İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 14 Mayıs'ta yapılan Cumhurbaşkanı ve 28. Dönem Milletvekili Seçimleri'nin ardından AK Parti ilçe başkanlıklarına yaptığı ziyaretlere devam ediyor. Beşiktaş AK Parti İlçe Başkanlığına yaptığı ziyarette konuşan Bakan Soylu, seçim döneminde teşkilatın çok iyi çalıştığını ve gayret gösterdiğini söyleyerek “Seçim sabahı sandıklara sahip çıktınız. Her birinize çok teşekkür ediyoruz. Bu seçimin birkaç neticesi var. En önemli olanı; Türkiye'de, Türkiye Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni değiştireceğini iddia edenler milletin vetosuyla karşı karşıya kalıyor. Millet onların iddiasını reddetmiştir. Çünkü bu seçimde Cumhur İttifakı Meclis'e 320’nin üzerinde milletvekili ile girmiştir. Onların anayasayı değiştirebilme kabiliyetleri ortadan kaybolmuş ve böylece milletimiz, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın yıllardan beri üzerinde durduğu, milletimizin onayladığı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, yani Cumhurbaşkanlığı Sistemi, Başkanlık Sistemi'ni değiştirmek isteyenlere bu imkanı vermemiş, bu sistemi beğenmiş ve yoluna devam etmek istemiştir. Birinci sonucu seçimin budur. İkinci sonucu, yıllardır bu ülkede demokrasi üzerinden ve hukuk sistemimiz üzerinden bu ülkeyi eleştirenler, dışarıdan eleştirenler, dışarının sözünü kullanarak, içeride eleştirenler milletin demokrasi dersiyle karşı karşıya kalmıştır” diye konuştu.
Seçimin nasıl demokrasi şölenine dönüştüğüne, milletimizin demokrasi ve milli iradeye nasıl sahip çıktığına vurgu yapan Bakan Soylu, "Bu millet imzasıyla seçime yüzde 88.8 katılımla, iştirakle koyduğu iradeyle cevabı vermiştir. Bu seçimin bir neticesi daha var. O da şudur; dediler ki; Tayyip Erdoğan kaybetse de vermez. Vermeyecek. Bu hükümet vermez. Biz 27 milyon oy almış bir Cumhur İttifakıyız. Cumhurbaşkanımız 27 milyon oy aldı. Seçime kaç oy için gidiyoruz? 275 bin oy için gidiyoruz. Bu kadar açık ve net. Yani bu seçim sonucu ne olursa olsun başımızın üzerine. Karşısındakini kötülemek için her türlü anlayışı ortaya koymuş. Bu kim? Pat pat Kemal. Bu memlekette daha neler göreceğiz. Bir de zavallı o iki tane belediye başkanı var. Biri Ankara, biri İstanbul. Şimdi onların ellerine bir kağıt vermişler. Dediler ki ‘biz öndeyiz kazandık’ dediler bütün milletimize. Şimdi o hatırlıyorsanız bir Selo vardı. Selo, 6-8 Ekim olaylarında çıktı böyle boncuk boncuk terleyerek millete PKK'nın kendi önüne verdiği kağıdı okudu. Şimdi Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni tanıyor, bu milleti tanıyor. Ama o kağıdı okumak zorundaydı, okudu. Aynı bunlar da sanki Selo'ya birileri nasıl o kağıdı okutturmuşsa, bunlar da çıktılar, dediler ki: ‘Biz seçimi kazandık’. Şimdi milleti yanıltmak, hani kandırmak, başka bir şey söylemeyeyim. Özür borçları var değil mi bu milletimize? Onlar özür dilemediler. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu özür dilemediler. Ben onların amiri sayılırım. Biliyorsunuz, İçişleri Bakanı onların hem disiplin amiridir hem soruşturma amiridir. Ben onların amiri olarak onlar adına milletten özür diliyorum” ifadesini kullandı.
Abdullah Altunbaş - Yağız Ekrem Çiftçi
