EKONOMİ - 29 Ocak 2021 Cuma 14:43

Bakan Pekcan: 'Türkiye, pozitif büyüme sağlayacağı öngörülen az sayıda ülke arasındadır'

A
A
A
Bakan Pekcan: 'Türkiye, pozitif büyüme sağlayacağı öngörülen az sayıda ülke arasındadır'

Türkiye-Arnavutluk Ticaret ve Sanayi Odası forumu 1. Ekonomi Konferansı’na katılan Bakan Pekcan, "Türkiye, pozitif büyüme sağladığı öngörülen az sayıda ülke arasındadır" dedi.

Pandemi döneminde IMF’nin ortaya koyduğu dünya ekonomisindeki güncel veriler üzerinden değerlendirmeler yapan Pekcan, salgının ekonomik etkileri ile mücadele anlamında Türkiye’nin Arnavutluk ile her türlü işbirliğine açık olduğunu belirterek, "Her iki ülke için de turizm sektörünün önemli sektörler arasında yer aldığını biliyoruz ve maalesef turizm sektörü pandemiden en çok etkilenen sektörler arasında. Bu çerçevede, salgının ekonomik etkileri ile mücadele anlamında Arnavutluk ile her türlü işbirliğine açık olduğumuzun altını çizmek isterim. Türkiye ekonomisi, 2020 yılı ortalarından itibaren; özellikle de son çeyrekte; önemli normalleşme emareleri sergilemiştir. Son çeyrekte, 51,2 milyar dolarlık ihracatla bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz olduğumuz en yüksek çeyrek dönem rakamına ulaştık. Söz konusu ihracat bir önceki çeyreğe göre yüzde 18,4, 2019 yılının son çeyreğine göre ise yüzde 6,7 artışa karşılık gelmektedir. Böylelikle 2021 Ocak ayı itibarıyla kapasite kullanım oranı 75,6 seviyesine yükselmiştir. Doğrudan yatırımlar kaleminde, 2020 yılı Ocak-Kasım döneminde pandemiye rağmen 6,1 milyar dolar giriş olması oldukça önemlidir. Keza, İmalat Sektörü (PMI) Endeksi’nin, Aralık ayında yeniden yükselerek 50 seviyesinin üzerinde gerçekleşmiş olması ayrıca kayda değerdir. Bu tür ekonomik göstergeler, bir taraftan gelecekten beklentilerimizi güçlendirirken, bir taraftan da Türkiye ekonomisinin ne kadar dinamik olduğunu; ne kadar sağlam temeller üzerinde gittiğini de en güzel biçimde ortaya koymaktadır. IMF’nin 2020 yılına ilişkin son güncellemelerine göre, Dünya ekonomisinde yüzde eksi 3,5’lik ciddi bir küçülme yaşandığı, En önemli ihracat pazarlarımız olan Euro bölgesinde yüzde eski 7,2, Almanya’da yüzde eksi 9, İngiltere’de yüzde eksi 10, ABD’de yüzde eksi 3,4 gibi küçülmelerin yaşandığı bir dönemde Türkiye, pozitif büyüme sağladığı öngörülen az sayıda ülke arasındadır. Türkiye bu dinamizmini; her zaman komşu ve çevre ülkelerle olan ticaret ve yatırım ilişkilerine yansıtma arzusundadır. Bu anlamda, yeni işbirliği adımlarına ve bölgesel ekonomik entegrasyonlara açığız" ifadelerini kullandı.

"Ülkemiz ile Arnavutluk arasında ticaret hacmi yıllar içerisinde giderek artarak Yarım Milyar Dolar seviyesine gelmiştir"

Türkiye ile Arnavutluk’un ikili ticari ve yatırım ilişkilerinin derinleşmesini oldukça değerli bulduğunun altını çizen Bakan Pekcan, "Şüphesiz Arnavutluk da, bölgemiz içerisinde hızlı gelişim perspektifi olan, bu anlamda önemli bir performans sergileyen, ticaret ve yatırımlar bağlamında büyük potansiyeller arz eden bir ülkedir. Bu çerçevede, Türkiye olarak Arnavutluk ile ikili ticari ve yatırım ilişkilerimizin derinleştirilmesini oldukça değerli görüyoruz. Ülkemiz ile Arnavutluk arasında ticaret hacmi yıllar içerisinde giderek artarak Yarım Milyar Dolar seviyesine gelmiştir. 2008 yılından bu yana yürürlükte olan Serbest Ticaret Anlaşmamız ticari ilişkilerimizin gelişmesi bakımından önem arz etmektedir. Bu arada, hafta içinde; Serbest Ticaret Anlaşmamızın menşe kurallarının revizyonuna ilişkin Protokol, TBMM Dış İlişkiler Komisyonunda kabul edilmiş olup; kısa süre sonra onay süreci tamamlanacak ve yürürlüğe girecektir. Bu da ticari ilişkilerimiz açısından yeni ve önemli bir gelişmedir. Yenilenen Menşe Protokolü sayesinde firmalarımız Avrupa-Akdeniz ağında, girdi tedarik etme ve işleme bakımından yeni imkânlara kavuşmuş olacaktır. Gelecek dönemde, Serbest Ticaret Anlaşmamızın olumlu katkıları ile ticaretimizin dengeli, sürdürülebilir ve ortak fayda temelinde gelişmesini, bu çerçevede en kısa sürede 1 milyar dolarlık ticaret hacmini aşmasını arzu ediyoruz" şeklinde konuştu.

"İki ülke hükümetleri olarak güçlü bir iradeye sahip olduğumuzu da vurgulamak isterim"

İki ülke arasındaki ticari faaliyetlerin arttığını ve Türk firmalarının Arnavutluk’ta gerçekleştirmiş oldukları yatırımların piyasa değerinin 1 milyar dolara yaklaştığını belirten Bakan Pekcan, "Uluslararası firmaların, üretimlerini, uzak coğrafyalardan ziyade, kendilerine ve tüketiciye daha yakın coğrafyalarda yapma yönündeki ilgisinin arttığı görülmektedir. Bu da Türkiye ve Arnavutluk gibi; belli coğrafi avantajları olan ülkeler için yeni yatırım fırsatlarının oluşabileceği anlamına gelmektedir. Umuyorum her iki ülke de bu fırsatları en iyi şekilde değerlendirebilecektir. Türkiye olarak; firmalarımızın Arnavutluk’ta yapacağı yatırımların pek çok açıdan getirisi yüksek yatırımlar olabileceğini biliyoruz. Ülkemiz verilerine göre halihazırda Türk firmalarının Arnavutluk’ta gerçekleştirmiş oldukları yatırımların piyasa değeri bir milyar dolara yaklaşmıştır. Gerçekleştirilen yatırımlardan dolayı; bu yatırımların Arnavutluk’ta oluşturulan istihdam ve ihracata katkısından büyük bir memnuniyet duyuyoruz. Bu sayının daha da artması için önemli imkânlar ve fırsatlar mevcuttur. Bugünkü etkinliğimizin temel amacı da esasen bu fırsatları hep birlikte değerlendirebilmektir. Yine bu bağlamda; altyapı yatırımlarına ayrı bir parantez açmak gerekirse; Türk müteahhitlik firmaları bugüne kadar Arnavutluk’ta yaklaşık 1,8 milyar dolar değerinde 31 proje tamamlamıştır. Arnavutluk’un gelişen ekonomi ve altyapı sürecine paralel olarak; müteahhitlik projelerinin de artmasını arzu ediyoruz. Özellikle Arnavutluk’un öncelikli olarak gördüğü Divjaka turizm bölgesinin geliştirilmesi, Durres Limanının yenilenmesi, Muria-Milot ve Milot-Fier otoyollarının inşası, ve diğer karayolu, sağlık hizmetleri ve toplu konut projelerini birlikte gerçekleştirmeye hazırız. Konuşmamın başında turizmin her iki ülke için önemine değinmiştim. Arnavutluk’un, turizm alanında iş ve yatırım fırsatları sunduğunun farkındayız. Turizmin pek çok farklı kolunda ortak girişimler, ortak yatırımlar söz konusu olabilecektir. Öte yandan Trans Anatolia Projesi; Arnavutluk’u Şahdeniz sahalarından Balkan ülkelerine ve İtalya’ya bağlayan bir enerji koridoru haline getirmiştir. Gerek bu enerji hattı, gerekse enerjinin dağıtımı anlamında öngörülen her türlü alt ve üst yapı projelerinde de Türk müteahhitlerinin etkin katkı sunabileceğini değerlendiriyoruz. Keza, hidroelektrik ve yenilenebilir enerji yatırımlarında birlikte çalışılması mümkündür. Tüm bu konuları birlikte ele aldığımızda, Sanayide, turizmde, tarımsal teknolojilerde ve altyapı yatırımlarında önemli iş imkanları olduğu açıktır. Bu iş imkanlarının en iyi şekilde değerlendirilmesi için iş insanlarımız arasında gerçekleşecek her türlü girişimi destekleyeceğimizin bilinmesini isterim. Ayrıca, iş insanlarımızın karşılaşabileceği herhangi bir sorunu hızla çözüme kavuşturma; ticaret ve yatırımların önünü açmak için gerekli tüm katkıyı sağlama noktasında, iki ülke hükümetleri olarak güçlü bir iradeye sahip olduğumuzu da vurgulamak isterim. TOBB ile muadili Arnavutluk Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği arasında geçen yıl kurulan Forum’un ilişkilerimize önemli bir ivme kazandıracağına inanıyorum. Keza, Türkiye-Arnavutluk İş Konseyimize de bu anlamda önemli sorumluluk düşmektedir. Özel sektörlerimiz arasında daha fazla etkileşim sağlayarak somut sonuçlara ulaşacağımıza dair inancım tamdır" diye konuştu.

Engin Yağcı-Bayram Türüdü
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sakarya Eski belediye başkanına suikast davasında itiraf: "Ben bu olayı 175 bin TL için yaptım ama parayı alamadım" Sakarya’nın Ferizli ilçesinde geçtiğimiz yıl aracında seyir halindeyken uğradığı silahlı saldırı neticesinde hayatını kaybeden eski Ferizli Belediye Başkanı Ahmet Soğuk’un öldürülmesine ilişkin görülen davada tutuklu sanık suçunu itiraf ederek, "Ben bu olayı 175 bin TL için yaptım ama parayı alamadım. Ben kişiyi tanımam ve öldürmeyi asla düşünmedim, sadece korkutacaktım" dedi. Olay, 27 Temmuz 2024 Cumartesi günü Yeni Mahalle’de meydana gelmişti. Evinden ayrılarak 54 UB 554 plakalı otomobiliyle seyir haline geçen Ahmet Soğuk, kısa süre sonra silahlı saldırıya uğradı. Saldırıda 8 el ateş edilirken, mermilerden ikisi Soğuk’a isabet etti. Kontrolden çıkan araç tarlaya girerken, 2009-2019 yılları arasında Ferizli Belediye Başkanı olarak görev yapan Soğuk olay yerinde hayatını kaybetti. Soruşturma çerçevesinde yakalanarak gözaltına alınan M.F.Ö. (29), N.E. (39), O.E. ve M.G.(40) çıkarıldıkları mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderilmişti. Sanıklar huzurda savunma verdi Silahlı saldırı neticesinde hayatını kaybeden eski belediye başkanı Ahmet Soğuk’un öldürülmesine ilişkin yürütülen soruşturma 17 Temmuz 2025 yılında tamamlandı. Olayla bağlantılı olarak tutuklanan 4 sanık hakkında "iştirak halinde tasarlayarak kasten öldürme" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması talep edilen iddianame kabul edildi. Tutuklu 4 sanık, Sakarya Adliyesi 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki ilk duruşmada, söz hakkı verilen sanıklar, savunmalarını mahkeme huzurunda yapmak istediklerini ifade etti. Mahkeme ise duruşmayı ertelemişti. Davanın ikinci görülen duruşmasında sanıklardan M.F.Ö, M.G. ve O.E. huzurda hazır bulunurken N.E. bulunduğu cezaevinden SEBİS aracılığıyla katıldı. "Ben bu olayı 175 bin TL için yaptım ama parayı alamadım" Söz hakkı verilen sanık M.F.Ö., Ahmet Soğuk’u tanımadığını belirterek, "Sanıklardan sadece M.G.’yi felç geçirdiği zaman Düzce’de yattığı hastaneden tanıyorum. Ben de o dönem hastane de güvenlik görevlisiydim. Çok fazla para sıkıntısı yaşıyordum. Parasızlık yüzünden çocuklarımın beni sevmediğini, benden uzaklaştığını düşündüm. Hastanede yatarken para konusunda yaşadığım sıkıntıları M.G.’ye anlatmıştım. M.G. bana tetikçilik yaptığını, uyuşturucu yaptığını anlattı. Bunlarda çok para olduğunu söyledi. M.G. bana, ‘Bir yeri kurşunlarsak çok para alırız’ dedi. Ben olayı sadece korkutma ve yaralama olacağı niyetiyle kabul ettim. M.G, biriyle konuşuyordu, ben tanımıyorum. M.G. olaydan üç gün önce bana silahı getirdi. Bana, ‘Silahı eldiven ile tut olayı başkasına yıkacağım’ dedi. Olaydan bir gün önce de Ferizli’ye gittik bana evi gösterdi. Olayı nasıl yapacağımızı konuştuk. Ben sadece korkutmak gayesiyle ateş edeceğiz diye kabul ettim. M.G. ‘Olay yaşandıktan sonra bungalovda saklanır dikkat çekmeyiz’ dedi. Olay günü M.G. beni ablasının telefonundan aradı ve benim ödünç aldığım araçla Ferizli’ye doğru yola çıktık. Olay yerine giderken alkol aldık. Olayın olacağı yere geldik ve uzun süre beklemeye başladık. Ahmet Soğuk’un geldiğini görünce ben silahla arabanın altına doğru ateş ettim. Ahmet Soğuk arabayı durdurunca arabanın camı açıktı ve oradan silahına davrandığını gördüm ve ateş ettim tekrar. Kaçarken M.G.’ye, ‘Söyle olay yerine ambulans göndersinler’ dedim. Kaçarken silahı yol kenarına atmamı M.G. söyledi. Araçla Düzce’ye döndük ve ben internete baktığımda Ahmet Soğuk’un eski belediye başkanı olduğunu öğrendim. M.G. beni aradı, ‘Başımız belada İstanbul’a gitmemiz lazım’ dedi. Bana saç, sakal tıraşı yaptırdı. Beni bir yere bıraktı, telefonumu da aldı. ‘Ben abilerle görüşüp geleceğim’ dedi. Ben bu olayı 175 bin TL için yaptım ama parayı alamadım. Ben kişiyi tanımam ve öldürmeyi asla düşünmedim, sadece korkutacaktım" dedi. "Ben bu olaya karışmak istemedim. N.E. ailemle tehdit etti" Tutuklu sanık M.G., "Ahmet Soğuk’u tanımıyorum. Olayla alakalı hiçbir şekilde bağlantım yok. Ben 2023 yılında felç geçirdim. Haziran 2024 yılında bir fabrikada işe başladım. Doktorun tavsiyesiyle bungalov, sıcak su yerleri gibi mekanlara gitmemi önerdi. Ben N.E. ile görüşüp onunla bungalova gittim. Bir zaman sonra N.E.’nin yanına gittiğimde bana birinin vurulacağını söyledi. M.F.Ö. gece vardiyasındayken N.E.’nin söylediklerini söyledim. Hemen kabul etti. Ben bu olaya karışmak istemedim. N.E. ailemle tehdit etti. O.E. beni aradı ve daha sonra yanına gittim. N.E. de oradaydı ve Ferizli’ye gideceğimizi söyledi. Gittiğimizde bana olay yerini gösterdi burayı M.F.Ö.’ye göstermemi istedi. Orada sonra devam ettik onu bıraktım ve beni bu işe karıştırmamalarını söyledim. Olay günü öncesi M.F.Ö. gelip beni evimden aldı ve Ferizli’ye doğru yola çıktık. M.F.Ö.’ye olay yerini gösterdim ve geri dönerek Sapanca’da bir bungalova gittik. M.F.Ö. birileriyle görüştü kim olduklarını bilmiyorum ama mekan N.E. ve O.E.’ye aitti. Daha sonra eve gittim ve ablam beni uyandırarak M.F.Ö.’nün aşağıda beklediğini söyledi. Yanına gittiğimde bana mekanı tekrar göstermemi istedi ben kabul etmeyince tehdit etti. Daha sonrasında Ferizli’ye doğru yola çıktık. M.F.Ö. gittiğimizde olayı gerçekleştirdi. Benim olayla ilgim sadece tehditlerle olay yerini göstermem ve tehditlerle araç kullanmam. Azmettiren başka isimlerinde olduğunu düşünüyorum. N.E.’nin ihale yüzünden öldürtmek istediğini biliyorum. Kollukta verdiğim ifadeleri kabul etmiyorum. Yolda telefon konuşmaların hepsini M.F.Ö. yaptı. Tehdit edildiğimi söyledim ama polis yazmadı. Cezaevindeyken beni tehdit ettiler. Bu işi üstlen yoksa aileni öldürürüz dediler. Ben böyle bir olay yapmadım, bu kişililerle hareket etmediğim için bir pişmanlığım yok" diye konuştu. "Ben para için kan akıtmam sadece namus için akıtırım" Tutuklu sanık N.E. ise, "Ahmet Soğuk’u tanımam. M.G.’yi bir arkadaş aracılığıyla 4-5 sene önce tanıştım. Olayla ilgili hiçbir bağlantım yoktur. Olayın azmettiricisi değilim. M.F.Ö.’yü tanımam, M.G. onu tehdit ettiğimi söyledi böyle bir şey söz konusu değil. Ben olayın olduğu günün öncesi Balıkesir’e gitmiştim, olayın olduğu gün ise dönüyordum. Ben M.G. ile görüştüğümü hiç bir zaman itiraz etmedim. Ben bungalov işletmeciliği yapıyorum o aracılık ile görüştüm. Biz uzun süredir görüşmüyorduk M.G. ile cezaevinde olan bir arkadaşın paraya sıkıştığını ve para istediğini söyledi. Ben de cezaevinde olanların arkadaşı sevdiğim için para gönderdim. M.G. ile iki kere Ferizli’ye gittim birincisi ev bakmak istediğini söyledi, ikincisi ise cezaevinde olan arkadaşla görüşecekti ben de doğru söyleyip söylemediğini anlamak için gittim ama görüşmeden geri döndük. M.G. bana sürekli Ahmet Soğuk’u soruyordu tanıyor musun diye ben de tanımadığımı söyledim. M.G.’yi birileri maşa olarak tuttu. Suçu benim üzerime atıyorlar. Ahmet Soğuk ve Ferizli ile hiçbir bağlantım yok. Ben para için kan akıtmam sadece namus için akıtırım. Suçsuz yere 17 aydır cezaevinde yatıyorum, beraatımı istiyorum" şeklinde konuştu. "Ben 17 aydır suçsuz yere cezaevindeyim" Tutuklu sanık O.E., "Ahmet Soğuk’u tanımıyorum. M.G.’yi abimin anlattığı kadar tanırım M.G. ile benim sadece bir kere yüz yüze görüşmüşlüğüm var. Abim bana, ‘eğer üzerinde 5 bin TL var ise M.G.’ye ver’ dedi. Bir tek görüşmem orada vardır. Olaydan bir gün önce M.G. beni bungalov için aradı. Ben 17 aydır suçsuz yere cezaevindeyim, eşim ve çocuklarım tek kaldılar. Beraatimi talep ediyorum" ifadelerini kullandı. "Ben N.E.’nin öldürdüğünü sadece duydum" Mahkemede tanık olarak dinlenen C.D., "N.E.’ yi cezaevinden tanırım bunun dışında başka bir tanıdıklarım yok. Ben N.E.’nin öldürdüğünü sadece duydum ve azmettirici olarak biliyordum ama öyle değilmiş. Dava ile bildiğim tek şey budur" dedi. cumhuriyet savcısı sanıkların tutukluluk hallerinin devamını talep etti. Mahkeme heyeti ise sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar vererek duruşmayı erteledi.