POLİTİKA - 09 Şubat 2016 Salı 23:11

Bakan Tüfenkci: 'Doğu ve Güneydoğu’da kalıcı huzuru birlikte tesis edeceğiz'

A
A
A
Bakan Tüfenkci: 'Doğu ve Güneydoğu’da kalıcı huzuru birlikte tesis edeceğiz'

Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, “Bölgede zarar gören vatandaşlarımızın gönüllerinin, ruhlarının bir an evvel ihya edilmesi gerekmektedir. Sonrasında da hızlı bir şekilde inşa sürecine başlayacağız. Allah’ın izniyle en kısa sürede Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da kalıcı huzuru birlikte tesis edeceğiz” dedi.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Sanayi Odalar Konsey Toplantısı, TOBB Sosyal Tesisler toplantı salonunda gerçekleştirildi. Toplantıya, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve konsey üyeleri katıldı. Toplantıda konuşma yapan Bakan Tüfenkci, ekonominin en temel unsurunun sanayi üretimi olduğunu belirterek, “Gümrük ve Ticaret Bakanlığı olarak 2015-2018 Türkiye Sanayi Stratejisi Eylem Planında üzerimize düşen görevleri de hızla yerine getiriyoruz. Sanayicimiz, ülkemizin ihracat ve ithalat yaparken gümrük işlem sürelerini kısaltarak maliyet ve zamandan tasarruf etmenizi sağlayacak projeler geliştiriyoruz. Dünya Ticaret Örgütü 9. Bakanlar Konferansında kabul edilen ‘Ticaretin Kolaylaştırılması Anlaşmasını’ ülke olarak bu sene Ocak ayında onayladık. Öncelikle bu anlaşma, uluslararası düzeyde yapılmış en kapsamlı ‘ticareti kolaylaştırma’ anlaşmasıdır. En önemlisi bizim sanayicimiz, ticaret erbabımız ülkemizde sahip olduğu kolaylıklardan, bu anlaşmayı imzalayan tüm ülkelerde aynı biçimde faydalanacaklar. Yani Bakanlık olarak sadece Türkiye’de değil, iş yaptığınız her ülkede işinizi kolaylaştırmak, size zaman ve maliyet tasarrufu sağlamak için çalışıyoruz. İnşallah her geçen gün bu yönde daha da ileri adımlar atacağız. Ülkemizin büyüme stratejisi de ihracat üzerine. Büyümek için daha çok üretmek, üretmek için de daha çok satmak lazım. Bu da daha çok satacağınız pazarlara açılmak demek. Bizim hedefimiz de sizlerin bu pazarların kapılarını daha kolay açmanızı sağlamaktır” diye konuştu.

Gümrük kapılarındaki otomasyon sistemine de değinen Tüfenkci, “Bakanlık olarak yeni projelerimizle, özel sektörümüzün daha kolay ticaret yapabilmesi için çalışıyoruz. Bürokratik işlemlerde zaman kayıplarını asgariye indirmek için sürekli yeni modeller geliştiriyoruz. Gümrük kapılarımızı dış ticaret kapasitemize, ihtiyaç ve taleplere göre yeniliyor, tam otomasyona kavuşturuyoruz. Gümrük işlemlerini basitleştirmek amacı ile transit beyanın sunulmasından transit rejimin ibra edilmesine kadar, her aşamanın tamamen elektronik ortamda gerçekleşmesini sağlayan Yeni Bilgisayar Destekli Transit Sistemini (NCTS) 2012 yılında başlattık. Böylece Avrupa Birliği ülkeleri ile yapılan ticarette taşıma maliyetlerine önemli avantaj sağladık. Tek Pencere Sistemi ile dış ticaret ve taşımacılığa ilişkin gümrük hizmetlerinin tamamı tek bir noktadan gerçekleşecek ve tüm işlemler buradan yürütülecek. Onaylanmış Kişi Statüsü; farklı denetim mekanizmalarıyla güvenilirliği onaylanmış kişilere gümrük işlemlerinde kolaylık sağlanmasıdır.

Onaylanmış Kişi Statü Belgesi sahibi firmalar, geçen yıl ithalatın yüzde 40’ını, ihracatın yüzde 35’ini gerçekleştirmişler. Yetkilendirilmiş Yükümlü Statüsü ile gümrük yükümlülüklerini yerine getiren ve belirlediğimiz güvenlik standartlarına sahip olan firmalar pek çok basitleştirilmiş ve hızlandırılmış usullerle maliyet tasarrufu sağlıyoruz. Bu statü, başta AB üyesi ülkeler ve ABD

olmak üzere dünyada 56 ülkede kullanılmaktadır” ifadelerini kullandı.

Tek Durak Projesi hakkında da bilgi veren Bakan Tüfenkci, açıklamalarına şöyle devam etti: “Pilot uygulama olarak Kapıkule’de başladık. Gürcistan ve İran’la başlattığımız e-TIR Pilot Projesi dış ticaretimiz açısından önemli bir adımdır. Bu ülkelerle başlattığımız e-TIR uygulamaları Dünyaya da örnek olacak. 64. Hükümet Eylem Planımızda yer aldığı üzere e-TIR Projeleri ile eşyanın ülkeler arası düzenli, güvenli ve hızlı aktarımını mümkün kılmayı amaçlıyoruz. TIR işlemlerinin hızlanması, uluslararası ticaretin artmasını da sağlayacaktır. Türkiye Sanayi Strateji hedeflerimizden biri olan Orta ve Yüksek Teknolojili Ürünlerde Afro-Avrasya’nın Tasarım ve Üretim Üssü Olma yolunda sizi güçlendirmek için elimizi taşın altına koyuyoruz. 2015-2018 Sanayi Stratejisi Eylem Planı doğrultusunda, gümrük işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirilmesi ve işlemlerin sadeleştirilmesi yoluyla bürokratik yükün azaltılmasını sağlamak üzere çalışıyoruz. Sizin işlerinizi kolaylaştıracak her alanda tam otomasyona geçiyoruz. Yine Sanayi Eylem Planında yer alan; ‘Türkiye Lojistik Master Planı hazırlanacaktır’ maddesi çerçevesinde: İşletmelerimizin rekabet güçlerini artırmak, pazarlama imkânlarını kolaylaştırmak, kombine taşımacılığı daha etkin hale getirmek amacıyla lojistik merkezler kuruyoruz. Denizli-Kaklık, Samsun-Gelemen, İzmit-Köseköy, Uşak, İstanbul Halkalı, Eskişehir-Hasanbey ve Balıkesir-Gökköy’de 7 lojistik merkezi işletmeye aldık. 13 lojistik merkezimizin etüt proje ve yapım çalışmalarına devam ediyoruz. AK Parti Hükümetleri olarak 2002-2015 döneminde ulaştırma ve lojistik altyapılarımıza toplam 243 milyar liralık yatırım gerçekleştirdik.”

“AÇMAZSAK O İNSANLARI ÖLÜME TERK ETMİŞ OLACAĞIZ”

2.5 milyon Suriyeli vatandaşın Türkiye’de bulunduğunu ve en son yaşanan olaylardan sonra da yeni bir göç dalgasının geldiğine dikkat çeken Tüfenkci, “Bizler bundan önce nasıl kapılarımızı açtıysak şimdi de kapılarımızı açacağız. Açmak zorundayız. Çünkü açmazsak o insanları ölüme terk etmiş olacağız. Bizim için insan hayatı her şeyden daha önemlidir. Bizler kapılarımızı kardeşlerimize sonuna kadar açarken, Avrupa bir o kadar kapılarını kapatıyor. Batı, her olayda olduğu gibi Suriye’ye de sadece maddi değerler çerçevesinde bakıyor. Biz ise sadece ve sadece “kardeşlik hukuku” açısından bakıyoruz. Biz kardeşlerimize “ensar” olmaya çalışıyoruz. Türkiye’yi güçlü kılan hakikat budur. Biz dün de ihtiyaç sahipleriyle ekmeğimizi paylaştık, bugün de paylaşıyoruz, yarın da paylaşacağız. Başbakanımızla birlikte her hafta Doğu ve Güneydoğu’daki bir ile gidip oradaki vatandaşlarımızla görüşüyoruz. Bölgede zarar gören vatandaşlarımızın gönüllerinin, ruhlarının bir an evvel ihya edilmesi gerekmektedir. Sonrasında da hızlı bir şekilde inşa sürecine başlayacağız. Allah’ın izniyle en kısa sürede Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da kalıcı huzuru birlikte tesis edeceğiz” dedi.

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fikri Işık ise, Ar-Ge Reform Paketi’yle ilgili TBMM Genel Kurulu’nda yapılacak görüşmelere bu akşam başlanılacağını belirterek, “Ar-Ge Reform Paketi’nde olduğu gibi, kapsamlı bir Üretim Reform Paketi için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Dün açıklanan verilere göre, Aralık ayında sanayi üretimimiz, bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 4,5 oranında artış gösterdi. Böylece son çeyrekteki sanayi üretim artışı, arındırılmış rakamlara göre yüzde 4,2, arındırılmamış rakamlara göre ise yüzde 7,6 oldu.

Sanayi üretimi büyümenin lokomotifi olduğu için, bu rakamlar, 2015’in tamamında yüzde 4’lük büyüme oranını yakalayabileceğimizi gösteriyor. Nitekim IMF ve Dünya Bankası gibi kurumlar da Türkiye’yle ilgili büyüme tahminlerini yukarı yönlü revize etti. Yaşanan birçok zorluğa rağmen, Türkiye’nin 2015 yılında 145 milyar dolar ihracat yapmış olması ve yüzde 4 civarında bir büyüme yakalaması, gerçekten de çok ciddi bir başarıdır.

Ben bu konsey aracılığıyla, bu başarıda aslan payına sahip olan tüm sanayicilerimizi tebrik etmek istiyorum. Türkiye’nin büyümesinde, ihracat performansımız ve dolayısıyla sanayi üretimi, çok belirleyici bir rol oynuyor. Bu nedenle, ihracatımızı artırmak için yoğun bir şekilde çalışmalarımızı sürdürüyoruz” şeklinde konuştu. Türkiye’nin sanayi ihracatında, düşük teknoloji ürünlerden orta teknoloji seviyesine sahip ürünlere doğru bir geçiş yaşandığına dikkat çeken Bakan Işık, açıklamalarına şöyle devam etti: “Bu çok sevindiricidir, ancak şu anda yüksek teknolojili ürünlerin ihracatımızdaki payı yüzde 3 civarındadır. Bizim bu oranı, Hükümet Programımızda da yer aldığı üzere, en az yüzde 15 seviyesine çıkarmamız gerekmektedir. Mesela Japonya’da bu oran yüzde 15 civarındadır. Yüksek teknolojili sektörlerde yaklaşık 70 milyar dolar ihracatı olan Japonya’nın bu sektördeki kilogram başına ihracat rakamı 176 dolardır.

Bu rakam, teknoloji seviyesini artırmanın ne kadar önemli olduğunu ortaya koymaktadır. Bizim ithalatımızın ihracatımızdan fazla olması, sadece ithal ettiğimiz ürünlerin miktarından değil, niteliğinden de kaynaklanıyor. GBS aracılığıyla, imalat sanayinin alt sektörlerini bu mantıkla analiz ettiğimizde şu sonucu gördük: Tüm iyileşmelere, tüm gelişmelere rağmen, kilogram başına ihracat değerimiz, kilogram başına ithalat değerini çok az sektörde geçebiliyor. Mesela ihraç ettiğimiz makinelerin ortalama kilogram değeri 6,9 dolar iken, ithal ettiğimiz makinelerin ortalama kilogram değeri 12,9 dolardır.

Bir başka deyişle, makine sektöründe dış ticaret açığı vermemek için, miktar olarak ithal ettiğimizin yaklaşık iki katı kadar makine ihracatı yapmak durumundayız. İşte bu nedenle, Bakanlık olarak, üretimde katma değeri ve rekabet gücümüzü artıracak olan Ar-Ge, inovasyon, tasarım, markalaşma gibi alanlara yoğunlaşmış durumdayız. Halihazırdaki güçlü sektörlerimizi daha nitelikli hale getirmenin, biyoteknoloji, yazılım, nanoteknoloji gibi sektörlerde ise ciddi bir ivme yakalamanın derdiyle hareket ediyoruz.”

Ar-Ge Reform Paketi hakkında bilgi veren Işık, şunları söyledi: “Bu reform paketiyle birlikte, Ar-Ge ve yenilik ekosistemini oluşturan zincirin her bir halkasını geliştirmiş, güçlendirmiş olacağız. Bu paketle, büyük firmalarımızdan KOBİ’lere, girişimcilerden çalışanlara, akademisyenlerden öğrencilerimize kadar hemen herkesi ilgilendiren adımlar atıyoruz. Ar-ge merkezlerimizin, teknoloji geliştirme bölgelerimizin etkinliğini artırıyor, tasarım merkezlerini de destek kapsamına alıyoruz. Bugüne kadar, Ar-Ge harcamalarını artırma konusunda gerçekten de çok büyük bir başarı gösterdik. Ar-Ge yoğunluğumuzu yüzde 1 seviyesinin üzerine taşıdık, inşallah yüzde 3’e doğru da çıkaracağız. Bundan sonraki dönem ise, artık meyveleri daha fazla toplayacağımız, Ar-Ge’yi daha fazla ticarileştireceğimiz bir dönem olmalıdır ve olacaktır.”

2015-2018 dönemi için hazırlanan ve 70 eylemden oluşan Türkiye Sanayi Stratejisi Belgesi’ni uygulamaya aldıklarını kaydeden Işık, “Bu tür belgelerin uygulama süreçleri, en az hazırlık süreçleri kadar önemlidir. Sanayicilerimizle bu belgenin hazırlık aşamasında nasıl birlikte hareket ettiysek, belgenin uygulama, izleme ve değerlendirme süreçlerini de birlikte yürütmek istiyoruz.

Bakınız, geçtiğimiz yıl içinde, Biyoteknoloji, Girişimcilik, Kamu-Üniversite-Sanayi İşbirliği Stratejilerinin de aralarında bulunduğu 13 farklı strateji belgesini ve eylem planını uygulamaya aldık. Nanoteknoloji, Otomotiv, Yazılım ve Makine Stratejilerini de önümüzdeki dönemde uygulamaya başlayacağız. TOBB ve TESK ile işbirliği içinde yürüttüğümüz ve Yerli Malı Belgesi uygulamasını da çok önemsiyoruz. 2015 yılında toplam 4 bin 845 adet “Yerli Malı Belgesi” verildi. Bu belgeyi alan orta-yüksek ve yüksek teknolojili sektörlerdeki firmalara, kamu ihalelerinde yüzde 15’e kadar fiyat avantajı uygulaması zorunlu hale geldi. Bir diğer önemli uygulamamız ise Teknolojik Ürün Deneyim Belgesi’dir. Kamu desteği ile Ar-Ge faaliyeti yürüten, çalışmalarını teknolojik bir ürüne dönüştüren ve üretime başlayan işletmelerimize, kamu ihalelerine katılmalarını sağlamak amacıyla, iş bitirme belgesi yerine geçen Teknolojik Ürün Deneyim Belgesi vermeye başladık.

Bugüne kadar verdiğimiz 70 belge ile girişimcilerimiz, yaklaşık 1 milyar TL’lik kamu ihalesi kazandılar. Geçtiğimiz yıl, gerçekleştirdiğimiz bir diğer önemli çalışma da “lonca.gov.tr” adresinde yayın yapan web portalımızın hizmete girmiş olmasıdır. Bugüne kadar 200 binden fazla kişi tarafından ziyaret edilen ve İngilizce olarak da hizmet veren Lonca ile ‘kim, neyi, nerede üretiyor’ bilgisine ulaşılabiliyor. Aynı şekilde, ülkemizdeki akredite test ve muayene hizmeti veren laboratuvarlara ulaşılmasını sağlayacak Laboratuvar Portalı’nın da “laboratuvar.sanayi.gov.tr” adresinde yayınına başladık. Sanayicilerimizin, ‘nerede, hangi laboratuvarda, hangi testlerin yapılabildiği’ bilgisine ulaşmaları neticesinde, yurtdışında yaptırılan her türlü testin artık ülkemizde yapılmasını sağlamayı hedefliyoruz.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kocaeli Benzin yüklü tanker kaza yaptı: Patlama riskine karşı D-130 Karayolu trafiğe kapatıldı, evler tahliye edildi Kocaeli’nin Gölcük ilçesi D-130 Karayolu’nda seyir halinde olan benzin yüklü tanker, önce üst geçit köprüsüne ardından ise 3 araca çarptı. Tankerin çekici kısmı koparken benzin ise yola saçıldı. Patlama riskine karşı yolun iki şeridi de trafiğe kapatılırken, çevredeki evlerde tahliye edildi. Edinilen bilgiye göre, Gölcük ilçesi D-130 Karayolu Yalova istikametine seyir halinde olan benzin yüklü tanker sürücünün direksiyon hakimiyetini kaybetmesi neticesinde araç, refüjdeki demir korkuluklara çarparak karşı şeride geçti. 150 metre boyunca duramayan tanker üstgeçit köprüsünün ayağına, ardından park halindeki iki kamyonete çarptı. Daha sonra karşı şeritten gelen hafif ticari araca çarpan tankerin çekici kısmı koptu. Kopan çekici, D130 Karayolu’ndan karşı sokağa uçtu. Kazada tanker sürücüsü hafif şekilde yaralanırken benzin ise yola saçıldı. İhbar üzerine olay yerine sağlık, polis, itfaiye ve AFAD ekipleri sevk edildi. Kısa sürede olay yerine gelen sağlık ekipleri yaralı hastaneye kaldırırken, polis ekipleri ise patlama riskine karşı D130 Karayolu’nun Yalova ve İzmit istikametini trafiğe kapattı. Ayrıca çevrede bulunan binalardaki vatandaşlar da tahliye edildi. Şehir merkezinden trafik akışı sağlanıyor. Ayrıca itfaiye ve polis ekipleri vatandaşları bölgeden uzaklaştırmaya devam ediyor. İtfaiye ekipleri, patlama riskine karşı bölgeyi köpüklüyor. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" Patlama riskine karşı evden çıkarılan Aysel Sütlüce, “Polisler anons etti ve korkarak hemen dışarı çıktık. Kaza yapan tanker araçları ezmiş. Patlamaya karşı tehlike olduğu için evler tahliye edildi. Çok korktuk" dedi. Ömer Çengel ise "Tanker 3 aracı çarpmış. Tankerden devamlı benzin akıyor. Polisler evi boşalttı. Şu an dışarıda bekliyoruz" diye konuştu.
Ankara Mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler Resmi Gazete’de Çalışmak için bulundukları ilden başka illere giden mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin yaşadıkları sorunların giderilmesine yönelik yapılacak çalışmalar ile ilgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından imzalanarak Resmi Gazete’de yayımlanan ’Mevsimlik Tarım İşçileri ile İlgili 2024/5 Sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’ ile mevsimlik tarım işçilerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesine yönelik yeni düzenlemeler getirildi. Genelge kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve aileleri için geçici yerleşim alanları oluşturulacak ve bu alanlarda eğitim, sağlık, ulaşım ve sosyal hizmetler sunulacak. Genelgeye göre, valilikler tarafından mevsimlik tarım işçilerinin yoğun olarak çalıştığı yerlerde iklim şartlarına uygun, emniyetli ve estetik prefabrik yapılar kullanılarak geçici yerleşim alanları kurulacak. Bu alanlar sel, su baskını gibi doğal afetlere karşı güvenli lokasyonlarda planlanacak ve yerleşim yerlerine elektrik, su ve kanalizasyon hizmetleri sağlanacak. Valiliklerce hazırlanan eylem planlarında belirlenen alanlara ilişkin tahsis veya protokol belgesi Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi’ne (e-METİP) aktarılacak. Sağlık hizmetleri Genelgede sağlık hizmetleri kapsamında, il sağlık müdürlükleri tarafından mevsimlik tarım işçileri ve ailelerine yönelik aşılama, kronik hastalık taramaları ve mobil sağlık ekipleri ile sağlık hizmetleri sunulacak. İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda personelinin istihdamının sağlacağı belirtilen genelgede, ”İl sağlık müdürlüklerince mevsimlik tarım işçiliğinin yoğun olduğu bölgelerde yeterli sayıda sağlık personelinin istihdamı sağlanacak ve hizmet ihtiyacına göre personelin çalışma saatleri düzenlenecektir. Çalışan sağlığının korunması ve geliştirilmesi kapsamında il sağlık müdürlüklerince gerekli bilgilendirme faaliyetleri yapılacaktır” ifadelerine yer verildi. Eğitim hizmetleri Genelgeye göre çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. İl milli Eğitim Müdürlüklerince; geçici yerleşim alanlarında eğitim ve sosyal faaliyetler için oluşturulan merkezin, öncelikle çocuklar için etkin bir eğitim merkezi olarak kullanılmasının sağlanacağına dikkati çekilen genelgede şu ifadelere yer verildi: "Çocukların eğitimi için geçici yerleşim alanlarında eğitim merkezleri oluşturulacak ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından eğitim hizmetleri koordine edilecek. Mevsimlik tarım işçilerinin zorunlu eğitim çağındaki çocuklarının eğitimlerini devam ettirmek üzere konu hakkında Milli Eğitim Bakanlığının ilgili yönerge/genelge hükümleri uygulanacaktır. Bu hususta şartlı nakit transferi gibi özendirici tedbirler etkin şekilde uygulanacak, çocukların okul kıyafetleri ve malzemeleri valiliklerce sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıfları aracılığıyla temin edilecektir. İl milli eğitim müdürlüklerince; mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarının daimi ikametgahlarındaki okullarına döndüklerinde öğrenme kayıplarına yönelik telafi/yetiştirme eğitimleri yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçileri, daimi ikamet ettikleri illere geri döndüklerinde çalışma ve iş kurumu il müdürlükleri, halk eğitimi merkezleri ve mesleki eğitim merkezlerince; işçiler arasında yaygın eğitim ihtiyacı olanlar tespit edilerek eğitim ihtiyaçları karşılanacak, yetişkinlere okuma-yazma ve/veya meslek edindirme kursları, iş sağlığı ve güvenliği eğitimleri ile sosyal-kültürel faaliyetler düzenlenecektir. Özel eğitim ihtiyacı bulunan çocuklar rehberlik araştırma merkezi müdürlükleri tarafından eğitim imkanlarından faydalandırılacaktır. Mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarının eğitime erişimlerinin sağlanması amacıyla il/ilçe milli eğitim müdürlükleri bünyesinde kurulan ekiplerin görevleri süresince ulaşım ihtiyaçlarının giderilmesi için gerekli tedbirler Valiliklerce alınacaktır." Genelgeye göre, İçişleri Bakanlığı, mevsimlik tarım işçilerinin güvenli bir şekilde seyahat etmeleri için gerekli trafik denetimlerini artıracak ve gece saatlerinde yolculuk yapmamaları sağlanacak. Geçici yerleşim alanlarının korunması ve asayişin sağlanması için kolluk kuvvetleri tarafından düzenli devriyeler yapılacak. Sosyal hizmetler Aile ve sosyal hizmetler il müdürlüklerince sosyal hizmetler kapsamında, mevsimlik tarım işçileri ve ailelerinin bilgilendirilmesi sağlanacağı kaydedilen genelgede kadın, çocuk, engelli ve yaşlıların sunulan hizmetlerden yararlanacağı vurgulandı. Okul çağına gelmemiş çocuklar için ise aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlükleri ve İl Milli Eğitim Müdürlükleri tarafından geçici yerleşim alanlarında eğitim ve bakım hizmetleri için personel görevlendirilebilecek. Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından sunulan gezici kütüphane, gezici müze ve benzeri hizmetlerin geçici yerleşim alanlarında faaliyet göstermesi amacıyla Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile koordineli çalışmalar yürütüleceği aktarılan genelgede şunlar yer aldı: "Gençlik ve Spor Bakanlığı tarafından mevsimlik tarım işçisi ailelerin çocuklarına yönelik sosyal ve sportif faaliyetler yürütülecektir. İl Müftülüklerince mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin inanç ve ibadet ihtiyaçlarının karşılanması için gerekli tüm tedbirler alınacak; çocuk işçiliğinin önlenmesine ve çocukların zorunlu eğitime devam etmelerinin sağlanmasına ilişkin olarak ailelerin bilgilendirilmesine yönelik çalışmalara destek verilecektir." Mevsimlik Tarım İşçileri Bilgi Sistemi (e-METİP) Mevsimlik tarım işçisi olarak daimi ikametgahı dışında bir başka ilde çalışmak amacıyla geçici olarak yer değiştirenlerin ve ailelerinin kimlik bildirimleri, bu kişilerin yaşadıkları geçici yerleşim alanlarındaki kolluk kuvvetlerince alınacağı vurgulanan genelge şu şekilde devam etti: "Bu bildirimler Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ile elektronik ortamda paylaşılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için teknik altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı; Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Millî Eğitim Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığına e-METİP’e kayıtlı olan mevsimlik tarım işçilerinin ve aile bireylerinin kimlik numaralarını bildirecektir. Milli Eğitim Bakanlığı tarafından kullanılmakta olan Milli Eğitim Bakanlığı e-Okul Yönetim Bilgi Sistemi’nde yer alan mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına ilişkin kayıtlar e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Milli Eğitim Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Mevsimlik tarım işçilerinin ve ailelerinin kimlik numaraları her sağlık hizmeti sunumunda alınarak, sunulan hizmetlere ilişkin bilgiler kişisel verileri içermeyecek şekilde e-METİP’e aktarılacaktır. Bu bilgilerin e-METİP’e sürekli ve eksiksiz şekilde aktarılması için altyapıya yönelik gerekli her türlü düzenleme Sağlık Bakanlığı tarafından yapılacaktır. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı gerekli gördüğü takdirde e-METİP’in etkinliğinin artırılması amacıyla diğer kamu kurum ve kuruluşlarından protokole gerek duymadan kişisel verileri içermeyecek şekilde veri talebinde bulunabilecektir. Tarım alanlarının geniş bölgelere yayılması nedeniyle mevsimlik tarım işçilerinin kayıt altına alınması sürecinde kolluk kuvvetlerine kolaylık sağlamak amacıyla Tarım ve Orman Bakanlığı taşra teşkilatı başta olmak üzere ilgili kamu kurum ve kuruluşları, muhtarlar ile ziraat odaları birlikleri ve mevsimlik tarım işçisi çalıştıran tarla veya bahçe sahipleri/işleticileri ve işverenler tespit ettikleri/çalıştırdıkları mevsimlik tarım işçilerini kolluk kuvvetlerine bildirecektir.
Ankara Lokanta ve kafelerde KDV oranında değişiklik Resmi Gazete’de Lokanta ve kafelerde yüzde 8 olan KDV, yüzde 10’a, yüzde 18 olan KDV’nin, yüzde 20’ye çıkarılmasına ilişkin tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Katma Deper Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ Resmi Gazete’de yayımlandı. Tebliğe göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın 26 Nisan 2014 tarihli Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde yer alan ’yüzde 8’ ibarelerinin ’yüzde 10’, ’yüzde 18’ ibarelerinin ’yüzde 20’ olarak değiştirilmesine karar verildi. Buna göre, lokantaların hizmetlerini, et, su, meyve suyu gibi gıda malzemesi satışı göstererek yüzde 10 yerine yüzde 1 KDV ile faturalandırmasının önüne geçilecek. Hizmet sunan lokanta, kafe, pastane gibi işletmeler kendilerinin hazırlayıp sundukları yiyecek ve içecekler ile dışarıdan temin edilerek buralarda sattıkları ürünler için yüzde 10 oranında KDV hesaplayacak. Bu işletmelerin telefonla veya internet üzerinden sipariş suretiyle adrese gönderme, gel-al gibi yöntemlerle yaptıkları tüm satışlar da aynı kapsamda değerlendirilecek. Öte yandan, yiyecek ve içecek hizmetlerine yönelik işyeri ruhsatı bulunmadığı halde müşterilerine masa, oturma yeri, tezgah gibi servis yapılabilen alanlarda yiyecek ve içecek hizmetleri sunanların bu yerlerde yaptıkları satışlar da bu kapsamda olacak. Tebliğin yayımını izleyen ayın başında yürürlüğe gireceği belirtilirken hükümlerinin Hazine ve Maliye Bakanınca yürütüleceği belirlendi.