EKONOMİ - 21 Aralık 2021 Salı 10:59

Bakan Varank'tan 'TL'yi teşvik paketi' açıklaması

A
A
A
Bakan Varank'tan 'TL'yi teşvik paketi' açıklaması

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, "Dün sayın Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği ekonomiye destek paketinin reel sektör tarafından çok olumlu şekilde karşılandığını görüyorum" dedi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Millet Kütüphanesi’nde düzenlenen Etki Analizi Çalışmaları Değerlendirme Çalıştayı’na katıldı. Varank, burada yaptığı konuşmasında pandeminin, tüm ekonomileri olduğu gibi Türkiye’yi de birçok yönden etkilediğini belirterek, bu konuda etkili ve sonuç odaklı politikalara uyguladıklarını dile getirdi.

“Uzak doğudaki tedarikçilerine ulaşamayan pazarlar, Türkiye sayesinde arz problemlerini aşmaya çalıştı”
Bakan Varank, Türkiye ekonomisini ve üretim kabiliyetini, pandemi döneminde tüm dünyaya ispat ettiklerini ifade ederek, “Uzak doğudaki tedarikçilerine ulaşamayan pazarlar, Türkiye’deki üreticilerin taahhütlerini yerine getirmesi sayesinde arz problemlerini aşmaya çalıştı” dedi.

“Pandemi sonrası dünyaya Türkiye’yi en güçlü şekilde hazırlıyoruz”

Bakan Varank, tedarik zincirlerinin oldukça bozulduğu bir dönemde olunduğunu kaydederek, “Böyle, bir dönemde küresel ekonominin ağırlık merkezi de elbette değişiyor. Artık tek kutuplu değil çok kutuplu bir küresel ekonomiye doğru hızla ilerliyoruz. Bu yüzden de pandemi sonrası dünyaya Türkiye’yi en güçlü şekilde hazırlıyoruz” diye konuştu.

“Türkiye’yi küresel ekonominin yeni kazananı yapmakta kararlıyız”

Bakan Varank, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde tek bir hedefe odaklandıklarını belirterek, “Türkiye’yi küresel ekonominin yeni kazananı yapmakta kararlıyız. Bu kabiliyet, bu güç en önemlisi de bu irade Türkiye’de var” ifadelerini kullandı.

“Türkiye ekonomisini sadece kurlar üzerinden ölçmek haksızlıktır”

Varank, Türkiye ekonomisinin, büyümede pozitif ayrıştığını, istihdamda önemle mesafeler kaydettiği ve üretimde çarklarını güçlü bir şekilde döndürdüğünü söyleyerek, “Türkiye ekonomisini sadece kurlar üzerinden ölçmenin nasıl haksız bir yaklaşım olduğunu daha önce de ifade etmiştim” dedi.

“Yaşanan enflasyon sorununu bir tek ülkemize özgü bir sorun gibi yansıtanların oluşturduğu kara bulutları artık geride bırakıyoruz”

Bakan Varank, konuşmasına şöyle devam etti:

“Son dönemde kurlar üzerinden yaptıkları yorumlarla Türkiye ekonomisinin gücünü görmezden gelenlerin, tüm dünyada yaşanan enflasyon sorununu bir tek ülkemize özgü bir sorun gibi yansıtanların oluşturduğu kara bulutları artık geride bırakıyoruz.”

“Serbest piyasa koşullarında nasıl araç çeşitliliğine sahip olduğumuzu, kendilerine ekonomist diyen ukalalar anlamıştır”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın dün ilan ettiği ekonomiye destek paketinin reel sektör tarafından olumlu bir şekilde karşılandığını gözlemleyebildiğini ifade ederek, “Ülkemizi serbest piyasa rejiminden, temel iktisattan kopuk gibi göstermeye çalışanların Türk ekonomisine nasıl açıktan düşmanlık ettiğini hep beraber izledik. Serbest piyasa koşullarında nasıl araç çeşitliliğine sahip olduğumuzu herkese tepeden bakan kendilerine ekonomist diyen ukalalar herhalde anlamıştır diye düşünüyorum” diye konuştu.

“İhracat yapmak isteyen önünü görebilecek

Türkiye’de yatırım yapmak isteyen girişimcilerin finansmana düşük maliyetle ulaşabileceğini dile getiren Varank, “İhracat yapmak isteyen önünü görebilecek. Üretimini çeşitlendirmek, istihdamını artırmak isteyen herkes yanında devletini en güçlü şekilde görecek. Türkiye ekonomisi yoluna emin adımlarla devam edecek. İstikrarı öngörülebilirliği sağlamak temel önceliğimizdir” ifadelerini kullandı.

“Türkiye ekonomisini muhalefetin yaptığı gibi demagoji ile laf salatasıyla değil, ihracatla büyüteceğiz”

Bakan Varank, asgari ücrette sağladıklarını artışla bir rahatlama sağladıklarını belirterek, “Verdiğimiz gelir vergisi istisnası ile tüm kesimlere yansıyacağından da asla şüpheniz olmasın. Türkiye ekonomisini muhalefetin yaptığı gibi demagoji ile laf salatasıyla da büyütmeyeceğiz. Daha çok üretimle, daha çok istihdamla, daha çok yatırımla ve daha çok ihracatla büyüteceğiz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğinde Türk milletinin ekmeğini ve umudunu büyütecekleri bir döneme hızlı girildiğini kaydeden Varank, bu yolda ayakları yere sağlam basan politikalar ve araçlar üretmeye devam edeceklerini söyledi.

Bakan Varank, TÜBİTAK öncülüğünde oluşturulan Girişimci ve Yenilikçi Üniversite Endeksinin bu yılki sonuçlarını açıklayarak, şunları kaydetti:

“Bu endeks, üniversitelerin eğitim kalitesine göre sıralandığı bir liste veya bu hususta en başarılı üniversiteyi ortaya koyan bir çalışma asla değildir. Biz bu çalışma ile üniversiteler arası girişimcilik ve yenilikçilik odaklı rekabetin artmasını, böylelikle de girişimcilik ekosisteminin gelişmesini hedefliyoruz. Gençlerimiz artık kendi işlerini kurmanın, girişimci olmanın hayallerini kuruyor. Akademisyen ve araştırmacılar da artık çalıştıkları kurumlarda girişimciliğe, yenilikçiliğe dair fırsat ve kaynakların olduğu yerlerde toplanıyor. Dolayısıyla artık üniversitelerimiz için, girişimci ve yenilikçi olmak bir tercih meselesi değil, bir zorunluluk.”

Bakan Varank, oluşturdukları endekste üniversitelerin “bilimsel ve teknolojik araştırma yetkinliği”, “fikri mülkiyet havuzu”, “iş birliği ve etkileşim”, “ekonomik katkı ve ticarileşme” olarak dört boyutta ve 23 göstergeye göre sıraladıklarını dile getirdi.

Bakan Varank’ın duyurduğu ilk 10 üniversitede, sırasıyla Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Sabancı Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi, İhsan Doğramacı Bilkent Üniversitesi, Yıldız Teknik Üniversitesi, Koç Üniversitesi, Gebze Teknik Üniversitesi, Boğaziçi Üniversitesi, İzmir Yüksek Teknoloji Enstitüsü ve Özyeğin Üniversitesi yer aldı.

Bu üniversitelerin sıralamasının belirlendiği 23 göstergeler ise bilimsel yayın sayısı, atıf sayısı, proje sayısı, proje fon tutarı, ödül sayısı, doktora mezun sayısı, ulusal patent belge sayısı, ulusal faydalı model belge sayısı, uluslararası patent başvuru sayısı, uluslararası patent belge sayısı, iş birliği ve etkileşim boyutu, sanayi iş birlikli proje fon tutarı, uluslararası proje sayısı, uluslararası iş birlikli proje fon tutarı, dolaşım sayısı, TÜNİTAK Sanayi Doktora Programı Öğrenci Sayısı, akademisyen firma sayısı, öğrenci/mezun firma sayısı, akademisyen firmalarının net satış geliri gibi başlıklar altında ele alındı.

Mustafa Cenik
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Eskişehir Yapılan 10 yıllık çalışma sonucunda artık Eskişehir’de biberiye üretilebiliyor Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Duran Katar, "Eskişehir gibi illerin hiçbirisinde biberiye üretilmiyordu. Biz, 10 yıllık çalışmamızın sonucunda soğuk bölgelere de dayanabilen yeni genotipleri seleksiyonla geliştirdik. Artık Eskişehir’in farklı rakımlarına biberiye üretimi yapılabiliyor" dedi. ESOGÜ Ziraat Fakültesi tarafından yaklaşık 10 yıl önce Eskişehir’e 100 çeşit bitki getirilerek bir çalışma yapıldı. Çalışmalar sonucunda 97 bitki çeşidi kaybedilirken, kışı geçirebilen ve soğuğa dayanabilen 3 tür tespit edildi. Bu bitkiler çoğaltılarak üretilirken, normalde Eskişehir’de üretimi pek mümkün olmayan biberiye ile ilgili olumlu gelişmeler kaydedildi. Gelinen aşamada, farklı rakımlarda biberiye yetiştirilebildiği ve ilerleyen zamanlarda üretimin yaygınlaşacağı belirtildi. "Geliştirdiğimiz biberiye bitkileri artık Eskişehir’in farklı rakımlarında yetiştiriliyor" Yapılan çalışmayla ilgili detaylara değinen ESOGÜ Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğr. Üyesi Prof. Dr. Duran Katar, "Biberiye bitkisi, antioksidan özelliği en yüksek olan bitki olarak biliniyor. Herbal çay, uçucu yağ, ilaç ve gıda endüstrisinde farklı amaçlarla, farklı şekillerde kullanılan çok önemli bir bitki. Türkiye’de şu anda doğadan toplanarak kültürü yapılıyor. Biberiye sıcak bölgelerin bitkisi olarak biliniyor ve Eskişehir gibi geçit kuşağı ya da Orta Anadolu gibi soğuk bölgelerde çok yetiştirilmiyordu. Ancak biz 10 yıl önce Eskişehir’de yaklaşık 100 bitki getirerek bir çalışmaya başladık. Bu 100 bitkiden seleksiyonla 97 bitkiyi genotip olarak Eskişehir şartlarına dayanamaması sebebiyle kış dönemlerinde kaybettik. Yapılan seleksiyon sonucunda kalan ve 10 yıllık Eskişehir kışını geçirebilen, soğuğuna dayanabilen 3 bitkiyi genetik olarak bu bölgeye dayanıklı olduğunu tespit ettikten sonra çoğalttık. Böylelikle Eskişehir şartlarında biberiye üretimine başlamış olduk. Geliştirdiğimiz biberiye bitkileri artık Eskişehir’in farklı rakımlarında yetiştiriliyor ve üretimi yapılabiliyor. Bu fakültemizin eseri" şeklinde konuştu. "Arıcılıkta bölgemiz için çok önemli katkılar sağlayacak bir bitki" Prof. Dr. Katar, arıcılık yapan vatandaşları ilgilendiren bilgiler de paylaşarak sözlerini şöyle sürdürdü: "Şu dönemde bile üzerinde çiçek olan, yıl boyu 2 defa çiçeklenebilen, özellikle polen ve nektar akımı konusunda arıcılığa büyük hizmeti olan bir bitki. Arıcılıkta bölgemiz için, Eskişehir için gelecekte çok önemli katkılar sağlayacak bir bitkimiz. Arıcılık yapan arkadaşlarımıza seslenmek istiyorum: Taşıma şeklindeki arıcılıkla bu işin verimli bir şekilde sürdürülmesi çok zor. Bu arkadaşlarımızın başta biberiye olmak üzere diğer tıbbi aromatik bitkileri bulundurarak bal verimini ve kalitesini artırabileceklerini bilmelerini istiyorum."
Kütahya "Kütahya Veli Buluşmaları" programının beşincisi gerçekleştirildi Kütahya İl Millî Eğitim Müdürlüğü koordinesinde yürütülen "Kütahya Veli Buluşmaları" programının beşincisi, Beylerbeyi Konferans Salonu’nda gerçekleştirildi. Programa, Şehit Selim Cansız Anadolu İmam Hatip Lisesi ile bünyesinde bulunan İmam Hatip Ortaokulu velileri yoğun ilgi gösterdi. Programda velilere hitap eden İl Millî Eğitim Müdürü Mustafa Yılmaz, çocukların yalnızca akademik başarıyla değil; millî, manevi ve ahlaki değerlerle mücehhez bireyler olarak yetiştirilmesinin önemine dikkat çekti. Dijital çağın beraberinde getirdiği risklere değinen Yılmaz, ekranların ve sosyal medyanın oluşturduğu sahte rol modellere karşı aile, okul ve toplumun birlikte hareket etmesi gerektiğini vurguladı. Çocukların birer emanet olduğunu ifade eden Yılmaz, onların bir fidan gibi özenle yetiştirilmesi gerektiğini belirterek, zor zamanların birlik ve beraberlik içinde aşılabileceğini dile getirdi. Çocukların "Türkiye Yüzyılı" vizyonunun temel taşı olduğunu söyleyen Yılmaz, bu neslin ülkenin değerlerine, gelenek ve göreneklerine, dinî ve millî hassasiyetlerine sahip çıkan bireyler olarak yetişeceğini ifade etti. Konuşmasında, "Daha çok çalışmalı, daha çok yorulmalı ve sesimiz daha gür çıkmalı" vurgusu yapan Yılmaz; kar tanelerinin birleşerek çığları, yağmur damlalarının selleri oluşturduğu gibi, birlik olunduğunda güçlü olunacağını söyledi. Çocukları sosyal medyanın olumsuz etkilerinden ve sahte kahramanlardan korumanın ancak bu anlayışla mümkün olacağını ifade eden Yılmaz, çocukları kaybetme gibi bir lükslerinin olmadığını belirtti. Program, velilerin sorularını doğrudan iletebildiği soru-cevap bölümüyle devam etti. Velilerin eğitim süreçlerine ilişkin görüş ve taleplerinin dinlendiği buluşmada, karşılıklı fikir alışverişinde bulunuldu. Samimi bir atmosferde gerçekleştirilen program, aile-okul iş birliğinin güçlendirilmesine katkı sağlarken, katılımcı veliler tarafından memnuniyetle karşılandı.
Adana Alparslan Türkeş Üniversitesi Türkiye’nin en iyi 20 üniversitesi arasına girdi Adana Alparslan Türkeş Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (ATÜ), Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından hazırlanan "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025" göre, araştırma kalitesinden Ar-Ge yatırımlarına, erişilebilirlikten kütüphane kaynaklarına kadar 4 farklı alanda Türkiye’nin en iyi 20 üniversitesi arasında yer aldı. Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından hazırlanan "Üniversite İzleme ve Değerlendirme Genel Raporu-2025" yayımlandı. YÖK’ün Türkiye’deki tüm üniversiteleri 67 farklı göstergeye göre titizlikle değerlendirdiği kapsamlı rapor, ATÜ’nün yükselen grafiğini ve "Bilim ve Teknoloji" odaklı vizyonunu tescilledi. ATÜ, raporda öne çıkan şu temel göstergelerde Türkiye genelinde ilk 20 üniversite arasına girerek dikkatleri üzerine çekti. Yayınların atıf alma oranı, bilimsel üretkenliğin niteliğini simgeleyen bu kategoride ATÜ, yüzde 85,4’lük oranla Türkiye’nin en seçkin akademik kurumları arasında yer aldı. Ar-Ge’ye ayrılan bütçe oranında ise geleceğin teknolojilerine yatırım yapma kararlılığını gösteren ATÜ, bütçesinden Ar-Ge’ye ayırdığı yüzde 6,93’lük pay ile zirvedeki yerini korudu. Erişilebilirlik envanteri kategorisinde ise, "Engelsiz Üniversite" vizyonuyla hareket eden ATÜ, 156 erişilebilirlik envanter sayısı ile kapsayıcı kampüs anlayışında fark oluşturdu. Kütüphane kaynak çeşitliliğinde ise sesli kitap ve engelli dostu kaynak sayısı bakımından 329 bin 40 materyal ile bilgiye erişimde engelleri kaldıran ilk 20 üniversiteden biri oldu. Rektör Prof. Dr. Adnan Sözen: "Kalite odaklı büyümemizin tescili" Elde edilen başarıyı değerlendiren ATÜ Rektörü Prof. Dr. Adnan Sözen, üniversitenin araştırma odaklı bir ekosistem kurma yolunda emin adımlarla ilerlediğini belirterek, "YÖK 2025 Raporu’ndaki veriler, üniversitemizin sadece niceliksel değil, asıl önemlisi niteliksel bir gelişim içinde olduğunu göstermektedir. Özellikle yayınlarımızın atıf alma oranındaki yüksek başarı ve Ar-Ge bütçesine ayırdığımız pay, ’Bilim ve Teknoloji’ üniversitesi kimliğimizi akademik sahada ne kadar güçlü temsil ettiğimizin bir kanıtıdır. Bunun yanı sıra, kütüphane kaynaklarımızdan kampüsümüzün erişilebilirliğine kadar her alanda ’insan odaklı’ bir yönetim anlayışı benimsiyoruz. Hedefimiz, bu başarı çıtasını her geçen yıl daha da yukarı taşıyarak hem ülkemizin kalkınmasına katkı sunmak hem de öğrencilerimize dünya standartlarında bir akademik ortam sağlamaktır. Bu başarıda emeği geçen tüm akademik ve idari personelimizi gönülden kutluyorum" dedi.
Konya İsmil GES projesi tamamlandı Konya’nın merkez Karatay İlçe Belediyesi’nin yenilenebilir enerji alanındaki önemli yatırımlarından biri olan İsmil Güneş Enerjisi Santrali (GES) projesinde yapım çalışmaları tamamlanarak tesis devreye alındı. Karatay’ın 5’inci Güneş Enerjisi Santrali olma özelliğini taşıyan proje, enerji üretimine başladı. İsmil Mahallesi’nde 105 bin metrekarelik alan üzerine kurulan ve devreye alınan projede, 6 MW kurulu güce sahip santral enerji üretimine başladı. 13 bini aşkın güneş paneliyle faaliyet gösteren proje, Karatay Belediyesi’nin enerji ihtiyacının 1,5 katını karşılayacak kapasiteye sahip. Milyonlarca liralık katma değer sağlanacak Projenin devreye alınmasıyla birlikte enerji üretimi başladı ve milyonlarca liralık ekonomik değer oluşturulması hedefleniyor. Bu sayede Karatay Belediyesi önemli ölçüde mali tasarruf sağlarken, fazla üretilen enerjiyle şehir ekonomisine katkı sunulacak. İsmil GES, karbon salınımını azaltarak çevre dostu enerji üretimine örnek teşkil edecek. Kılca: "Karatay’ın enerjisini güneşle inşa ediyoruz" İsmil GES’in hayırlı olmasını dileyen Karatay Belediye Başkanı Hasan Kılca, Karatay Belediyesi’nin enerji alanında kendi kendine yeten bir yapıya kavuşma yolunda emin adımlarla ilerlediğini ifade etti. Başkan Hasan Kılca, "Karatay Belediyesi olarak sürdürülebilir projelerle ilçemizin bugünü kadar geleceğini de planlıyoruz. Yenilenebilir enerji yatırımlarımızı, çevreye duyarlı şehircilik anlayışımızın temel unsurlarından biri olarak görüyoruz. Bugüne kadar hayata geçirdiğimiz dört güneş enerjisi santralimizle önemli bir tecrübe kazandık. İsmil Mahallemizde hayata geçirdiğimiz 5. Güneş Enerjisi Santralimiz ise bu alandaki en büyük yatırımımız olma özelliğini taşıyor. Yeni santralimiz ile tükettiğimiz enerji ihtiyacımızın 1,5 katını güneş enerjisinden karşılayacak bir kapasiteye ulaşmış olacağız" dedi. "Çevre dostu bir kaynak" Yenilenebilir enerji yatırımlarının Karatay’a sağladığı ekonomik ve çevresel katkılara da dikkat çeken Başkan Kılca, güneş enerjisinin belediyeler için stratejik bir kaynak olduğunun altını çizdi. Kılca, "Güneş enerjisi; hem yenilenebilir hem ekonomik hem de çevre dostu bir kaynak. Bu yatırımlarla sadece bugünün enerji ihtiyacını karşılamıyoruz; aynı zamanda belediye bütçemize uzun vadeli katkı sağlayacak, kaynaklarımızı daha verimli kullanacağımız bir altyapı oluşturduk. Enerji maliyetlerini azaltan, karbon salınımını düşüren ve çevreyi koruyan bu yatırımlarımızla Karatay’ı temiz enerji alanında örnek bir ilçe haline getirmeyi hedefliyoruz. GES projelerimiz, gelecek nesillere daha yaşanabilir bir Karatay bırakma kararlılığımızın somut bir göstergesidir" diye konuştu.