EKONOMİ - 17 Haziran 2022 Cuma 12:59

Bakan Nebati: 'Bu dönemi de atlatacağız'

A
A
A
Bakan Nebati: 'Bu dönemi de atlatacağız'

Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Nasıl ki 2008 Küresel Finans Krizi’nden, 2011 Avrupa Borç Krizi’nden büyüyerek çıktıysak, nasıl ki Gezi kışkırtmasını, hain darbe girişimini ve önümüze çıkartılan nice engelleri birer birer aşıp yolumuza güçlenerek devam ettiysek, bu dönemi de Cumhurbaşkanımızın liderliğinde aynı ruhla aşmasını biliriz. Biz sabrı da sebatı da gayreti de iyi biliriz, kimsenin hiçbir kuşkusu, şüphesi olmasın” dedi.

Bakan Nebati, Adana’daki bir otelde düzenlenen ‘Adana İş Dünyası Buluşması’na katıldı.
Burada konuşan Bakan Nebati, Adana’nın Türkiye’nin toplam gayrisafi yurt içi hasılası içindeki payının yüzde 2 olduğunu söyleyerek, “2002’den bugüne ülkemizin yakaladığı güçlü ve istikrarlı büyüme sonucunda birçok ilimiz gibi Adana’mız da mevcut potansiyelini geliştirerek atılım yapma fırsatı yakaladı. Anadolu’da sanayileşmenin lokomotifi olmuş bereketli toprakları, girişimci ve dinamik insan kaynağıyla Adana, bu dönemi en iyi değerlendiren illerimizden biri olmayı başardı. Nitekim 2004 yılında 11,8 milyar lira üretim yapan şehrimiz, 2020 yılında 99 milyar lirayı aşan üretim performansına ulaştı ve Türkiye’nin toplam gayrisafi yurt içi hasılası içindeki payı yüzde 2 seviyesinde gerçekleşti” ifadelerini kullandı.

“Adana’nın gerçek potansiyeli rakamların çok üstünde”

Bakan Nebati, Adana’nın Türkiye büyümesine en fazla katkı sunan 6. il olduğunu vurgulayarak, “2020 yılı gibi, küresel salgının gölgesinde tüm dünya için zorlu geçen bir dönemde ülkemiz, büyüme kaydeden nadir ekonomilerden biri olmuş ve Adana bu büyümeye en fazla katkı sunan 6. il olmayı başarmıştır. Adana’nın Mersin'le birlikte dahil olduğu bölgede, istihdam sayısı 2021 itibarıyla yaklaşık 1,4 milyona ulaşmıştır. Adana, 2002 yılındaki 842 milyon dolarlık ihracatını yaklaşık 3,5 kat artırarak 2022 yılı Nisan ayında yıllık bazda 2,8 milyar dolara yükseltmiştir. Bu performansıyla Adana, 2021 yılında Türkiye genelinde en çok ihracat yapan 16’ıncı ilimiz olmuştur. 2022 yılı Ocak-Nisan döneminde ilimiz yüzde 40,7’lik ihracat artışıyla yüzde 21,6 olan ülke geneli toplam ihracat artışımızın oldukça üzerinde kalmayı başarmıştır. Öte yandan, ihracat miktarını her geçen gün artırsa da Adana’nın gerçek potansiyelinin bunun çok üzerinde olduğuna inanıyorum” dedi.

“2023 hedeflerine doğru”

Adana’da yapımı devam eden projelerden de bahseden Bakan Nebati, daha sonra şunları söyledi:
“Şu anda yapım aşamasında olan bazı projelerin tamamlanmasıyla hiç kuşkusuz Adana’mız ülkemizin sanayi üretimi ve ihracat hedeflerine en çok katkı yapan illerin başında gelecektir. Bu projelerden biri temelleri geçtiğimiz yılın sonlarında Cumhurbaşkanımız tarafından atılan ve yatırım değeri yaklaşık 1,7 milyar dolar olan Ceyhan polipropilen üretim tesisidir. Ülkemizin kimya üssü olma hedefine de büyük katkı sağlayacak bu tesisin, dış ticaret dengesine her yıl yaklaşık 250 milyon dolar pozitif katkı vermesini bekliyoruz. Diğer taraftan, tamamlandığında sadece Adana’nın değil ülkemizin kalkınmasına, cari açığın azaltılmasına ve 2023 yılı hedeflerine ulaşılmasına önemli katkılar sağlayacak olan Tarıma Dayalı İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, Gıda İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, Su Ürünleri Organize Sanayi Bölgesi ve Ceyhan Enerji İhtisas Endüstri Bölgesi gibi büyük ölçekli projelerde çalışmalar hızla devam ediyor. Bildiğiniz gibi, Çukurova’nın kalbinde yer alan Adana, Türkiye’de tarımın da öncüsü konumda.”

“Birçok esnaf ve çiftçiye destek kullandırdık”

Adana’daki esnaf ve çiftçilere sağlanan desteklerden de bahseden Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Adana ilimizin kalkınmasına katkı sağlamak için hükümet olarak birçok işletmemizi destekliyoruz. Adana ilimizde 2021 yılında, başta tekstil ve kâğıt imalatı sektörlerine sağladığımız 356 teşvik belgesiyle 10 milyar lira sabit yatırım yapılarak 7 bin kişiye istihdam oluşturulmasını destekledik. 2021 yılı içinde Adana’da faaliyet gösteren 7 bin 964 esnaf ve sanatkâra yaklaşık 1,2 milyar liraya ulaşan Hazine faiz destekli kredi kullandırdık. Böylelikle 2021 yılsonunda, Halk Bankası’ndan Adana ilinde Hazine faiz destekli kredi kullanan esnaf ve sanatkâr sayısı 31 bin 549 kişiye, toplam kredi bakiyesi de 2,4 milyar liraya yükseldi. 2022 yılı Ocak-Mayıs döneminde yine bu desteklerimizi devam ettirdik. Geçtiğimiz 5 aylık dönemde 4 bin 255 esnaf ve sanatkârımıza 777 milyon liralık Hazine faiz destekli kredisi kullandırdık. Ziraat Bankası aracılığıyla, 2021 yılı içinde Adana’da faaliyet gösteren 8 bin 935 tarımsal üreticimize yaklaşık 3,2 milyar TL’lik Hazine faiz destekli kredi sağladık. Böylelikle, 2021 yıl sonunda, Ziraat Bankasından Adana ilinde kredi kullanan üretici sayısı 11 bin 919 kişiye, toplam Hazine faiz destekli kredi bakiyesi de 3,9 milyar liraya yükseldi. Bu kapsamda, 2022 yılı Ocak-Mayıs döneminde toplam 5 bin 512 üreticiye 2,3 milyar liralık kredi kullandırdık” diye konuştu.

“Son 20 yılda ülkemiz dünya ortalamasının 2 katı hızlı yol aldı”

Türkiye’nin ekonomisi hakkında da katılımcılara bilgiler veren Bakan Nebati, “Türkiye, üretim, ihracat, yatırımlar ve istihdam bakımından son dönemde önemli başarılara imza attı. 2021 yılında salgın koşullarına rağmen yüzde 11 oranında büyüyerek son on yılın en yüksek performansına ulaştık ve G20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ekonomi olduk. Ekonomimiz, 2022 yılının ilk çeyreğinde de yıllık bazda reel olarak yüzde 7,3 büyüyerek güçlü performansını devam ettirdi. Bu dönemde iç talebin büyümeye katkısı 3,9 puan, net dış talebin katkısıysa 3,5 puan şeklinde gerçekleşti. Böylece, 2021 yılı ilk çeyreğinden itibaren elde ettiğimiz dengeli büyüme kompozisyonunu, 2022 yılının ilk çeyreğinde de devam ettirdik. Türkiye, pandemi sonrası dönemde küresel tedarik zincirinde yaşanan kırılmaları en iyi şekilde değerlendirerek önemli ihracat fırsatları yakaladı. 2002 yılında Türkiye’nin dünya ihracatından aldığı pay yüzde 0,55’ken, 2021 yılında yüzde 1 eşiğini aşmış durumda. Bu rakamlar, son 20 yılda ülkemizin, dünya ortalamasının neredeyse 2 katı bir hızla yol aldığını da net bir şekilde gösteriyor. Nitekim ihracatımız 2021 yıl sonunda 225,3 milyar dolara, 2022 Mayıs ayında da 242,6 milyar dolara ulaşarak tarihi rekorlar kırmaya devam etti” dedi.

“Tüm veriler Türkiye’nin lehine”

Türkiye’nin son 21 ayın 19’unda ihracat rekoru kırdığından bahseden Bakan Nureddin Nebati, “Son 21 ayın 19’unda ihracat rekoru kırdık. İhracatçılarımızın devam eden gayretleriyle de 2022 yılında 250 milyar dolar ihracat hedefimize ulaşacağımıza yürekten inanıyorum. Cumhurbaşkanlığımızın liderliğiyle Cumhuriyetin 100. yılındaki hedefimiz de inşallah 300 milyar dolarlık ihracat yapmak, yeni rekorlara doğru beraberce ilerlemek. Ülkemiz ekonomisinde kat ettiğimiz mesafeler işgücü piyasasına da olumlu yansıyarak hem istihdamın hem de iş gücü verimliliğinin artmasını sağladı. Böylece toplam istihdamımız 2022 Nisan itibarıyla 30,4 milyon kişiye ulaşmış bulunuyor. Salgının derinden hissedildiği 2020 yılı Nisan ayına göre oluşturduğumuz ilave istihdam da 5 milyonu aşmış durumda. Böylece salgın öncesi döneme göre OECD ülkeleri arasında istihdamını en çok artıran ülke Türkiye oldu. Tüm veriler, Türkiye’nin üretimde, ihracatta ve en önemlisi istihdamda atılımlar yaptığını açıkça gösteriyor” ifadelerini kullandı.

“Türkiye, liberal bir ekonomidir”

Türkiye’nin küresel ekonomide yaşanan zorlukları büyük ölçüde atlattığını anlatan Bakan Nebati, daha sonra şunları söyledi:
“Küresel ekonomideki zorlukların önemli ölçüde arttığı bu dönemde elde ettiğimiz başarılarda kuşkusuz Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde uyguladığımız makro politika seti etkili oldu. Ayrıca kamu maliyesi ve bankacılık sektörümüzdeki güçlü görünümle ülkemizin düşük borçluluk seviyeleri bu tabloyu daha da umut verici hale getiriyor. Ocak-Mayıs 2022 döneminde bütçe 124,6 milyar lira fazla vermiş olup bu durum, mali disiplinin devam ettiğini teyit ediyor. Önümüzdeki süreçte de kamu maliyesindeki sağlam duruşumuzu kararlılıkla sürdüreceğiz. Küresel ölçekte yaşanan büyük çalkantılara rağmen, ekonomimizdeki tüm bu başarı ve kazanımlar ortadayken, bir kısım çevreler ne yazık ki ülkemiz özelinde karamsar senaryolar üretmekte ısrar ediyorlar. Satın alma gücü paritesine göre 18. sıradan 2021 yılı itibarıyla 11. sıraya yükselen Türkiye ekonomisinin başarısını, konjonktürel birkaç veriyi kullanarak gölgede bırakmaya çalışıyorlar. Hatta hatta, Türkiye ekonomisinin bir serbest piyasa ekonomisi olduğunu sorgulatmak için çeşitli mecralarda olmadık spekülasyonlara girişiyorlar. Türkiye, serbest piyasa koşulları altında istikrarlı ve dengeli bir şekilde büyümeye devam eden liberal bir ekonomidir.”

“Gerekli adımları atıyoruz”

Artan emtia fiyatları nedeniyle yüksek enflasyon yaşandığını kaydeden Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Tüm dünyada Rusya-Ukrayna savaşı ve kuraklık nedeniyle artan gıda fiyatları, yükselen enerji fiyatları, arz-talep uyumsuzlukları, tedarik zincirlerindeki bozulmalar ve artan navlun maliyetleri sebebiyle bugün gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler dahil yüksek enflasyon sorunu yaşıyor. İçinde bulunduğumuz 2022 yılında brent petrolün ortalama varil fiyatı yüzde 50’nin üzerinde artışla 110 dolar seviyelerine kadar yükseldi. Doğalgaz fiyatlarıysa 2020 yılından bu yana yaklaşık 10 kat artış gösterdi. Girdi maliyetlerimizdeki bu olağan dışı artışlar doğal olarak ülkemizdeki fiyatlamaları da etkiliyor hayat pahalılığına sebep oluyor. Bununla birlikte, fiyatlardaki yükselişte arz yönlü ve maliyet artışı kaynaklı faktörlerin belirleyici olması fiyatlardaki bu bozulmanın geçici nitelikte olduğuna işaret ediyor. Büyük ölçüde dışsal faktörlerden ve beklentilerdeki kötüleşmeden kaynaklanan fiyat artışlarının, vatandaşlarımıza asgari düzeyde yansıması için azami gayret gösteriyor ve gerekli adımları hız kesmeden atmaya devam ediyoruz” dedi.

“2022 yılında 241,3 milyar lira vergi gelirinden vazgeçiyoruz”

Birçok kalemde KDV indirimi yapıldığını vurgulayan Bakan Nebati, “Hanehalkının tüketim sepetinde önemli yer tutan gıda, temizlik ve hijyen malzemeleri gibi belirli ürünlerde ve meskenlerde kullanılan elektrikte KDV indirimi yaptık. Ayrıca kamunun önemli bir oyuncu olduğu sektörlerde yönlendirilen fiyatlar vasıtasıyla enflasyonist baskıları azaltıcı tedbirler aldık. Elektrik ve doğalgaz gibi stratejik alanlarda yüksek oranlı sübvansiyonlarla vatandaşlarımızı, KOBİ ve sanayicilerimizi destekledik. Yakın zamanda da kira artışlarını yüzde 25’le sınırladık. Böylece vatandaşlarımızı fahiş artışlardan koruma yönünde önemli bir adım attık. Ayrıca bazı stratejik ürünlere yönelik dış ticaret tedbirlerini devreye aldık. Saydığım tüm bu adımlar kapsamında, enflasyonla mücadeleyi desteklemek üzere devlet olarak 2022 yılında 241,3 milyar lira vergi gelirinden vazgeçiyoruz. Önümüzdeki dönemde de Gıda Komitesi ve Fiyat İstikrarı Komitelerimizde aldığımız kararlarla arz güvenliğini ve istikrarını güçlendirmeye ve enflasyonla mücadeleye kararlılıkla devam edeceğiz. Diğer yandan, makroekonomik ve finansal istikrarı kuvvetlendirmeye yönelik ilave tedbirlerle enflasyonla mücadele sürecimizi destekliyoruz” diye konuştu.

“3 ila 10 yıl arası vadelerle kredi veriyoruz”

Kredi Garanti Fonu (KGF) aracılığıyla 2022 yılının başından bu yana 60 milyar lira kefalet limitiyle 3 farklı KGF paketini yürürlüğe koyduklarını söyleyen Bakan Nebati, “Yakın zamanda selektif kredi politikamıza yeni bir enstrüman daha ekleyerek ihracatçılara ve turizm sektöründe faaliyet gösteren girişimcilere uygun faizli ve uzun vadeli TL cinsinden kredi imkânı sunuyoruz. Bu kapsamda toplam büyüklüğü 150 milyar liraya ulaşan, 2 yıla kadar geri ödemesiz olmak üzere 3 ila 10 yıl arası vadelerde krediler veriyoruz. Kredinin maliyeti yıllık yüzde 9’lara kadar inebiliyor. Gelinen aşamada, bu kredi için başvurular Kalkınma ve Yatırım Bankası tarafından alınıyor. Ayrıca, Türk Eximbank, dış ticaret faaliyetlerine katkıda bulunacak yatırım projelerinin ve katma değeri yüksek firmaların ihracata yönelik finansman ihtiyaçlarını karşılamaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.

“Enflasyon düzeltmesini 2023 sonuna erteledik”

İş dünyası için yapılan vergi düzenlemelerinden de bahseden Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, daha sonra şunları söyledi:
“Vergi Kanunlarında yatırımı, üretimi, istihdamı, ihracatı teşvik edecek pek çok düzenleme yaptık. İhracat yapan şirketlerin kurumlar vergisi oranını 1 puan indirdik. Asgari ücreti vergi dışı bıraktık. Yeni nesil teknolojilerin gelişmesini teşvik etmek amacıyla Türkiye’de gerçekleştirilen AR-GE faaliyetleri kapsamında üretilen elektrikli motorlu taşıt araçlarının geliştirilmesi için alınan mühendislik hizmetlerine 2023 sonuna kadar KDV istisnası getirdik. KDV’de İsteğe Bağlı Tam Tevkifat uygulamasını hayata geçirdik. Ticarette, mal alım-satım işlerinde sahte belge nedeniyle KDV’den sorumlu tutulacağı kaygısı yaşayan tüm mükelleflerimize önemli bir kolaylık getirdik. Tarafların anlaşmasına bağlı olarak satıcıya ödenecek KDV’nin tamamının devlete ödenmesi durumunda bu alışverişteki belgelerden hiçbir şekilde sorumlu olunmamasını sağladık. İmal ettikleri malları doğrudan ihraç eden imalatçıların, ihracat bedelinin yüzde 10’una kadar devreden KDV tutarıyla sınırlı olarak iade talep etme imkanı getirdik. Böylelikle bu kapsamdaki ihracatçılarımızın iadelerini çok daha kolay bir şekilde almalarının önünü açtık. Enflasyon düzeltmesini 2023 yılı sonuna erteledik. 2023 yıl sonunda yapılacak enflasyon düzeltmesi nedeniyle oluşan geçmiş yıl karlarının da vergiye tabi tutulmamasını sağladık.”

“Yepyeni başarılara imza atacağız”

Pandeminin tüm dünyayı etkilediğini söyleyen Bakan Nebati, “Biz bu süreci güçlü sağlık sistemimiz, sağlam makroekonomik temellerimiz, dinamik ve donanımlı beşeri sermayemizle hamd olsun aşmayı başardık. Şekillenmekte olan yeni küresel dengeler elbette yalnızca olumsuzluklar ve zorluklar değil, aynı zamanda yeni fırsatları da getiriyor. Birçok rekabetçi avantajımız, üretim gücümüz ve keskin girişimci zekasına sahip iş insanlarımızla bu süreçten en karlı çıkan ülkelerden biri olmamız çok mümkündür. Bu doğrultuda, Adana’nın azimli, mücadeleci ve girişimci ruha sahip iş insanları olarak sizlere çok iş düşüyor. Bu yeni dönemde oluşan bölgesel ve küresel fırsatları en iyi şekilde değerlendireceğinize ve yepyeni başarılara imza atacağınıza eminim” dedi.

“Bu dönemi de aynı ruhla aşacağız”

Türkiye’nin yoluna devam edeceğini anlatan Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, “Nasıl ki 2008 Küresel Finans Krizi’nden, 2011 Avrupa Borç Krizi’nden büyüyerek çıktıysak, nasıl ki Gezi kışkırtmasını, hain darbe girişimini ve önümüze çıkartılan nice engelleri birer birer aşıp yolumuza güçlenerek devam ettiysek, bu dönemi de Cumhurbaşkanımızın liderliğinde aynı ruhla aşmasını biliriz. Biz sabrı da sebatı da gayreti de iyi biliriz, kimsenin hiçbir kuşkusu, şüphesi olmasın. Sizlerin basiretinize, ferasetinize, azminize sonuna kadar güveniyor, ülkemiz ve insanımız için göstereceğiniz tüm gayretlerde bundan sonra da yanınızda olacağımızı bir kez daha vurgulamak istiyorum” ifadelerini kullandı.

“Bizim 2023 vizyon hedefimiz var”

İş adamlarına da seslenen Bakan Nebati, “Şöyle diyeyim 2002’de neredeydiniz, şimdi neredesiniz. Kendi işinize bakın. Sadece ve sadece şunu yapın. Büronuzdaki masanın üzerindeki evraklara, faturalara bakın. Biz bu ülkede hiçbir fabrika, hiçbir imalathane, hiçbir esnaf işini kaybetmesin diye elimizden geleni yapıyoruz. Allah bize ‘işimi kaybettim’ korkusu yaşatmasın. Bizim 2023 vizyon hedefimiz var. 2023’ü aşacağız ve 21. yüzyılı Türkiye’nin yüzyılı olduğu damgasını vura vura, sorunların üstesinden gele gele bu milletle beraber yürümeye devam edeceğiz” diye konuştu.

Konuşmaların ardından toplantı basına kapalı devam etti.

Umutcan İşledici - Elif Ayşenur Bay
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Eğitim için 4 bin 301 kilometre yol kat ettiler, şimdi kapı önündeler Sakarya’nın Serdivan ilçesinde yapı kullanım izni olmamasına rağmen faaliyete geçirilen özel yurt, Kazakistan uyruklu yaklaşık 100 öğrenciye mağduriyet yaşattı. Öğrenciler kalacak yer telaşına kapılırken, Zhanar Zhakupova isimli veli, "Kimisinin ailesi son paralarıyla çocuklarını okutuyor, kredi çekiyor. Bir tane çocuğun yurttan ayrılıp başka yere gitmesi cebinde en az 20 bin lira olması lazım ama bunların ceplerinde kuruş para yok" dedi. Beşköprü Mahallesi Tokat Dere Caddesi üzerinde bulunan ve yapı kullanım izni olmamasına rağmen faaliyete geçirilen yurt, öğrenci kabulüne başladı. Üniversite eğitimlerini tamamlamak için şehre gelen Kazakistan uyruklu yaklaşık 100 öğrenci, bir yıllık sözleşme imzaladı. Bazı öğrenciler, yıllık peşin verirken bazıları ise aylık 7 bin 500 lira ödeme yaptı. Yapı kullanım izni olmayan yurdun şikayet edilmesi üzerine Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Serdivan Belediyesine yurdun kapatılması konusunda yazı yazdı, ilçe belediyesi ise yurdun boşaltılması için 17 Aralık tarihine kadar müddet tanıdı. Öğrenciler mağdur oldu Yaşanan bu durum üzerine yaklaşık 4 bin 301 kilometre yol kat ederek Sakarya’ya üniversite eğitimi almak için gelen öğrenciler kalacak yer telaşına kapılırken adeta valizleriyle sokakta kaldı. Yurtta kalan öğrencinin velisi Zhanar Zhakupova, çocukların mağdur olduklarını ve eğitimlerinin aksadığını aktardı. Zhakupova, "Biz yurdu kiraladık, sözleşmemizde var 12 aylık. Parasını da ödedim, depozitosunu da ödedim. Hatta 10-12 aylık para vermiş çocuklar da var. Yurt sahibi gelip ’çıkın’ diyor. Onların sıkıntıları varmış. Mahkeme kararı varmış ama bize gösterilmedi. Hiçbir şey göstermeden bizi çıkartmaya çalışıyorlar, sadece bize bu ayın 17’sine kadar çıkmamız gerektiğini söylediler. 2-3 gün önce aylık kiramızı da aldı. Bize bir gün sonra ’çıkın’ diyorlar. Neden bizden ödeme alıyorsunuz o zaman?" dedi. "Kimisinin ailesi son paralarıyla çocuklarını okutuyor, kredi çekiyor" Zhakupova, Kazakistan uyruklu yaklaşık 100 öğrencinin mağduriyet yaşadığını, ailelerinin çocuklarını okutmak için kredi çektiğini belirterek, "Cebimizde para yok. Depozito vermişiz. Geri bir kuruş paramızı vermiyorlar, bizi de çıkartıyorlar. Bizim gidecek yerimiz yok. Şimdi 100 Kazak öğrenci var. Kimisinin ailesi son paralarıyla çocuklarını okutuyor, kredi çekiyor, şimdi çocuklar dışarda kalıyor. Çocuklar nasıl böyle dışarda kalabilir? Çocuklardan ödeme aldıktan sonra neden çocukları çıkartıyorsunuz, ben anlamıyorum bu işi. Biz ne yapacağımızı bilmiyoruz. Yarın mahkemeye gideceğiz mecburen. Bir tane çocuğun yurttan ayrılıp başka yere gitmesi cebinde en az 20 bin lira olması lazım ama bunların ceplerinde bir kuruş para yok. Yurt dışından gelip de kalacak yer bulmak çok zormuş" diye konuştu. "Yurt dışından gelen öğrencileri toplamış, ödemeleri aylık veya yıllık alınmış" Zhanar Zhakupova’nın eski eşi Serdar Pazar ise yaşanan mağduriyetin bir an önce giderilmesi gerektiğini belirtti. Pazar, "Yurdun yapı uygulama belgesinin olmadığını bilen Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü, Serdivan Belediyesine yurdun kapanması için bilgi vermiş. Fakat herhangi bir kapatılma olmamış üstüne yurt dışından gelen öğrencileri toplamış, ödemeleri aylık veya yıllık alınmış. Yapı uygulama belgesi olmadan belediye buna nasıl izin verebiliyor bilmiyoruz. Şuan bile öğrenci alımı yapılabiliyor belki bilmiyoruz. İçeride toplanmış bavullar var. Öğrenciler derslere gidiyor ama geldiklerinde burada kalacaklar mı? Nerede yatacaklar bunların tedirginliğini yaşıyor. Türkiye’ye eğitim için gelen, daha iyi ve refah bir ülkede eğitim almak için geldiler ama mağduriyetleri var" şeklinde konuştu. "Burada hem kandırılan çocuklar hem de mağdur edilen bir Türkiye var" Kazakistanlı çocuklara yardım etmeye çalışan Pazar, "Madem yapı uygulama belgesi olmadığını biliniyorsa Belediye sezon başlamadığı zamanda neden kapatmadı veya neden kontrole gelemedi? Öğrenciler kalmaya devam etse polis zoruyla çıkarılma riski var ama öğrenciler kandırıldığı için polis yardımı alamıyor. Bunun bir sorumlusu olması gerekiyor. Yurt yönetimi, verilen paraların elektrik, doğalgaz gibi harcamalarda kullanıldığını söylüyor. Bu konuda da herhangi bir muhatap görmedik. Gördüğümüz kişilerde ’Biz çalışanız’ diyorlar. Kazakistan’da zor durumda olan ailelerde var bunlar bankalardan kredi çekerek buraya öğrencilerini gönderdiler. Gençlik ve Spor İl Müdürlüğüne gideceğim yapabilecekleri bir şeyin olup olmadığını soracağım. Konuya ilişkin savcılığa başvuruda bulunduk, umarım yardımcı olacak birileri çıkar. Biz maddiyattan çok öğrenciler kalacak yer bulabilecek mi onun peşindeyiz. Burada hem kandırılan çocuklar hem de mağdur edilen bir Türkiye var. Türkiye’ye Kazakistan’dan bir öğrenci gelip gittiği zaman artık bu ülkeyi tavsiye etmeyecek" ifadelerini kullandı.
İstanbul İGÜ, ETÜGENÇ Kültür Çalıştayı’na ev sahipliği yaptı İstanbul Gelişim Üniversitesi ETÜGENÇ Kültür Çalıştayı’na ev sahipliği yaptı. Büyükçekmece Atatürk Anadolu Lisesi’nce 13-14 Aralık tarihlerinde kültür temasıyla gerçekleştirilen çalıştayda kültürün farklı disiplinlerle olan ilişkisi çok yönlü olarak ele alındı. Çalıştayın açılış konuşmasını yapan İstanbul Gelişim Üniversitesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Serdar Egeli, kültür teması etrafında şekillenen bu çalıştayın yalnızca akademik bir paylaşım alanı olmadığını; farklı bakış açılarıyla bir araya gelen gençlerin düşünme, tartışma ve yönetme becerilerini geliştirmeyi hedefleyen çok boyutlu bir yolculuk olduğunu vurguladı. Gelişimin ancak cesaretten ilham almakla başlayacağını ifade eden Doç. Dr. Serdar Egeli, sözlerine şu şekilde devam etti: "Üniversitemizin temel önceliklerinden biri; öğrencilerimizin merak duygusunu canlı tutmak, düşüncelerini özgürce ifade edebilecekleri nitelikli ortamlar oluşturmak ve disiplinler arası düşünme kültürünü desteklemektir. ETÜGENÇ Kültür Çalıştayı’nın bu vizyonla güçlü biçimde örtüştüğünü memnuniyetle görmekteyiz. Çalıştay süresince felsefeden antropolojiye, tarihten teknolojiye uzanan geniş bir perspektifte kültürün birey ve toplum üzerindeki etkileri ele alınacak; katılımcılar eleştirel düşünme, sorgulama ve yeni bakış açıları geliştirme fırsatı bulacaktır. Her bir katkının çalıştayın akademik ve entelektüel değerini zenginleştireceğine inanıyoruz. İstanbul Gelişim Üniversitesi olarak gençlere yatırım yapmayı; onları bilim, sanat, teknoloji ve kültürle buluşturarak potansiyellerini keşfetmelerine katkı sunmayı temel sorumluluklarımız arasında görüyoruz. Bu değerli çalıştay vesilesiyle sizleri kampüsümüzde ağırlamaktan büyük bir memnuniyet ve gurur duyuyoruz." "Bir düşüncenin, bir ortak bilincin ve bir kültür yolculuğunun eşiğindeyiz" Büyükçekmece Atatürk Anadolu Lisesi ETÜGENÇ Çalıştayı Genel Koordinatörü Tuğçe Olgun, çalıştayın hedeflerini şu ifadelerle anlattı: "Kültür bir milletin hafızasıdır. Bizim bugün burada bir araya gelişimiz tam da bu hafızayı genç nesillere aktarmak, onu yaşatmak ve ona yeni bir soluk kazandırmak içindir. Hepimiz biliyoruz ki kültür, kitaplarda donmuş bir kavram değildir. Kültür; dokunan, değişen, gelişen, yaşayan bir yapıdır ve onu yaşatacak olanlar tam da şu an burada bulunan sizlersiniz. Bu nedenle ETÜGENÇ Çalıştayı’nı hazırlarken hedefimiz; gençlerin düşünce üretmesine, kendilerini ifade etmesine ve bu kültürün doğal bir parçası olduklarını hissetmelerine alan açmaktı. Çünkü kültür, bir gencin eline değdiğinde geleceğe dönüşür; kalbine değdiğinde anlam kazanır." Olgun, çalıştaya ev sahipliği yapan İstanbul Gelişim Üniversitesi’ne teşekkürlerini ileterek sözlerini noktaladı. "Kültür yalnızca geçmişi hatırlamak değil; sizin her gün yeniden yazdığınız bir hikayedir" Büyükçekmece Atatürk Anadolu Lisesi Müdürü Necmettin Sarıkaya, Büyükçekmece Atatürk Anadolu Lisesi olarak Atatürk’ün "Türkiye Cumhuriyeti’nin temeli kültürdür" sözünü yollarını aydınlatan bir ilke olarak benimsediklerini ve bu anlayış çerçevesinde ilgili çalıştayı planladıklarını vurguladı. Necmettin Sarıkaya, ETÜGENÇ çalıştayının esas vurgusu olan "kültür" teması hakkındaki görüşlerini, "Kültür yalnızca geçmişi hatırlamak değil; sizin her gün yeniden yazdığınız bir hikayedir. Konuşmalarınızda, davranışlarınızda, müziğinizde, hayallerinizde siz nereye bakarsanız kültür oradadır. Bugün bu çalıştayda yalnızca kültürü konuşmayacak, kültürün kendisi olacaksınız. Komitelerde dile getirilen her fikir, geleceğe bırakılmış bir kültür izi olacaktır" dedi. Çalıştayda Türk tarihi ve kültürü konuşuldu Marmara Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden Doç. Dr. Nusret Gedik, "Son yıllarda kültür, devletler düzeyinde geri planda kalan alanlardan biri hâline gelmiş olsa da gençlerin kültüre olan ilgisi bu sürecin kalıcı olmayacağını gösteriyor. Kültür, milletleri ayakta tutan en temel unsurlardan biridir ve Türk tarihi, büyük kültürel ve siyasal kırılmalara rağmen bu birikimin sürekliliği sayesinde varlığını korumuştur. Türk kültürü başlangıçta sözlü gelenekle aktarılmış, Orhun Yazıtları ile birlikte yazılı kültüre geçiş süreci başlamıştır. Göçebe yaşam tarzı sözlü kültürü güçlendirmiş; yazılı kültür ise kültürel hafızanın kalıcılığını sağlamıştır. Yerleşik hayata geçişle birlikte karşılaşılan Maniheizm gibi inanç sistemleri ise kültür üzerinde belirleyici etkiler oluşturmuş, bu da Türk tarihinde önemli kültürel dönüşümlere yol açmıştır" ifadelerini kullandı. Çalıştaya; İstanbul Gelişim Üniversitesi Genel Sekreteri Doç. Dr. Serdar Egeli, Büyükçekmece Atatürk Anadolu Lisesi Müdürü Necmettin Sarıkaya, Esenyurt İlçe Milli Eğitim Şube Müdürü Murat Tetik, Marmara Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden Doç. Dr. Nusret Gedik’in yanı sıra öğretmenler, öğrenciler ve veliler katılım sağladı.