektiğini, kampçılarımız ateşin deniz kaplumbağalarına ne gibi zararlar verdiğini çok iyi biliyor. Bölgedeki otellerimiz bu konuda tam destekçimiz ve bu dönemde onlarla ve duyarlı personelleriyle muhteşem bir uyum yakalıyoruz" dedi. DEKAFOK tarafından yapılan açıklamada; ilk yuvanın geçtiğimiz yıldan 18 gün önce tespit edildiği belirtilirken, yetişkin deniz kaplumbağalarının ağustos ortalarına kadar yuvalamaya devam etmesinin beklendiği, yavruların ise ilk yuvadan yaklaşık 50 gün sonra çıkmaya başlayacağı ve geçen yıl olduğu gibi ekim ayının ortalarına kadar çıkışlarını sürdüreceği kaydedildi.
Hatay Küçük Barış Manço takma saçı, bıyığı ve sahne performansıyla beğeni topladı Depremin vurduğu Hatay’da açılan Barış Manço temalı kütüphane hizmete açıldı. Kütüphanenin açılışında Barış Manço’ya benzemek için takma saç ve bıyık takan küçük çocuk, sahne performansıyla beğeni topladı. Asrın felaketinin ilk saatlerinden itibaren bölgeye yardıma koşan Antalya İl Sağlık Müdürlüğü’nde görevli 38 yaşındaki Acil Tıp Teknisyeni Havva Aydanur Ertuğrul, afetzede vatandaşlara umut olmaya devam ediyor. Hatay’da bir çok projeye imza atan Ertuğrul, kurucusu olduğu Ülkem Okuyor Derneği öncülüğünde 21. Kütüphanesinin açılışını gerçekleştirdi. Antakya ilçesinde bulunan Katar - 4 konteyner kentte açılan Barış Manço temalı kütüphane vatandaşlara hizmet etmeye başladı. Barış Manço severler ve Ülkem Okuyor Derneği işbirliğinde açılan kütüphanenin açılışı renkli görüntülere sahne oldu. Barış Manço’ya benzemek için peruk ve bıyık takan ilkokul 2. sınıf öğrencisi Ayaz Nalçak, açılışa katılanlardan büyük beğeni topladı. Lale Manço, kütüphanenin eşinin ismini taşıyacak olmasından dolayı mutlu olduğunu belirterek, “Havva hanım önderliğinde bu gün Ülkem Okuyor Derneği’nin 21 kütüphanesini açıyoruz. Bu kütüphane Barış Manço’ya ithaf edildi. Tabii bizim buraya katkımız da var. İzmanço ve Barış severler katkıda bulundu. Burası Havva hanımın emekleriyle bizim eserimiz oldu. Kütüphanemiz Barış Manço adıyla anılacak ve gerçekten mutlu oldum. Depremzede çocukların Barış Manço’yu tanıyabilecekleri bir ortam oluşturmaya çalıştıklarını belirten Ertuğrul, “Depremin ilk gününden beri sahadayım. Ancak sağlıkçı olarak değil deprem bölgesine kitap yığan kadın olarak biliniyorum. Ülkem Okuyor Derneği olarak 21. Kütüphanemizi açtık. Derneğimiz açtığı kütüphanelerde artık iş birlikleri yapıyor. Lale hanım ve Barış severler olarak 21. Kütüphanemizi birlikte açmak istediklerini söylediler. Hatay’ın Antakya ilçesinde bulunan konteyner kente Barış Manço temalı bir kütüphane kazandırdık. Çocukların girdiklerinde Barış Manço’yu hatırlayabilecekleri bir ortam oluşturmaya çalıştı” şeklinde konuştu.